1.Namık Kemal:İntibah
2.Ahmed Mithat Efendi:Felatun Beyle Rakım Efendi
3.Halide Edip Adıvar:Sinekli Bakkal,Handan,Ateşten Gömlek-Atlas
4.Ahmet Haşim:Frankfurt Seyahatnamesi
5.Nihat Sami Banarlı:Türkçenin Sırları
6.Dostoyevski:Suç ve Ceza,Delikanlı,Budala
7.Tolstoy:Savaş ve Barış,Diriliş
8.Refik Halit Karay:Memleket Hikâyeleri,Gurbet Hikâyeleri,Ayın On Dördü,Sürgün
9.Reşat Nuri Güntekin:Çalıkuşu,Acımak,Yaprak Dökümü-İnkılap
10.Yakup Kadri Karaosmanoğlu:Yaban,Kiralık Konak,Nur Baba,Hüküm Gecesi,Erenlerin Bağından_iletişim
11.Kemal Tahir:Devlet Ana,Esir Şehrin İnsanları,Rahmet Yolları Kesti
12.Mizancı Murad:Turfanda mı Turfa mı?
13.Muallim Naci:Ömer’in Çocukluğu
14.Samipaşazade Sezai:Sergüzeşt
15.Recaizade Mahmud Ekrem:Araba Sevdası
16.Mehmet Rauf:Eylül
17.Ahmet Hamdi Tanpınar:Saatleri Ayarlama Enstitüsü,Huzur
18.Şemsettin Sami:Taaşuk-i Talat ve Fitnat
19.Peyami Safa:Fatih-Harbiye,Matmazel Noralya’nın
Koltuğu,Şimşek,Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
20.Halit Ziya Uşaklıgil:Mai ve Siyah,Ferdi ve Şürekâsı,Aşk-ı Memnu
21.Mahmut Yesari:Çoban Yıldızı,Tipi Dindi,Su Sinekleri,
22.Nabizade Nazım:Karabibik
23.Yaşar Kemal:Ağrı Dağı Efsanesi-Adam Y.
24.Mustafa Kutlu:Tüm Eserleri
25.Cüneyt Suavi:Hayatın İçinden,Kırk Gıram Tebessüm-Timaş Y.
26.Sezai Karakoç:Yitik Cennet
27.Rasim Özdenören:Gül Yetiştiren Adam(ve tüm eserleri)
28.Necip Fazıl Kısakürek:O ve Ben,Çöle İnen Nur
29.Şinasi:Şair Evlenmesi
30.Ahmet Günbay Yıldız:Tüm Eserleri-Timaş Y.
31.Grigory Petrov:Beyaz Zambaklar Ülkesinde
32.Tarık Buğra: Küçük Ağa, Osmancık,Yağmur Beklerken
33.Hüseyin Rahmi Gürpınar:Mürebbiye,Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç,Şıpsevdi_Özgür Y.
34.İpek Ongun:Yaş 17
35.Aziz Nesin:Anıtı Dikilen Sinek,Zübük-Adam Y.
36.Vehbi Vakkasoğlu:Üzüntüsüz Yaşamak
37.Orhan Kemal:Sokakların Çocuğu_Tekin Y.
38.Maksim Gorki:Ana-Armoni
39.Victor Hügo:Sefiller-Timaş
40.Dale Carnegie:Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak-Alkım Y.
41.Beşir Ayvazoğlu:Defterimden Kırk Suret_Ötüken Y.
42.Nazif Gürdoğan:Kirlenmenin Boyutları
43.Doğan Cüceloğlu:Savaşçı-Remzi Y.
44.İskender Pala:Tüm Eserleri
45.Goethe:Genç Werther’in Acıları
46.Cengiz Dağcı:Korkunç Yıllar
47.Beydaba:Kelile ve Dinme
48.Anatolie France:Kırmızı Zambak
49.John Steinbeck:Gazap Üzümleri
50.Boris Pasternak:Dr.Jivago
Türk Dili ve Edebiyatı sitesi, Edebiyat derslerine yardımcı,
edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
14 Ekim 2007 Pazar
11 Ekim 2007 Perşembe
ERTELENMİŞ YARINLAR İÇİN GÜLCE
Bana bir ütopya lazım
Aynaların özümüze yığdığı
Bana bir kafa
Esenliği taşıyan ötelere
Kafalar/ki
Ayakların öykünmeye durduğu
Oysa bombalara ayarlıyız ölüm yağdırmak için
Yeryüzünden gökyüzüne,gökyüzünden yer/lilerin/yüzüne
Akla kilitlidir bakışlar
Ölçülerle,telkinlerle eritilir insanlık
Haksızlıklar,kansızlık’lar pazarlanır kan içre
Kıskıvrak yakalar aklımızı tuzaklar
Yaban bakışlarda kötürüm gözler
Hep bir rüyayı özler nice sızımız
Özler
Özler...de durur bekler
Durur bekler,bekler durur
Kaygıların,korkuların
Gölgesinde
Negatif görüntüler yakalar her akşam bizi
Sinmeden gözlerimize uyku
Vurur da ciğerimizden değerler:ÇAĞdaaaş!..
Çekilir bir kanlı çizgi
Hayatla hürriyet arasına
Gözyaşlarımızdan denizler oluşur da
Yüreklere kan damlar
Damlar yüreklere kan
İnce ince
Çığlık çığlık
Ve sessiz
Vuruşulur kıyasıya
Kandır içilen teknolojik parmaklarla
Candır geçilen Pay edilen çıkarların altında
“Gül asrı’da yaşamak varmış” diyen şair
Ah anlatabilsem yalnızlığımı
Sonra bir diken altında ölüversem gül için
Ne çıkar?
Aynaların özümüze yığdığı
Bana bir kafa
Esenliği taşıyan ötelere
Kafalar/ki
Ayakların öykünmeye durduğu
Oysa bombalara ayarlıyız ölüm yağdırmak için
Yeryüzünden gökyüzüne,gökyüzünden yer/lilerin/yüzüne
Akla kilitlidir bakışlar
Ölçülerle,telkinlerle eritilir insanlık
Haksızlıklar,kansızlık’lar pazarlanır kan içre
Kıskıvrak yakalar aklımızı tuzaklar
Yaban bakışlarda kötürüm gözler
Hep bir rüyayı özler nice sızımız
Özler
Özler...de durur bekler
Durur bekler,bekler durur
Kaygıların,korkuların
Gölgesinde
Negatif görüntüler yakalar her akşam bizi
Sinmeden gözlerimize uyku
Vurur da ciğerimizden değerler:ÇAĞdaaaş!..
Çekilir bir kanlı çizgi
Hayatla hürriyet arasına
Gözyaşlarımızdan denizler oluşur da
Yüreklere kan damlar
Damlar yüreklere kan
İnce ince
Çığlık çığlık
Ve sessiz
Vuruşulur kıyasıya
Kandır içilen teknolojik parmaklarla
Candır geçilen Pay edilen çıkarların altında
“Gül asrı’da yaşamak varmış” diyen şair
Ah anlatabilsem yalnızlığımı
Sonra bir diken altında ölüversem gül için
Ne çıkar?
Etiketler:
edebiyat,
Selahattin Çetin şiirleri,
şiir
12 Eylül 2007 Çarşamba
İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI
SÖZLÜ EDEBİYAT
Dini törenler şaman,baskı,kam,ozan adını alan kişilerce yönetilirdi.Bunlar milli sazlarıyla(kopuz),bazı destan parçalarını veya koşuk,sagu adı verilen şiirlerini söylerlerdi.
İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK ŞİİRİNİN ÖZELLİKLERİ
1.Şiirler hece ölçüsüyle söylenmiştir.
2.Genellikle yarım uyak kullanılmıştır
3.Nazım birimi dörtlüktür.
4.Dildeki sözcük sayısı sınırlı kalmıştır,yabancı dillerin etkisi yoktur.
5.Tabiatla iç içe oldukları için benzetmelerde doğadan yararlanılmıştır.
6.İşlenen konular kahramanlık,yiğitlik,ölüm,savaş ve aşktır.
SÖZLÜ ÜRÜNLER
KOŞUK:
Dörtlüktür.Yiğitlik,aşk,tabiat gibi konular işlenir.Hece vezni kullanılır. Av,sığır törenlerinde vs.okunur.Uyak düzeni aaab,cccb,dddb şeklindedir.Halk edebiyatındaki karşılığı “koşma”,divan edebiyatındaki karşılığı “gazel”dir.
SAGU:
Devlet büyüklerinin ölümü üzerine duyulan acıyı dile getirmek için söylenen şiirlerdir.Halk edebiyatındaki karşılığı “ağıt”,divan edebiyatında ise “mersiye”dir. Yuğ adı verilen cenaze törenlerinde söylenir.
Dörtlükler halindedir.aaab cccb dddb.
Uyak düzeni koşuktaki gibidir. En eski sagu,Saka Türklerinden Alp Er Tunga adına söylenmiştir.
SAV:
Kısa ve özlü sözlerdir.Atasözüdür.
DESTAN:
Eski çağlarda savaş,göç ve afet gibi önemli olayların etkisiyle söylenmiş,uzun,manzum,yiğitlik öykülerinin derlenip düzenlendiği şiirlere denir.
*Kişiler olağanüstü nitelikler gösterir.Tanrılar olaylara karışır.Milli dil ve nazım şekilleriyle söylenir.
DOĞAL DESTANLAR:
Yunanlılar:İlyada ve Odesa(Homeros)
Finliler:Kalevela
Hintliler:Ramayana ve Mahabarata
Almanların:Niebulungen
Sümerlerin:Gılgamış
Fransızların:Chanson Roland
İspanyolların:Cid
Rusların:igor
Japonların:Şinto
YAPMA DESTANLAR:
Dante:İlahi Komedya
Tasso:Kurtarılmış Kudüs
Milton:Kaybolmuş Cennet
TÜRK DESTANLARI
Bir destanın oluşmasında üç aşama vardır:Önce toplumu derinden etkileyen bir olay meydana gelir.Sonra toplumun içinden yetişen şairler,o olayla ilgili şiirler söylerler.Üçüncü aşamada ise bu şiirler yine o milletin içinden gelen bir şair tarafından yazıya geçirilir.Türk destanları arasında bir şair tarafından yazıya geçirilmiş olanı yoktur.Türk destanları hakkındaki bilgiler yabancı kaynaklardan öğrenilmiştir.
1.SAKA TÜRKLERİ
*Alp Er Tunga Destanı:Türk-İran savaşı.(Şehname’de Afrasiyap)
*Şu Destanı:İskender ile Türkler arasındaki savaş.Hükümdar Şu.
2.HUN TÜRKLERİ:
*Oguz Destanı:Hun hükümdarı Mete.
3.GÖKTÜRKLER
*Bozkurt Destanı:Yaralanan bir Türkün,dişi bir kurt tarafından kurtarılması,Zamanla Türklerin çoğalması.
*Ergenekon Destanı:Bir yenilgi sonrasında Ergenekon’a çekilen Türklerin orada çoğalıp bir demir dağı erittikten sonra kurtulmasını anlatır.
4.UYGUR TÜRKLERİ
*Türeyiş Destanı:
Uygur hakanının,üç kızını insanoğluyla evlendirmeyi uygun bulmayarak tanrıya,kızlarıyla evlenmesi için yakarması ve tanırının bir kurt suretinde görünerek hakanın kızıyla evlenmesi ve Uygur Türklerinin bu evlilikten çoğaldığı anlatılır.
*Göç Destanı:
Türklerin,kutsal taşı Çinlilere vermeleri üzerine,tanrı tarafından cezalandırılmaları;kuraklığın başlaması nedeniyle de göç etmeleri anlatılır.
*Yaradılış Destanı:Tanrı Kayra Hanın dünyayı yaratması ve şeytanı (erglig)huzurundan kovması anlatılır.
Türk Destanlarının Oluşum Sırası:Saka,Hun,Göktürk,Hun
İSLAMİYET SONRASI TÜRK DESTANLARI
Manas Destanı:Kırgız Türklerinin milli destanıdır.Baştan sona Manas’ın kahramanlıklarını anlatır.En hacimli destanlardandır.Asırlarca “Manasçı” denilen saz şairleri tarafından söylenmiştir.
İlk defa Rus bilgini Radloff yazıya geçirmiştir.400.000 dize tutar.Dünyanın en uzun destanıdır.
Satuk Buğra Han Destanı(Karahanlı Destanı)
Cengiz-name(Türk-Moğol)
Battal Gazi Destanı(Selçuklu Dön.-Osmanlı)
Danışment Gazi Destanı(Selçuklu-Osmanlı)
Köroğlu Destanı(selçuklu-Osmanlı)
YAZILI EDEBİYAT
Bilinen ilk eser mezar taşları yazılarıdır.Bu dönemde Türkler Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardır.
En önemli yazılı eser Yenisey Nehri kenarındaki Orhun Abideleridir.Bu,Göktürk alfabesi ile yazılmıştır.(MS 720-735)Yazarları bellidir:Bilge Tonyukuk,Yolluğ Tigin’dir.
*Göktürklerin bağımsızlıkları için Çinlilerle yaptığı savaşlar ve bu savaşlar sonucunda devleti yeniden nasıl kurduklarını anlatır.Dil oldukça sadedir.Halkın konuştuğu dil kullanılmıştır.
İlk kez 1893’te Danimarkalı Thomsen tarafından okunmuştur.
İSLAMİ DEVİR TÜRK EDEBİYATI
KUTADGU BİLİG:
Yusuf Has Hacip.1070.Mutlu Olma Bilgisi.Buğra Han’a sunulmuş.Aruzla yazılmış ilk eser.İlk mesnevi.İdeal bir devlet yönetiminin nasıl olması gerektiği sembollerle anlatılmış. Politika kitabı,siyasetnamedir.Türk şiirine özgü dörtlükler,cinaslar bulunur.Hakaniye Türkçesiyledir.Arapça,Farsça sözcükler de vardır.Adalet,akıl,mutluluk ve akıl konuşturulur.Didaktikti
ATABETÜ’L HAKAYIK (Gerçeklerin Eşiği)
12.yy.başı.Edip Ahmet Yükneki.Hakaniye lehçesi.Ayet ve hadislere dayanarak İslam ahlakını öğretmeye çalışan didaktik bir eserdir.Aruz ölçüsüyle ve Kutadgu Bilig’in kalıbıyla yazılmış.Kaside biçimindedir.
DİVANÜ LÜGATİ’T-TÜRK:(Türk Dilleri Sözlüğü)
1072-1074.Kaşgarlı Mahmut.Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılmıştır.İlk sözlük ve ilk dilbilgisi kitabı.Şiir örnekleri(koşuk,sagu,destan,sav ve deyimler)vardır.Ansiklopediktir.Tarih,coğrafya,folklor bilimleri açısından temel kaynaktır.Türk illeri haritası vardır.Arapça olarak yazılmış
DİVAN-I HİKMET:
12.yy.Türk tasavvuf edebiyatının ilk şairi.Türkistanlı Ahmet Yesevi.Didaktik şiir kitabı.Koşma nazım biçimi ve hece ölçüsüyle yazılmış.Dörtlüktür.(bilgece söylenmiş söz)Yarım uyak çok.Hakaniyece yazılmış.Arapça,Farsça sözcükler az.Gazel ve mesnevi biçimiyle yazılmış hikmetler de vardır.Hepsi ona ait değildir.Birçok kimseyi etkilemiştir.Sadedir.
DESTANLAR:
Satuk Buğra Han destanı:İlk Müslüman Türk devleti olan Karahanlıların hükümdarı Satuk Buğra Han’ın Müslüman olmayanlarla yaptığı mücadeleleri anlatır.
Manas Destanı:Kırgız Türkleri.Manas adlı yiğit bir kişinin kafirlerle savaşı anlatılır.Radloff derlemiştir.Tamamı manzum.Dünyanın en uzun destanı.400 bin
mısradan fazla.
Köroğlu Destanı:24 ayrı biçimi var.Her biri değişik şairlerce söylenmiş.Bolu Beyinden intikam alır.
Battal Gazi Destanı:Kahraman Battal Gazi ile Malatya Beyi Ömer’dir.
Cengiz Han,Timur,Danışment Gazi,Genç Osman destanı gibi destanlar da vardır.
HALK EDEBİYATI:
Kaynağı halk kültürüdür.Halkın diliyle,halkın duygu ve düşüncelerini;sorunlara,dünyaya bakışını yansıttığı için Halk edebiyatı olarak adlandırılmıştır.Halkın ortak malıdır.Tekke ve Aşık edebiyatı da bunun içindedir.
ANONİM HALK EDEBİYATI(Ortak)
Sözlü gelenek vardır:Maniler,Türküler(11’li heceli),ağıtlar,ninniler,atasözleri,bilmeceler,fıkralar,karagöz,ortaoyunu,efsaneler,masallar,halk hikayeleri(Dede Korkut,Kerem ile Aslı,Ferhat ile Şirin,Tahir ile Zühre…
DEDE KORKUT HİKAYELERİ
Oğuz boylarının destansı serüvenlerini anlatır.Nazım-nesir karışıktır.Doğaüstü varlıklar(Azrail,Tepegöz) vardır.Gerek dilinin seçkin ve kalıcı olmasıyla gerek soylu kişilerin acılarını,iç çatışmalarını ustalıkla dile getirmesiyle üslubunun sağlamlığıyla bizim klasiğimiz sayılabilecek bu eser dilbilim açısından da büyük önem taşır.Bir önsözle 12 hikayeden oluşur.Kim tarafından yazıya geçirildiği bilinmiyor.
HALK EDEBİYATININ ÖZELLİKLERİ
1.Hem şiir,hem düz yazı vardır.Ama şiir ağırlıklıdır.
2.İslamiyetten önceki dönemden izler taşır.
3.Sözlü edebiyatın uzantısıdır.
4.Genelde somut ve gerçekçi konular işlenmiştir.Biçimden çok konu önemsenmiştir.Aşk,doğa sevgisi,ayrılık,özlem,yiğitlik,din
5..Nazım birimi dörtlüktür.Hece ölçüsüdür.7,8 ve 11’li kalıplar.
