Türk Dili ve Edebiyatı sitesi, Edebiyat derslerine yardımcı,
14 Ekim 2007 Pazar
BÖYLE BİR DOSTUNUZ OLDU MU?
Dünya işleri için kızmazdı.
Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı. Kötü söz söylemezdi. Affediciliği tabii idi. İntikam almazdı.
Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi.
Kendisini üç şeyden alıkoymuştu: Kimseyle çekişmezdi. Çok konuşmazdı. Boş şeylerle uğraşmazdı. Umanı umutsuzluğa düşürmezdi. Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı. Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplardı. Kimsenin kusurunu araştırmazdı. Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi.
Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi. Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse, o da güler; bir şeye hayret ederlerse, o da onlara uyarak hayret ederdi.
Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi.
Her zaman ağırbaşlıydı. Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı. Kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı.
Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü; ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir, vakar ve sükunetle rahatça yürürdü.
Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi. Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti: 'Sen dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol!' Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir haletle dururdu. Adet üzere sarf edilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı. Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı.
Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilemezdi.
Onüne ne konulursa yerdi.
Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı. Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez,bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı.
Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi: İlahi doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.
Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşardı.
O, Hz. Peygamberdi (aleyhissalatu vesselam) .
LİSE 2.SINIFLAR OKUNACAK KİTAPLARIN LİSTESİ
2.Ahmed Mithat Efendi:Felatun Beyle Rakım Efendi
3.Halide Edip Adıvar:Sinekli Bakkal,Handan,Ateşten Gömlek-Atlas
4.Ahmet Haşim:Frankfurt Seyahatnamesi
5.Nihat Sami Banarlı:Türkçenin Sırları
6.Dostoyevski:Suç ve Ceza,Delikanlı,Budala
7.Tolstoy:Savaş ve Barış,Diriliş
8.Refik Halit Karay:Memleket Hikâyeleri,Gurbet Hikâyeleri,Ayın On Dördü,Sürgün
9.Reşat Nuri Güntekin:Çalıkuşu,Acımak,Yaprak Dökümü-İnkılap
10.Yakup Kadri Karaosmanoğlu:Yaban,Kiralık Konak,Nur Baba,Hüküm Gecesi,Erenlerin Bağından_iletişim
11.Kemal Tahir:Devlet Ana,Esir Şehrin İnsanları,Rahmet Yolları Kesti
12.Mizancı Murad:Turfanda mı Turfa mı?
13.Muallim Naci:Ömer’in Çocukluğu
14.Samipaşazade Sezai:Sergüzeşt
15.Recaizade Mahmud Ekrem:Araba Sevdası
16.Mehmet Rauf:Eylül
17.Ahmet Hamdi Tanpınar:Saatleri Ayarlama Enstitüsü,Huzur
18.Şemsettin Sami:Taaşuk-i Talat ve Fitnat
19.Peyami Safa:Fatih-Harbiye,Matmazel Noralya’nın
Koltuğu,Şimşek,Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
20.Halit Ziya Uşaklıgil:Mai ve Siyah,Ferdi ve Şürekâsı,Aşk-ı Memnu
21.Mahmut Yesari:Çoban Yıldızı,Tipi Dindi,Su Sinekleri,
22.Nabizade Nazım:Karabibik
23.Yaşar Kemal:Ağrı Dağı Efsanesi-Adam Y.
24.Mustafa Kutlu:Tüm Eserleri
25.Cüneyt Suavi:Hayatın İçinden,Kırk Gıram Tebessüm-Timaş Y.
26.Sezai Karakoç:Yitik Cennet
27.Rasim Özdenören:Gül Yetiştiren Adam(ve tüm eserleri)
28.Necip Fazıl Kısakürek:O ve Ben,Çöle İnen Nur
29.Şinasi:Şair Evlenmesi
30.Ahmet Günbay Yıldız:Tüm Eserleri-Timaş Y.
31.Grigory Petrov:Beyaz Zambaklar Ülkesinde
32.Tarık Buğra: Küçük Ağa, Osmancık,Yağmur Beklerken
33.Hüseyin Rahmi Gürpınar:Mürebbiye,Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç,Şıpsevdi_Özgür Y.
34.İpek Ongun:Yaş 17
35.Aziz Nesin:Anıtı Dikilen Sinek,Zübük-Adam Y.
36.Vehbi Vakkasoğlu:Üzüntüsüz Yaşamak
37.Orhan Kemal:Sokakların Çocuğu_Tekin Y.
38.Maksim Gorki:Ana-Armoni
39.Victor Hügo:Sefiller-Timaş
40.Dale Carnegie:Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak-Alkım Y.
41.Beşir Ayvazoğlu:Defterimden Kırk Suret_Ötüken Y.
42.Nazif Gürdoğan:Kirlenmenin Boyutları
43.Doğan Cüceloğlu:Savaşçı-Remzi Y.
44.İskender Pala:Tüm Eserleri
45.Goethe:Genç Werther’in Acıları
46.Cengiz Dağcı:Korkunç Yıllar
47.Beydaba:Kelile ve Dinme
48.Anatolie France:Kırmızı Zambak
49.John Steinbeck:Gazap Üzümleri
50.Boris Pasternak:Dr.Jivago
11 Ekim 2007 Perşembe
KİTAPLA İLGİLİ GÜZEL SÖZLER
*Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?(Kur’an-ı Kerim)
*Faydasız ilimden Allah’a sığınırım. (HŞ)
*Bütün kitaplar tek bir kitabın daha iyi anlaşılması için okunur.(Anonim)
*Okumadan tekamül etmek (gelişmek) isteyene şaşarım.(Abdullah İbn Mübarek)
*Bir vücut için egzersiz ne ise,zihin için de okumak odur. (Joseph Addison)
*Okumadan geçen bir gün,yitirilmiş bir gündür .(J,P.Sartre)
*Kitaptan daha iyi arkadaş yoktur. (Katip Çelebi)
*Yeni bir şey öğrenmeden geçirdiğim bir günde,benim için güneşin doğmasında bir hayır yoktur. (Hz.Ali)
*İlmi arttırmayan güne yazıklar olsun. (HŞ)
*Güneş dünyayı,kitap insanlığı aydınlatır. (Atasözü)
*Sadece okulda okuyan cahil kalır. (Ahmet Selim)
*Çocuklarınızın yarın söz sahibi olmasını istiyorsanız, daha bugünden onlara iyi kitaplar hediye edin. (Hz.Ali)
*Kitap seçimi tıpkı arkadaş seçimi gibi ciddi bir iştir. (John Lubbock)
*Kitap,cepte taşınan bir çiçek bahçesidir. (Afrika atasözü)
*Okuma zevkini kazanmayanın öğretimi yarıda kalmıştır. (P.Pecaut)
*Oturma odası,insanlığın orta okuludur. Doğru veya yanlış bir hayatın temeli burada atılır. (Pastelozzi)
*İyi bir anne,bin öğretmene bedeldir. (Johonn Herder)
*Kitapları değil,kitapların içindekileri kafanda topla. ( Hz.Ali)
*Gençlerini kitapla beslemeyen milletlerin sonu hüsrandır. (Ovidius)
*Cahilin yüz faydası,bir zararını karşılayamaz.
*Göz ancak o kişinin bildiği kadarını görür. (Goethe)
*Okumadan geçen üç günden sonra konuşma tadını kaybeder.(Çin atasözü)
*Öğrencilerine okuma arzusu aşılamayan bir öğretmen soğuk demiri döven demirci *gibidir. (Horace Mann)
*Maksatsız okumak da vakit öldürmektir. (Süheyl Ünver)
*Kalem kılıçtan keskindir. (Azerbeycan atasözü)
*Tecrübelerle yirmi yılda öğreneceklerimizi,kitap okuyarak bir yılda öğrenebiliriz. (William Porter)
BİLMELİSİN Kİ...
Bilmelisin ki ...
Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.
Bilmelisin ki ...
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.
Bilmelisin ki ....
Karşındakini kırmamak ve inançlarını
savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
Bilmelisin ki ...
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.
Gerçek aşkların da!
Bilmelisin ki ...
Tecrübenin kaç yaş günü partisi
yaşadığınızla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
Bilmelisin ki ...
Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız
olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz. Aile her zaman biyolojik değil.
Bilmelisin ki ...
Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi
arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir.
Bilmelisin ki ...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen
insanin kendisini affedebilmesi gerekiyor.
Bilmelisin ki ...
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
Bilmelisin ki ...
Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş
olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
Bilmelisin ki ...
İki kişi münakasa ediyorsa, bu birbirlerini
sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına
gelmez.
Bilmelisin ki ...
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.
Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
Bilmelisin ki ...
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın
uzun yıllar sürüyor .....
CAN YÜCEL
MEHMET AKİF NEYİ ANLATIR?
Millî marşımız,yani “İstiklâl Marşı”mız. Bence Mehmet Akif Ersoy’un neyi anlattığını,anlatmaya çalıştığını,nelere özellikle vurgu yapmak istediğini İstiklâl marşımızda aramak en anlamlı ve en doğru bir yaklaşım gibi geliyor bana.Her zaman okuduğumuz ve artık kanıksadığımız bir şiir,bu. İstiklâl marşında Akif’in vurguladığı dört kavram çok önemli ve bu kavramlar dikkatlerden kaçıyor gibi.Veya bana öyle geliyor.Bu kavramlar nelerdir:din,vatan,millet, istiklâl kavramlarıdır.Her bir kavram için sayfalarca yazı yazılabilir;ancak Akif bunları on kıtada çok güzel ve etkili bir şekilde dile getirmiştir.Dikkat edilmesi gereken bir şey de bu dört kavramın birbirinden ayrı ve bağımsız düşünülemeyeceği gerçeğidir.Bunların ayrı ayrı gerçeklikleri yoktur ve bunlar birbirinden ayrı düşünülemez.Akif’in düşüncesi en azından böyledir.Bunu çok çarpıcı bir şekilde,
”Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl!”
mısrasında bulabiliriz. Dikkat edilirse bütün kıtalar dört mısradan ibaretken,son kıta beş mısradan oluşmaktadır ve bu mısra iki yerde tekrar edilmektedir. Bahsettiğimiz dört kavramın hepsini bir mısra içinde bulabiliyoruz. Hakk’a tapmak,”din”le ilgilidir.”Milletin istiklâl” içinde olmasında,”millet” ve “istiklâl” kavramlarına rastlıyoruz.Millet de tabiiki “vatan” kavramıyla beraberdir.Her millet bir vatan parçası içinde millet olabilir.
“Din” Akif’te çok önemli bir kavramdır. Akif,sağlam bir müslümandır. Hayatı bu kavramla bütünleşmiş bir şairdir. İstiklâl marşında dinî kavramların çokluğunu açıkça fark edebiliriz. Bu dinî kavramların en önemlilerinden biri de vatan, millet ve istiklâl kavramlarıyla da bağlantılı olarak “şehidlik” kavramıdır. Dinimizde şehidlik kavramı yüceltilmiştir. Şehitlik olmadan vatanın istiklâlini korumak imkânsızdır. Şehit kanları,vatan ve milletin istiklâlinin teminatıdır.”Arkadaş!Yurduma alçakları uğratma sakın!” derken milletimizi istiklâl uğruna şehitliğe davet etmektedir.”Din ve iman” her şeyin üzerindedir onda.”İman dolu göğüs” her şeyi başarabilecek bir unsurdur. Ezanların her daim bu özgür vatanımızda dinimize şehadet etmesi,onun en büyük dileğidir.
“İstiklâl”,”Hakk’a tapan” milletlerin hakkıdır.
Allah’a tapan, Allah'ı en yüce bir varlık olarak tanıyan milletler esir edilemez. Müslüman milletler özgür ve bağımsız olmalıdır. Olmazsa,dininin emirlerini de yerine layıkıyla yerine getiremez.Bu yüzden tam bağımsızlık içinde olmalıdır Müslüman toplumlar. İstiklâl marşında bağımsızlığa çokça vurgu yapmaktadır Akif. Hemen marşın başında,
"Korkma,sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak”
derken,hem bir ümit aşılamakta hem de bağımsızlığın önemine vurgu yapmaktadır.
"Ben ezelden beridir hür yaşadım,hür yaşarım
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış?Şaşarım!”
mısralarında da aynı hassasiyet görülmektedir. Aslında burada “tarih”e de,yani geçmişe de vurgu yapılmaktadır. Bilindiği gibi tarih de milleti millet yapan ortak değerlerdendir. Akif’te bir “tarih bilinci” vardır ve bu bilinçle olaylara yaklaşmakta, onları yorumlamaktadır.Bu tarih bilinciyle marşımız yazılmıştır.Bu tarih bilincini biz hemen bütün şiirlerinde gözlemliyoruz. Bu tarih bilinciyle uyanık olmak,dostumuzu,düşmanımızı iyi tanımak ve ona göre hareket etmek durumundayız demek ister Akif.
Vatan kavramıyla birlikte olan bir duygu da “vatan sevgisi”dir. Hadiste ifade edildiğine göre “Vatan sevgisi imandandır.”Bu vatan sevgisini Akif’te fazlasıyla görmekteyiz.
Cânı, cânânı bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
derken bunu açıkça görebiliyoruz. Bu vatan sevgisi,bağımsızlığı da beraberinde getiriyor:
Verme,dünyaları alsan da,bu cennet vatanı.
Dolayısıyla,
“Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli
diyerekten de milletin görevini hatırlatmaktadır.
“Neyi anlatır?” Bunu anlatırken sadece bu marşımızdan hareket ederek açıklamayacağız tabii ki. Dört kavramı belirlemiştik: Din,vatan, millet,istiklâl. Din’in içinde her şey vardır. Milletin, yani toplumun içinde de her şey var. Aslında Akif’in şiirlerinde, onun şahsî meseleleri yoktur. Şiiri, şahsî meselelerin dile getirildiği bir alan olarak görmez o.Sanatı toplum yararına düşünen bir şairdir o. Kendi şahsi sıkıntılarıyla debelenen bir şahsiyet ve şair değildir o.Bunu “Kendi derdi gönlümün billah gelmez yadıma!” diyerek çok güzel ifade eder. Onun şiirlerinde öfke, isyan, hiciv vb. duygular vardır,ama onun bu duyguları kendi şahsi sıkıntılarıyla ilgili değildir.Her şeyi toplum adınadır ve her adımı toplum içindir. Müslüman toplumların ve toplumumuzun içinde bulunduğu içler acısı durumları ortaya koyarken büyük bir öfke içindedir,ama bu öfke dinî hassasiyet ile gerçekleşir.
Akif,düşünür bir şairdir.Toplumsal bir şairdir. Toplumun bütün problemleri,sıkıntıları,toplumla ilgili hemen her şey şiirine konu olmuştur. Bugün bile tartıştığımız konu ve problemler, yıllar öncesinden şiirlerinde dile getirilmiştir. Bu sıkıntılardan biri de “eğitim”dir.Eğitim çözülemeyen,gitgide toplumun kangrenleşen sıkıntılarından biridir.
Her zaman “eğitim şart!” deriz, ama nasıl eğitim? Eğitimimiz yükseldikçe, yaralarımız daha da derinleşiyor.Eğitemiyoruz! Akif de toplumun bu önemli sorunuyla ilgili bir hayli kafa yormuş ,düşünmüş. Eğitimin nasıl olması gerektiği,öğretmenlerin özelliklerinin neler olması gerektiği şiirlerinde dile getirilmiş. Cahilliğin kötülüğü,eğitimsizliğin nelere sebep olduğu,taklitçiliğin insan ve toplumlara nerelere sürüklediği, kendi özümüze, kimliğimize sahip çıkmayı,şahsiyet sahibi olmak gerektiği sıkça ifade edilmiştir şiirlerinde.Yerlilik önemli bir kavramdır onun gözünde.
Gelişme,uygarlık da önem verdiği kavramlardandır;ancak karşı çıktığı bir kavram vardır bunun karşısında: Körü körüne taklitçilik.Yani şahsiyetsizlik.Batı medeniyetinin toplumsal yaşamda geldiği durumun farkındadır o. Batı medeniyetine uyacağız diye, ahlaksızlığını, kötü olan şeylerini alacak değiliz düşüncesindedir. İlim ve teknoloji konularında Batının geldiği noktayı önemli görür;ama bu kadar! Müslüman toplumların geri kalışının ilimde gelişmememize,kendimizi bu konuda geliştiremememize bağlar. Müslüman toplumların büyük bir tembellik içinde olduğunu dile getirir.Buna bir de cahillik eklenince geri kalmışlık engellenemiyor.
Allah’a dayan,sa’ye sarıl,hikmete ram ol
Yol varsa budur,bilmiyorum başka çıkar yol.
Allah’a dayanmak, çalışmaya sarılmak, hikmete yani ilme bağlanmak gayemiz olmalı. Din,iman, çalışmak ve ilim…Gelişmemiz,ilerleyebilmemiz bunlara bağlıdır ona göre.Dinden,çalışmaktan ve ilimden uzaklaşmamız bizi diğer milletlerden geri bıraktı. Din,tembelliğin değil,çalışmanın yanındadır. Din,cahilliğin değil ilmin yanındadır. Bunları bir arada ve özümseyerek,birbirine düşman etmeden, karşı karşıya getirmeden toplumsal yaşamımıza yansıtabilirsek, hayatın güzelleşeceğini ve hayatın bir anlam kazanacağını, daha doğrusu kulluğun ancak bu şekilde olabileceğini vurgular Akif.
Evet, Akif neyi anlatıyor acaba? Akif, insanı,insanımızı, toplumumuzu, insanlığı, insanlığın içinde bulunduğu durumu anlatıyor. Anlatırken de çözüm yollarını da bizlere gösteriyor. Akif, hayatı anlatıyor, hayatı ve insanı anlamlandırıyor. Hayat ve insan hakkında bize bilinç vermeye çalışıyor. Bilinçlenmek isteyen Akif’i mutlaka okumalıdır.
Yazan: Selahattin Çetin
ÖSS ADAYLARINA ÖĞÜTLER
Üniversite sınavı için sistemli ve sabırlı bir çalışma çok önemli. Ancak uzmanlar, özel taktiklerin de yararına dikkat çekiyor. Bu yöntemle hataları en aza indirip kendinize avantaj sağlayabilirsiniz.
Üniversite sınavı için sistemli ve sabırlı bir çalışma çok önemli. Ancak uzmanlar, özel taktiklerin de yararına dikkat çekiyor. Bu yöntemle hataları en aza indirip kendinize avantaj sağlayabilirsiniz
ÖSS'de kullanılacak küçük tekniklerle başarı oranını artırmak mümkün oluyor. En verimli sınav tekniğini araştıran uzmanlar turlama tekniğiyle zaman tasarrufu sağlanabileceğini, metinlerin altını çizerek dikkat sorununun çözülebileceğini, çalışma ortamında müzik sesi bulundurarak gürültü nedeniyle yaşanacak dikkat kaybının önlenebileceğini anlatıyorlar.
ÖSS'de her soru kitapçığı için dikkat edilmesi gereken bazı özel durumlar bulunuyor. Geçmiş yıllarda öğrencilerin en fazla yaptığı hataları derleyen uzmanlar bu hatalara düşerek puan kaybetmelerini engellemek için özel önlemler öneriyorlar. Rehberlik uzmanları tarafından geliştirilen garantili metotlar hata riskini önemli oranda azaltıyor.
ZOR SORUYA TAKILMAYIN
Uzmanlar öncelikle kolay soruların çözümünün yapılması gerektiği üzerinde duruyor. Rehberlik bölümleri, başarısı defalarca test edilen turlama tekniğinin sınav sırasında mutlaka kullanılmasını öneriyor. Turlama tekniği şöyle uygulanıyor
''Kolay sorulardan başlayın. Bu kendinize olan güveninizi sağlar, sınav kaygısını gidermenize yardımcı olur. Zor soruları ikinci tura bırakın.Turlama tekniği ile hata oranını düşürürken zaman kazanırsınız''.
Öğrencilerin yaptıkları en büyük hatalardan birinin de soruları toptan çözdükten sonra cevap kağıdına aktarmak olduğu belirlenmiş. Bu kaydırma olasılığını çok yükseltiyor. Uzmanlar bunu önlemek için sınava girecek öğrencilere cevaplarınızı toplu bir şekilde optik forma işlemek yerine, tek tek kodlama yapmaları tavsiye ediyor.
Rehberler, ilke olarak en başarılı olunan testten başlanması önerisinde bulunuyorlar. Öğrencinin güçlü olduğu testte hata yapma olasılığının azalacağından panik ve heyecanının ortadan kalkmasının dikkatini toplamasını kolaylaştırdığını ifade ediyorlar.
TEST ÇÖZERKEN
ÖSS ardından yapılan araştırmalar öğrencilerin matematik testlerini çözerken farklı ibaresini gözden kaçırdıkları için hatalı şıklara yöneldiğini gösteriyor. Uzmanlar bu nedenle sorunun çok iyi okunmasını öneriyorlar.
''Soruları çözerken mutlaka verilenleri okuyun, soru kökünün ne istediğine dikkat edin. Sizden istenmeyen fakat doğruluk değeri bulunan şıkların da seçeneklere konulacağını asla unutmayın''
Uzmanlar matematik ağırlıklı bölümlere girecek olanlara şu önerilerde bulunuyorlar
''Sayısal puanda en yüksek puan getiren matematik testidir. İkinci derecede önemli olan Fen testidir. Üçüncü derecede Türkçe, dördüncü derecede ise sosyal bilgiler testi önemli. Bu nedenle sayısal puanın yüksek olmasını isteyen öğrenci öncelikle matematikte çok sayıda soru çözmeli. 180 dakikanın en az 75-80 dakikasını matematiğe ayırmalı. Teorik olarak her soru için 1 dakikalık süre vardır.
Ancak çok sayıda soru çözmeye alışkanlık kazanan öğrenciler için bilgi kullanımı refleks haline geldiği için ağırlıklı testlere daha çok zaman ayırarak yüksek puan almak hedeflenmelidir. Temel testlerde kendini eksik hisseden öğrenciler, Türkçe ve Sosyal soruları da çözmeli. Çünkü örneğin 5-6 Türkçe sorusu çözdüğünde bir Fen ya da matematik sorusu kadar puan kazanacaktır. Sözel netler puanımı az etkiler düşüncesi yanlış.''
UZUN METİNLERİN ALTINI ÇİZİN
Türkçede en büyük tuzak uzun metinler olarak gösteriliyor. Anlama gücünü iyi kullanmaları için öğrencilerin satırların altını çizerek okumaları önem taşıyor. Ayrıca tüm seçeneklerin okunması yanıltıcı cevaplardan öğrenciyi uzaklaştırıyor. Hızlı okuyarak sözcükleri atlama hatasına düşmemek için altı çizili sözcüklere dikkat etmek gerekiyor.
Coğrafya sorularını çözerken öncelikle verilen bilgiye dikkat edilmesi, istenen cevabın olumlu mu olumsuz mu olduğuna bakılarak seçeneklerin elenmesi büyük önem taşıyor. Çünkü bu sorularda en fazla hata sorunun yanlış anlaşılmasından kaynaklanmış. ÖSS'de felsefe sorularının büyük bir kısmı uzun paragraflardan oluşuyor. Uzmanlar soru ne kadar uzunsa doğru bilgi için o kadar ip ucu verileceğini söylüyorlar.
GÜRÜLTÜYE ALIŞIN
Sınavın ardından yapılan araştırmalar öğrencilerin sınav salonundaki gürültü nedeniyle hata oranlarının yükseldiğini göstermiş. Sınav günü ne kadar sakin bir ortam yaratılmaya çalışılsa da bazı aksilikler çıkabileceği düşüncesiyle özellikle son bir ayda öğrencilerin kendilerini gürültüye alıştırmaları büyük önem taşıyor. Uzmanlar özellikle deneme testlerinin sessiz ortamlarda çözülmesini önermiyorlar. Test çözülen ortamda hafif de olsa radyo gürültüsü ile çalışmak gürültü nedeniyle dikkat dağılımını engelliyor.
Sınava son bir ay kala çözeceğiniz hazırlık testlerinde kullanabileceğiniz bu yöntemler alışkanlık haline gelirse sınavda sonradan üzüleceğiniz hatalardan sizleri koruyabiliyor.
Dersine aynı şekilde çalışan iki gencin ÖSS'de farklı puanlar almalarında en önemli nedenin dikkatsizlik olduğuna dikkat çekiyor. Bunu önlemek için her deneme sınavını ÖSS gibi düşünmek ve alışkanlık kazanmak gerektiğinin altını çiziyor.
Çalışmanın dozunu gün gün artırın
Geçen yıllar sayısalda 6'ncı olan Ahmet Nergiz, ''Plan yapın uygulayın''diyor. Ahmet Nergiz geçen yıl sayısalda Türkiye altıncısı olarak ÖSS'den çıktı. Tüm üniversiteler onu kendi kadrolarına katmak için adeta yarıştılar. Sonunda Sabancı Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde okumaya karar verdi. Üniversite Ahmet'e burs vererek ona kapılarını açtı. Annesi ev hanımı babası ise memur olan bu genç adam üniversitede ailesinden para yardımı almadan okuyabildiği için kendini şanslı hissediyor.