6.Divan şiirinden etkilenmeler sonucu bazı halk şairleri aruz ölçüsünü de kullanmışlardır.(Yunus,Aşık Ömer,Gevheri,Dertli)
7.Şiirler saz eşliğinde söylenmiştir.Şairler genelde okuma yazma bilmedikleri için doğaçtan şiir söylemişlerdir.
8.En çok yarım uyak vardır.Cinaslar çoktur.
9.İşledikleri konulara göre güzelleme,koçaklama,taşlama,ağıt,ilahi…gibi adlar almıştır.
10.Koşma,türkü,mani,destan,semai.. gibi nazım biçimleri vardır.
11.Söz sanatlarına ve kalıplaşmış söyleyişler vardır.
12.Dil konuşma dilidir.
13.Anlatım içten,canlı ve yalındır.
AŞIK EDEBİYATI:
Din dışı konuları işler.16.yy. başında oluşmaya başlar.
1.Bu edebiyatın yaratıcıları usta-çırak ilişkisiyle yetişen ozanlardır(aşıklar)
2.Dil çok yalın.Söz sanatları azdır.
3.Şiirlerin son dörtlüğünde şairin adı geçer.
4.Şiirler doğaçlama söylenir.Aruzla da şiir yazanlar vardır.
5.Saz eşliğinde söylenir.
6.Aşk,ayrılık,özlem,doğa sevgisi,ölüm,yoksulluk temaları…
7.Şiirler “cönk” adı verilen defterlerde toplanmıştır.(Şiir antolojisi)
Sanatçıları:Karacaoğlan(17),Köroğlu(16),Aşık Ömer(17),Gevheri(17),Dadaloğlu(19),Kayıkçi Kul Mustafa(17),Dertli(19),Bayburtlu Zihni(19),Erzurumlu Emrah(19),Ruhsati,Aşık Veysel(20.yy)
TEKKE EDEBİYATI (TASAVVUF EDEBİYATI. DİNİ/TASAVVUFİ TÜRK EDEBİYATI)
13.yy.da gelişmeye başlar.Asıl kurucusu Türkistanlı Ahmet Yesevi’dir.Tasavvuf bir yaşam felsefesidir,bir dünya görüşüdür.
1.Amacı,insanlara tasavvuf düşüncesini benimsetmektir.
2,Allah aşkı,Allah’a ulaşmanın yolu,dünyanın geçiciliği,nefsin öldürülmesi,insan sevgisi,ölüm… üzerinde en çok durulan temalardır.
3.Şiirde dini bir lirizm görülür.
4.Nazım birimi dörtlüktür.En çok yarım uyak vardır.Aruz da kullanılmıştır.
5.Dil,genelde halkın anlayabileceği dildir.Arapça ve Farsçadan da kelimeler vardır.Dini sembolik kavramlar da vardır.
6.Söz sanatlarına çok yer verilmemiştir.
7.Şiirlerin çoğu ezgilidir.
8.İlahi,nefes,deme,şathiye,devriye,nutuk başlıca nazım türleridir.
Yunus Emre:Divan,Risalet-ün Nushiyye(13.yy)
Hacı Bayram Veli:Bayramiyye Tarikatı
Kaygusuz Abdal:Alevi-Bektaşi şiiri.Nefesleri önemli.Budala-name(14.yy)
Eşrefoğlu Rumi:Aruz ve heceyle yazmış.H.Bayram’a damat olur.
Pir Sultan Abdal:Tekke ve aşık edeb.Alevi-Bektaşi şiiri ustası.asıldı(16.yy)
Aziz Mahmut Hüdai
AŞIK EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ
1.KOŞMA:
Hece vezninin 11’li kalıbıyla yazılır.Dörtlük sayısı 3 ila 5 arasında değişir.baba veya xaxa,diğer dörtlükler:ccca,ddda biçimindedir.Son dörtlükte mahlas söylenir.Konu bakımından gazelin karşılığıdır.Mani dışındaki bütün halk şiiri koşma biçiminde uyaklanır.
Konularına göre
a)Güzelleme:
Doğa güzellikleri,kadını,atı övmek için yazılır.En güzel örneğini Karacaoğlan vermiştir.
B)Taşlama:
Bir kimseyi yermek,toplumun bozuk yönlerini iğneleyici bir dille eleştirmek için yazılır.
C)Ağıt:
Divan edebiyatında mersiye,İslamiyet'ten önceki Türk edebiyatında sagu denir.
D)Koçaklama:
Savaş,yiğitlik,kahramanlık şiiri.Epiktir.Coşkulu ve edalı söylenişi vardır.En güzel örneklerini Köroğlu,Dadaloğlu vermiştir.
2.SEMAİ:
8’li kalıpla yazılır(4+4)Dörtlük sayısı 3 ile 5 arasında değişir.Sevgi,doğa,güzellik konuları işlenir çoğunlukla.Koşmaya göre daha canlı ve kıvrak bir üslubu vardır.Kendine özgü bir ezgisi vardır.
3.VARSAĞI:
Güney Anadolu’da yaşayan Varsak Türkleri tarafından söylenmiştir.8’li kalıpla yazılır.Yiğitçe bir havayla okunur.”Bre,hey,hey,behey gibi ünlemler kullanılır.
Destan:En uzun nazım şekli.Genellikle 11’li kalıpla yazılır.Savaş,yangın,deprem,salgın hastalık gibi felaketlerden;eşkıya maceralarından,toplumun sakat yönlerini alaya alma gibi konular işlenir.
Not:Destan türü ile epope’leri karıştırmamalıdır.
İLAHİ:
Koşma biçimindedir.Allah’ı övmek,O’na yakarmak için yazılır.Özel bir ezgiyle okunur.Dörtlük sayısı 3-7 arasında değişir.İlahi denince akla Yunus Emre gelir.
Bektaşilerde “deme”,alevi şairlerde “nefes” adını alır.
ŞATHİYE:
Dini konuları iğneli ve mizahlı bir dille anlatan şiirlerdir.Zaman zaman Allah’la alay eder gibi yazıldığı için küfür sayanlar da olmuştur.
DEVRİYE:
Alevi-Bektaşi şairleri yazar.İnsanın Allah’tan gelip Allah’a dönmesi anlatılır.
NUTUK:
Tarikata yeni girmiş üyelere tarikatın edep ve kurallarını öğretmek amacıyla şeyhlerin kaleme aldığı şiirlerdir.
HİKMET:
Dini,ahlaki ve felsefi konularını anlatan öğüt şiirleridir.
HALK EDEBİYATI ŞAİRLERİ
Aşık Edebiyatı Sanatçıları
PİR SULTAN ABDAL(15.16.YY)
Tasavvuf yönü ağı.Bir köylü ayaklanmasına önderlik ettiği için Sivas’ta asılarak öldürüldü.Divan edebiyatından hiç etkilenmemiş;açık ve sade bir dille dini konuların yanı sıra dindışı konularda da şiirler yazmıştır.
KÖROĞLU
Mert,coşkulu seslenişle söylediği koçaklamalarıyla tanınır.Sevgiyi ve doğa güzelliklerini işledi.Şiirlerinde “bre,hey” gibi nidalara yer vermiştir.Bolu Bey’ine karşı mücadele vermiştir.
KARACAOĞLAN(17.YY)
Yaşamı,doğayı seven bir şair.Toroslarda,Türkmen aşiretleri arasında yaşadığı söylenir.Dili sade,anlatımı canlıdırÇoğunlukla bağlandığı kömür gözlü,kuğuya,sunaya benzeyen güzelleri;onların verdiği sevinci,bazen de ayrılıktan doğan üzüntüyü dile getirir.
Gevheri ve Aşık Ömer,dindışı Halk şiirimizin en önemli şairleridir.Divan edebiyatının etkisiyle aruz ölçüsünü de kullanmışlar,şiirlerinde yabancı sözcüklere ve mazmunlara yer vermişlerdir.(17.18.yy)
DADALOĞLU(19.YY)
Tarih ve toplum olaylarını,sade bir dille,yiğitçe ve içli bir söyleyişle dile getirmiştirTürkmenlerin Avşar boyundandır.”Ferman padişahınsa dağlar bizimdir” ifadesinde bulan bir meydan okuyuşun simgesi olmuştur.
Not:Erzurumlu Emrah,Dertli,Bayburtlu Zihni ve Seyrani gibi şairlerde,dil ve söyleyiş bakımından Divan edebiyatının etkisi görülür.Hatta Bayburtlu Zihni aruzla yazdığı şiirleriyle Divan da düzenlemiştir.
AŞIK VEYSEL
Çiçek hastalığı yüzünden gözlerini kaybetti.Sivas’ta Şarkışla’da doğdu.”Dostlar Beni Hatırlasın”,”Sazımdan Sesler” adlı kitapları vardır.
DİVAN EDEBİYATI (KLASİK TÜRK EDB.)
Türklerin İslam kültüründen etkilenmeleriyle oluşmuştur.(Havas edebiyatı,yüksek zümre edebiyatı)adı da verilir.Şairlerin,şiirlerini “Divan” adlı yazma kitaplarda toplamalarından dolayı bu adla anılır daha çok.
Arap ve Fars kültürünün etkisiyle çıkmıştır.11.yy.dan 1860’a kadar ürünler vermiştir.Daha çok şiir ağırlıklı bir edebiyattır.
DİVAN EDEBİYATININ KAYNAKLARI
İslam inançları,islami bilimler,İslam tarihi,tasavvuf felsefesi,terimleri,iran mitolojisi(kişiler,olaylar),Peygamberlerle ilgili öyküler,mucizeler,efsaneler,tarihi,efsanevi,mitolojik kişiler ve olaylar,çağın bilimleri,Türk tarihi ve kültürü,dönemin edebiyatı anlayışı,Arapça,Farsça sözcük ve tamlamalar.
DİVAN ŞİİRİNİN ÖZELLİKLERİ
1.Divan şiirinde dil Osmanlıcadır.16.yy.dan sonra dil ağırlaşır.
2.Toplumla ilgili şiirlere hemen hiç yer verilmemiş,şairler bazen bireysel sorunlarını dile getirmişlerdir.(Fuzuli:şikayetname,Şeyhi:Harname.)Eleştiriler düzene değil,kişiyedir.
3.Konular oldukça sınırlıdır:aşk,kadın,din,tasavvuf,bazen felsefe.
4.Kuralcı bir şiirdir.Konudan çok konunun işlenişi(üslup,anlatım) önemlidir.Anlatım süslü ve sanatlıdır.
5.Kalıplaşmış sözler(mazmunlar) çok kullanılmıştır.
6.Nazım birimi beyittir.
7.Bütün güzelliği değil,parça(beyit)güzelliği vardır.
8.Divan şiirine Türklerin kattığı iki nazım biçimi “tuyug” ve “şarkı” dır
9. Aruz ölçüsü kullanılmıştır.Tam,zengin uyak vardır.”Göz için uyak”
10.Şiirde tasavvuf ve Sebk-i Hindi ve mahallileşme akımlarının etkileri görülür.
11.Divan şiirinde Aşık Paşa,Nedim ve Şeyh Galip heceyle birer şiir denemesi yapmışlardır.
12.Şiirde en küçük nazım birimi tek dizeden oluşur.(Azade mısra,müfred)
13.Nazım biçimleri:Gazel,kaside,mesnevi,müstezat,terkib-i bent,terci-i bent,kıt’a,tuyug,rubai,murabba,musammatlar,şarkı.
DİVAN NESRİNİN ÖZELLİKLERİ
1.Divan edebiyatında nesir ikinci plandadır.;şiir en önemli türdür.Divan nesri “inşa”,nesirle uğraşan kişiler “münşi”,nesirden oluşan eserler de “münşeat” olarak adlandırılır
2.Bir düşünceyi anlatmaktan çok,onu süslü biçimde ifade etmek önemlidir.
3.Cümleler oldukça uzundur.Yer yer çok ağır dil kullanılır.
4.Süslü nesirde “seci” denilen iç uyaklara yer verilmiştir.
5.Noktalama işaretleri yoktur.
6.Sade nesir,süslü nesir,orta nesir olarak üç bölümde incelenir.
Sade Nesir:Halka yöneliktir. Kolay anlaşılır olma amaçtır.Yabancı sözcükler azdır. Evliya Çelebi:Seyahatname,Mercimek Ahmet:Kabus-name,Kul Mesut’un “Kelile ve Dimne” çevirisi ve Katip Çelebi’nin kimi eserleri buna örnektir.
Süslü Nesir:Düşünceler ikinci plandadır.Ustaca söz söylemek önemlidir.Secilere çok yer verilmiş,şiirsel bir dil kullanılmıştır.Sinan Paşa’nın “Tazarru-name’si tipik örnektir.Veysi ve Nergisi gibi sanatçılar da vardır.
Orta Nesir:Daha çok tarihle ilgili kitaplarda,tezkirelerde ve vakanüvislerin(olayları günübirlik yazan kişilerin) eserlerinde rastlanır.Aşıkpaşazade,Naima,Peçevi..gibi tarih yazarlarının eserlerinde görülür.
13.yy:Sultan Veled,Ahmet Fakih,Şeyyad Hamza,Hoca Dehhani
14.yy:Seyyid Nesimi,Ahmedi,Aşık Paşa,Kadı Burhaneddin
15.yy:Şeyhi,Ahmet Paşa,Necati,Ali Şir Nevai,Süleyman Çelebi
16.yy:.Fuzuli,Bağdatlı Ruhi,Taşlıcalı Yahya,Baki
17.yy:Nef’i,Şeyhülislam Yahya,Naili,Nabi
18.yy:Nedim,Şeyh Galip,
19.yy:Enderunlu Vasıf,Leskofçalı Galip
DİVAN EDEBİYATINDA ŞİİRLER İŞLEDİKLERİ KONULARA GÖRE ŞU ADLARI ALIR:
Tevhid: Allah’ın birliği (Kaside,terkib-i Bent,terci-i bent şeklindedir
Münacat:Allah’a yakarış.Genelde kaside biçimindedir.
Naat:Peygamberimizi öven şiirlerdir.Genelde kaside biçimindedir.
Mehdiye:Padişahları,vezirleri övmek için.Kaside biçiminde.
Fahriye:Şairlerin kendilerini ve sanatlarını övdükleri şiirlerdir.
Not: Divan edebiyatında şiirlerin özel bir adı yoktur.Gazel,kaside.. şeklinde başlık taşır.Gazellerde uyak ve rediflere göre,kasidelerde betimleme(tasvir) bölümüne göre yapılır.
DİVAN EDEBİYATIYLA İLGİLİ BAZI ÖNEMLİ TERİMLER
Hamse:Beş mesneviden oluşan eserler topluluğuna denir.
Lugaz:Şiir biçiminde oluşturulan bilmece.
Nazire:Bir şairin,başka bir şairin,şiirine benzeterek-aynı ölçüyle- yazdığı şiir.
Tehzil:Ciddi bir esere gülmece yoluyla nazire yazma.
Sur-name:Sünnet,düğün,şenlik gibi sevinçli olayları anlatan eser.
Gazavat-name:Savaşta gösterilen yiğitlikleri anlatan eser.
Velayet-name:Ermiş kişilerin,evliyaların yaşamlarını anlatan eser.
Şehrengiz:Bir şehrin güzelliklerinden söz eden manzum eser.
Tezkire:Biyografi.Şairlerin hayatı.
Mahlas:Şairlerin şiirde kullandıkları takma ad.
Siyer:Hz.Muhammed’in hayatını anlatan eser.
Tegazzül:Kaside veya mesnevi içine sıkıştırılan gazel.
DİVAN EDEBİYATINDA NAZIM ŞEKİLLERİ
Beyitlerle kurulanlar:
GAZEL:
Divan edebiyatının en çok sevilen şiirleri bu alanda verilmiştir.İlk beyti “matla”,son beyti “makta” denir.En güzel beyti “beytü’l-gazel” (şahbeyit) denir. Son beyitte şairin mahlası yer alır.
Beyitler arasında konu birliği şartı yoktur.Beyit sayısı 5-15 arasında değişir.
aa xa,xa,xa… şeklindedir uyak düzeni.
Bütün beyitlerde aynı konu işleniyorsa,yek-ahenk gazel denir.
Bütün beyitlerin aynı söyleyiş güzelliğine sahip olması ise yek-âvâz gazel denir.
Fuzuli,Baki,Nedim gazelin tanınmış şairleridir.Yahya Kemal,yeni anlayışla bunu denemiştir.
KASİDE
Anlamı “kesfetmek,yönelmek”tir.Belirli bir gaye ile yazılır
Din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılır.Uyak düzeni, gazelinkiyle aynıdır.Ancak gazelden çok uzundur.Şarin mahlasının bulunduğu beyte taç-beyit denir.En güzel beytine beytü’l-kasid denir.
*En az 33,en çok 99 beyit olur.Buna uymayan kasideler de vardır.
Bölümleri vardır:
Nesip (teşbib): Giriş
Girizgâh: Övgüye giriş
Medhiye:Kasidenin sunulduğu kişinin övüldüğü bölüm.
Tegazzül: Aynı ölçü ve uyakta bir gazelin verilmesi
Fahriye:Şairin kendini övdüğü bölüm(Taç)
Dua:
*Kasideler nesip bölümlerinde işlenen konulara göre,Bahariye,İydiyye(bayram) Ramazaniye,Şitaiyye(kış),Sayfiye(yaz);rediflerine göre:su kasidesi,sühan,gül kasidesi gibi isimler alır. Nef’i kasideleriyle ünlüdür.
*Konularına göre adlandırılması:
Tevhit,Münacat,Naat,Methiye,Mersiye,Hicviye,Fahriye,Nazire,Tazmin
*Baki’nin Kanuni Mersiyesi en ünlü mersiye örneklerindendir.
*Nef’i hicviyede önemlidir: Siham-ı Kaza en tanınmışıdır.
Tazmin:Bir dize ya da beytin başka bir şairce herhangi bir nazım biçimine tamamlanmasıdır.