ÖSS BİR MARATON
Nergiz, başarısında çalışma tekniğinin çok büyük önemi olduğunu söylüyor. Üniversiteye girme hazırlıklarına Lise ikinci sınıfta başlamış. Lise üçüncü sınıfta yaptığı çalışmanın her gün dozunu daha da arttırarak sınava hazırlanmış. Kendisini bir maraton yarışçısına benzetiyor. ÖSS'nin ardından en büyük korkusunun cevap anahtarını kaydırma sorunu olduğunu söylüyor. Bu kabusu yaşamamak için ''Dikkat edin, sınavdan çıkarken soruları kaydırmadığınızdan kesinlikle emin olun'' uyarısında bulunuyor. ÖSS hazırlık sürecinin son bir ayının kamp dönemi olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanıyor. ''Ben okuldan raporlu olarak pek çok lise öğrencisinin yaptığı gibi izin alarak ayrılmıştım. Sınava bir ay kala kendime bir çalışma planı yaptım. Artık hazırlanacağım konular bitmişti. Önüme bütün ÖSS sorularını alıp çözmeye başladım. Konu çalışmam bitmemişti. Dergi almıştım. Üniversite hazırlık dergilerinin katkısı oldu'' diye anlatıyor hazırlıktaki son ayını.
Bir ay boyunca tüm evde mobil olarak ders çalıştığını ve geze geze tüm gün aralıksız test çözdüğünü söylüyor. Ahmet Nergiz, ''son bir hafta son üç dört gün çözmeyin derler ya onlara inanmayın' diyor.
AİLE DESTEĞİ ÖNEMLİ
Sınava girmeden bir saat önce biyolojiden unuttuğunu zannettiği bir konuya baktığını itiraf ediyor, ''Sınavda o soru çıktı, bakmasaydım, büyük ihtimalle puanıma güvenimi etkileyecekti''. Çok heyecanın da az heyecanın da sınavda performansı olumsuz etkileyeceğini düşünüyor ve ekliyor Aile desteği de başarılı olmamda çok önemli bir yer tuttu.
Bu işi şansa bırakma
Her yıl Yükseköğretim Öğrenci Seçme Sınavı'na (ÖSS) yaklaşık 1.5- 2 milyon 9 öğrenci giriyor. İçlerinden ancak bir kısmı üniversiteli olabilecek.
Peki hayatlarını garantiye almalarını sağlayan etkenler nelerdi? Hangi çalışma yöntemlerini, nasıl uyguladılar? Her biri, üniversite sınavına yeni girecek öğrencilere ne yapmaları gerektiğine dair ışık tutacak hikayelerini anlattı. Sınava tam bir ay kala bu maratonu önde kazanmanın mümkün olduğunu bu deparı atanlar anlatıyorlar. Bu dizi de onların yaşanmış çalışma taktiklerini bulacaksınız. Dershaneler ÖSS sınavında en çok yapılan hataları belirleyerek bu hatalardan korunma yöntemlerini ortaya çıkartmışlar. Bu taktikler zorlu yarışı bir kaç puan önde bitirmenizi sağlayabilir. ÖSS'ye bir ay kala gerekli diyet reçetesini Türkiye'nin en ünlü diyet doktorları veriyorlar. Kaygılar en üst seviyedeyse doktorların size verdiği öğütlere de kulak verin. Bu dizide merak ettiğiniz sorular da ÖSYM tarafından yanıtlanacak. Siz sorun onlar yanıtlasın.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
En güçlü olduğunuz alandan başlayın.Uzmanlara göre, üniversiteye hazırlanan adayların sıklıkla karşılaştıkları sorunlar ve uygun çözüm önerileri şöyle:
-- “Sınavlarda zamanı nasıl kullanıyorsunuz?”. Konularla bağlantılı olarak, zaman ayarlayarak nitelikli sorular çözmek, belirli aralıklarla, sınava daha güçlü hazırlanmanızı sağlayacaktır. Sınavlarda en güçlü olduğunuz alandan başlayın. Kaydırma olasılığını ortadan kaldırmak için bire bir işaretleyin. Çok emin olmadığınız sorularda seçenekleri eleyerek doğruları bulmaya çalışın.
--” Sınava hazırlanırken çevrenin beklentisi sizi rahatsız ediyor mu?: Kaygı öğrenmeyi olumsuz yönde etkiler. Anne, babanızın, çevrenizin sizden beklentisi olmasını doğal karşılayın. Bu beklentilerin sizi çalışmaya teşvik etmek amacıyla olduğunu düşünün ve beklentilerini karşılayamadığınızda kişilik değerinizin değerinin düşeceği duygusunun yanlış odluğunu kabul edin.
Hayatınızın tek amacı olmasın
“ ÖSS sonucunu hayatınızın tek amacı olarak mı algılıyorsunuz?”, Üniversiteye gelecekteki başarı ve mutluluğunuzun tek aracı olarak görmeniz sınav kaygınızı arttırır. Üniversiteyi bir amaç değil, hayatta başarılı ve mutlu bir birey olmak için bir araç olarak görmeniz gerekir. Sınava hazırlanma sürecinde coşkunuzu, motivasyon uzu yüksek tutmak, öğrenmenizi olumlu etkileyerek, beklediğiniz başarılara ulaşmanızı sağlayacaktır. Bunun için sizi hareketsiz kılan, enerjinizi düşüren, gerçekçi olmayan olumsuz düşünce ve değerlendirmelerde bulunmamanız gerekir.
SINAV TEKNİĞİ
Yanıt kağıdında yapılacak işlemler :
* Sınavlarda mutlaka kaliteli kurşun kalem ile kalem açacağı ve yumuşak beyaz silgi kullanın.
* Sınavlarda yanıt kağıdı üzerinde istenen kişisel bilgileri ve gerekli kodlamaları sınav başlamadan önce yapın. Böylece zaman kaybınızı önlenmiş olursunuz.
* Yanıt kağıdında, seçenekleri sembolize eden boşlukları, normal koyuluktaki bir kalemle, taşırmadan tümüyle doldurun. Yanıt kağıdı üzerinde optik okuyucunun yanlış okumasına neden olacak farklı ve gereksiz işaretlemelerden kaçının.
Testlere ayrılması gereken süre :
Öğrenciler hangi teste ne kadar süre ayrılması gerektiğini sürekli düşünürler. Ancak bu konuda kesin bir zamanlama mümkün değildir. Çünkü her öğrencinin başarı düzeyi , anlama ve işlem yapma çabukluğu, başarılı olduğu test ve alanlar farklıdır. Bu nedenle bu tür zamanlamaları bireysel olarak denemeler sonucunda ortaya çıkarmanız en doğru olacaktır.
Soruları okuyup algılama:
* Testleri zamanında yetiştirmeme kaygısıyla yanıtlamaya kalkmayın. Bu durumda, yanıtlayacağınız. soruların çoğu yanlış çakacaktır. Bunun yerine dikkatli ve sakin bir şekilde soruları okuyup doğru yanıtlamak yararınıza olacaktır.
* Soruyu okumadan, çözmemeye karar vermeyin. Uzun olduğu için karmaşık ve zor sandığınız bir soru, belki de kolay yanıtlayacağınız bir sorudur.
* Bir sorunu ilk seçeneğinin doğru olduğunu düşünseniz bile, diğer seçenekleri okumadan kodlamaya kalkmayın.
* Soruları çözerken ilgili bir kaç konuyu beraber düşünmeye çalışın. Çünkü sorular bir kaç konunun korelasyonunu gerektirecek şekilde olabilir.
* Soruyu okurken yanıtı düşün. Düşündüğünüz yanıtı seçeneklerde arayın. Her seçeneğin soruyla ilişkisini arayın. Kesinlikle doğru olamayacak seçenekleri eleyin.
Bu doğru seçeneği hızlı bir şekilde bulmanızı kolaylaştıracaktır.
* Soruları bir bütün olarak algılayabileceğiniz bir hızda okuyun. Aksi takdirde sorunun ne istediğini anlamakta zorlanırsınız veya soruyu bir kaç kez okumak zorunda kalırsınız.
* Soru içinde neden sonuç ilişkisini bulmaya çalışın. Sorunun ne kadar basit hale geldiğini göreceksiniz.
Soru tipleri :
* Sorulardaki altı çizili sözcüklere ve pekiştirme sözcüklerine ( en çok, kesinlikle, değildir v.b ) özellikle dikkat edin.
* Bazı sorularda bir kaç belli özellikteki ifadenin seçimi istenir.
I.............................. II..........................
III........................... IV.........................
Bu tip sorularda soru cümlesi okunduktan sonra ifadelerin seçimine geçilmesi zaman kazandıracaktır. Ayrıca seçenekler de yol gösterici rol oynar. Örneğin soruya göre I. ve IV. maddeler doğru ifadelerdir. İfadeleri okurken IV. ifadenin kesin doğru olduğuna II. ifadenin kesin yanlış olduğuna karar verdiniz. Buna göre A ve D seçenekleri kalıyor. Bundan sonra I. ve III. seçeneklerden birinin veya ikisinin doğru olduğuna karar vermek, sonucu kesinleştirecektir.
* Şekilli sorularda, şekilde gerçekleşen olayı ortaya koymak, verileri şekil üzerine aktarmak, verileri daha doğru kullanmanıza, istenileni kolayca bulmanıza yardımcı olur.
* Eğer soru grafik içeriyorsa önce grafiği yorumlayın. Daha sonra diğer verileri kullanarak sorunun çözümünü geçin.
* Soru cümlesi” kesinlikle” sözcüğüyle bitiyorsa doğru seçenek, soruda verilere göre geçerli ve gerçekleşebilir olur.
* Soru cümlesi “olabilir” sözcüğüyle bitiyorsa doğru seçenek, soruda belirtilen koşullarda hem “gerçekleşebilir” hem de “gerçekleşmeyebilir”. Yani olasılık durumu söz konusudur.
* Türkçe testinde paragraf ve açıklamalı soruları çözerken önce soruyu okuyun. Sorunun ne istediğini anladıktan sonra paragrafı okumaya geçin.
* Bütün bu soruları yanıtlamak zorunda değilsiniz. Her testte, zorluk derecesi farklı olan testler bulunur.Bilginizin yetersiz olduğu veya hiç bilginiz olmayan konulardaki soruları mutlaka boş bırakın.
- Dikkat edilecek diğer noktalar.
* Sorulara verdiğiniz yanıtlarda arka arkaya üçten fazla seçenek işaretlemişseniz o soruları tekrar gözden geçirin. Böyle durumlarda bir soruda yanlış yapma olasılığınız yüksektir.
- Bir soru için birden fazla seçenek işaretlememeye özen gösterin.
* Geçen süreyi kesinlikle düşünmeyin. Kalan süreyi en iyi şekilde kullanın.
*Testler arsında bir dakikalık dinlenme araları verirseniz kendiniz teste hazırlamış olursunuz.
* O anda çözemediğiniz ancak daha sonra hatırlayabileceğiniz soruların önlerine( ?) koyunuz.
* Sorunun yanıtı olmayacak seçeneklerin üzerine (X) işareti koyarak eleyebilirsiniz. Böylece az seçenek üzerinde durarak yanıtı bulmayı kolaylaştırmış olursunuz.
TURLAMA TEKNİĞİ
Bir çok arkadaşımız sınavlarda yanıtlaması gereken testleri zamanında, bitiremediğinden söz eder bunun nedeni bilgi eksikliği yeteri kadar soru çözememek ve sınavlarda bilinçli bir teknik kullanmamaktan kaynaklanır. Zamanı en iyi şekilde değerlendirmek için kullanılabilecek en uygun yöntem turlama yöntemidir. Bu yöntemi şu şekilde açıklayabiliriz.
* Yanıtlamaya en başarılı olduğunuz testten başlayın.Bu testi doğru çözerek moral kazanmış olursunuz.
* Bir testte farklı zorluk derecesine sahip sorular bulunur. Bu soruların hepsini doğru olarak cevaplamak zorunda değilsiniz. Bu nedenle kesin bilmediğiniz soruları boş bırakın.
* Ayrıca bazı soruları çok iyi bildiğiniz halde o anda hatırlamayabilirsiniz. Bu tür soruları da tekrar bakmak üzere geçe bilirsiniz.
* Sizi en çok iki seçenek arasında bırakan sorularda size en yakın gelen şıkkı işaretleyebilirsiniz.
I.turda böylece kesin bildiklerinizi çözmüş olursunuz.
*II.turda yine en başarılı olduğunuz testten başlayarak I.turda çözebilirim diye boş bıraktığını ve en çok iki seçenek arasında kalıpta geçtiğiniz sorulara bakın. Bu sorulardan çoğunu çözebileceksiniz.
* Fikriniz olmayan sorularda tekrar okuyarak zaman harcamayın.