MESNEVİ
Öğüt verici bir olayı anlatan uzun şiirlerdir.Her çeşit konu işlenebilir.Roman ve öykünün yerini tutan bir nazım şeklidir.Beyit sayısı ve konu bakımından sınırı yoktur.Aruzun kısa kalıpları ile yazılır. aa bb cc dd ee.. şeklindedir uyak düzeni.
*Edebiyatımızda ünlü Mesneviler
Ahmedi:İskendername
Süleyman Çelebi:Mevlid
Şeyhi:Harname
Nabi:Hayrabat
Fuzuli:Leyla ile Mecnun
Şeyh Galip:Hüsn ü Aşk
MÜSTEZAT:
“Artık,ziyade mısra” demektir.Gazel tarzında bir nazım şeklidir.Uyak düzeni gazelinki gibidir.Matla beyti yoktur.Gazelde işlenen konular işlenir.
Her beyitte uzun dizelerin sonuna eklenen ziyade adı verilen kısa dizeler yer alır.
KITA:
Genel olarak iki beyitten oluşur.Uyak düzeni xa,xa… şeklindedir.En çok 16 beyit olur.
DÖRTLÜKLERLE OLUŞTURULAN DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ
1.RUBAİ:
Dört dizeliktir.Uyak düzeni aaxa biçimindedir.İran edebiyatına aittir.En büyük şairi Ömer Hayyam’dır.Türkçede ise Yahya Kemal.
2.TUYUĞ:
Dört dizeliktir.Uyak düzeni rubai gibidir.Aruzun sadece fâilâtün, fâilâtün,fâilün kalıbıyla yazılır.Konu sınırlaması yoktur.
En çok aşk,çekilen acılar ve şarap için söylenmiştir.Divan edebiyatına Türklerin kazandırdığı bir nazım şeklidir
Kadı Burhanettin,Ali Şir Nevai,Nesimi tuyuğları ile tanınmıştır.
3.ŞARKI:
Besteyle okunmak için yazılır.Dörtlük sayısı 3-5 arasında değişir.Nakaratları vardır.Uyak düzeni abab,cccb,dddb… biçimindedir.Şarkılar aşk şiirleridir.
Türkler edebiyatımıza kazandırmıştır.Nedim şarkı türünün en önemli ismidir.Yeni edebiyatımızda ise Yahya Kemal,şarkı türünü ustalıkla kullanmıştır.
4.MURABBA:
Uyak düzeni aaaa bbba,ccca…biçimindedir.Felsefi konular ve aşk işlenir.Namık Kemal murabba örnekleri vermiştir.
DİĞER NAZIM ŞEKİLLERİ
1.TERKİB-İ BENT:
Bentlerden kurulmuştur.bent bölüm demektir.Her bent 7 ya da 10 beyitten oluşur.Beyit sayısı 5 ile 15 arasında değişir.Bentler birbirine “vasıta beyti” denilen beyitlerle bağlanır.Terkib-i bentlerde vasıta beyti her bentten sonra değişir.
*Bentlerin uyak düzeni gazeldeki gibidir.Felsefi düşünceler,toplumsal konular işlenir.En ünlü ismi Bağdatlı Ruhi’dir.Tanzimat şairi Ziya Paşa da başarılı örnekler v ermiştir.
2.TERCİ-İ BENT:
Şekil olarak terkib-i bent gibidir.Ancak terkib-i bentte sürekli değişen vasıta beyti terci-i bentte aynen tekrar edilir.Vasıta beytin aynen tekrarlanması bütün bentlerde aynı konunun işlenmesini gerektirir.En ünlü terci-i bent yazarı Ziya Paşa’dır.Daha çok felsefi konularda yazılır.Allah’ın kudreti,kainatın sırları,tabiatın zıtlıkları işlenir.
3.TERBİ(DÖRTLEME):
Bir gazelin beyitlerinin üstüne,başka bir şair tarafından aynı ölçü ve uyakla ikişer dize eklenmesiyle oluşur.(aaaa,bbba,ccca,ddda)
4.TAHMİS(BEŞLEME)
Bir gazelin beyitleri üzerine üçer dize eklenmesiyle oluşur.(aaaaa,bbbba,cccca)
5.TAŞTİR:
Tahmisin değişik bir biçimidir.Gazelin beyitlerine üç dize eklenir.Ancak eklenen dizeler,beyitlerin iki dizesi arasına konur.(aaaaa,bbbba,cccca)
6.TESDİS (ALTILAMA)
Gazelin beyitleri üstüne dörder dize eklenmesiyle oluşur.(aaaaaa,bbbbba,ccccca)
7.MUHAMMES
Beş dizelik bentlerden oluşur.(aaaaa,bbbaa,cccaa,dddaa)ya da(aaaaa,bbbba,cccca)Dördüncü ve beşinci dizeler nakarat olarak da tekrarlanabilir.
8.TARDİYE:
Muhammesin özel bir biçimidir.Muhammes,aruzun her kalıbıyla yazıldığı halde tardiye mef’ûlü,mefa’ilün,fa’ülün kalıbıyla yazılır.Her bendin ilk dört dizesi kendi arasında uyaklıdır.
9.MÜSEDDES:
Altı dizelik bentlerden oluşur.(aaaaaa,bbbbba,cccccca)
Nazire:Divan edebiyatında bir şairin başka bir şairin şiirini model alarak aynı uyak,redif ve ölçüde yazdığı benzer şiirdir.Nazire yazan kişi,nazire yazdığı şairin üslubunu beğendiği gösterir.Nazire,eğer şaka ve alay amacıyla yazılırsa buna “tehzil” denir
TÜRK EDEBİYATINDA NAZIM TÜRÜ VE BİÇİMLERİ
“Tür” sözcüğü konu yönünden;biçim sözcüğü de uyak,ölçü ve nazım birimi gibi biçim özellikleri yönünden bir adlandırmadır.
Nazım Biçimleri
A)İslamiyetin Kabulünden önce kullanılan
1.Koşuk
2.Sav(Atasözü)
3.Sagu (Ağıt)
4.Destan
B)İslamiyetin Kabulünden sonra kullanılan
1.Halk Edebiyatı
2.Divan Edebiyatı
HALK EDEBİYATI
1,Aşık Tarzı Halk Edebiyatı
2.Anonim Halk Edebiyat (söyleyeni belli olmayan)
3. Dini-Tasavvufi Halk Edebiyatı
Aşık Tarzı Tekke Edebiyatı
a)Koşma
b)Semai
c)Varsağı
d) Destan
Dini-Tasavvufi Türk Halk Edebiyatı
a)İlahi,
b)Nefes
c)Deme
d)Şathiye
e) Devriye
f)Nutuk
Anonim Türk Halk Edebiyatı
a)Türkü
b)Mani
c)Destan
d) Ninni
e)Ağıt
2.Divan Edebiyatı
A)Beyitle oluşturulan
1.Gazel
2.Kaside
3.Mesnevi
4.Kıt'a
5.Müstezat
B) Dörtlükle/ Bentlerle oluşturulanlar
1.Rubai
2. Şarkı
3. Murabba
4.Tuyug
5.Terkibibent
6.Terciibent
7.Musammatlar
C)Batı Edebiyatından alınanlar
1.Sone
2.Terze-rima
3.Balat
4.Triyola
……………………….
Mani :Halk şiirinin en küçük nazım biçimidir.7 heceli dört dizeden oluşur. aaxa. İlk iki dize temel düşünceye giriştir.temel düşünce son iki dizededir.
İlk dizesinin hece sayısı 7’den az manilere “kesik mani” denir.İki dize daha eklenirse “artık mani” ya da “yedekli mani” denir.
Türkü:Ezgiyle söylenir.Söyleyeni belli olan türküler de vardır.İki bölümden oluşur:Asıl sözlerin olduğu bölüm(bent) ile her bendin sonunda tekrarlanan “nakarat” denen ikinci bölüm.
SONE:
14 dizeliktir. abba-abba-ccd-eed biçimindedir.
Asıl amaç son iki üçlükte söylenir.İlk iki dörtlük konuya hazırlıktır.Bizde ilk kez Cenap Şehabettin tarafından kullanılmıştır.Lirik konular işlenir genelde.(S.Fünun’da)
TERZE-RİMA:
İlk kez S.Fünun’da kullanılmış.üçer mısralık bentlerle kurulur.
aba-bcb-cdc e. İtalyan edebiyatı nazım şekli olup Dante’nin İlahi Komedya’sı böyle yazılmıştır.
TRİYOLE:
On dizeliktir. ab-aaaa-bbbb.
BALAD:
Eski Fransız şiirinde görülür.Acılı aşk öykülerinin anlatıldığı şiirlerdir.Üç uzun kısa bir kısa bentten meydana gelir.Her bendin sonundaki dize nakarat gibi tekrarlanır..Cumhuriyetten sonra kullanılmaya başlanmıştır.
BATI ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI
TANZİMAT EDEBİYATI
Hazırlık Dönemi
Tanzimat edebiyatının hazırlık döneminde ve öncesinde gerçekleşen önemli yenilikler şunlardır:
*İlk resmi gazete olan Takvim-i Vekayi’nin çıkarılması(1831)
*İlk yarı resmi gazete olan Ceride-i Havadis’in çıkarılması(1840)
*Şinasi,Ethem Pertev Paşa gibi sanatçıların Fransız şiirinden yaptıkları çeviriler(1858)
*Hayrullah Efendi’nin “Hikaye-i İbrahim Paşa be-ibrahim-i Gülşeni” adlı oyun denemesi(1844)
*Yusuf Kamil Paşa’nın Fransız yazarı Fenelon’dan 1856’da yaptığı ilk roman çevirisi.
**Tanzimat Edebiyatı,1860’ta Agâh Efendi ile Şinasi’nin çıkardığı Tercüman-ı Ahval gazetesiyle başlar:Bu edebiyatın asıl kurucuları Şinasi,Namık Kemal ve Ziya Paşa’dır.
I.DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI
(1860-1876)Önemli temsilcileri:İbrahim Şinasi,Ahmet Midhat Efendi,Namık Kemal,Ahmet Vefik Paşa,Ziya Paşa,Şemsettin Sami.
Özellikleri
1.Edebiyat halk eğitiminde bir araçtır.Toplum için sanat anlayışı vardır.Bu yüzden sade bir dille yazmak amaçlanmış,ancak başarı gösterilememiştir.
2.Roman,öykü,makale,fıkra,eleştiri,tiyatro,gazete…gibi türler ilk kez edebiyatımıza girmiştir.
3.Edebiyata hak,adalet,eşitlik,özgürlük gibi kavramlar ilk kez girmiştir.
4.Eserler taklit olduğu için teknik yönden zayıftır.
5.Divan şiirinin nazım biçimleri aynen kullanılmış,fakat şiirin içeriği değişmiştir.
6.Genelde aruz ölçüsü kullanılmış,ancak hece ölçüsü de denenmiştir.(Ziya Paşa,Namık Kemal,A.Vefik Paşa,A.Hamit Tahran,Recaizade Ekrem hece ölçüsünü denemiştir.)
7.Şinasi ve A.Vefik Paşa Klasisizmden;Namık Kemal,Ahmet Mithat Efendi ve Şemsettin Sami ise Romantizmden etkilenmişlerdir.
Fransız Edebiyatı örnek alınmıştır.
II.DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI(1876-1895)
Recaizade Mahmut Ekrem:Araba Sevdası
Nabizade Nazım:Karabibik
A.Hamit Tahran:Sahra,Makber
Samipaşazade Sezai:Sergüzeşt
Muallim Naci:
Direktör Âli Bey:
1.Siyasal baskı sebebiyle topluma dönük sanat yapamamışlar,”sanat için sanat”anlayışını benimsemişlerdir.Bu yüzden sade dil anlayışı terk edilmiş,dil ağırlaşmış,sanatlı söyleyişe önem verilmiştir.
2.Tiyatro eserlerini oynanmak için değil,okunmak için yazılmıştır.
3.Divan şiiri nazım biçimleri terk edilmeye başlanmış,Batılı biçimlerin ilk örnekleri verilmiştir.
4.Aruz ölçüsünün kullanımı sürdürülmüş,A.Hamit Tahran bazı tiyatrolarında hece ölçüsünü denemiştir.
5.Roman ve öykü tekniği daha gelişmiş,Batı ölçülerine uygun eserler verilmeye başlanmıştır.
6.Şiirin konusu genişletilmiştir.Felsefi düşünceler şiire konu olmuştur.
7.Gazetecilik eski işlevini yitirmiştir.
8.Bu dönemin şiiri Servet-i Fünun şiirine örnek olmuştur.
9..A.Hamit,romantizmden;S.Sezai,Recaizade Mahmut Ekrem,realizmden,Nabizade Nazım ise Natüralizmden etkilenmişlerdir.
10.Muallim Naci,bu dönemde yaşayıp Divan edebiyatını savunan tek önemli sanatçıdır.
11.1.Dönem şairleri Divan edebiyatını eleştirerek yıkmaya çalışmışlardır.II.Dönem şairleri ise şiiri sanat açısından ele alıp estetiğe önem vermişlerdir.
12.Şiirdeki değişmenin temelini Şinasi atmıştır.Şinasi,yazdığı kasidelerde klasik kasidenin biçimsel özelliklerin dikkate almamıştır.
13.Şiirde konu bütünlüğü esas alınmış,beyitler arasında anlam bütünlüğü sağlanmıştır.
14.Yeni Türk şiirinde doğa betimlemesinin ilk örnekleri verilmiş;A.Hamit Tarhan ilk pastoral şiirleri yazmıştır.
ROMAN VE ÖYKÜ
.Romanda konular günlük yaşamdan ya da tarihten alınmıştır.Duygusal ve acıklı konular ön plandadır.Kişiler tek yönlü ela alınmış,sanatçılar kişiliklerini eserlerine yansıtmışlardır.Kahramanlar İstanbul’un aydın çevrelerinden seçilmiştir.İlk kez Nabizade Nazım,ilk gerçeğine eğilmiş,Anadolu insanının sorunlarını ele almıştır.(Karabibik)
Şemsettin Sami:ilk yerli romanı yazar:Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat.
İlk öykü örnekleri:Letaif-i Rivayat:Ahmet Mithat Efendi.Samipaşazade Sezai’nin yazdığı “Küçük Şeyler” adlı öykü kitabı Batı ölçülerine daha uygundur.
İlk edebi romanımız:Namık Kemal:İntibah.
İlk tarihi romanımız:Cezmi:Namık Kemal.Realist akıma uygun ilk eser:Recaizade Mahmut Ekrem:Araba Sevdası.
TİYATRO
Şinasi ilk yerli oyunu yazmıştır:Şair Evlenmesi.(1860)A.Vefik Paşa,Moliere’den yaptığı çevirilerle tanınmıştır.
Namık Kemal ve A.Hamit Tarhan,tiyatro türünde en çok eser veren yazarlardır.Namık Kemal,tiyatroyu eğlencelerin en faydalısı olarak görmüş,halkı eğitmenin önemli bir aracı saymıştır.A.Hamid,,oynanmak için değil,oynanmak için yazmıştır.Âli Bey de tiyatroya hizmet edenlerdendir.
ELEŞTİRİ
Eleştiri türünün öncüleri Ziya Paşa ve Namık Kemal’dir.Ziya Paşa:Şiir ve İnşa(Divan edebiyatını kötüler)”Harabat Mukaddimesi”nde halk edebiyatını kötüler,Divan edebiyatını yüceltir.
N.Kemal:Ziya Paşa’nın Divan edebiyatıyla ilgili görüşlerini “Tahrib-i Harabat” ve “Takip” adlı eserlerinde eleştirir;Divan edebiyatına karşı çıkar.
Recaizade Mahmut Ekrem:Talim-i Edebiyat.,Zemzeme,Takdir-i Elhan.
Muallim Naci:Demdeme.
Muallim Naci ile Recaizade arasındaki eski-yeni kavgası meşhurdur.
GAZETECİLİK
İlk resmi gazete:Takvim-i Vekayi’dir(1831)
Ceride-i Havadis yarı resmi bir gazetedir.(W.Churchill tarafından çıkarılmıştır)
İlk özel gazete:Şinasi-Agâh Efendi:Tercüman-ı Ahval.(1860)Şinasi tek başına tasvir-i Efkar’ı çıkarmış,bu gazetenin yönetimini bir süre sonra Namık Kemal üstlenmiştir.
Muhbir,Hürriyet,Basiret,İbret,Devir diğer gazetelerdir.
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI(EDEBİYAT-I CEDİDE)
Servet-i Fünun adlı derginin etrafında toplanan yazarların oluşturduğu bir edebiyattır.Edebiyatımız tamamen Batıya yönelir.Bu açıdan S.Fünun edebiyatı bir başlangıçtır.
II:Abdülhamit’in iktidar olduğu yıllarda ürün vermiştir.1901’de Hüseyin Cahit Yalçın,Fransızcadan çevirdiği “Edebiyat ve Hukuk” makalesini S.Fünun’da yayımlar.Bunun üzerine dergi kapatılır;topluluk dağılır.
Temsilcileri:Tevfik Fikret,Cenap Şehabettin,Halit Ziya,Mehmet Rauf,Hüseyin Cahit,Celal Sahir,Ahmet Hikmet Müftüoğlu,Süleyman Nazif,Hüseyin Suat,Hüseyin Siret,Faik Ali.Uyarı:Bu topluluğga katılmayan,bağımsız kalan sanatçılar:Hüseyin Rahmi,Ahmet Rasim.
ORTAK ÖZELLİKLER
1.Hemen hepsi Batı kültürüyle yetişmiş sanatçılardır;birkaç dil bilirler.
2.Fransız edebiyatını yakından izlediler.Fransız edebiyatının ve Batılı akımların etkileri görülür.
3.Divan edebiyatını-aruz ölçüsü dışında- tamamen reddettiler..Doğu kültürünü iyi bilmezler ve Divan şiirinden hoşlanmazlar.
4.”Sanat için sanat”.Bireysel sorunları dile getirdiler.
5.II:Abdülhamit’ten ve dönemi siyasal koşullarından nefret ederler.
ŞİİR
1.Şiirin konusu iyice genişlettiler.
2.Aruz ölçüsü kullanılmış,hece küçümsenmiştir.T.Fikret heceyi denemiştir.
Aruz ölçüsü Türkçeye başarıyla uygulandı.
3.Şiir nesre yaklaştırılmıştır.
4.Divan şiiri nazım biçimleri tamamen bırakılmış,müstezat serbestleştirilmiştir.(Sone
terze-rima ilk kez kullanılmıştır.
5.Bütün güzelliğine önem verildi.
6.Divan ve Tanzimat edebiyatındaki “göz için kafiye” anlayışı yıkılmış;”kulak için kafiye” görüşü benimsenmiştir.
7.Dil,çok ağır ve sanatlıdır
8.Edebiyatımızda ilk kez “mensur şiir” örnekleri bu dönemde verilmiştir.(Halit Ziya)
9.Parnasizm ve sembolizm akımları etkili olur
ÖYKÜ VE ROMAN
Çağdaş Fransız edebiyatı örnek alındı.Realizm ve natüralizmin etkileri vardır.İstanbul’un aydın çevreleri ile saray ve konak yaşamı konu edinilmiştir.İçinde yaşadıkları çevreyi anlatmışlardır.”Ev içi” ile ilgilenmişlerdir.Öykülerde sıradan kişilere ve halkın yaşantısına daha çok yer verilmiş.Gerçekçi akımların gereği olarak sanatçılar eserlerinde kişiliklerini gizlemişlerdir.Teknik yönü sağlam romanlar yazıldı.Dil ve üslupta hatalı bulunmuşlardır.Dil ve üslupta aydınlara hitap eden bir anlayış benimsenmiştir.
TİYATRO
Oynanmasına izin verilmeyeceğini bildikleri için tiyatro eseri yazmamışlardır.Tiyatro alanında bir iki eser veren Halit Ziya bu türde başarılı değildir.Mehmet Rauf(Pençe,Cidal),C.Şehabettin(Yalan,Körebe)
ELEŞTİRİ
Edebiyat eleştirisiyle ilgilenen tek sanatçı Ahmet Şuayp’tır.Fransız eleştirmeni Hippolyte Taine’den etkilenir.Nesnel olmaya çalışır.
FECR-İ ÂTİ(1901-1908)
Temsilcileri
Ahmet Haşim,Refik Halit Karay,Yakup Kadri Karaosmanoğlu,Emin Bülent Serdaroğlu,Tahsin Nahit,Faik Ali Ozansoy,Celal Sahirr,Fuat Köprülü,Hamdullah Suphi Tanrıöver,Şehabettin Süleyman,Cemil Süleyman,Ali Canip Yöntem,İzzet Melih.
*Faik Ali’nin önerisiyle Fecr-i Ati adını benimsedi topluluk.Ama uzun ömürlü olamadı.Milli edebiyat hareketinin doğuşuyla dağılıp gitti.(1912)
1.S.Fünun’a tepki olarak ortaya çıkmışlar,ama bunu açık seçik ortaya koyamamışlardır.S.Fünun’un bir uzantısı olarak kalmışlardır.
2.”Sanat şahsi ve muhteremdir” ilkesiyle hareket ettiler;şiirde Sembolizmi,öykü ve romanda Maupassant’ı tiyatroda H.İbsen’i örnek aldılar.
3.Sanatçıların her biri yalnız kendi duyuşuna,beğenisine göre bir güzellik yaratma çabası içine girmiştir.
4..Duyuş,düşünüş,üslup ve sanat anlayışında S.Fünun sanatçılarını taklit etmişler,şiirde ağır bir dil kullanmışlardır.
5.Aruz ölçüsünü esas aldılar;serbest müstezat,sone,terze-rima nazım biçimleriyle yazmışlardır.
6.Aşk ve doğa konuları üzerinde durmuşlar;duygulu,romantik bir aşktan söz etmişler,gerçeğe uygun düşmeyen doğa betimlemeleri yapmışlardır.
7.S.Fünuncuların Batı edebiyatını yeterince tanıyamadıklarını söylemişler,Batıdaki akımlardan ve görüşlerden genişçe yararlanmak amacı güttüklerini belirtmişlerdir.S.Fünun edebiyatını aşacaklarını iddia etmişlerdir.
ŞİİR
S.Fünun’a tepki olarak çıkmışlar,ama onlardan farklı bir şiir çizgisine ulaşamamışlardır.Sembolizm ve Empresyonizm akımları etkili olmuş.Duygusal söyleyiş ağır basar.Ölçü aruzdur.
TİYATRO
1908’de II.Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte tiyatro canlılık kazandı,ama önemli bir gelişme gösteremedi.
ÖYKÜ VE ROMAN
Dil konusunda S.Fünun’u izledikleri için pek başarılı olamadılar.Yapmacıklığa düştüler.Realizm ve natüralizm etkileri vardır.
MİLLİ EDEBİYAT
Türk milliyetçiliği düşüncesinin edebiyatta yansıması olarak değerlendirilebilir.Yabancı etkilerden uzak olmayı,milli kaynaklardan beslenmeyi ilke edinmişlerdir.
Batıcılık,Osmanlıcılık,İslamcılık ve Türkçülük akımları vardı bu dönemde.Türkçülük,Milli Edebiyat akımının doğmasına yol açtı.Bu akımın kökleri Tanzimat dönemine kadar götürülebilir.(Ahmet Vefik Paşa,Semsettin Sami,Ahmet Cevdet Paşa)
Mili Edebiyat adıyla anılan bu akımı asıl başlatanlarsa,Selanik’te çıkardıkları Genç Kalemler dergisiyle Ömer Seyfettin,Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp’tir.Ömer Seyfettin’in “Yeni Lisan” başlıklı yazısı,bu edebiyatın bildirgesi gibidir.
Bu akımın gelişmesini sağlayan dergi ve gazeteler
Çocuk Bahçesi,Türk Derneği,Genç Kalemler,Türk Yurdu,Halka Doğru ve Türk Sözü,Yeni Mecmua,Dergah.
Milli Mücadele Dönemi Edebiyatı(1911-1922 arası)
Bu dönemin en önemli isimleri:Yahya Kemal,Yakup Kadri,Halide Nusret Zorlutuna,Ruşen Eşref Ünaydın,İsmail Habip Sevük,Halide Edip Adıvar,Hamdullah Suphi Tanrıöver,Falih Rıfkı Atay.
Milli Edebiyat Akımının İlkeleri
1.Halkın konuştuğu Türkçeyi konuşmak(İst.ağzı)
2.Aruz yerine heceyi benimsemek
3.Yerli hayatı ve milli tarihle ilgili konuları işlemek
4.Halk edebiyatı biçimlerinden yararlanmak.
Milli Edebiyatın Önemli Temsilcileri
Mehmet Emin Yurdakul,Yakup Kadri,Ö.Seyfettin,Refik Halit,Ziya Gökalp,Ali Canip Yöntem,Halide Nusret Zorlutuna,Halide Edip,Rıza Tevfik,Reşat Nuri,Faruz Nafiz Çamlıbel,Ruşen Eşref Ünaydın,Orhan Seyfi Orhon,Peyami Safa,Enis Behiç Koryürek,Memduh Şevket Esendal,Yusuf Ziya ortaç,Halikarnas Balıkçısı,Halit Fahri Ozansoy,A.Sinasi Hisar.
*Şiirde “Beş Hececiler” topluluğu önemli bir çıkış olmuştur.
BEŞ HECECİLER
1917’den sonra çıktı.Milli Edebiyat’a bağlıdırlar.Orhan Seyfi Orhon,Faruz Nafiz,Halit Fahri,Enis Behiç Koryürek,Yusuf Ziya ortaç.
Bu şairlerin eserlerinde şu özellikler görülür:
1.Bireysel konuları ve yurt güzelliklerini anlatma
2.Anadolu’ya romantik bir tutumla yaklaşma.
3.Sade bir dille yazma
4.Hece ölçüsünü kullanma ve Halk şiiri geleneğinden yararlanma.
MİLLİ EDEBİYATTA ÖYKÜ VE ROMAN
1.Anadolu’ya açılmış,yurt sorunları gözleme dayalı olarak anlatılmıştır.
2.Yakup Kadri,Reşat Nuri,Refik Halit ve Halide Edip gibi yazarların öncülüğünde “memleket edebiyatı” çığırı açılmıştır.
3.Yalın ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
4.Öykü ve roman tekniği çok gelişmiştir.
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
1923-1940 arası Türk Edebiyatı
1940 sonrası(son dönem) Türk edebiyatı
1923-1940 YILLARI ARASI TÜRK EDEBİYATI
Cumhuriyetin ilan edilmesiyle başlayan siyasal ve toplumsal değişimler edebiyatımızı etkilemiştir.
.Milli edebiyat akımıyla başlayan Anadolu’ya ve halkın sorunlarına yönelinmiş,ilgi çoğalmıştır..Kurtuluş Savaşının izleri görülür eserlerde.Dil genelde sadedir.Anadolu insanının konuşmasına daha çok yer verilmiştir.Halk şiirinden yararlanılmış,hece ölçüsü kullanılmıştır.Her türde eserler yazılmıştır.
a)MEMLEKET EDEBİYATI
Ziya Gökalp ve Mehmet Emin gibi sanatçılar tarafından temeli atılmıştır.İyimser bir psikoloji ile şiirler yazmışlar,ama Anadolu’nun sorunlarını köklü bir biçimde dile getirememişlerdir.Yakup Kadri,Halide Edip,Reşat Nuri’nin eserlerinde Anadolu’ya daha tutarlı bir bakış vardır,daha ciddidir.
İstiklal Savaşı başlı başına bir konudur.
Kurtuluş Savaşını Konu Edinen Romanlar:
Ateşten Gömlek,Vurun Kahpeye:Halide Edip Adıvar
Yaban:Yakup Kadri.Yorgun Savaşçı:Kemal Tahir.Kalpaklılar,Doludizgin:Samim Kocagöz.
Küçük Ağa:Tarık Buğra.
Toz Duman İçinde:Talip Apaydın.
b)MİSTİK-RUHÇU EDEBİYAT ANLAYIŞI
Necip Fazıl,,Peyami Safa,Asaf Halet Çelebi.Manevi değerlere ve ruhun üstünlüğü ilkesine büyük önem vermiş,bu doğrultuda eserler vermişlerdir.Maddeci(materyalist) dünya görüşüne karşı çıktı.Ahmet Hamdi Tanpınar,Abdülhak Şinası Hisar gibi sanatçılar da rüya,hayal ve hatıralara yönelmişlerdir.
c)YEDİ MEŞALECİLER
1928.Milli Edebiyatçılara tepki olarak ortaya çıkarlar ve şu görüşleri savunurlar:
*Sanat,sanat için olmalıdır.
*Edebiyatta daima”yenilik,içtenlik,canlılık” peşinde olmalıdır.
*Sanatçılar geleneksel temalar yerine yeni temalar bulup işlemelidir.
*Batılı ilkelerle sanat yapılmalıdır.
Sanatçılar:Kenan Hulusi Koray,Cevdet Kudret Solok,Muammer Lütfi Bahşi,Sabri Esat Siyavuşgil,Yaşar Nabi Nayır,Vasfi Mahir Kocatürk,,Ziya Osman Saba.
d)SERBEST ŞİİR ANLAYIŞI
En büyük temsilcisi Nazım Hikmet’tir.Mayakovski’den etkilenmiştir.
1940 SONRASI TÜRK EDEBİYATI
A)GARİPÇİLER (I.YENİ HAREKETİ)
Geleneksel şiir anlayışına tepki olarak çıkarlar.1941’de yayımladıkları “Garip” adlı kitapta yayımlarlar.Öncüleri:Orhan Veli Kanık,Melih Cevdet Anday,Oktay Rıfat Horozcu.
Şiir Anlayışları
1.Şiir,ölçüden ve uyaktan kurtarılmalıdır.
2.Şiirde asıl olan söyleyiştir.Dildeki her sözcük şiire girmeli,şairane sözlerden kaçınmalıdır.Şiir dili halkın konuştuğu dil olmalıdır.
3.Şiirde edebi sanatlara yer verilmemelidir.
4.Şiirde esprili,nükteli,şaşırtmaya dayalı bir anlayış benimsenebilir.
5.Günlük yaşamdaki her şey şiirin konusu olabilir.Şiirde en basit,en sıradan insanlar ve olaylardan söz edilebilir.
Garipçilerin kuramcısı Orhan Veli’dir.Diğer ikisi onun ölümünden sonra yeni bir şiir söyleyişi geliştirmiştir.
Batı edebiyatındaki Sürrealizm akımından da bir ölçüde etkilenen Birinci Yeni Hareketinin görüşleri “garip” karşılandığı için bu topluluk Garipçiler olarak adlandırılmıştır.
1950’lere doğru bu şiir anlayışı tıkanmıştır.
b)İKİNCİ YENİ HAREKETİ
1950’den sonra Garip hareketine tepki olarak ortaya çıkan bu akımın başlıca temsilcileri şunlardır:Cemal Süreya,Edip Cansever,Sezai Karakoç,Ece Ayhan,Turgut Uyar,İlhan Berk,Ülkü Tamer.
Şiir anlayışı şudur:
1.imgeye kapıları yeniden ve sonuna kadar açmak
2.Edebi sanatlara özgürlük tanımak
3.”Basitlik,aleladelik ve sadelik”ten ayrılmak
4.Konuşma diline sırt çevirmek
5.Halk kültüründen uzaklaşmak,”folklor”dan uzaklaşmak
6.Nükte,şaşırtma ve tekerlemeden kaçmak
7.Şiiri akıldan ve anlamdan uzaklaştırmak
8.Duyguya ve çağrışımlara yaslanmak
9.Konuyu,hikayeyi,olayı atmak
10.Aydınlara seslenmek
c)HİSARCILAR
1950’den sonra Mehmet Çınarlı’nın çıkardığı Hisar dergisi çevresinde toplanırlar.Garipçilere tepki göstermişler;milli,manevi değerlere dayalı bir şiir anlayışı ortaya koymuşlardır.Şiirde ölçü,uyak gibi öğeleri önemseyen;aşk,doğa ve yurt sevgisi…temalarını işlerler
Temsilcileri:Mehmet Çınarlı,İlhan Geçer,Munis Faik Ozansoy,Mustafa Necati Karaer,Yavuz Bülent Bakiler…
*1940’tan sonraki dönemde Fazıl Hüsnü Dağlarca,Behçet Necatigil,Zeki Ömer Defne gib şairler sözü edilen topluluklara katılmamış,bağımsız kalmışlardır.Yine bu dönemde Attile İlhan,kendine özgü bir şiir anlayışı geliştiren önemli bir şairdir.
d)TOPLUMSAL GERÇEKÇİLER
Halka,köye,köylü sorunlarına yönelip gözlemci bir gerçekçilikle eser vermişlerdir.Daha çok sosyalist dünya görüşünden yola çıkmışlar,sanatı bu görüşü yayma doğrultusunda kullanmışlardır.Konuşma diliyle yazmışlardır.
Temsilcileri:Yaşar Kemal,Orhan Kemal,Kemal Tahir,Necati Cumalı,Haldun Taner
Hazırlık Dönemi
Tanzimat edebiyatının hazırlık döneminde ve öncesinde gerçekleşen önemli yenilikler şunlardır:
*İlk resmi gazete olan Takvim-i Vekayi’nin çıkarılması(1831)
*İlk yarı resmi gazete olan Ceride-i Havadis’in çıkarılması(1840)
*Şinasi,Ethem Pertev Paşa gibi sanatçıların Fransız şiirinden yaptıkları çeviriler(1858)
*Hayrullah Efendi’nin “Hikaye-i İbrahim Paşa be-ibrahim-i Gülşeni” adlı oyun denemesi(1844)
*Yusuf Kamil Paşa’nın Fransız yazarı Fenelon’dan 1856’da yaptığı ilk roman çevirisi.
**Tanzimat Edebiyatı,1860’ta Agâh Efendi ile Şinasi’nin çıkardığı Tercüman-ı Ahval gazetesiyle başlar:Bu edebiyatın asıl kurucuları Şinasi,Namık Kemal ve Ziya Paşa’dır.
I.DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI
(1860-1876)Önemli temsilcileri:İbrahim Şinasi,Ahmet Midhat Efendi,Namık Kemal,Ahmet Vefik Paşa,Ziya Paşa,Şemsettin Sami.
Özellikleri
1.Edebiyat halk eğitiminde bir araçtır.Toplum için sanat anlayışı vardır.Bu yüzden sade bir dille yazmak amaçlanmış,ancak başarı gösterilememiştir.
2.Roman,öykü,makale,fıkra,eleştiri,tiyatro,gazete…gibi türler ilk kez edebiyatımıza girmiştir.
3.Edebiyata hak,adalet,eşitlik,özgürlük gibi kavramlar ilk kez girmiştir.
4.Eserler taklit olduğu için teknik yönden zayıftır.
5.Divan şiirinin nazım biçimleri aynen kullanılmış,fakat şiirin içeriği değişmiştir.
6.Genelde aruz ölçüsü kullanılmış,ancak hece ölçüsü de denenmiştir.(Ziya Paşa,Namık Kemal,A.Vefik Paşa,A.Hamit Tahran,Recaizade Ekrem hece ölçüsünü denemiştir.)
7.Şinasi ve A.Vefik Paşa Klasisizmden;Namık Kemal,Ahmet Mithat Efendi ve Şemsettin Sami ise Romantizmden etkilenmişlerdir.
Fransız Edebiyatı örnek alınmıştır.
II.DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI(1876-1895)
Recaizade Mahmut Ekrem:Araba Sevdası
Nabizade Nazım:Karabibik
A.Hamit Tahran:Sahra,Makber
Samipaşazade Sezai:Sergüzeşt
Muallim Naci:
Direktör Âli Bey:
1.Siyasal baskı sebebiyle topluma dönük sanat yapamamışlar,”sanat için sanat”anlayışını benimsemişlerdir.Bu yüzden sade dil anlayışı terk edilmiş,dil ağırlaşmış,sanatlı söyleyişe önem verilmiştir.