* Cevaplamanız gereken bütün testleri bitirdikten sonra soru kitapçığında işaretlediğiniz doğrular ile cevap kağıdındaki kodlamaları karşılaştırarak kontrol edin., kaydırma yapmadığınızdan ve çift cevap vermediğinizden emin olun. Daha sonra zamanının kalırsa boş bıraktığınız sorulara bakabilirsiniz. Sınav bittiğinde cevap kağıdının buruşmamış ve temiz bir şekilde sınav görevlisine teslim edilmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü bütün çalışmalarınız ile üç saatlik bir sınavın sonucu sadece bu cevap kağıdıyla değerlendirilecektir.
RİSKLERİ GÖZE ALMAK
Bahar aylarının verimli topraklarının içinde iki tohum yan yana yatıyormuş.
Tohumlardan biri diğerine,” Ben büyümek istiyorum!” demiş, Köklerimi altımda toprağın derinlerine ve filizimi yeryüzüne göndermek istiyorum.... Baharın müjdecisi tomurcuklarım açılsın istiyorum.... Güneşin sıcağını yüzümde, sabahın tatlı dokunuşunu yapraklarımda hissetmek istiyorum!”
V e büyümeye başladı tohum.
İkinci tohum ise,” Ben korkuyorum” dedi,.” Köklerimi toprağın altındaki derinliklere gönderirsem, karanlıklarda beni neyin beklediğini bilemem. Üstümdeki toprağı zorlayıp yeryüzüne çıkmaya çalışsam, filizlerim zarar görebilir....hem tomurcuklarım açmaya başladığında üzerlerinde salyangozlar gezip,onları yemeye kalkarsa ? Ya tomurcuklarım, açılıp çiçeğe dönüştüklerinde küçük bir çocuk beni koparıverirse? Yo hayır. En iyisi burada kalıp beklemek. Büyümek için belki daha güvenli bir zaman bulabilirim..”
Ve ikinci tohum beklemeye başladı.
O sırada yumuşamış olan bahar toprağını eşeleyen bir tavuk buldu tohumu ve bir lokmada yutuverdi onu.
Riskleri göze almaktan ve büyümekten korkanları yaşam bir anda yutuverir.
Patty HANSEN
ALINTI-DERLEME
MUTLULUK VE BAŞARI ÖĞÜTLERİ
1-)Bir işi yaparken bütün hayatımızı ona bağlı imiş gibi hareket ediniz.
2-)Daima başarılı olmayı düşünerek çalış.Bu sayede başarıyı sağlayacak çarelere başvurursun.
3-)Merak,insanın hocası,kitap kurtarıcısıdır.
4-)Daha terden ibarettir.Dehanın ilk şartı hakikati sevmektir.
5-)Sıkıntı,az çalışmaktan doğar;en çok acı çekenler işsizlerdir.
6-)Gayesiz günler,daima işkence ile doludur.
7-)BAŞARI,dürüst düşünmenin,sürekli çalışmanın ve bu gayeye varmak için yapılan bir fikir mücadelesinin neticesidir.
8-)Başarının onda dokuzu kendine güvenmektir,onda biri de kuvvetle sarılmaktır.
9-)Çalışmak hayat,düşünmek ışıktır.Önce düşün,sonra durma.
10-)Ümitsizliğe düşmemek için,fırsat müsaitken çok çalışmalıdır.
11-)Ne yapacağını bil ve ona göre hazırlan.Mutlaka söze güzel başla ve güzel bitir.
12-)Ciddi ve uzun gayet sarf etmeyene HUZUR NİMETİ VERİLMEZ.
13-)ZEKÂNIN YÜKSELMESİ,fakirin kulübesindedir.
14-)Olgun dimağ (zekâ),zıtlarla karşılaşınca telaş göstermez, kederlenmez.
15-)Gönlünü alçak tut,hayalini yüksek.Böyle bir alçak gönüllülük ile olunur yüksek.
16-)Dünya erken kalkanların malıdır.
17-)Istırap çekmeden büyük adam olan yoktur.
18-)ŞÜKÜR,nimeti arttırır, ŞİKAYET,derdi arttırır.
19-)DÜŞÜNMEDEN ÖĞRENMEK, kaybedilmiş emektir.
20-)Hastalıkları eritmek hususunda en kuvvetli doktor,NEŞELİ DÜŞÜNCELERDİR.Kederlere galebe çalacak en büyük teselli de GÜZEL NİYETLERDİR.
21-)Edebi olmayanın ilmi,sabrı olmayanın dini,iffet ve korkusu olmayanın Hakk'a yakınlığı yoktur.
22-)Kendinden üsttekilere değil,kendinden alttakilere bak.Rahat edersin.
23-)Maddiyata dalanın aklı gözüne inmiştir;göz de şehvete esir olmuştur,en feci ölüm budur.İnsan zengin olmadan da mesut olabilir.
24-)Gençliğinde iyi arkadaş kazan.Yaşlılıkta kazanılan arkadaşlık sağlam olmaz.Zira paslı teneke lehim tutmaz.Dost ol ki sana da dost olsunlar.
25-)Neticesiz kalan vaatler.HEDEFİMİZİN KATİLLERİDİR.
26-)Daima olduğun gibi görün,göründüğün gibi ol.Olduğundan fazla görünmek isteyen karşısındakilere kendisinin ahlaklığını göstermiş olur.
27-)İnsanların sevgisini kazanmak,aklını yarısıdır;güzel soru sormak ilmin yarısıdır;güzel idare etmek ,geçimin yarısıdır.
28-)Dört şey vardır ki onları dört şey yok eder:Dört cevher:akıl,din,utanma ve iyi ameldir. Sinirlenmek aklı yok eder.Başkasını çekememek dini yok eder.Tamahkarlık(açgözlülük),utanma duygusunu yok eder.Dedikodu iyi amelleri yok eder.
29-)Sekiz şey sekiz şeyden korkmaz:Göz bakmaktan doymaz,toprak yağmurdan doymaz,ilim ilimden doymaz,soru soran meseleden doymaz,hırs sahibi mal toplamaktan doymaz,kulak haberden doymaz,ateş odundan doymaz.
30-)Şöhret,aynı riyadır.Methedilmeyi sevmek ise zehirli bal yemektir.
CÜMLE ANLAMI, CÜMLEDE ANLAM
Bir fikri,hareketi,duyguyu ve bir olayı tam olarak bir hüküm halinde ifade eden kelime gruplarına cümle denir.Yüklemi olması gerekir.Cümle yargı birimidir.Sözcükler tek başlarına bir yargıyı karşılayamazlar.En az iki öğesinin olması gerekir:
Yüklem=Fiil+zaman eki+şahıs eki. İsim+ ek-fiil.(Yüklemsiz cümleler de vardır.(Eksiltili cümle)Böyle cümlelerde yargı oluşmadığı halde düşüncenin anlaşılırlığı sağlanmış olur.
_Seviyorum.
_İstanbul’u seviyorum.
_İstanbul’u diğer şehirlerden daha çok seviyorum.
Çeşitli kavramları inceliyoruz.Yargı çıkarmak,cümle tamamlamak,anlamca yakın cümleyi bulmak,aynı anlama gelen cümleleri bulmak,deyim açıklaması…
Cümlede Vurgu
Fiil cümlelerinde yüklemin önünde;ad cümlelerinde vurgu yüklemin üzerindedir.
_Ali dün bize geldi.
1.Öznel ve nesnel anlatım\yargı:
_En güzel renk mavidir.
_İstanbul,ülkemizin en güzel şehridir.
_Sanatçının şimdiye kadar iki şiir kitabı çıktı.
_Türkiye’nin başkenti Ankara’dır.Bu kitap otuz _sayfadan ibarettir.
_Oyun dört bölümden oluşuyor.
_Sevgi,insanın ve insanlığın en büyük en yüce değerlerinden biridir.
_İyi bir şair roman yazabilir;ama iyi bir romancı şair olamaz.
_Bu filmin konusu çok ilginç.
_En sevdiğim ders edebiyattır.
2.Neden-Sonuç: (niçin sorusu)(Yükleme niçin sorusu sorulur.)(Gerekçeli yargılar da denir.)(-dığından,-dan dolayı,-dığı için,-ınca,bu yüzden,-dandır)(için,diye,_ile,-den dolayı gibi edatlarla sağlanır.)
_Çalıştı da başardı.
_Dersini bilemedi;demek ki yeterince çalışmamış.(1981)
_Trafik yoğun olduğundan geciktim.
_Susuzluktan bütün çiçekler solmuş.
_Tekerlekler patlayınca yolun ortasında kaldık
_Konuştuğu için sınıftan atılmış.
_Hastalandığı için okula gidemedi.
_Ben yarime gül demem\Gülün ömrü az olur.
_Kitap okumaya ara verdi;çünkü gözleri yorulmuştu.
_Onun gelmesiyle sevincimiz iki kat arttı.
_Yar ismini desem olmaz/Düşer dillere dillere
3.Amaç-Sonuç ilişkisi:( için yerine amacıyla getirilir)
_Okula gitmek için evden çıktı.
_Konuşmak üzere kürsüye çıktı.
_Sizi görmeye geldim buraya.
_Ev almak için para biriktiriyordu.
4.Koşul Cümlesi: (-se,-dı mı,-dıkça,ama,fakat,ancak,-mek üzere)
_Bize yetişebilirsin;ancak yola erken çıkarsan.
_Beni dinlerseniz konuyu anlarsınız.
_Çalışırsan başarırsın.
_Bize yetişebilirsin,ancak yola erken çıkarsan.
_Bu sınavı kazanırsınız,fakat planlı ve programlı _çalışırsanız.Yazmazsam kendimi geliştiremem.
_Herkes gelirse toplantıya başlarız.
_Beni dinlemedikçe başarılı olamazsın.
_Ne ekersen onu biçersin.
_İyi dinlemedi mi konuyu anlayamaz.
_Bilet bulabilirsem yarın yola çıkarım.
5.Karşılaştırma:(Benzer veya farklı taraflarını ortaya koyar.)(daha,en,kadar,ise…)
_Hakan,Murat kadar çalışkan bir öğrencidir.
_Şiirlerini de okudum;ancak o kadar beğenmedim.
_Edebiyatın konusu insandır,doğadır;eleştirinin konusu ise sanat eseridir.
_Ben balık tutmayı,babam ise kitap okumayı severiz.
_Bugün daha neşeli görünüyor.
_Bir işe başlamak devam ettirmekten zordur.
_Onun öyküleri şiirleri kadar ilgi çekici değil.
_Öğretmen,sınıfın en çok konuşanını dışarı attı.
6.Dolaylı-Düz Anlatım:(-lığını…yordu,-dığını…yordu,acağını…mıştı,-acağını…yordu)
_Kardeşim bana:”Kitap okuyacağım.” Dedi.
_Kardeşim bana kitap okuyacağını söyledi.
7.Mecazlı Anlatım:
_Bu adam bize sıcak davrandı.
_Beni ayağına çağırıp bir güzel haşladı.
_Bize karşı ölçülü davranırdı.
8.Tanımlama:(Bu nedir?)Öznel ya da nesnel olabilir.Tanımlama ve açıklama karıştırılmamalı.
_Lirik şiir,duyguların,çok etkili ve coşkulu bir biçimde dile getirildiği şiir türüdür.(1990)
_Lirik şiir,akıldan çok düş gücüne,düşünceden çok duyguya yaslanır.(tanım değil.)
_İsimleri etkileyen kelimelere sıfat denir.
_Sıfatlar çekim eklerini almaz(tanım değil)
9.Üslup:Yazış tarzı.(Nasıl anlatmış?)Üslupta zaman,çevre yer almaz.Sanatçının duyuş,görüş,anlayış ve anlatıştaki özelliği.Dil ve anlatım,kelimeleri kullanımı vs.Dili çok sade,anlatımı akıcı…
İçerik:Muhteva,konu
_Bu roman Kurtuluş Savaşı sonrası Ankara’yı ele alıyor.
10.Önyargı(Peşin Hüküm)Olumlu ve olumsuz olabilir.Sonuçla ilgili önceden karar verme.
_Bu kitap piyasaya çıktığında müthiş tutulacak.
_Bu takım bu sene şampiyon olamaz.
_Bu öğrenci bu sınavı kazanamaz.
_Bu çocuğun okumayacağını zaten biliyordum.
_Arkadaşınızın böyle işleri yapabileceğini sanmıyorum.
11.İhtimal(Olasılık,tahmin):Görünüşe göre bir şeyin olacağını sanma.
_Hava bulutlu,yağmur yağabilir.
_Haftaya işlerim bitecek gibi.
_Şu sıralar İstanbul’u varmış olmalı.
_Üstün ıslanmış,hasta olabilirsin.
_Geç kaldık,sanırım o gitmiştir.