2.Tiyatro eserlerini oynanmak için değil,okunmak için yazılmıştır.
3.Divan şiiri nazım biçimleri terk edilmeye başlanmış,Batılı biçimlerin ilk örnekleri verilmiştir.
4.Aruz ölçüsünün kullanımı sürdürülmüş,A.Hamit Tahran bazı tiyatrolarında hece ölçüsünü denemiştir.
5.Roman ve öykü tekniği daha gelişmiş,Batı ölçülerine uygun eserler verilmeye başlanmıştır.
6.Şiirin konusu genişletilmiştir.Felsefi düşünceler şiire konu olmuştur.
7.Gazetecilik eski işlevini yitirmiştir.
8.Bu dönemin şiiri Servet-i Fünun şiirine örnek olmuştur.
9..A.Hamit,romantizmden;S.Sezai,Recaizade Mahmut Ekrem,realizmden,Nabizade Nazım ise Natüralizmden etkilenmişlerdir.
10.Muallim Naci,bu dönemde yaşayıp Divan edebiyatını savunan tek önemli sanatçıdır.
11.1.Dönem şairleri Divan edebiyatını eleştirerek yıkmaya çalışmışlardır.II.Dönem şairleri ise şiiri sanat açısından ele alıp estetiğe önem vermişlerdir.
12.Şiirdeki değişmenin temelini Şinasi atmıştır.Şinasi,yazdığı kasidelerde klasik kasidenin biçimsel özelliklerin dikkate almamıştır.
13.Şiirde konu bütünlüğü esas alınmış,beyitler arasında anlam bütünlüğü sağlanmıştır.
14.Yeni Türk şiirinde doğa betimlemesinin ilk örnekleri verilmiş;A.Hamit Tarhan ilk pastoral şiirleri yazmıştır.
ROMAN VE ÖYKÜ
.Romanda konular günlük yaşamdan ya da tarihten alınmıştır.Duygusal ve acıklı konular ön plandadır.Kişiler tek yönlü ela alınmış,sanatçılar kişiliklerini eserlerine yansıtmışlardır.Kahramanlar İstanbul’un aydın çevrelerinden seçilmiştir.İlk kez Nabizade Nazım,ilk gerçeğine eğilmiş,Anadolu insanının sorunlarını ele almıştır.(Karabibik)
Şemsettin Sami:ilk yerli romanı yazar:Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat.
İlk öykü örnekleri:Letaif-i Rivayat:Ahmet Mithat Efendi.Samipaşazade Sezai’nin yazdığı “Küçük Şeyler” adlı öykü kitabı Batı ölçülerine daha uygundur.
İlk edebi romanımız:Namık Kemal:İntibah.
İlk tarihi romanımız:Cezmi:Namık Kemal.Realist akıma uygun ilk eser:Recaizade Mahmut Ekrem:Araba Sevdası.
TİYATRO
Şinasi ilk yerli oyunu yazmıştır:Şair Evlenmesi.(1860)A.Vefik Paşa,Moliere’den yaptığı çevirilerle tanınmıştır.
Namık Kemal ve A.Hamit Tarhan,tiyatro türünde en çok eser veren yazarlardır.Namık Kemal,tiyatroyu eğlencelerin en faydalısı olarak görmüş,halkı eğitmenin önemli bir aracı saymıştır.A.Hamid,,oynanmak için değil,oynanmak için yazmıştır.Âli Bey de tiyatroya hizmet edenlerdendir.
ELEŞTİRİ
Eleştiri türünün öncüleri Ziya Paşa ve Namık Kemal’dir.Ziya Paşa:Şiir ve İnşa(Divan edebiyatını kötüler)”Harabat Mukaddimesi”nde halk edebiyatını kötüler,Divan edebiyatını yüceltir.
N.Kemal:Ziya Paşa’nın Divan edebiyatıyla ilgili görüşlerini “Tahrib-i Harabat” ve “Takip” adlı eserlerinde eleştirir;Divan edebiyatına karşı çıkar.
Recaizade Mahmut Ekrem:Talim-i Edebiyat.,Zemzeme,Takdir-i Elhan.
Muallim Naci:Demdeme.
Muallim Naci ile Recaizade arasındaki eski-yeni kavgası meşhurdur.
GAZETECİLİK
İlk resmi gazete:Takvim-i Vekayi’dir(1831)
Ceride-i Havadis yarı resmi bir gazetedir.(W.Churchill tarafından çıkarılmıştır)
İlk özel gazete:Şinasi-Agâh Efendi:Tercüman-ı Ahval.(1860)Şinasi tek başına tasvir-i Efkar’ı çıkarmış,bu gazetenin yönetimini bir süre sonra Namık Kemal üstlenmiştir.
Muhbir,Hürriyet,Basiret,İbret,Devir diğer gazetelerdir.
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI(EDEBİYAT-I CEDİDE)
Servet-i Fünun adlı derginin etrafında toplanan yazarların oluşturduğu bir edebiyattır.Edebiyatımız tamamen Batıya yönelir.Bu açıdan S.Fünun edebiyatı bir başlangıçtır.
II:Abdülhamit’in iktidar olduğu yıllarda ürün vermiştir.1901’de Hüseyin Cahit Yalçın,Fransızcadan çevirdiği “Edebiyat ve Hukuk” makalesini S.Fünun’da yayımlar.Bunun üzerine dergi kapatılır;topluluk dağılır.
Temsilcileri:Tevfik Fikret,Cenap Şehabettin,Halit Ziya,Mehmet Rauf,Hüseyin Cahit,Celal Sahir,Ahmet Hikmet Müftüoğlu,Süleyman Nazif,Hüseyin Suat,Hüseyin Siret,Faik Ali.Uyarı:Bu topluluğga katılmayan,bağımsız kalan sanatçılar:Hüseyin Rahmi,Ahmet Rasim.
ORTAK ÖZELLİKLER
1.Hemen hepsi Batı kültürüyle yetişmiş sanatçılardır;birkaç dil bilirler.
2.Fransız edebiyatını yakından izlediler.Fransız edebiyatının ve Batılı akımların etkileri görülür.
3.Divan edebiyatını-aruz ölçüsü dışında- tamamen reddettiler..Doğu kültürünü iyi bilmezler ve Divan şiirinden hoşlanmazlar.
4.”Sanat için sanat”.Bireysel sorunları dile getirdiler.
5.II:Abdülhamit’ten ve dönemi siyasal koşullarından nefret ederler.
ŞİİR
1.Şiirin konusu iyice genişlettiler.
2.Aruz ölçüsü kullanılmış,hece küçümsenmiştir.T.Fikret heceyi denemiştir.
Aruz ölçüsü Türkçeye başarıyla uygulandı.
3.Şiir nesre yaklaştırılmıştır.
4.Divan şiiri nazım biçimleri tamamen bırakılmış,müstezat serbestleştirilmiştir.(Sone
terze-rima ilk kez kullanılmıştır.
5.Bütün güzelliğine önem verildi.
6.Divan ve Tanzimat edebiyatındaki “göz için kafiye” anlayışı yıkılmış;”kulak için kafiye” görüşü benimsenmiştir.
7.Dil,çok ağır ve sanatlıdır
8.Edebiyatımızda ilk kez “mensur şiir” örnekleri bu dönemde verilmiştir.(Halit Ziya)
9.Parnasizm ve sembolizm akımları etkili olur
ÖYKÜ VE ROMAN
Çağdaş Fransız edebiyatı örnek alındı.Realizm ve natüralizmin etkileri vardır.İstanbul’un aydın çevreleri ile saray ve konak yaşamı konu edinilmiştir.İçinde yaşadıkları çevreyi anlatmışlardır.”Ev içi” ile ilgilenmişlerdir.Öykülerde sıradan kişilere ve halkın yaşantısına daha çok yer verilmiş.Gerçekçi akımların gereği olarak sanatçılar eserlerinde kişiliklerini gizlemişlerdir.Teknik yönü sağlam romanlar yazıldı.Dil ve üslupta hatalı bulunmuşlardır.Dil ve üslupta aydınlara hitap eden bir anlayış benimsenmiştir.
TİYATRO
Oynanmasına izin verilmeyeceğini bildikleri için tiyatro eseri yazmamışlardır.Tiyatro alanında bir iki eser veren Halit Ziya bu türde başarılı değildir.Mehmet Rauf(Pençe,Cidal),C.Şehabettin(Yalan,Körebe)
ELEŞTİRİ
Edebiyat eleştirisiyle ilgilenen tek sanatçı Ahmet Şuayp’tır.Fransız eleştirmeni Hippolyte Taine’den etkilenir.Nesnel olmaya çalışır.
FECR-İ ÂTİ(1901-1908)
Temsilcileri
Ahmet Haşim,Refik Halit Karay,Yakup Kadri Karaosmanoğlu,Emin Bülent Serdaroğlu,Tahsin Nahit,Faik Ali Ozansoy,Celal Sahirr,Fuat Köprülü,Hamdullah Suphi Tanrıöver,Şehabettin Süleyman,Cemil Süleyman,Ali Canip Yöntem,İzzet Melih.
*Faik Ali’nin önerisiyle Fecr-i Ati adını benimsedi topluluk.Ama uzun ömürlü olamadı.Milli edebiyat hareketinin doğuşuyla dağılıp gitti.(1912)
1.S.Fünun’a tepki olarak ortaya çıkmışlar,ama bunu açık seçik ortaya koyamamışlardır.S.Fünun’un bir uzantısı olarak kalmışlardır.
2.”Sanat şahsi ve muhteremdir” ilkesiyle hareket ettiler;şiirde Sembolizmi,öykü ve romanda Maupassant’ı tiyatroda H.İbsen’i örnek aldılar.
3.Sanatçıların her biri yalnız kendi duyuşuna,beğenisine göre bir güzellik yaratma çabası içine girmiştir.
4..Duyuş,düşünüş,üslup ve sanat anlayışında S.Fünun sanatçılarını taklit etmişler,şiirde ağır bir dil kullanmışlardır.
5.Aruz ölçüsünü esas aldılar;serbest müstezat,sone,terze-rima nazım biçimleriyle yazmışlardır.
6.Aşk ve doğa konuları üzerinde durmuşlar;duygulu,romantik bir aşktan söz etmişler,gerçeğe uygun düşmeyen doğa betimlemeleri yapmışlardır.
7.S.Fünuncuların Batı edebiyatını yeterince tanıyamadıklarını söylemişler,Batıdaki akımlardan ve görüşlerden genişçe yararlanmak amacı güttüklerini belirtmişlerdir.S.Fünun edebiyatını aşacaklarını iddia etmişlerdir.
ŞİİR
S.Fünun’a tepki olarak çıkmışlar,ama onlardan farklı bir şiir çizgisine ulaşamamışlardır.Sembolizm ve Empresyonizm akımları etkili olmuş.Duygusal söyleyiş ağır basar.Ölçü aruzdur.
TİYATRO
1908’de II.Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte tiyatro canlılık kazandı,ama önemli bir gelişme gösteremedi.
ÖYKÜ VE ROMAN
Dil konusunda S.Fünun’u izledikleri için pek başarılı olamadılar.Yapmacıklığa düştüler.Realizm ve natüralizm etkileri vardır.
MİLLİ EDEBİYAT
Türk milliyetçiliği düşüncesinin edebiyatta yansıması olarak değerlendirilebilir.Yabancı etkilerden uzak olmayı,milli kaynaklardan beslenmeyi ilke edinmişlerdir.
Batıcılık,Osmanlıcılık,İslamcılık ve Türkçülük akımları vardı bu dönemde.Türkçülük,Milli Edebiyat akımının doğmasına yol açtı.Bu akımın kökleri Tanzimat dönemine kadar götürülebilir.(Ahmet Vefik Paşa,Semsettin Sami,Ahmet Cevdet Paşa)
Mili Edebiyat adıyla anılan bu akımı asıl başlatanlarsa,Selanik’te çıkardıkları Genç Kalemler dergisiyle Ömer Seyfettin,Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp’tir.Ömer Seyfettin’in “Yeni Lisan” başlıklı yazısı,bu edebiyatın bildirgesi gibidir.
Bu akımın gelişmesini sağlayan dergi ve gazeteler
Çocuk Bahçesi,Türk Derneği,Genç Kalemler,Türk Yurdu,Halka Doğru ve Türk Sözü,Yeni Mecmua,Dergah.
Milli Mücadele Dönemi Edebiyatı(1911-1922 arası)
Bu dönemin en önemli isimleri:Yahya Kemal,Yakup Kadri,Halide Nusret Zorlutuna,Ruşen Eşref Ünaydın,İsmail Habip Sevük,Halide Edip Adıvar,Hamdullah Suphi Tanrıöver,Falih Rıfkı Atay.
Milli Edebiyat Akımının İlkeleri
1.Halkın konuştuğu Türkçeyi konuşmak(İst.ağzı)
2.Aruz yerine heceyi benimsemek
3.Yerli hayatı ve milli tarihle ilgili konuları işlemek
4.Halk edebiyatı biçimlerinden yararlanmak.
Milli Edebiyatın Önemli Temsilcileri
Mehmet Emin Yurdakul,Yakup Kadri,Ö.Seyfettin,Refik Halit,Ziya Gökalp,Ali Canip Yöntem,Halide Nusret Zorlutuna,Halide Edip,Rıza Tevfik,Reşat Nuri,Faruz Nafiz Çamlıbel,Ruşen Eşref Ünaydın,Orhan Seyfi Orhon,Peyami Safa,Enis Behiç Koryürek,Memduh Şevket Esendal,Yusuf Ziya ortaç,Halikarnas Balıkçısı,Halit Fahri Ozansoy,A.Sinasi Hisar.
*Şiirde “Beş Hececiler” topluluğu önemli bir çıkış olmuştur.
BEŞ HECECİLER
1917’den sonra çıktı.Milli Edebiyat’a bağlıdırlar.Orhan Seyfi Orhon,Faruz Nafiz,Halit Fahri,Enis Behiç Koryürek,Yusuf Ziya ortaç.
Bu şairlerin eserlerinde şu özellikler görülür:
1.Bireysel konuları ve yurt güzelliklerini anlatma
2.Anadolu’ya romantik bir tutumla yaklaşma.
3.Sade bir dille yazma
4.Hece ölçüsünü kullanma ve Halk şiiri geleneğinden yararlanma.
MİLLİ EDEBİYATTA ÖYKÜ VE ROMAN
1.Anadolu’ya açılmış,yurt sorunları gözleme dayalı olarak anlatılmıştır.
2.Yakup Kadri,Reşat Nuri,Refik Halit ve Halide Edip gibi yazarların öncülüğünde “memleket edebiyatı” çığırı açılmıştır.
3.Yalın ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
4.Öykü ve roman tekniği çok gelişmiştir.
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
1923-1940 arası Türk Edebiyatı
1940 sonrası(son dönem) Türk edebiyatı
1923-1940 YILLARI ARASI TÜRK EDEBİYATI
Cumhuriyetin ilan edilmesiyle başlayan siyasal ve toplumsal değişimler edebiyatımızı etkilemiştir.
.Milli edebiyat akımıyla başlayan Anadolu’ya ve halkın sorunlarına yönelinmiş,ilgi çoğalmıştır..Kurtuluş Savaşının izleri görülür eserlerde.Dil genelde sadedir.Anadolu insanının konuşmasına daha çok yer verilmiştir.Halk şiirinden yararlanılmış,hece ölçüsü kullanılmıştır.Her türde eserler yazılmıştır.
a)MEMLEKET EDEBİYATI
Ziya Gökalp ve Mehmet Emin gibi sanatçılar tarafından temeli atılmıştır.İyimser bir psikoloji ile şiirler yazmışlar,ama Anadolu’nun sorunlarını köklü bir biçimde dile getirememişlerdir.Yakup Kadri,Halide Edip,Reşat Nuri’nin eserlerinde Anadolu’ya daha tutarlı bir bakış vardır,daha ciddidir.
İstiklal Savaşı başlı başına bir konudur.
Kurtuluş Savaşını Konu Edinen Romanlar:
Ateşten Gömlek,Vurun Kahpeye:Halide Edip Adıvar
Yaban:Yakup Kadri.Yorgun Savaşçı:Kemal Tahir.Kalpaklılar,Doludizgin:Samim Kocagöz.
Küçük Ağa:Tarık Buğra.
Toz Duman İçinde:Talip Apaydın.
b)MİSTİK-RUHÇU EDEBİYAT ANLAYIŞI
Necip Fazıl,,Peyami Safa,Asaf Halet Çelebi.Manevi değerlere ve ruhun üstünlüğü ilkesine büyük önem vermiş,bu doğrultuda eserler vermişlerdir.Maddeci(materyalist) dünya görüşüne karşı çıktı.Ahmet Hamdi Tanpınar,Abdülhak Şinası Hisar gibi sanatçılar da rüya,hayal ve hatıralara yönelmişlerdir.
c)YEDİ MEŞALECİLER
1928.Milli Edebiyatçılara tepki olarak ortaya çıkarlar ve şu görüşleri savunurlar:
*Sanat,sanat için olmalıdır.
*Edebiyatta daima”yenilik,içtenlik,canlılık” peşinde olmalıdır.
*Sanatçılar geleneksel temalar yerine yeni temalar bulup işlemelidir.
*Batılı ilkelerle sanat yapılmalıdır.
Sanatçılar:Kenan Hulusi Koray,Cevdet Kudret Solok,Muammer Lütfi Bahşi,Sabri Esat Siyavuşgil,Yaşar Nabi Nayır,Vasfi Mahir Kocatürk,,Ziya Osman Saba.
d)SERBEST ŞİİR ANLAYIŞI
En büyük temsilcisi Nazım Hikmet’tir.Mayakovski’den etkilenmiştir.
1940 SONRASI TÜRK EDEBİYATI
A)GARİPÇİLER (I.YENİ HAREKETİ)
Geleneksel şiir anlayışına tepki olarak çıkarlar.1941’de yayımladıkları “Garip” adlı kitapta yayımlarlar.Öncüleri:Orhan Veli Kanık,Melih Cevdet Anday,Oktay Rıfat Horozcu.
Şiir Anlayışları
1.Şiir,ölçüden ve uyaktan kurtarılmalıdır.
2.Şiirde asıl olan söyleyiştir.Dildeki her sözcük şiire girmeli,şairane sözlerden kaçınmalıdır.Şiir dili halkın konuştuğu dil olmalıdır.
3.Şiirde edebi sanatlara yer verilmemelidir.
4.Şiirde esprili,nükteli,şaşırtmaya dayalı bir anlayış benimsenebilir.
5.Günlük yaşamdaki her şey şiirin konusu olabilir.Şiirde en basit,en sıradan insanlar ve olaylardan söz edilebilir.
Garipçilerin kuramcısı Orhan Veli’dir.Diğer ikisi onun ölümünden sonra yeni bir şiir söyleyişi geliştirmiştir.
Batı edebiyatındaki Sürrealizm akımından da bir ölçüde etkilenen Birinci Yeni Hareketinin görüşleri “garip” karşılandığı için bu topluluk Garipçiler olarak adlandırılmıştır.
1950’lere doğru bu şiir anlayışı tıkanmıştır.
b)İKİNCİ YENİ HAREKETİ
1950’den sonra Garip hareketine tepki olarak ortaya çıkan bu akımın başlıca temsilcileri şunlardır:Cemal Süreya,Edip Cansever,Sezai Karakoç,Ece Ayhan,Turgut Uyar,İlhan Berk,Ülkü Tamer.
Şiir anlayışı şudur:
1.imgeye kapıları yeniden ve sonuna kadar açmak
2.Edebi sanatlara özgürlük tanımak
3.”Basitlik,aleladelik ve sadelik”ten ayrılmak
4.Konuşma diline sırt çevirmek
5.Halk kültüründen uzaklaşmak,”folklor”dan uzaklaşmak
6.Nükte,şaşırtma ve tekerlemeden kaçmak
7.Şiiri akıldan ve anlamdan uzaklaştırmak
8.Duyguya ve çağrışımlara yaslanmak
9.Konuyu,hikayeyi,olayı atmak
10.Aydınlara seslenmek
c)HİSARCILAR
1950’den sonra Mehmet Çınarlı’nın çıkardığı Hisar dergisi çevresinde toplanırlar.Garipçilere tepki göstermişler;milli,manevi değerlere dayalı bir şiir anlayışı ortaya koymuşlardır.Şiirde ölçü,uyak gibi öğeleri önemseyen;aşk,doğa ve yurt sevgisi…temalarını işlerler
Temsilcileri:Mehmet Çınarlı,İlhan Geçer,Munis Faik Ozansoy,Mustafa Necati Karaer,Yavuz Bülent Bakiler…
*1940’tan sonraki dönemde Fazıl Hüsnü Dağlarca,Behçet Necatigil,Zeki Ömer Defne gib şairler sözü edilen topluluklara katılmamış,bağımsız kalmışlardır.Yine bu dönemde Attile İlhan,kendine özgü bir şiir anlayışı geliştiren önemli bir şairdir.
d)TOPLUMSAL GERÇEKÇİLER
Halka,köye,köylü sorunlarına yönelip gözlemci bir gerçekçilikle eser vermişlerdir.Daha çok sosyalist dünya görüşünden yola çıkmışlar,sanatı bu görüşü yayma doğrultusunda kullanmışlardır.Konuşma diliyle yazmışlardır.
Temsilcileri:Yaşar Kemal,Orhan Kemal,Kemal Tahir,Necati Cumalı,Haldun Taner
Etiketler:
edebiyat,
Türk edebiyatı,
Türk edebiyatı dönemleri
NESİR TÜRLERİ, DÜZ YAZI ÇEŞİTLERİ
NESİR
1.Kurallı ve düzgün nesir:Roman,hikaye,tiyatro,makale,deneme,monografi ve tarih… eserlerinde kullanılır.
2.Edebi Nesir:Bu türlü yazılarda alalade sözlerden daha ileri bir güzellik oluşturmak amacı vardır.MENSURE- MENSUR ŞİİR denir.
3.Sanatlı(Süslü) Nesir:((Secili nesir) bu tarz kafiyelere SECİ denir.Eski edebiyatımızda böyle sanatlı nesirlere İNŞA,bu tarz yazılardan meydana gelen eserlere de MÜNŞEAT denir.
NESİR TÜRLERİ
1.ROMAN:
Gerçek veya gerçeğe uygun olayların anlatıldığı büyük hacimli eserlerdir.Mekan,zaman,kişiler,olaylar vardır.
Dünyada modern romanın ilk örneği Cervantes’in Don Kişot’udur.Türk edebiyatında ilk roman Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat’tır.İlk edebi roman:Namık Kemal-İntibah.İlk psikolojik roman:Mehmet Rauf-Eylül.Batılı anlamda ilk roman:Halit Ziya-Mai ve Siyah.İlk realist roman:R.Mahmut Ekrem:Araba Sevdası.İlk çeviri roman:Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan çevirdiği Telemak’tır
Konularına göre romanlar
1.Tarihi roman:
Esas biçim ve değerini romantik akıma bağlı yazarlarda bulmuştur.Bu türün ilk büyük romancısı Walter Scott’tur.
Victor Hügo-Notre Dame de Paris,Alexandre Dumas-Üç Silahşörler,Monte Kristo,Nikolo Gogol-Taras Bulba,Gustave Flaubert-Salambo,Alessandra Manzoni-Nişanlılar.
*Türk edebiyatında tarihi romanın ilk örneğini Namık Kemal CEZMİ ile vermiştir.A.Mithat-Hasan Mellah,Yeniçeriler.
2.Macera Romanı:
Değişik,şaşırtıcı,beklenmez,esrarlı olaylar.Olay,hemen her şeydir.Merak ve heyecan vardır.Dikkat daima uyanıktır.
İngiliz Daniel Defoe-Robinson Crusoe.
3)Polis ve Cinayet Romanları:
Macera romanlarına benzer.Hırsızlık,cinayet ve polis-suçlu mücadelesi vardır.
Edgar Allen Poe-Olağanüstü Hikayeler,A.Conan Doyle_Sherlok Holmes,Agatha Christie.
4.Egzotik Roman:
Macera romanlarına benzer.Amaç,Avrupa’ya uzak ve meçhul ülkelerin iklim ve manzaralarını,oralarda yaşayanların töre ve adetlerini tanıtmaktır.Bol serüvenli,bol olaylı,hareketlidir.
Ernest Hemingway-Klimanjaro’nun Karları,Voltaire-Candide ve Zadig,Chateabriand-Atala.Büyük temsilcisi Pierre Loti-Azade,Madam Krizantem.
5.Sosyal Roman.
a)Töre Romanları:Bir maksat(tez)peşinde koşmayan sosyal romanlardır.İlk defa realistler yazmıştır.Natüralistler,bunu biraz daha geliştirmişlerdir.Gelenek,folklor,ekonomik durum,iklim,tabiat gibi toplum ve çevre şartları önemlidir
Bu türün kurucusu Goncaurt Kardeşler’dir.
b)Tezli Roman:Bir görüşü benimsetmek,bir fikri ispatlamak,bir zümreyi kınamak için yazılırlar.Victor Hügo,Flaubert,Balzac,Emile Zola,Anatole France.,Romain Rolland,Leon Tolstoy,Turgenyev, Steinbeck.
Türk edebiyatında:N.Kemal-İntibah,A.Mithat-Felatun Beyle Rakım Efendi,Samipaşazade Sezai-Sergüzeşt,Recaizade Ekrem-Araba Sevdası,Nabizade Nazım-Zehra.
6.Psikolojik Roman:İlk örneği klasik akımın tek romancısı Madame de la Fayette’in La Princesse de Cleves romanıdır.
Ünlü romancılar:Paul Bourget,Dostoyevski,Andre Gide,Camus.
Türk Edebiyatında:M.Rauf-Eylül,Peyami Safa-9.Hariciye Koğuşu,Bir tereddüdün Romanı,Matmazel Noralya’nın Koltuğu,Yalnızız.
2.HİKAYE:
Hayatın belli bir kesitini,”an”ı anlatır.(Serim,düğüm,çözüm)Dünyada hikayenin kurucusu olarak Dekameron kitabıyla Giovanni Boccacio’dur.
a)Maupassant tarzı:Olay belli bir mantık dahilinde işlenir(Olay hikayesi)=Ömer Seyfettin.
b)Çehov tarzı:Olayın başı,sonu,düğümü yoktur.Kişiler tamamıyla tanıtılmaz,sezdirilir.(Durum hikayesi)Memduh Şevket Esendal,Sait Faik,Refik Halit,Halit Ziya.
*Türk edebiyatında ilk hikaye kitabı:Emin Nihat(Müsameretname-1873),Ahmet Mithat-Letaif-i Rivayet.Tanzimat devrinde,sağlam kuruluşu ilk telif hikayeler Samipaşazade Sezai’nin “Küçük Şeyler”idir.
3.BİYOGRAFİ-OTOBİYOGRAFİ:
Eski edebiyatımızda Şuara tezkireleri,menakıbnameler,Kısas-ı Enbiya vardır.Biyografi ünlü bir kişinin hayatının yazılması,otobiyografi,insanın kendi hayatını yazmasıdır.İlk tezkire Ali Şir Nevai’nin Mecalisü’n-Nefaisi’idir.
4.MONOGRAFİ(İnceleme Yazısı):
Herhangi bir konu üzerinde çalışarak derinlemesine işlenmek suretiyle ortaya konulan inceleme eserine denir.İnceleme eserleri tek bir konuyu elle aldıkları,bir eser,bir şahsiyet veya bir hareket hakkında yazıldıkları için bunlara monografi denilmektedir.Bir kimsenin yaşamını,kişiliğini,eserlerini belli bir açıdan ele alıp inceleyen yazı.
5.BİBLİYOGRAFYA(Kitabiyat).Kitaplar hakkında bilgi veren eserlerdir.
6.ELEŞTİRİ(TENKİT)
:Şuara tezkirelerinde görülür.Eleştiri Şinasi ile başlar.Namık Kemal:Tahrib-i Harabat.Öznel ve nesnel olarak ikiye ayrılır.
7.DENEME:
Fazla derine inmeden düşündüklerini,hiçbir baskıya veya kurala uymaksızın sadece kendi içine eğilircesine anlatan yazılardır.Eskiler “kalem tecrübesi” derler.”Yazana göre yazı” diye de tanımlanır.Kesin yargılardan kaçınılır.Çok geniş bir kültüre sahip olmak gerekir.Kurucusu Montaigne’dir.İngiliz Bacon.
Okuyucuyu düşündürür.Edebiyatımızda ünlü denemeciler:Falih Rıfkı,Refik Halit,Yakup Kadri,Suut Kemal Yetkin,Nurullah Ataç,S.Eyüboğlu,Ahmet Haşim,A.H.Tanpınar.
8.FIKRA:
Fikir yazısıdır.Yazar görüşlerini kanıtlama iddiasında ve mecburiyetinde değildir.Kısa,özlü yazılardır.Gazete ve dergilerde yayınlanır.Bu yüzden kalıcılığı yoktur,etkisi birkaç günlüktür.Köşe yazısı.Ahmet Rasim,Hüseyin Cahit,A.Haşim,Burhan Felek,P.Safa,F.Rıfkı Atay.
9.GÜNLÜK(Ruzname)
Anılardan ayrılan yönü,günü gününe yazılmasıdır.Anıdan farkı kesin tarih bulunmasıdır.Halide Edip Adıvar-Handan.Nurullah Ataç “Günce”leriyle tanınmıştır.
10.ANI(HATIRA):
Tarafsız olmak önemlidir.Tarafsızlığı sağlamak için belgelere başvurulabilir.Anı yazarı,sadece hayatını anlatmaz,kendi dönemini,çevresini de anlatır.Anlatılanlar,yazarın kendisiyle sınırlı değildir.Anılar,otobiyografiye benzer;ancak otobiyografi bir hayatın tamamının anlatılmasıdır;anı ise bu hayatın belli anlarının anlatılmasıdır.
Ziya Paşa-Defter-i Âmal,Muallim Naci-Ömer’in Çocukluğu,Halit Ziya_Kırk Yıl,Saray ve Ötesi;Falih Rıfkı Atay-Zeytindağı,Çankaya.Yahya Kemal-Edebi ve Siyasi Hatırılar.Anının en eski örneği:Babür Şah-Babürname.
11.SÖYLEŞİ(SOHBET):
Okuyucularla konuşuyormuşçasına yazılır.Samimiyet önemli.Fazla edebi olmaya gerek görmeden serbestçe yazılır.Görüşlerini derinlemesine işlemek ve sözlerini ispatlamak iddiası taşımaz.Çoğunlukla anı ve izlenimlerden yararlanılır.Herkesi ilgilendiren bir konu seçilir.Yer yer sorular sorulur ve bunlar cevaplanır.Fıkradan dili yönüyle ayrılır.Nurullah Ataç,Falih Rıkı Atay,Melih Cevdet Anday,Şevket Rado.
12.GEZİ(SEYAHATNAME)
:Farklılıkları anlatır.Özgünlük önemli.Evliya Çelebi-Seyahatname,Cenab Şehabettin-Hac Yılunda,Avrupa Mektupları,Reşat Nuri-Anadolu Notları,Falih Rıfkı-Bizim Akdeniz,Denizaşırı.Yirmisekiz Çelebi Mehmet-Paris Sefaretnamesi.
13.SÖYLEV(NUTUK):
Topluluklar karşısında söz söyleme.Güven vermeli.Açıklık olmalı.
14.RÖPORTAJ:
Bir konu hakkında belli kişilerin görüşlerini öğrenmeye dayanan anlatım türüdür.Mülakat(görüşme):Sorulu-cevaplı konuşma.Herhangi bir gazeteci veya yazarın tanınmış bir kişi ile sorulu cevaplı konuşmasıdır.
15.MEKTUP:
Özel yazı,iş mektupları,felsefi mektuplar,seyahat mektupları,açık mektuplar(siyasi veya başka amaçla yazılmış)edebi mektup(tarih belgesi olabilir)
Mektuplaşma tekniği üstüne kurulmuş romanlar vardır.Fuzuli-Şikayetname.Şinasi,Namık Kemal,A.Hamit,Cahit Sıtkı en tanınmış yazarlardır.
16.MAKALE:
Her konuda bir görüşü savunmak,bir düşünceyi ispatlamak ya ada sırf bilgi vermek amacıyla yazılan yazılardır.Bir gazete yazısıdır.Ancak dergilerde de daha uzun ve etraflı makalelere rastlanır.Nesneldir,somuttur,belgelidir.Gerçekte ilmi bir araştırma eseridir.Ciddi araştırma ürünüdür.Makale yazarı sadece uzmanı olduğu konuda yazabilir.Güncelle sınırlı değildir.İlk makaleyi Şinasi yazmıştır.(Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi)
17.MASAL:
Halk edebiyatının sözlü nesir verimidir.Masallarda amaç,dini veya milli ders vermek değil,genel ahlaka dair ders vermektir.Düş ürünüdür.Zaman ve yer belirsizdir.Tekerleme ile başlar.Karamsar masal olmaz.İnsanlığın evrensel özelliklerini geleceğe taşır.Yapma masallar vardır.Yazarları bellidir.Bu yolda en güzel deneyişleri İngiliz yazar Oscar Wilde ve Danimarkalı Anderson yapmışlardır.Keloğlan,Binbir Gece Masalları,Ali Baba’nın Kırk Haramileri.
18.HALK HİKAYELERİ:
Şiir,düzyazı karışık biçimde söylenir.Halkımızın destandan romana geçiş döneminde oluşturduğu bir tür romantik hikayelerdir.Bunlar da destanlar gibi aşıklar ağzıyla ve saz eşliğinde söylenir.Sözlü uzun hikayelerdir.Aşık,hikaye anlatmayı meslek edinmiş,ekmek parasını bununla kazanan sanatçıdır.Kerem ile Aslı,Tahir ile Zühre,Karacaoğlan,Köroğlu,Kirmanşah,Battal Gazi,Ebu Müslüm,Hz.Ali hikayeleri…
19.ATASÖZÜ.(Sav,darb-ı mesel,mesel)
20.TİYATRO:
Tarihten,hayattan ve hayalden konularını alır.
A)TRAGEDYA(trajedi_keçi şarkısı)):
Eski Yunan edebiyatından doğmuştur.
*Klasisizm akımının edebi türüdür.Seyircinin “korku” ve “acıma” duygularının coşturulması ve böylece seyircilerin kötü duygulardan arındırılması amaç edinilmiştir.Konular tarihten ve mitolojiden alınmıştır.Kahramanlar üst tabaka insanlardır.Bu yüzden seçkin bir dil kullanılır.Kötü söze yer verilmez.Çirkin eylemler sahnede gösterilmez.Üç birlik(aynı olayın,aynı mekanda ve 24 saatte oluşması) kuralına uyar.Manzum olarak yazılır.5 perdedir.Koro vardır.Perde(ara) yoktur.Yazarlar.Aiskylos,Sophokles,Euripides,Corneille,Racine.
B)KOMEDYA(KOMEDİ):
İnsanların ve olayların gülünç yönlerini ortaya koyar.Güldürürken düşündürür.Konular günlük yaşamdan alınır.Her sınıftan kişi sahneye çıkarılır.(Soylu,halk,hırsız vs.)Kişiler karakterlerine uygun olarak konuşturulur.Üç birlik kuralına uyulur.5 perdedir.Manzum veya düzyazı olabilir.Kaba şakalara,sözlere yer verilebilir.Üslupta soyluluk aranmaz.Aristophanes.
a)Karakter Komedyası:İnsanların eksik,komik,gülünç,eksik taraflarını ortaya koyar.Moliere:Cimri.
b)Töre Komedyası:Toplumların aksayan,bozuk taraflarını ortaya koyar.
c)Entrika Komedyası:Kaba,gülünç esprilere,entrikalara dayanır.Derinliği yoktur.Zamanla “vodvil”e dönüşmüştür.