12.Varsayım:Sonucu ne olduğunu bilmeden onu kendimize göre bir sonuca bağlamaya denir.(diyelim ki,var say,oldu ya,a bile,varsayalım,oldu ya,)
_Diyelim ki bu olay gerçek değil.
_Farzet ki bu sınavı kazandınız.
_Tut ki Türkiye derecesi yaptınız.
13.Öneri: (Tavsiye,Teklif)Bir konuda eksik görülen herhangi bir şeyin nasıl giderilebileceğine dair teklif getirmeye denir.Yol gösterme.teklif içerir.
_Günün belli saatlerinde,belli aralıklarla ders çalışırsa dahi iyi olur.
_Bir şeyi unutmak istemiyorsanız onu başkalarına anlatın.
_Daha yavaş konuşmanızda fayda var.
14.Eleştiri:Bir insanı,bir eseri,bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla incelemeye denir.Eleştirilerde çoğunlukla değerlendirme de söz konusudur.Çoğunlukla olumsuz düşünceler akla gelmelidir.
_Yazar,tek boyutlu,basmakalıp kişiler oluşturmuş.
_Sanatçı dil ve anlatıma konu kadar önem vermemiş.
15.Değerlendirme:Öznel ve nesnel olabilir.İyi ya da kötü yönleri ortaya koyma.Yorum yapma.Belli bir eser,kişi ya da durum üzerine yapılır ve genel kanı niteliği taşımaz.
_Sanatçı şiirinde yabancı sözcüklere hiç yer vermemiş.(nesnel değerlendirme)
_Şiirde her insanı derinden etkileyen hayal alemlerine yer verilmiş.
_Sanatçı ilk eserlerindeki pürüzlü dilden kurtulmuş;güzel,ahenkli bir anlatıma kavuşmuş.
_Kitabın son bölümündeki şiirlerin birkaç sayfaya yayılması pek yerinde olmamış..
_Bu eserde,konu gerçek yaşamdan alınmış,kişiler karakterlerine uygun biçimde konuşturulmuştur.
15.A.Açıklama(Yorum)
_Ali’nin ateşi çıkmış;anlaşılan üşütmüş.
_Gözleri kanlanmış;demek ki çok geç yatmış.
16.NitelAnlam(ölçülemeyen,soyut,öznel,göreceli)
Nicel(miktarı ölçülebilin,bir değeri ifade eden,nesnel,somut)
_Eve gelince bir tabak yemek yedi.(nicel=ölçülebilen,nesnel,miktar)
_Bu çok lezzetli bir yemek.(nicel=ölçülemeyen,göreceli,soyut)
_Bu paket daha hafif,sen bunu taşı.(nicel)
_Dün gece hafif bir rahatsızlık geçirmiş.(nitel)
17.Sitem,yakınma,pişmanlık ve Şaşkınlık
Sitem:Bir kimseye öfkelenmeden ona olan kırgınlığı,üzgünlüğü dile getiren cümlelerdir.Şikayet,serzeniş.Kendimizi ait olana pişmanlık\hayıflanma deriz.
_Çocuklarım için saçımı süpürge ettim,gel de bunu onlara anlat.
_Birlikte geçirdiğimiz onca iyi günden sonra biriniz bile aramadınız.
_Yanlışlarında ısrar ediyor..
Yakınma:Her ay petrol fiyatlarına zam geliyor,gel de benzin al.
Aldığınızı bir de geri vermeyi bilseniz
Pişmanlık:Memnuniyetsizlikten dolayı fikir değiştirme.
_Keşke çocuklarıma daha çok vakit ayırsaydım.
_Bilseydim sevmezdim seni.
_Böyle bir sözü keşke söylemeseydim.
_Biraz sonra bir kiremit kafama düşmesin mi?(şaşırma)
18.Beğenme,Özlem:
_Ev dediğin böyle geniş ve ferah olmalı
_Öğrenci dediğin böyle olur.
_Tek arzum sınavı kazanmaktır.(istek,dilek)
_Bu gömlek size ne kadar da yakışmış.
_“Hiç” isimli kitabı mutlaka okumalısınız.
19.Tasarı:
_Bu amaçla gelecek yıl bir yarışma düzenlemeyi düşünüyorum.
20.Eşitlik:Kıyaslama yapılırken farklılığın olmadığı anlatmaktadır.
_Malları kardeşçe bölüştüler.
_Aynı şartlarda çalışıyoruz.
_Sabahleyin birer bardak çay içtiler.
_Bu haberi biz de onun gibi sonradan duyduk.
21.Yeni Bir Görünüm Kazanma:Önceki görümünden farklı bir şekil ve biçim alma
_Kayakçının soğuktan yüzleri kızarmış,dudakları morarmıştı.
_Bütün yapraklar sararmıştı.
22.Özgünlük Bildiren Yargılar:Kişiye has,kişiye ait özellik demektir.Orijinallik,başkalarına benzemeyen demektir.
23.Benzetme: (gibi,andırmak,benzemek)
_Kaldırımlar,içimde yaşayan bir insandır.
_Toplumun geleneksel değerleri,suyu hiç kesilmeyen ırmak gibidir.
_Ev,yaşlı sahibini andırıyor.
24.Betimleme(Tasvir):Varlıkların ayırt edici yönleriyle,zihinde görüntü uyandıracak biçimde anlatmaktır.Sıfatlar kullanılır.Genç,çalışkan,terbiyeli biriydi.
25.Tanımlama(Tanım cümlesi):”Bu nedir?”-“dir” eki almış bir isim cümlesi olabilir(denir,adı verilir.)
_Dil,duygu ve düşünceyi aktaran canlı bir varlıktır.
_Dize sonlarındaki ses benzerliğine kafiye denir.
26.Mecazlı Anlatım:
_Rüzgâr tenimizi okşuyor.
_Karşı dağlar asırlardır uyuyor.
27.Önyargı(Peşin Hüküm): Sonuçla ilgili önceden karar verme denilebilir.Kesin kabule dayanır.Olumlu-olumsuz olabilir.
_Bu kitap piyasaya çıktığında müthiş tutulacak.
_Bu takım bu sene şampiyon olamaz.
_Bu öğrenci başarılı olamaz.
_Bu çocuğun okumayacağını biliyordum.
28.Uyarı (İkaz):
_Evraklarınızı teslim etmeniz için iki gününüz kaldı.
_Bu ilacı doktorunuza danışmadan kullanmayınız.
_Aman,bunu çocuklardan uzak tutun!
_Benden izinsiz maça gitmek yok
29.Örnekleme: Genellikle isimler geçer.Görsel kılar,somutlaştırır.Mesela,sözgelişi,örneğin…
İstanbul birçok medeniyetin izlerini taşıyor.Bizans’tan kalma Yer altı Sarnıcı,Osmanlı’nın eseri Topkapı Sarayı ve günümüz medeniyetinin önemli bir eseri olan Boğaz Köprüsü…
30.Abartma (Mübalağa):
_Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.
_İki gecedir hiç gözünü kırpmadı.
_Dünya kadar iş beni bekliyor.
30.Arasöz\Ara cümle:
_Konuştuğum dil kadar,Türkçem kadar,güzelsin.
31.Özel ve genel anlamlı cümleler:
Yaratılanlar içinde ancak insan düşünebilme yetisine sahiptir.
Ağaçlardan kiraz ağacını çok severim.
Meyvelerden üzümü çok yerim.
DEĞİŞİK DURUMLARI ANLATAN CÜMLELER
*Eylemin ikinci kez yapılması:
_Onunla bir daha karşılaşmıştık.
*Bir işin tekrarlanması:
_Çatı bu yıl da onarıldı.
*Bir beklentinin gerçekleşmemesi:
_Bana mektup yazacağını sanıyordum.
*Özlem:
_Hey gidi günler hey!
*Karşıt durum:
_Başarılı ama çok da kibirli.
31.Cümle Tamamlama:
Dikkat,dilbilgisi kurallarına uygun cümleyi tanımak,önceki ve sonraki cümleleri tanımak gerekir.Özne ve yüklemde,kişi ve zaman bakımından uygunluk aranmalıdır.Sözcükler ve cümlecikler arasında bağıntıyı sağlayan edat ve bağlaçlar anlama ve anlatıma uygun olmalıdır.
Bu tip soruları çözerken önce bize verilen cümlede neyin anlatıldığını iyice belirlemeliyiz.
32.Cümlenin Yorumu:Bu tip sorularda eğer cümleden çıkarılabilecek yargı isteniyorsa cümlenin söyleniş sebebi düşünülür.
İYİ BİR YAZININ NİTELİKLERİ
1.Duruluk:Gereksiz sözcük bulunmamasıdır.Anlam kayba uğramaz.
_Partiler arasındaki mevcut anlaşmazlıklar giderek büyüyor.
2.Açıklık:Cümleden tek bir anlamın çıkarılmasıdır. 3 sebepten kaynaklanır:
a)Sözdizimi yanlışı,sözcüklerin yerli yerinde kullanılmaması:
_Mustafa benden çok yararlandı.(1.Mustafa benden yararlandı.2.Mustafa ve ben bir şeyden ikimiz de yararlandık;ama Mustafa’nın sağladığı yarar,benim sağladığım yarardan daha büyük oldu.)
_Ben seni Ayşe kadar sevmem.(1.Ben seni Ayşe’yi sevdiğim kadar sevmem.2.Seni ben de severim,Ayşe de sever;ama Ayşe daha çok sever.)
b)Noktalama yanlışı,gereksiz yere virgül konulması:
_Genç kadına bir şeyler söylüyordu.
_O kadına ne dedi?
c)Zamir eksikliği,kişi zamiri kullanılmaması:
_Söylediklerinden hiçbir şey anlamadım.(senin\onun)
3.Yalınlık:Anlatımın özentisiz,süssüz olmasıdır.
_Dedem 80 yıllık ömrünü tamamlayarak ezeli ve ebedi bir diyara göçtü.
_Dedem 80 yaşında öldü. (Yalın cümle)
4.Özgünlük:Başkasına benzememe,kendine has olma demektir.Taklitçilikten kaçınma,farklı,yeni alışılmışın dışında olma.Sıradan değil,farklı.
5.Doğallık:Yapmacıksız,günlük yaşantıda olduğu gibi sanat yapma endişesi taşımadan,içten,samimi olma.
_Çok değerli olan vaktinizi bana ayırmak lütfunu esirgemediğiniz için size minnettarlığımı ifade edecek kelime bulamıyorum.
-Bana vaktinizi ayırdığınız için size minnettarım. (Doğal cümle)
6.Akıcılık:Okuyucuyu sıkmayan,sürükleyici bir anlatıma sahip olmak.Düşüncenin anlatımında dilin takılacağı söyleyiş pürüzlerinin bulunmamasıdır.Uzun cümleler,aynı hecelerin tekrarlanmasıyla ortaya çıkan kakofoni(kakışma),akıcılığı önler.
Biyolojicinin dersine girdin mi? (Söylenişte zorluk vardır.)
7.Yoğunluk:Birçok anlamı bir arada verme,anlam içinde anlam bulunması.
8.Tutarlılık:Birbiriyle çelişen düşünceler ileri sürmemek,sık sık düşünce değiştirmeme demektir.
9.Özlülük:Az sözle çok anlam ifade edebilme,sözü uzatmadan kısa tutarak mesajı en öz şekilde iletme demektir.
ANLAMLARINA GÖRE CÜMLELER
1.Olumlu Cümle:Tren geldi.Çocuk çok akıllı.
2.Olumsuz Cümle: ("-me, -siz, -değil, yok" ek veya kelimeleriyle yapılır.)
O bunu bilmiyor.
Zorular zor değil.
Burada kimsecikler yok.
Bu çocuk terbiyesiz.
3.Biçimce olumsuz anlamca olumlu:
Bunu ben de bilmiyor değilim.
4.Biçimce olumlu,anlamca olumsuz:
Ben öyle şey yapar mıyım hiç?
Onun nasıl biri olduğunu bilmez miyim? gerekir.)
Ayşe başarılı mı sanki.
Gel de bu adama kızma!
Baklavayı kim sevmez?
Hayırsız evladı kim sever?
Sen bu işten ne anlarsın!
Bu çocuk ne sporu seviyor ne müziği.
EŞ ANLAMLI YARGILAR(Anlamları birbirine denk,uyan)
Aynı düşünceyi birçok cümle ile ifade edebiliriz.Farklı sözcüklerle ifade edilen cümleler özdeş cümlelerdir.
_Hiçbir şey dil kadar önemli değildir.
_En önemli toplumsal varlık dildir.
_Kendi aklını kullanmayan kişi,düşünce yönünden özgür değildir.
Başkasının aklına uyan kişi,düşünce bakımından bağımsız sayılmaz.
_Bu hikaye arada geçen bunca zamana karşın konusuyla anlatımıyla hala genç.
Hikaye hem anlatılanlar hem de bunların anlatılışı yönünden güncelliğini koruyor.
YAKIN ANLAMLI YARGILAR
Söyleyişleri farklı,söylenmek istenen aynı.Birbirinin yerini tam manasıyla tutmayan,ancak anlamca yakın olan cümlelerdir.
_Hiç kimse kendi yargıçlığından kurtulamaz.
_Suç işleyen her insan bu suçu başkası bilmese bile kendini yargılamaktan kurtulamaz.
_Suçlular yaşamları boyunca kendilerini yargılarlar.
_Suçluların kendi yargıcı olmasından kurtulması mümkün değildir.
_Aydın insan,toplumu düşünürken toplumun peşinden gitmek zorunda olmayan biridir.
_Halk için çalışmak ve halkı düşünmek,onu her zaman onaylamak değildir.
_Yaşamda hangi noktaya geldiğinizi bilmiyorsanız,nereye gideceğinizi de bilemezsiniz.
_Amacı olmayan insanlar,rüzgârda savrulan tozlara benzer.
ZIT ANLAMLI (ANLAMLARI ÇELİŞEN) YARGILAR
Konu ortaklığı var,ancak anlamlar zıttır.
_Sanatçıya düşen,yaşamı her yönüyle olduğu gibi yansıtmaktır.
_Sanatçı yaşamın fotoğrafını sunarken onu kendi yorumu ile vermelidir.
_Konuyu oldukça genel yönleriyle işlemişsiniz.
_Konuyu tüm ayrıntılarıyla ele almışsınız.
_Türk sanatı Avrupa’da değil,Anadolu’da aranmalıdır.
_Sanat evrenseldir,sanatın vatanı olmaz.
_Geçmişiyle bağını koparmayan yazarlar,geleceğe kalır.
_Sanatçının yarınlara kalmasında geçmiş değil,gelecek önemlidir.
ALIŞTIRMALAR
_Hikayelerindeki tiplemeler ayakları yere basmayan kişilerden oluşmuştu
(Asıl yaşamdan uzaklaşmış olan)
_Yeniyi oluşturmak için eski olana değil,kötü olana sırt çevirmek lazım.
(Yeni ve güçlü eserler ortaya koymak için geçmişin iyi eserlerinden faydalanmak gereklidir.)
_Güzel bir dizede sözcüklerin yerlerini değiştirdiniz mi dizenin büyüsü bozulur.
(Dizede sözcüklerin yerleri değiştirilirse şiirin etkileyici güzelliği kalmaz.)
_Balık için su ne ise,toplum için de dil odur,su kirlenirse balık ölür…(nasıl tamamlanır)
(Dildeki bozulma ve yozlaşma da ulusal kimliği yok eder.)
_Yeteneksiz bir insanın,elinden geleni yapabilmesi güçlü bir insanın tembelliğinden daha değerlidir)
(Gezen tilki yatan aslandan yeğdir.)
_Eskiden bazı ünlü yazarlar:”Ben okumam yazarım.” Derdi;bu yüzden okunmaz oldular.
(Yazdıklarını okuyup değiştirmeyen yazarlar unutulurlar.)
_İnsanlar,”Bir yerlerde okudum.” Diyenlere,”Bir yerlerde duydum.” Diyenlerden daha çok inanırlar.
(Görmek duymaktan daha çok inandırıcıdır.)
_Yetmiş yaşında bir genç olmak,kırk yaşında bir ihtiyar olmaktan daha umutlu ve sevindirici bir durumdur.
(Genç bir yaşlı olmaktansa,yaşlı bir genç olmayı yeğlerim.)
_İnsan tebessümle gözyaşı arasında gelip gelen bir sarkaçtır.
(İnsan hüzünle mutluluğu iç içe yaşayan bir varlıktır.)
_Kim ki verebileceği bir fikri yoktur,uzun uzun konuşur.
(Düşüncesini aktarmak isteyen kişi,gereksiz konuşmaz.)
_İyiliği öğretmek,bir kaplumbağanın hızıyla yolculuk yapmak gibidir.
(İnsanlara iyiliği öğretmek uzun süre alır.)
_Dil bilinci gelişmemiş kişilerin bir dili incelikleriyle kullanmaları imkansızdır.
(Dilin önemini kavramış bireyler,kendi dillerini en doğru biçimde kullanırlar.)
_Bir kazan süt,bir kilo yoğurtla yoğurt olur da;bir kazan yoğurt,bir kilo su ile ayran olmaz.
(Doğru sonuçlar,iyi seçilmiş ölçütlerle elde edilir.)
_Her insanın istediği her şeyi yapabileceği bir yerde,hiç kimse istediğini yapamaz.
(Özgürlüklerin sınırsız olduğu bir yerde kimse amacını gerçekleştiremez.)
_Başkalarının esnemesiyle uyuyanlar,asla kendi rüyalarını göremezler.
(Kendisine ait olmayan yolda yürüyenler,kendi hedeflerine ulaşamaz.)
_Hoşgörü,karşımızdakini istediğimiz gibi olmaya zorlamak değil;ona kendi istediği gibi olma imkanı vermektir.
(Bireyin kendini özgürce gerçekleştirebileceği bir ortam yaratmaktır hoşgörü.)
_Bilgili bir insan için yenilgi yoktur.
(Bilgili kişiler her güçlüğün üstesinden gelir.)
_Halk şiiri,hayatını halkın konuşmasından alır ve karşılığında ona hayat verir.
(Halk şiiri konuşma diliyle beslenir ve halkı besler.)
_Kadınlar zayıftır,ama analar güçlüdür.
(Annelik duygusu kadına güç kazandırır.)
_Romancı bir fotoğrafçı değil,ressam olmalıdır.
(Romancı gerçeği olduğu gibi değil de,yorumlayarak yansıtmalıdır.)
_Bir yazarın çocukluğu,o yazarın banka hesabıdır.(2002)
(Yazarın sanatsal yaratıları,çocukluk anılarıyla,çocuklukta yaşadıklarıyla beslenir.)(Banka hesabı sık başvurulan bir hesaptır.)
BATI EDEBİYATI YAZAR,ŞAİR VE ESERLERİ
ESKİ YUNAN EDEBİYATI
Homeros(Şairlerin Babası)Batı edebiyatı onunla başlar.Evrensel insan özelliklerini ölümsüzleştirir.İlyada ve Odesa
Hesiodos:İşler ve Günler(Didaktik şiirin kurucusu)
Sappho:Lirik şiirin kurucusu sayılır
Aisopos:Fabllar(Fabl türünün kurucusu)Ezop’tan Masallar
Aiskhylos:Yalvaran Kızlar,Persler(İlk büyük tragedya şairi)
Sophokles:(İkinci en büyük tragedya şairi)Kral Oidipus,Elektra
Aristophanes(İlk büyük komedya şairi)Atlılar,Kuşlar,Kurbağalar
Heredotos:Tarih türünün kurucusu.”Tarih” adlı kitabı ünlü.
Sokrates:Tüm bilgiler öğrencisi Eflatun’dan öğretinilmiştir.
Eflatun:Atina Akademisini kurdu.İdealizmin kurucu-su.Devlet,Kanunlar,Sokrates’in Savunması.
Aristoteles:Felsefe Okulunu kurdu.Derslerini gezinerek verdi.Eflatun’un öğrencisi.Politika,Söz Söyleme ve Şiir Sanatı.
Theokritos:Pastoral şiirin kurucusu.Yunan Çoban Şiirleri
LATİN EDEBİYATI
Çiçero:söylev.Cumhuriyet,Dostluk,Hitabet,söylevler
Seneca:felsefe.Agamemnon,diyaloglar,Doğa olayları üzerine düşünceler
Plautus:Buğday Kurdu,Çömlek,İkizler,Tutsaklar
Vergilius:Çiftlik şiirleri,Çoban şiirleri
Horatius:Mektuplar,Yergiler
Ovidius:Aşklar,Değişmeler,Hüzünlü Mektuplar
Tacitus:Tarihler
FRANSIZ EDEBİYATI
Corneille:Le Cid,Cinna,Horace
La Fontaine:şiir,fabl)
Racine:Andromaque,Beyazıd,Phedre,Sen Nehrinin Perisi
Boileau:Kadınlara Karşı,Manzum Mektuplar,Yergiler
Moliere:Tartuffe,Cimri,Kibarlık Budalası,Hastalık Hastası,Zoraki Tabip
Montesquieu: Kanunların Ruhu Üzerine
Voltaire: Candide
Romantizm
J.J.Rousseau:İtiraflar,Emil,Toplum Sözleşmesi
Lamartine:Şairane Duyuşlar,Graziella,Tefekkürler
Victor Hügo:Sefiller,Cromwel,Hernani,Notre dame de Paris,Cezalılar
Alexandre Dumas:Üç Silahşörler,Monte Kristo Kontu
Chateau Briand:Atala,Rene,Mezar Ötesinden Anılar
George Sand:Mektuplar,Ömrümün Hikayesi,Pembe ve Beyaz
Gerçekçiler/Realizm
Balzac:Goriot Baba,Vadideki Zambak,Eugenie Grandet
Stendhal:Kızıl ile Kara,Parma Manastırı
Gustave Flaubert.Madame Bovary,Salambo,Üç Hikaye
Alphonse Daudet:Değirmenimden Mektuplar
Goncourt Kardeşler:Monotte Salomon
Natüralistler:
Emile Zola:Nana,Toprak,Meyhane,Germinal
Maupassant:Ay Işığı,Tombalak,Güzel Dost
Hppolite Taine:Sanat Felsefesi,Sanatta İdeale Dair,Zeka
*Parnasyenler
Francois Copee:Alçakgönüllüler,Kutsal Kalıntılar Konağı
Jose Maria de Heredia:Niegara
Leconte De Lisle:Antik Şiirler,Barbar Şiirler
Sembolistler
Baudelaire:Kötülük Çiçekleri,Küçük Mensur Şiirler
Verlaine:İyi Şarkı,Sözsüz Romanlar,Şiir Sanatı
MallermeEdgar Poe’nun Şiirleri,Eski Tanrılar,Şiirler
Rimbaud:Cehennemde Bir Mevsim,İlhamlar,Sarhoş Gemi
*Yeni akımlar
Andre Breton:Ak Saçlı Tabanca,Dindarlık Tepesi,Eriyen Balık
Paul Eluard:Açık Kitap,Ölmeden Ölmek,Politik Şiirler
Andre Gide:Dünya Nimetleri,Dar Kapı,Pastoral Senfo-ni,Kalpazanlar(Varoluşçular)
Alain:Estetik Üzerine,Mutluluk Üzerine Sohbetler.