Feeri:Masalların sahneye uyarlanmasıdır.Fars:daha çok halk zevkini okşayan,basit davranışlı ve abartmalı komedidir.Halkı güldüren hareketlerin sık sık tekrarlanması,taklitlere fazlaca yer verilmesi önemli özelliğidir.Komedi santimantal:Duygulandırıcı komedidir.Anlatımı şairanedir.
C)DRAM:
19.yüzyılda,tragadyanın kurallarını yıkmak isteyen romantiklerin çabalarıyla doğdu.Aristokratlara karşı burjuva sınıfının dünya görüşünü ve estetik anlayışını savunur.Yaşamın acı ve gülünç taraflarını birlikte verir.Grekçe “hayattan alınan tiyatro olayı” demektir.Konular tarihten ve günlük hayattan alınır.Çirkin olaylar da sahnede gösterilir.Her sınıftan insan sahneye çıkarılır.Üç birlik kuralına uymaz.Koro bulunmaz.5 perde olması zorunlu değil.Kişiler toplumdaki konumlarına uygun olarak konuşturulur.(Uğursuzuluk Dramı,Burjuva Dramı,Mucize Dram,Satirik Dram,Melodram gibi türleri vardır.)(Diderot,Goethe,Schiller,Shakespeare,Victor Hügo,A.de Musset)
Melodram:Duygulandırıcı ve fazlaca heyecan vericidir.
MÜZİKLİ TİYATRO VE ÇEŞİTLERİ
Sözleri bestelenmiş tiyatrodur.Sözlerin bestelilik derecesine göre dörde ayrılır:
A)Opera:Bütün sözleri bestelenmiş trajedi ya da dramdır.Müzikal ve duygusal tiyatronun en sanatlısıdır.Kültür düzeyi yüksek kişilere seslenir.
B)Operet:Bir kısım sözleri besteli bir kısmı müziksiz(normal konuşmalı)dir.Müziksiz bölümler daha çoktur.Halka seslenmek amacıyla yazılır.Operetin müziği çabuk kavranabilen,dillerde tekrar edilebilecek nitelikte olur,basittir.
C)Komedi Müzikal:Sözlerinin arasında müzikli parçalar bulunan vodvil ya da komedilerdir.
D)Bale:Konusunu belli bir müziğe bağlı dans ve hareketlerle anlatan tiyatro türüdür;konuşma yoktur.
E)Pandomim:Konuşmasız,sözsüz tiyatrodur.Konu,jest ve mimiklerle,hareketlerle anlatılır.
EPİK TİYATRO:
20.yy.’da Bertolt Brecht’le gelişti.(Sezuon’ın İyi İnsanı)Anlatıya başvurur.Seyirci gözlemci olarak tutulur.Seyirci etkin duruma sokulur,gerilimi arttırılır.Seyirciye birtakım yargılar verdirilir.Seyirciye dünya görüşü sunulur.Akıl egemendir.Olayların akışı aşamalı,sıçramalıdır.İnsan değişir ve değiştirir.Kanıtlar ve kanıtlamalarla çalışılır.Seyircileri,oyuna konu olan olayın dışında tutma ve seyircinin coşku ve gerilime kapılmadan soğukkanlılıkla oyunu değerlendirmesini amaçlayan tiyatro türüdür.Seyircinin oyunu seyrederken eleştirel bir tavır takınması istenir.
21.TARİH:
Dünya edebiyatında tarih türünün ilk büyük yazarı Herodotos’tur.
DİVAN EDEBİYATINDA DÜZ YAZI TÜRLERİ
Tezkire:Şairlerin hayatını anlatanlara tezkiretü’ş-şuara denir.Tezkiretü(l-hattatin vardır.Çağatay sahasında Ali Şir Nevai’nin Mecalisü’n Nefais adlı eseri vardır.
Sefaretnameler:Osmanlı Devleti zamanında siyasi bir görevle yabancı ülkelere gönderilen elçilerin gittikleri yerlerle ilgili olarak yazdıkları eserlere denir.Yirmisekiz Çelebi Mehmet-Paris Sefaretnamesi.
Münşeat(Mektup):Fuzuli’nin Şikayetnamesi en ünlüdür.Bunların yanında Nergisi,Veysi ve Akif Paşa münşeatlarıyla ünlüdür.
HALK EDEBİYATINDA DÜZ YAZI TÜRLERİ
Halk Masalları:Olağanüstü olaylar,cinler,periler,ejderhalar vardır.Sözlü gelenektir.
Halk Hikayeleri:Şiir-düzyazı karışık bir biçimdir.Gerçek veya hayali olabilir.Sözlü gelenektir.
Aşk Hikayeleri:Kerem ile Aslı,Aşık Garip,Tahir ile Zühre.Karacaoğlan
Kahramanlık Hikayeleri:Köroğlu,Kirmanşah,Battal Gazi,Ebu Müslüm,Hz.Ali Hikayeleri.
Halk Tiyatrosu:
Karagöz:Gölge oyunudur.Giriş,muhavere(konuşma),fasıl,bitiş.Tipler:Karagöz,Hacıvat,Çelebi,Zenne(kadın),Tiryaki,Beberuhi.
Ortaoyunu:Karagöz’ün perdeden inmiş halidirKavuklu ve Pişekar.Dekor birkaç eşyadır.
Meddah:Hikaye anlatıcı demektir.Hikaye anlatma ve taklit yapma sanatıdır.Bir kişidir.Aksesuar mendil ile sopadır.
Dede Korkut Hikayeleri:Bir önsüz ile 12 hikayeden oluşur.Oğuz lehçesiyle yazılmıştır.Tarih ve toplum yönünden,Oğuzlarla ilgili yaşayışları ve gerçekleri yansıtması bakımından önemlidir.
KONULARI BAKIMINDAN ŞİİRLER
1.LİRİK ŞİİR:
”Lir” Eski Yunan’da bir sazın ismidir.Lirik şiir de bu saz ile söylenen şiirlerden doğmuştur.Divan edebiyatında özellikle gazeller,murabbalar ve şarkılar;Halk edebiyatında,koşmalar ve semailer lirik şiir türüne örnektir.İnsan duygularının çok etkili ve coşkun anlatıldığı şiirlerdir.Duygusal coşkunlukları anlatır.Yunus Emre,Fuzuli,Baki,Nedim,Karacaoğlan,Ahmet Haşim,Yaya Kemal.
2.EPİK ŞİİR:
Savaş ve kahramanlık olaylarını,toplumu etkileyen sosyal olayları anlatan şiirlerdir.Epik şiirlere epope(destan) da denir.M.Akif Ersoy-Çanakkale Şehitleri,Fazıl Hüsnü Dağlarca-Üç Şehitler Destanı.Milli destanlar da epik şiirin önemli örneklerindendir.
C)DİDAKTİK ŞİİR:
Öğretici,bilgi verici,nasihat verici şiirlerdir.Kutadgu Bilig didaktik bir eserdir.Fabller de buna örnektir.
D)SATİRİK ŞİİR:
Yergi ve eleştirici amaçlı şiirlerdir.Eleştirerek doğru olanı göstermeyi amaçlar.Halk edebiyatında “taşlama”,Divan edebiyatında “hiciv”,Batı edebiyatında “satir” adını alır yergi.Halk edebiyatında Seyrani,Kaygusuz Abdal;Divan edebiyatında Nef’i-Siham-ı Kaza,Şeyhi-Harname;Tanzimat sonrası edebiyatta da Ziya Paşa,Şair Eşref,Neyzen Tevfik satirik şiirin başarılı örneklerini vermişlerdir.
E)PASTORAL ŞİİR:
Doğa güzelliklerini,kır hayatının üstünlüklerini anlatan şiirlerdir.Batı edebiyatında iki tür pastoral şiir vardır:
1.Eglog:Çobanların karşılıklı konuşturulması yoluyla oluşturulan pastoral şiirler.
2.İdil:Tasvirli;mutluluk,sessizlik duygu ve düşünce rahatlığını işleyen pastoral şiirler.
Bizim edebiyatımızda eglog örneği yoktur.İlk pastoral şiir,Abdülhak Hamit Tahran’ın “Sahra” adlı eseridir.Kemalettin Kamu-Bingöl Çobanları,Faruk Nafiz Çamlıbel-Çoban Çeşmesi.
Batıda pastoral şiirin en büyük ustaları Eski Yunan şairi Theokritos ile Vergilius’tur.
F)DRAMATİK ŞİİR:
Bir olayı,bir duygu ve düşünceyi çok canlı bir biçimde anlatmak;gerekiyorsa kavramları bile somutlayarak elle tutulur,gözle görülür biçime sokmak,dramatize etmektir.Dramatik şiir de,anlattığını,insanın gözünün önünde tiyatro gibi canlandırabilen şiirdir.
EDEBİ BİLGİLER
Nazım Birimi:Şiir bütününü oluşturmaya yarayan öğelerdir.
MISRA:Bir satırlık nazım birimi.
Azade Mısra:Tek başına bir anlam ifade eden ve hiçbir manzumenin parçası olmayan tek mısralardır.
Berceste Mısra:Yüksek bir anlam ifade eden ve kolaylıkla hatırda kalan (seçkin) mısralardır.
Baki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş(Berceste)
Eğer maksud eserse mısra-ı berceste kâfidir.(Berceste)
Bu dil ağzımda annemin sütüdür.(Azade Mısra)
BEYİT:Aynı vezinle iki mısradan meydana gelen nazım birimi.Mısralara kafiyeli olmayan beyte “müfred” denir.Mısraları kafiyeli olan beyte “musarra” denir.
ÜÇLÜK:3 MISRA.En çok Batı tesirindeki Türk edebiyatı nazım biçimlerinde kullanılır.
DÖRTLÜK:4 mısra.
VEZİN (ÖLÇÜ) ve ÇEŞİTLERİ
1.HECE:Hece sayısına dayanır.Duraklar vardır.Mısra belli noktalardan bölünür.Hece vezni Türk edebiyatının başlangıcından bu yana kullanılmıştır.Halk edebiyatında.
5 heceli(3+2),6 heceli(3+3),7 heceli(4+3 veya 3+4).16 heceliler de var.
Bu akşam bilmediğim\bir alem içindeyim
Ya rüyada bir seyyah\ya semavi Çin’deyim.
2.Aruz vezni:Hecelerin açık veya kapalı oluşları esasına dayanır.İslam medeniyetine bağlı milletlerin edebiyatında görülür.Açık hece:ünlü sesler;kapalı hece:ünsüz sesler.Uzun heceler kapalı sayılır.İlk olarak Kutadgu Bilig’de kullanılmıştır.Tevfik Fikret-Mehmet Akif-Yahya Kemal aruzu çok iyi kullanan şairlerdir.
Aruza Ait Özellikler
*İmale(Uzatma):Açık olan heceyi kapalı yapılması.Kısa olan heceyi uzun okuma.Bir aruz hatasıdır.Altına çizgi konur.
*Zihaf(Kısaltma):Kapalı(uzun) bir heceyi vezin gereği kısa yapma.Üstüne çizgi konur.
*Med:Şâh,yâr,zülf,dert gibi kelimeleri (_.) şeklinde belirtme.
REDİF
Mısra sonlarındaki benzeşen sesler görev ve anlamca aynı ise rediftir.
KAFİYE
Yarım kafiye:Bir ünsüz benzeşir.Halk edebiyatında kullanılır genellikle.
Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem.
Tam kafiye:Bir ünlü bir ünsüz sesler benzeşir.2 ses benzerliği.
Dolu rüzgarlarla çıkıp ufka giden yelken-li
Gidişin seçtiğin akşam saatinden bel-li
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten cdad inerek öpse o pak alnı değer.
Not:Bir tük ünlü ile oluşan kafiyeler de tam kafiye kabul edilir(â ve û)
Akar çağıl çağıl o su\Ki bağlara revanedir
Meler başında bu kuzu\Bu bir güzel teranedir.
Zengin Kafiye:Üçten fazla ses benzerliği.
Çok sürse ayrılık aradan geçse çok sene Ne onda merhamet ne bende gurur
Biz sende olmasak bile bizdesin gene. Her gece evinin önünde durur.
Eyvah!..Ne yer kaldı ne yâr kaldı Bilmem ki adını onun kim saklar
Gönlüm dolu ah ü zâr kaldı Besbelli üşütür soğuk topraklar.
(Çıkakları yakın olan sessiz harfler:c-ç,ç-ş,s-ş,l-r,ğ-y,ka-ke,d-t,z-s ile de yarım uyak yapılabilir)
Tunç Kafiye:Zengin kafiye türüdür.
Sabahleyin gökyüzü parlak,ufuk açıktı Çınla ey coşkun deniz,kayalıklarda çınla
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı. Sar bütün kumsalları o dolaşık saçınla.
Cinaslı Kafiye:Sesteş kelimelerle yapılır.Zengin uyağın bir türüdür.
Yaradanım affeyle\Bende her günah
Bir vefasız yâr için\Çekiyorum her gün âh.
Çay kuru çeşme kuru\Nerde içsin kuzu su
Beni yakıp bitiren\Bir ananın kuzusu.
KAFİYE DÜZENLERİ(ÖRGÜLERİ)(Şiirdeki dizilişlerine göre)
A)DÜZ KAFİYE:Mesnevi tarzı denir.aa bb cc dd
B)ÇAPRAZ KAFİYE:Dörtlüklerle kurulan nazım türlerinde görülür.abab cdcd
C)SARMA KAFİYE:abba cddc
D)ÖRÜŞÜK KAFİYE:aba bab (İlk kez İtalyan edebiyatında ve terze-rima nazım biçiminde kullanılmıştır.S.Fünun’da denenmiştir)
1.Kurallı ve düzgün nesir:Roman,hikaye,tiyatro,makale,deneme,monografi ve tarih… eserlerinde kullanılır.
2.Edebi Nesir:Bu türlü yazılarda alalade sözlerden daha ileri bir güzellik oluşturmak amacı vardır.MENSURE- MENSUR ŞİİR denir.
3.Sanatlı(Süslü) Nesir:((Secili nesir) bu tarz kafiyelere SECİ denir.Eski edebiyatımızda böyle sanatlı nesirlere İNŞA,bu tarz yazılardan meydana gelen eserlere de MÜNŞEAT denir.
NESİR TÜRLERİ
1.ROMAN:
Gerçek veya gerçeğe uygun olayların anlatıldığı büyük hacimli eserlerdir.Mekan,zaman,kişiler,olaylar vardır.
Dünyada modern romanın ilk örneği Cervantes’in Don Kişot’udur.Türk edebiyatında ilk roman Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat’tır.İlk edebi roman:Namık Kemal-İntibah.İlk psikolojik roman:Mehmet Rauf-Eylül.Batılı anlamda ilk roman:Halit Ziya-Mai ve Siyah.İlk realist roman:R.Mahmut Ekrem:Araba Sevdası.İlk çeviri roman:Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan çevirdiği Telemak’tır
Konularına göre romanlar
1.Tarihi roman:
Esas biçim ve değerini romantik akıma bağlı yazarlarda bulmuştur.Bu türün ilk büyük romancısı Walter Scott’tur.
Victor Hügo-Notre Dame de Paris,Alexandre Dumas-Üç Silahşörler,Monte Kristo,Nikolo Gogol-Taras Bulba,Gustave Flaubert-Salambo,Alessandra Manzoni-Nişanlılar.
*Türk edebiyatında tarihi romanın ilk örneğini Namık Kemal CEZMİ ile vermiştir.A.Mithat-Hasan Mellah,Yeniçeriler.
2.Macera Romanı:
Değişik,şaşırtıcı,beklenmez,esrarlı olaylar.Olay,hemen her şeydir.Merak ve heyecan vardır.Dikkat daima uyanıktır.
İngiliz Daniel Defoe-Robinson Crusoe.
3)Polis ve Cinayet Romanları:
Macera romanlarına benzer.Hırsızlık,cinayet ve polis-suçlu mücadelesi vardır.
Edgar Allen Poe-Olağanüstü Hikayeler,A.Conan Doyle_Sherlok Holmes,Agatha Christie.
4.Egzotik Roman:
Macera romanlarına benzer.Amaç,Avrupa’ya uzak ve meçhul ülkelerin iklim ve manzaralarını,oralarda yaşayanların töre ve adetlerini tanıtmaktır.Bol serüvenli,bol olaylı,hareketlidir.
Ernest Hemingway-Klimanjaro’nun Karları,Voltaire-Candide ve Zadig,Chateabriand-Atala.Büyük temsilcisi Pierre Loti-Azade,Madam Krizantem.
5.Sosyal Roman.
a)Töre Romanları:Bir maksat(tez)peşinde koşmayan sosyal romanlardır.İlk defa realistler yazmıştır.Natüralistler,bunu biraz daha geliştirmişlerdir.Gelenek,folklor,ekonomik durum,iklim,tabiat gibi toplum ve çevre şartları önemlidir
Bu türün kurucusu Goncaurt Kardeşler’dir.
b)Tezli Roman:Bir görüşü benimsetmek,bir fikri ispatlamak,bir zümreyi kınamak için yazılırlar.Victor Hügo,Flaubert,Balzac,Emile Zola,Anatole France.,Romain Rolland,Leon Tolstoy,Turgenyev, Steinbeck.
Türk edebiyatında:N.Kemal-İntibah,A.Mithat-Felatun Beyle Rakım Efendi,Samipaşazade Sezai-Sergüzeşt,Recaizade Ekrem-Araba Sevdası,Nabizade Nazım-Zehra.
6.Psikolojik Roman:İlk örneği klasik akımın tek romancısı Madame de la Fayette’in La Princesse de Cleves romanıdır.
Ünlü romancılar:Paul Bourget,Dostoyevski,Andre Gide,Camus.
Türk Edebiyatında:M.Rauf-Eylül,Peyami Safa-9.Hariciye Koğuşu,Bir tereddüdün Romanı,Matmazel Noralya’nın Koltuğu,Yalnızız.