İSPANYOL EDEBİYATI
Cervantes:Don Kişot
İNGİLİZ EDEBİYATI
Bacon:Denemeler
Shakespeare:Hamlet,Othello,Romeo ve Juliet,Kral Lear,Venedik Tacirle-ri
Milton:Kaybolmuş Cennet
Daniel Defoe:Robenson Crusoe
Jonathan Swift:Güliver’in Seyahatleri
Shelley(şair):Kurtulmuş Promete,Şairin Savunması,Yalnızlığın Ruhu
Bir Walter Scott(tarihi roman)
Charles Dickens(gerçekçi roman)David Copperfeeld,Büyük Umutlar
George Eliot(psikolojik,toplumcu roman)
Oscar Wilde(tiyatro,romanşiir):Anılar,İdeal Bir Koca,Mutlu Prens(semb)
Arnold Bennet(natüralist roman)
Bernard Shaw(tiyatro)
T.S.Eliot(şiir):
Lord Byron:(romantizm)Don Juan
RUS EDEBİYATI
Aleksandr Puşkin:Kafkas Esiri,Maça Kızı,Çingeneler
Lermontov:Aşık Garip,ki Kardeş,Maskeli Balo,Vadim
Gogol:Müfettiş,Küçük İnsanlar,Kumarcı,Ölü Canlar,Palto
Turgenyev:Babalar ve Oğullar,Bir Avcının Notları,Taşralı Kadın
Çehov:Martı,Vanya Dayı,Üç Kız Kardeş,Altıncı Koğuş,Vişne Behçesi
Dostoyevski:Suç ve Ceza,Budala,Karamazov Kardeşler,Ölüler Evinden Anılar,Ecinniler
Tolstoy:Harp ve Sulh,Anna Karanina,Diriliş,Hacı Murat
Boris Pasternak:Doktor Jivago
Gorki:Ana
Mihail Şolohof:
Gonçarov:Oblomov
AMERİKAN EDEBİYATI
*Romantizm:
Edgar Allen Poe:Annabel Lee,Acayip ve Çapraşık Hikayeler
R.W.Emerson:
*Realizm,natüralizm,başka akımlar
Mark Twain:Tom Sawyer’in Maceraları,Missippide Hayat
O’henry:
Jack London:Vahşetin Çağrısı,Uçurum Halkı,Martin Eden
*Natüralist:
Dreiser:
William Faulkner:Ses ve Öfke,Tapınak,Döşeğimde Ölürken (varoluşçu)
Ernest Hemingway: Silahlara Veda,Çanlar Kimin İçin Çalıyor,İhtiyar Adam ve deniz
John Steinbeck:Fareler ve İnsanlar,Gazap Üzümleri,Kenar Mahalle,Sardalye Sokağı(realist)
Williams:Miller
Ezra Pound: Cathay
James Joyce;Sürgünler,Dublinliler,Ulysses
ALMAN EDEBİYATI
Lessing(tiyatro ve eleştiri):
Schiller:Haydutlar,Wilhelm Tell,Don Carlos
Goethe:Faust,Genç Werther’in Acıları
Grimm Kardeşler(masallar)
Heinrich Heine:şair)
Hoffman:(öykü,roman)
Friedrich Hebel(modern tiyatronun kurucusu)
İSKANDİNAV ÜLKELERİ EDEBİYATI
Henrich İbsen: Hortlaklar, Halk Düşmanı
TÜRK EDEBİYATINDA YAZARLAR VE ESERLER
Şinasi:
Tercüme-i Munzume(çeviri şiir)Şair Evlenmesi(Komedi tiyatro)Durub-ı Emsal_i Osmaniye(atasözleri derlemesi)
Namık Kemal
Oyun:Vatan yahut Silistre,Zavallı Ço-cuk,Akif Bey,Celaleddin-i Harzemşah,
Roman:İntibah,Cezmi
Eleştiri:Tahrib-i Harabat,Takip,Renan Müdafaanamesi,Osmanlı Tarihi
Ziya Paşa
Terci-i ve Terkib-i Bent,Zafer-nâme(nazım-nesir karışık yergi)
Antoloji:Harabat
Şemsettin Sami
Roman:Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Oyun:Besa yahut Ahde Vefa
Sözlük:Kamus-ı Türki,FranseviAnsiklopedi:Kamusu’l Âlem
Çeviri:Sefiller,Robinson
Ahmed Vefik Paşa
Çeviri:Zor Nikah,Tabib-i Aşk,Meraki,Kocalar Mektebi,Kadınlar Mektebi,Tartuffe.
Âli Bey
Oyun:Kokona Yatıyor,Ayar Hazma.
Ahmet Midhat Efendi:
Öykü:Kıssadan Hisse,Letaif-i Rivayat
Roman:Hasan Mellah,Felatun Beyle Rakım Efendi.
Abdülhak Hamid Tarhan:
Şiir:Sahra,Makber
Oyun:Macera-yı Aşk,İçli Kız,Fitnen,Eşber
Nazife,Tezer
Recaizade Mahmut Ekrem
Şiir:Zemzeme.Roman:Araba Sevda-sı.Oyun:Muhsin Bey,Çok Bilen Çok Yanılır,Afife Anjelik,Talim-i Edebiyat
Samipaşazade Sezai
Roman:Sergüzeşt.Öykü:Küçük Şeyler
Nabizade Nazım
Roman:Karabibik,Zehra
Muallim Naci:
Şiir:Ateşpare,Şerare,Furüzan.Eleşti-ri:Muallim,Demdeme.Lügat:Lügat-ı Naci
Beşir Fu-at:Makale:Beşer.Metuplar:Mektubat.
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI
Tevfik Fikret((1867-1915)
Rübab-ı Şikeste,Haluk’un Defte-ri,Şermin,Tarih-i Kadim.
Cenab Şehabettin(1871-1934)
Gezi:Hac Yolunda,Avrupa Mektupla-rı.Özdeyiş:Tiryaki Sözleri.Oyun:Körebe.
Halit Ziya Uşaklıgil(1866-1945)
Roman:Mai ve Siyah,Aşk-ı Memnu,Ferdi ve Şürekası.Anı:Kırk Yıl,Saray ve Öte-si,Bir Acı Hikaye.
Mehmet Rauf(1875-1931)
Roman:Eylül,Genç Kız Kal-bi.Oyun:Pençe,Sansar
Hüseyin Suat(1867-1942)
Oyun:Kirli Çamaşırlar,Yamalar.
Hüseyin Siret(1872-1939)
Şiir:Bağbozumu,Kıvılcımlı Gül
Ali Ekrem Bolayır(1867-1937)
Ruh-i Kemal,Çocuk şiirleri.
Süleyman Nazif(1869-1927)
Şiir:Gizli Figanlar.Nesir:Batarya ile Ateş,Malta Geceleri.
Faik Ali(1875-1950)
Şiir:Malazgirt Destanı
Celal Sahir(1863-1935)
Şiir:Beyaz Gölgeler,Buhran
Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Öykü:Çağlayanlar.Roman:Gönül Hanım
SERVET-İ FÜNUN DIŞINDA KALANLAR
Hüseyin Rahmi Gürpınar(1864-1947)
Rman:Şık,Mürebbiye,Şıpsevdi,Kuyruklu Yıldız Altında,Gülyabani,Kaynanam Nasıl Kudurdu.
Ahmet Rasim(1865-1932)
FıkraAnı:ŞehirMektupla-rı,Falaka,Muharrir Bu ya,Gülüp Ağladıklarım.
Ebubekir Hazım Tepeyran
Roman:Küçük Paşa.Öykü:Eski Şey-ler.Anı:Canlı Tarihler
FECR-İ ATİ TOPLULUĞU
Ahmet Haşim(1885-1933)
Şiir:Göl Saatleri,Piyale.Gazi-Anı-Fıkra:Bize Göre,Frankfurt Seyahatname-si.
MİLLİ EDEBİYAT
Ömer Seyfettin:Öykü:Yüksek Ökçeler,Bomba,Gizli Mabet,Bahar ve Kele-bekler.Roman:Efruz Bey,Yavuz Efe
Ziya Gökalp(1887-1967)
Şiir:Kızıl Elma,Yeni Hayat,Altın I-şık.Türkleşmek,İslamlaşmak,Muasırlaşmak,Türkçülüğün Esasları
Ali Canip Yöntem(1887-1967)
Şiir:Geçtiğimiz Yol.İnceleme:Edebiyat
Mehmet Emin Yurdakul
Şiir:Türkçe Şiirler,Türk Sazı, Ey Türk Uyan,Ankara
Fuat Köprülü(1890-1966)
Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar,Türk Edebiyatı Tarihi
Refik Halit Karay(1888-1965)
Yergi-Gülmece:Kirpinin Dedikleri.Öykü:Bir Avuç Saçma,Memleket Hikayeleri,Gurbet Hikayeleri.Roman:Yezidin Kızı,Sürgün,İki Bin Yılın Sevgilisi,İstanbul’un İçyüzü,Anahtar
Halide Edip Adıvar(1884-1964)
Öykü:Dağa Çıkan Kurt.Anı:Mor Salkımlı Ev.Roman:Handan,Ateşten Göm-lek,Vurun Kahpeye,Sinekli Bak-kal,Yolpalas Cinayeti
Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1889-1974)
Öykü:Bir serencam,Milli Savaş Hikayele-ri.Roman:Kiralık Konak,Hep O Şar-kı,Sodom ve Gomore,Nur Ba-ba,Yaban,Ankara.Anı:Zoraki Diplo-mat,Gençlik ve Edebiyat Hatırala-rı.Mensur Şiir:Okun Ucundan,Erenlerin Bağından.
BU DÖNEMİN BAĞIMSIZLARI
Mehmet Akif(1873-1936)Safahat
Yahya Kemal Beyatlı(1884-1958)
Şiir:Kendi Gökkubbemiz,Eski Şiirin Rüzgarıyla,Rubailer.Nesir:aziz İstan-bul,Siyasi ve Edebi Portreler
BEŞ HECECİLER
Faruz Nafiz Çamlıbel(1898-1973)
Şiir:Şarkın Sultanları,Bir Ömür Böyle Geçti,Han Duvarları.Manzum O-yun:Canavar,Akın.
Orhan Seyfi Orhon(1890-1972)
Şiir:Fırtına ve Kar,Gönülden Ses-ler.Roman:Çocuk Adam.
Yusuf Ziya Ortaç(1895-1967)
Şiir:Akından Akına,Cenk Ufukla-rı,Yanardağ.Manzum Oyun:Binnaz,Name,Nikahta Keramet Var,Kördüğüm.
Halit Fahri(1891-1971)
Şiir:Rüya,Cenk Duygula-rı,Efsaneler,Zakkum.Manzum Oyun:Baykuş,İlk Şair
Enis Behiç Koryürek: Şiir:Miras.
YEDİ MEŞALECİLER
Yaşar Nabi Nayır(1908-1981)
Şiir:Kahramanlar.Roman:Adem ile Havva.Oyun:Mete,Beş Devir
Vasfi Mahir Kocayürek(1907-1961)
Şiir:Tunç Sesleri,Geçmiş Geceler.Oyun:Sanatkar,Yaman. Türk Edebiyatı Tarihi
Kenan Hulusi(1906-1943)
Öykü:Bir Yudum Su,Son Öpüş.
Cevdet Kudret(1907-1992)
Şiir:Tersine Akan Nehir,Rüya İçinde Rüya.Roman.Havada Bulut Yok.İnceleme:Edebiyat Bilgileri,Karagöz,Ortaoyunu.
Sabri Esat(1907-1968)Şiir:Odalar ve Sofalar
Ziya Osman Saba(1910-1957)
Şiir:Sebil ve Güvercinler,Geçen Za-man.Öykü:Mesut İnsanlar Fotoğrafhane-si.
GARİPÇİLER
Orhan Veli(1914-1950)
Şiir:Garip,Vaçgeçemediğim.
Oktay Rıfat(1914-1988)
Şiir:Güzelleme,Yaşayıp Ölmek,Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler.Roman:Bir Kadının Penceresinden.Oyun:Kadınlar Arasında,Birtakım İnsanlar.
Melih Cevdet Anday
Şiir:Yan Yana,Teknenin Ölü-mü,Sözcükler,Telgrafhane.Oyun:Mikado’nun Çöpleri,İçerdekiler.Roman:Yağmurlu Sokak,Aylaklar,Gizli Emir,Meryem Gibi.Gezi:Doğu Batı.Deneme:Konuşarak.
İKİNCİ YENİLER
Turgut Uyar(1927-1985)
Şiir:Arz-ı Hal,Türkiyem,Divan.
Edip Cansever(1928-1986)
Şiir:İkindi Üstü,Umutsuzlar Parkı,Kirli Ağustos.Petrol.
Cemal Süreya(1931-1990)
Şiir:Sevda Sözleri,Üvercinka,Göçebe.
CUMHURİYET DÖNEMİNDE AKIM DIŞI SANATÇILAR
Falih Rıfkı Atay(1894-1971)
Gezi-Anı:Denizaşırı,Taymis Kıyıla-rı,Tuna Kıyıları,Hind,Zeytindağı.Anı:Çankaya
Ahmet Kutsi Tecer(1901-1967)
Şiir:Şiirler.Oyun:Köşebaşı,Satılık Ev,Kocyiğit Köroğlu.
Abdülhak Şinasi Hisar(1888-1963)
Roman:Fahim Bey ve Biz,Çamlıcadaki Eniştemiz.Anı:Boğaziçi Mehtapla-rı,Boğaiçi Yalıları,Yahya Kemal’e Veda,Ahmet Haşim.
İsmail Habip Sevük
Nesir:Tuna’dan Batıya,O Zaman-lar,Yutan Yazılar.
Necip Fazıl Kısakürek(1905-1983)
Şiir:Kaldırımlar,Sonsuzluk Kervanı,Ben ve Öteki,Örümcek Ağı,Çile.Oyun:Tohum ve Toprak,Bir Adam Yaratmak,Reis Bey,Siyah Pelerinli Adam,Ahşap Konak.
Memduh Şevket Esendal
Roman:Ayaşlı ve Kiracıları,Vassaf Bey,Öykü:Otlakçı,Mendil Altında,İhtiyar Çilingir.
Halikarnas Balıkçısı(Cevat Şakir Kabaağaçlı)(1886-1973)
Öykü:Ege Kıyılarından,Merhaba Akdeniz,Roman:Uluç Reis,Turgut Re-is,Parmak Damgası,Ötelerin Çocuğu.Nesir:Merhaba Anadolu
Sabahattin Ali(1907-1948)
Öykü:Değirmen,Kağnı,Ses.Roman:Kuyucaklı Yusuf,İçimizdeki Şeytan.
Reşat Nuri Güntekin (1889-1956)
Roman:Gizli El,Çalıkuşu,Dudaktan Kalbe,Bir Kadın Düşmanı,Yeşil Ge-ce,Acımak.Gezi:Anadolu Notları,Öykü:Tanrı Misafiri.
Arif Nihat Asya(1904-1975)
Şiir:Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor,Kökler ve Dallar
Suut Kemal Yetkin:
Edebiyat Üzerine,
Cemil Meriç(1917-1987)Umrandan Uygarlığa,Kırk Ambar,Hind Edebiyatı,Bu Ülke,Mağaradakiler,Işık Doğudan Gelir.
Mehmet Kaplan(1915-1986)
Kültür ve Dil,Nesillerin Ruhu.
Nurullah Ataç(1898-1957)
Günlerin Getirdiği,Sözden Söze,Günce,Diyelim.
Nazım Hikmet(1902-1963)
Şeyh Bedrettin Destanı,Kurtuluş Savaşı Destanı,Memleketimden İnsan Manzaraları,Rubailer.
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Çocuk ve Allah,Üç Şehitler Destanı,Toprak Ana,Çanakkale Destanı,Havaya Çizilen Dünya.
Zeki Ömer Defne
Denizden Çalınmış Ülke,Sessiz Nehir.
Ahmet Muhip Dranas
Şiir:Şiirler.
Behçet Necatigil(1916-1976)
Şiir:Kapalı Çarşı,Çevre,Evler,Divançe,
Attila İlhan(1925-2005)
Şiir:Duvar,Sisler Bulvarı,Ben Sana Mecburum.Roman:Kurtlar Sofrası,
Cahit Sıtkı Tarancı(1910-1956)
Otuz Beş Yaş,Ömründe Sükut.
Sait Faik Abasıyanık
Öykü:Kayıp Aranı-yor,Semaver,Şahmerdan,Lüzumsuz Adam,Son Kuşlar
Haldun Taner(1915-1986)
Oyun:Keşanlı Ali Destanı,Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım,Ayışığında Şamata
Orhan Kemal(1914-1970)
Öykü:Ekmek Kavgası,Çamaşırcının Kızı,72.Koğuş,Kardeş Payı.Roman:Baba Evi,Murtaza,Cemile,Devlet Kuşu,Hanımın Çiftliği,Eskici ve Oğulları
Sabahattin Kudret Aksal
Şiir:Şarkılı Kahve,Gün Işığı,Eşik
Peyami Safa(1899-1961)
Sözde Kızlar,Mahşer,Dokuzuncu Hariciye Koğuşu,Fatih-Harbiye,Matmazel Noralyanın Kol-tuğu,Yalnızız,Biz İnsanlar
Ahmet Hamdi Tanpınar
Şiirler.Öykü:Yaz Yağmuru.Roman:Huzur,Saatleri Ayarlama Enstitüsü,Mahur Beste.Nesir:Beş Şehir,Yaşadığım Gibi,
Kemal Tahir(1910-1973)
Roman:Esir Şehrin İnsanları,Yorgun Savaşçı,Kurt Kanunu,Devlet Ana.
Tarık Buğra(1918-1994)
Öykü:Oğlumuz.Roman:Küçük Ağa,İbiş’in Rüyası,Osmancık,Gençliğim Eyvah,Firavun İmanı.
Yaşar Kemal(1923-2015)
İnce Memed,Yer Demir Gök Bakır,Yılanı Öldürseler.
Necati Cumalı(1921-2001)
Roman:Viran Dağlar.
Cahit Külebi(1917-1997)
Şiir:Adamın Biri,Rüzgar,süt.
Turan Oflazoğlu(1932-)
Oyun:IV.Murat,Genç Osman,Cem Sul-tan,Kösem Sultan.
Recep Bilginer(1922-)
Oyun:Yunus Emre,Mevlana.
Orhan Asena(1922-2001)
Oyun:Hürrem Sultan,Tohum ve Top-rak,Ana,Öç,El Kapısı.
Oktay Akbal(1923-)Önce Ekmekler Bozuldu,Aşksız İnsanlar,Tarzan Öldü.
DİVAN EDEBİYATINDA ŞAİR VE YAZARLAR
Hoca Dehhani(13.yy)
Divan şiirinin ilk temsilcisi.Selçuklu Şehnamesi,Bir Kaside,Dokuz Gazel.
Sultan Veled(1226-1312)
Tasavvuf şairi.Farsça Divan,İptida-name,İntiha-name,Maarif
Şeyyad Hamza(13.yy)
Sufi halk şairi.Hece ve aruzla yaz-dı.Yusuf ile Züleyha,On bir şiir.
Ahmet Fakih
Anadolu’da ilk Türkçe şiir yazan şa-ir..Çarh-name(Kaside)
Aşık Paşa(1272-1333)
Tasavvuf şairi.Hece ve aruzla yazdı.Garib-name(didaktik)
Kadı Burhanettin(1344-1398)
Hece ve aruzla yazdı.Türkçe Divan,119 Tuyuğ,20 rubai,müfretler.
Ahmedi(1334-1413)
Divan,Cemşid ü Hurşid(mesnevi),İskender-name(ilk Osmanlı vekayinamesi)
Nesimi(1339-1418)
Tasavvuf şairi.Derisi yüzül-dü.Pervasız.Lirik şiirler yazdı.Türkçe Divan,Farsça Divan.
Ali Şir Nevai(1441-1501)
Çağatay şairi.Türkçenin en az Farsça kadar zengin bir dil olduğunu yapıtlarıyla kanıtlamaya çalıştı..Mecalisü’n-Nefais(Tezkire)Muhakemütel-Lügateyn),Fehad ü Şirin,Leyla vü Mec-nun,Hamse(5 Mesnevi)Divan(5 tane)
Şeyhi(1371-1431)
Tasavvuf şairi.Hekim.Divan,Hüsrev ü Şirin,Harname(mesnevi)
Ahmet Paşa(?-1497)
15.yy.şairler sultanı.Şiirlerine nazireler yazıldı.Tasavvuf izleri yok.Murabbaları sonradan bestelendi.Divan.
Necati(?-1509)
Hattat.Yerli motifler kullan-dı.Atasözlerine,deyimlere şiirlerinde yer verdi.Anlatımı içten,yalın.Divan.
Süleyman Çelebi
Mevlid yazma çığırı açtı.Onun etkisiyle 16.yüzyılda 100 dolayında mevlid yazıl-dı.Vesilüt’n-Necat.
Ahmed-i Dâi.(15.yy)
Ansiklopedik bilgisi geniş.17 eseri var.Türkçenin bilim ve edebiyat dili olabileceğini göstermeye çalıştı.Türkçe Divan,Farsça Divan,Çeng-name(mesnevi)
Mihri Hatun
Divan
Cem Sultan(1459-1495)
Türkçe,Farsça Divan,Mektuplar.
Sinan Paşa(1440-1486)
Vezir oldu.Süslü Divan nesri ustası.İnşa’nın ilk temsilcisi.Tazurru-name.
Mercimek Ahmet
Kabusname’yi Türkçeye çevirdi.
Aşıkpaşazade(1392-1481)
Savaşlara katıldı.Aşıkpaşazade Tarihi.
Eşrefoğlu Rumi(?-1469)
Tasavvuf şairi.Hece ve aruzla yazdı.Divan,Müzekkin Nüfus)
Kaygusuz Abdal(15.yy)
Tasavvuf şairi.Hece ve aruzu kullandı.Mezarı Mısır’da.”Sarayi" mahlasıyla nükteli şiirler yazdı.Budala-name(nesir)
Hacı Bayram Veli(1352-1429)
Tasavvuf şairi.Halk diliyle yazdı.Birkaç ilahisi kaldı.
Hamdullah Hamdi(1449-1503)
Divan,Hamse(Yusuf u Zeliha,Leyla vü Mecnun,Mevlid)
Cafer Çelebi
Nesri nazmından güçlü.Divan,Münşeat
Babür Şah(1483-1530)
Hint-Türk Devletini kurdu.Çağatay lehçesiyle yaz-dı.Divan,Vekayi(Babürname,anı)
Hatayi(1486-1524)
Safevi hükümdarı Şah İsmail.Tasavvuf şairi.Aruzla Farsça,heceyle Türkçe yazdı.Divan
Lâmii(1472-1532)
Nazım,nesir otuza yakın eseri var.Çevirileri var.Bursa Şehrengizi(manzum)
Sehi Bey
Divan,Heşt Behişt(tezkire)
Fuzuli(1495-1566)
Etkisi çok geniş.Hille,Bağdat,Kerbela’da yaşadı.Türkçe,Arapça,Farsça Divan,Leyla vü Mecnun,Şikayetname,Rind ü Zahid,Çağatayca-Farsça manzum lügat.
Edirneli Nazmi
Yeniçeri.Türkçe sözcüklerle aruzla şiirler yazdı.Türki-i Basit,nazireler.
Hayali
Lirizm yönü kuvvetli.Divan
Seydi Ali Reis.
Denizci,şair,bilgin.Muhit.
Aşık Çelebi
Meşairü’ş-şuara(tezkire)
Latifi
Tezkiresinde eleştiri de var.Latifi tezkiresi.
Nev’i
Müderris.Divan.
Taşlıcalı Yahya
Şehzade Mustafa mersiyesini yaz-dı.Hamse.Yusuf u Züleyha.
Bağdatlı Ruhi
Divan.
Feridun Bey.
Münşeatü’s-Selatin(Resmi yazı dili örneği,2cilt)
Baki(1526-1600)
Müderris,kadı.Kazasker.Şairler Sultanı.Divan.
Hakani.
Sancakbeyi.Divan,Hilye.
Âli
Son görevi Cidde Paşalığı.Türkçe Divan.,Künhül Ahbar(tarih,5 cilt)
Neşati
Edirneli.Gazellerine nazireler yazıldı.Divan,Hilye-i Enbiya.
Nev’izade Atayi
Müderris.Divan,Hamse,Alemnüma.
Nef’i(1572-1635)
Hicivleriyle ünlü.Türkçe,Farsça Di-van,Siham-ı Kaza
Veysi
Siyer-i Veysi,Has-name,Münşeat
Nergisi
Müderris.Nesri secili.Münşeat Mecmuası,Hamse.
Azmizade Haleti
Müdderis,kadı,kasasker.Divan,Münşeat.
Şeyhülislam Yahya
Müderris.Divan.
Peçevi İbrahim.
Defterdar.Peçevi Tarihi.
Ebulgazi Bahadır Han
Hive Hanlığı.Secere-i Terakime,Seçere-i Türki
Naili
Sözcük seçiminde titiz.Özlü,yoğun bir anlatımı var.Ortak mazmunların dışına çıktı.Ardından gelenler onu taklide çalıştı.Divan.
Evliya Çelebi(1611-1682)
Seyahatname(10 cilt)
Niyazi-i Mısri
Tasavvuf şairi.Divan,Mevadü’l irfan.
Katibi
17.yy.Hece ve aruzu kullandı.
Nabi
Didaktik şiirleri ünlü.Atasözleri ve hikmetler üzerinde dur-du.Divan,Hayriye(mesnevi),Hayrabad
(mesnevi)
Namia
Tarihçi.Naima Tarihi
Koçi Bey
Devrine göre sade bir dil kullandı.Koçi Bey Risalesi
Katip Çelebi
Batılı görüşe,bilime değer veren ilk yazar.Batıda Hacı Kalfa diye anılır.Orta nesir diyebileceğimiz bir dili var.Fezleke,Kefüz-zünun,Mizanül Hak
Nedim
Divan edebiyatının en büyük şairlerinden.Lale Devrinin güzelliklerini ve yaşama bakışını yansıttı.Yaşamdan zevk almak,mutlu olmaya çalışmak yönünden öteki divan şairlerinden ayrılır.Dili sadeleştirip yerlileştirdi.İçten söyleyişiyle kendine özgü bir tarz geliştirdi.Sanatlı,fakat neşeli ve canlı bir dil kullandı.Şarkı türünü yarattı.Hece ölçüsüyle koşma yazdı.Yapıtı:Divan.
Şeyh Galip(1757-1799)
Divan şairlerinin en güçlülerinden biri.Mevlevi şeyhi.Şiirleri tasavvuf içerik-li.Divan,Hüs ü Aşk.
Ragıp Paşa
Devlet adamlığı yanında şairliği de tanınır.Divan.
Sümbülzade Vehbi(1719-1809)
Elçilik ve kadılıklarda bulundu.Divan,Lutfiyye,Tuhfe,Nuhbe
Silahtar Mehmet Ağa
Tarihçi.Silahtar Tarihi,Nusret-name
Yirmisekiz Çelebi Mehmet(18.yy)
Avrupa’da elçiliklerde bulundu..Paris Sefaret-namesi.