2.HİKAYE:
Hayatın belli bir kesitini,”an”ı anlatır.(Serim,düğüm,çözüm)Dünyada hikayenin kurucusu olarak Dekameron kitabıyla Giovanni Boccacio’dur.
a)Maupassant tarzı:Olay belli bir mantık dahilinde işlenir(Olay hikayesi)=Ömer Seyfettin.
b)Çehov tarzı:Olayın başı,sonu,düğümü yoktur.Kişiler tamamıyla tanıtılmaz,sezdirilir.(Durum hikayesi)Memduh Şevket Esendal,Sait Faik,Refik Halit,Halit Ziya.
*Türk edebiyatında ilk hikaye kitabı:Emin Nihat(Müsameretname-1873),Ahmet Mithat-Letaif-i Rivayet.Tanzimat devrinde,sağlam kuruluşu ilk telif hikayeler Samipaşazade Sezai’nin “Küçük Şeyler”idir.
3.BİYOGRAFİ-OTOBİYOGRAFİ:
Eski edebiyatımızda Şuara tezkireleri,menakıbnameler,Kısas-ı Enbiya vardır.Biyografi ünlü bir kişinin hayatının yazılması,otobiyografi,insanın kendi hayatını yazmasıdır.İlk tezkire Ali Şir Nevai’nin Mecalisü’n-Nefaisi’idir.
4.MONOGRAFİ(İnceleme Yazısı):
Herhangi bir konu üzerinde çalışarak derinlemesine işlenmek suretiyle ortaya konulan inceleme eserine denir.İnceleme eserleri tek bir konuyu elle aldıkları,bir eser,bir şahsiyet veya bir hareket hakkında yazıldıkları için bunlara monografi denilmektedir.Bir kimsenin yaşamını,kişiliğini,eserlerini belli bir açıdan ele alıp inceleyen yazı.
5.BİBLİYOGRAFYA(Kitabiyat).Kitaplar hakkında bilgi veren eserlerdir.
6.ELEŞTİRİ(TENKİT)
:Şuara tezkirelerinde görülür.Eleştiri Şinasi ile başlar.Namık Kemal:Tahrib-i Harabat.Öznel ve nesnel olarak ikiye ayrılır.
7.DENEME:
Fazla derine inmeden düşündüklerini,hiçbir baskıya veya kurala uymaksızın sadece kendi içine eğilircesine anlatan yazılardır.Eskiler “kalem tecrübesi” derler.”Yazana göre yazı” diye de tanımlanır.Kesin yargılardan kaçınılır.Çok geniş bir kültüre sahip olmak gerekir.Kurucusu Montaigne’dir.İngiliz Bacon.
Okuyucuyu düşündürür.Edebiyatımızda ünlü denemeciler:Falih Rıfkı,Refik Halit,Yakup Kadri,Suut Kemal Yetkin,Nurullah Ataç,S.Eyüboğlu,Ahmet Haşim,A.H.Tanpınar.
8.FIKRA:
Fikir yazısıdır.Yazar görüşlerini kanıtlama iddiasında ve mecburiyetinde değildir.Kısa,özlü yazılardır.Gazete ve dergilerde yayınlanır.Bu yüzden kalıcılığı yoktur,etkisi birkaç günlüktür.Köşe yazısı.Ahmet Rasim,Hüseyin Cahit,A.Haşim,Burhan Felek,P.Safa,F.Rıfkı Atay.
9.GÜNLÜK(Ruzname)
Anılardan ayrılan yönü,günü gününe yazılmasıdır.Anıdan farkı kesin tarih bulunmasıdır.Halide Edip Adıvar-Handan.Nurullah Ataç “Günce”leriyle tanınmıştır.
10.ANI(HATIRA):
Tarafsız olmak önemlidir.Tarafsızlığı sağlamak için belgelere başvurulabilir.Anı yazarı,sadece hayatını anlatmaz,kendi dönemini,çevresini de anlatır.Anlatılanlar,yazarın kendisiyle sınırlı değildir.Anılar,otobiyografiye benzer;ancak otobiyografi bir hayatın tamamının anlatılmasıdır;anı ise bu hayatın belli anlarının anlatılmasıdır.
Ziya Paşa-Defter-i Âmal,Muallim Naci-Ömer’in Çocukluğu,Halit Ziya_Kırk Yıl,Saray ve Ötesi;Falih Rıfkı Atay-Zeytindağı,Çankaya.Yahya Kemal-Edebi ve Siyasi Hatırılar.Anının en eski örneği:Babür Şah-Babürname.
11.SÖYLEŞİ(SOHBET):
Okuyucularla konuşuyormuşçasına yazılır.Samimiyet önemli.Fazla edebi olmaya gerek görmeden serbestçe yazılır.Görüşlerini derinlemesine işlemek ve sözlerini ispatlamak iddiası taşımaz.Çoğunlukla anı ve izlenimlerden yararlanılır.Herkesi ilgilendiren bir konu seçilir.Yer yer sorular sorulur ve bunlar cevaplanır.Fıkradan dili yönüyle ayrılır.Nurullah Ataç,Falih Rıkı Atay,Melih Cevdet Anday,Şevket Rado.
12.GEZİ(SEYAHATNAME)
:Farklılıkları anlatır.Özgünlük önemli.Evliya Çelebi-Seyahatname,Cenab Şehabettin-Hac Yılunda,Avrupa Mektupları,Reşat Nuri-Anadolu Notları,Falih Rıfkı-Bizim Akdeniz,Denizaşırı.Yirmisekiz Çelebi Mehmet-Paris Sefaretnamesi.
13.SÖYLEV(NUTUK):
Topluluklar karşısında söz söyleme.Güven vermeli.Açıklık olmalı.
14.RÖPORTAJ:
Bir konu hakkında belli kişilerin görüşlerini öğrenmeye dayanan anlatım türüdür.Mülakat(görüşme):Sorulu-cevaplı konuşma.Herhangi bir gazeteci veya yazarın tanınmış bir kişi ile sorulu cevaplı konuşmasıdır.
15.MEKTUP:
Özel yazı,iş mektupları,felsefi mektuplar,seyahat mektupları,açık mektuplar(siyasi veya başka amaçla yazılmış)edebi mektup(tarih belgesi olabilir)
Mektuplaşma tekniği üstüne kurulmuş romanlar vardır.Fuzuli-Şikayetname.Şinasi,Namık Kemal,A.Hamit,Cahit Sıtkı en tanınmış yazarlardır.
16.MAKALE:
Her konuda bir görüşü savunmak,bir düşünceyi ispatlamak ya ada sırf bilgi vermek amacıyla yazılan yazılardır.Bir gazete yazısıdır.Ancak dergilerde de daha uzun ve etraflı makalelere rastlanır.Nesneldir,somuttur,belgelidir.Gerçekte ilmi bir araştırma eseridir.Ciddi araştırma ürünüdür.Makale yazarı sadece uzmanı olduğu konuda yazabilir.Güncelle sınırlı değildir.İlk makaleyi Şinasi yazmıştır.(Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi)
17.MASAL:
Halk edebiyatının sözlü nesir verimidir.Masallarda amaç,dini veya milli ders vermek değil,genel ahlaka dair ders vermektir.Düş ürünüdür.Zaman ve yer belirsizdir.Tekerleme ile başlar.Karamsar masal olmaz.İnsanlığın evrensel özelliklerini geleceğe taşır.Yapma masallar vardır.Yazarları bellidir.Bu yolda en güzel deneyişleri İngiliz yazar Oscar Wilde ve Danimarkalı Anderson yapmışlardır.Keloğlan,Binbir Gece Masalları,Ali Baba’nın Kırk Haramileri.
18.HALK HİKAYELERİ:
Şiir,düzyazı karışık biçimde söylenir.Halkımızın destandan romana geçiş döneminde oluşturduğu bir tür romantik hikayelerdir.Bunlar da destanlar gibi aşıklar ağzıyla ve saz eşliğinde söylenir.Sözlü uzun hikayelerdir.Aşık,hikaye anlatmayı meslek edinmiş,ekmek parasını bununla kazanan sanatçıdır.Kerem ile Aslı,Tahir ile Zühre,Karacaoğlan,Köroğlu,Kirmanşah,Battal Gazi,Ebu Müslüm,Hz.Ali hikayeleri…
19.ATASÖZÜ.(Sav,darb-ı mesel,mesel)
20.TİYATRO:
Tarihten,hayattan ve hayalden konularını alır.
A)TRAGEDYA(trajedi_keçi şarkısı)):
Eski Yunan edebiyatından doğmuştur.
*Klasisizm akımının edebi türüdür.Seyircinin “korku” ve “acıma” duygularının coşturulması ve böylece seyircilerin kötü duygulardan arındırılması amaç edinilmiştir.Konular tarihten ve mitolojiden alınmıştır.Kahramanlar üst tabaka insanlardır.Bu yüzden seçkin bir dil kullanılır.Kötü söze yer verilmez.Çirkin eylemler sahnede gösterilmez.Üç birlik(aynı olayın,aynı mekanda ve 24 saatte oluşması) kuralına uyar.Manzum olarak yazılır.5 perdedir.Koro vardır.Perde(ara) yoktur.Yazarlar.Aiskylos,Sophokles,Euripides,Corneille,Racine.
B)KOMEDYA(KOMEDİ):
İnsanların ve olayların gülünç yönlerini ortaya koyar.Güldürürken düşündürür.Konular günlük yaşamdan alınır.Her sınıftan kişi sahneye çıkarılır.(Soylu,halk,hırsız vs.)Kişiler karakterlerine uygun olarak konuşturulur.Üç birlik kuralına uyulur.5 perdedir.Manzum veya düzyazı olabilir.Kaba şakalara,sözlere yer verilebilir.Üslupta soyluluk aranmaz.Aristophanes.
a)Karakter Komedyası:İnsanların eksik,komik,gülünç,eksik taraflarını ortaya koyar.Moliere:Cimri.
b)Töre Komedyası:Toplumların aksayan,bozuk taraflarını ortaya koyar.
c)Entrika Komedyası:Kaba,gülünç esprilere,entrikalara dayanır.Derinliği yoktur.Zamanla “vodvil”e dönüşmüştür.
Feeri:Masalların sahneye uyarlanmasıdır.Fars:daha çok halk zevkini okşayan,basit davranışlı ve abartmalı komedidir.Halkı güldüren hareketlerin sık sık tekrarlanması,taklitlere fazlaca yer verilmesi önemli özelliğidir.Komedi santimantal:Duygulandırıcı komedidir.Anlatımı şairanedir.
C)DRAM:
19.yüzyılda,tragadyanın kurallarını yıkmak isteyen romantiklerin çabalarıyla doğdu.Aristokratlara karşı burjuva sınıfının dünya görüşünü ve estetik anlayışını savunur.Yaşamın acı ve gülünç taraflarını birlikte verir.Grekçe “hayattan alınan tiyatro olayı” demektir.Konular tarihten ve günlük hayattan alınır.Çirkin olaylar da sahnede gösterilir.Her sınıftan insan sahneye çıkarılır.Üç birlik kuralına uymaz.Koro bulunmaz.5 perde olması zorunlu değil.Kişiler toplumdaki konumlarına uygun olarak konuşturulur.(Uğursuzuluk Dramı,Burjuva Dramı,Mucize Dram,Satirik Dram,Melodram gibi türleri vardır.)(Diderot,Goethe,Schiller,Shakespeare,Victor Hügo,A.de Musset)
Melodram:Duygulandırıcı ve fazlaca heyecan vericidir.
MÜZİKLİ TİYATRO VE ÇEŞİTLERİ
Sözleri bestelenmiş tiyatrodur.Sözlerin bestelilik derecesine göre dörde ayrılır:
A)Opera:Bütün sözleri bestelenmiş trajedi ya da dramdır.Müzikal ve duygusal tiyatronun en sanatlısıdır.Kültür düzeyi yüksek kişilere seslenir.
B)Operet:Bir kısım sözleri besteli bir kısmı müziksiz(normal konuşmalı)dir.Müziksiz bölümler daha çoktur.Halka seslenmek amacıyla yazılır.Operetin müziği çabuk kavranabilen,dillerde tekrar edilebilecek nitelikte olur,basittir.
C)Komedi Müzikal:Sözlerinin arasında müzikli parçalar bulunan vodvil ya da komedilerdir.
D)Bale:Konusunu belli bir müziğe bağlı dans ve hareketlerle anlatan tiyatro türüdür;konuşma yoktur.
E)Pandomim:Konuşmasız,sözsüz tiyatrodur.Konu,jest ve mimiklerle,hareketlerle anlatılır.
EPİK TİYATRO:
20.yy.’da Bertolt Brecht’le gelişti.(Sezuon’ın İyi İnsanı)Anlatıya başvurur.Seyirci gözlemci olarak tutulur.Seyirci etkin duruma sokulur,gerilimi arttırılır.Seyirciye birtakım yargılar verdirilir.Seyirciye dünya görüşü sunulur.Akıl egemendir.Olayların akışı aşamalı,sıçramalıdır.İnsan değişir ve değiştirir.Kanıtlar ve kanıtlamalarla çalışılır.Seyircileri,oyuna konu olan olayın dışında tutma ve seyircinin coşku ve gerilime kapılmadan soğukkanlılıkla oyunu değerlendirmesini amaçlayan tiyatro türüdür.Seyircinin oyunu seyrederken eleştirel bir tavır takınması istenir.
21.TARİH:
Dünya edebiyatında tarih türünün ilk büyük yazarı Herodotos’tur.
DİVAN EDEBİYATINDA DÜZ YAZI TÜRLERİ
Tezkire:Şairlerin hayatını anlatanlara tezkiretü’ş-şuara denir.Tezkiretü(l-hattatin vardır.Çağatay sahasında Ali Şir Nevai’nin Mecalisü’n Nefais adlı eseri vardır.
Sefaretnameler:Osmanlı Devleti zamanında siyasi bir görevle yabancı ülkelere gönderilen elçilerin gittikleri yerlerle ilgili olarak yazdıkları eserlere denir.Yirmisekiz Çelebi Mehmet-Paris Sefaretnamesi.
Münşeat(Mektup):Fuzuli’nin Şikayetnamesi en ünlüdür.Bunların yanında Nergisi,Veysi ve Akif Paşa münşeatlarıyla ünlüdür.
HALK EDEBİYATINDA DÜZ YAZI TÜRLERİ
Halk Masalları:Olağanüstü olaylar,cinler,periler,ejderhalar vardır.Sözlü gelenektir.
Halk Hikayeleri:Şiir-düzyazı karışık bir biçimdir.Gerçek veya hayali olabilir.Sözlü gelenektir.
Aşk Hikayeleri:Kerem ile Aslı,Aşık Garip,Tahir ile Zühre.Karacaoğlan
Kahramanlık Hikayeleri:Köroğlu,Kirmanşah,Battal Gazi,Ebu Müslüm,Hz.Ali Hikayeleri.
Halk Tiyatrosu:
Karagöz:Gölge oyunudur.Giriş,muhavere(konuşma),fasıl,bitiş.Tipler:Karagöz,Hacıvat,Çelebi,Zenne(kadın),Tiryaki,Beberuhi.
Ortaoyunu:Karagöz’ün perdeden inmiş halidirKavuklu ve Pişekar.Dekor birkaç eşyadır.
Meddah:Hikaye anlatıcı demektir.Hikaye anlatma ve taklit yapma sanatıdır.Bir kişidir.Aksesuar mendil ile sopadır.
Dede Korkut Hikayeleri:Bir önsüz ile 12 hikayeden oluşur.Oğuz lehçesiyle yazılmıştır.Tarih ve toplum yönünden,Oğuzlarla ilgili yaşayışları ve gerçekleri yansıtması bakımından önemlidir.
KONULARI BAKIMINDAN ŞİİRLER
1.LİRİK ŞİİR:
”Lir” Eski Yunan’da bir sazın ismidir.Lirik şiir de bu saz ile söylenen şiirlerden doğmuştur.Divan edebiyatında özellikle gazeller,murabbalar ve şarkılar;Halk edebiyatında,koşmalar ve semailer lirik şiir türüne örnektir.İnsan duygularının çok etkili ve coşkun anlatıldığı şiirlerdir.Duygusal coşkunlukları anlatır.Yunus Emre,Fuzuli,Baki,Nedim,Karacaoğlan,Ahmet Haşim,Yaya Kemal.
2.EPİK ŞİİR:
Savaş ve kahramanlık olaylarını,toplumu etkileyen sosyal olayları anlatan şiirlerdir.Epik şiirlere epope(destan) da denir.M.Akif Ersoy-Çanakkale Şehitleri,Fazıl Hüsnü Dağlarca-Üç Şehitler Destanı.Milli destanlar da epik şiirin önemli örneklerindendir.
C)DİDAKTİK ŞİİR:
Öğretici,bilgi verici,nasihat verici şiirlerdir.Kutadgu Bilig didaktik bir eserdir.Fabller de buna örnektir.
D)SATİRİK ŞİİR:
Yergi ve eleştirici amaçlı şiirlerdir.Eleştirerek doğru olanı göstermeyi amaçlar.Halk edebiyatında “taşlama”,Divan edebiyatında “hiciv”,Batı edebiyatında “satir” adını alır yergi.Halk edebiyatında Seyrani,Kaygusuz Abdal;Divan edebiyatında Nef’i-Siham-ı Kaza,Şeyhi-Harname;Tanzimat sonrası edebiyatta da Ziya Paşa,Şair Eşref,Neyzen Tevfik satirik şiirin başarılı örneklerini vermişlerdir.
E)PASTORAL ŞİİR:
Doğa güzelliklerini,kır hayatının üstünlüklerini anlatan şiirlerdir.Batı edebiyatında iki tür pastoral şiir vardır:
1.Eglog:Çobanların karşılıklı konuşturulması yoluyla oluşturulan pastoral şiirler.
2.İdil:Tasvirli;mutluluk,sessizlik duygu ve düşünce rahatlığını işleyen pastoral şiirler.
Bizim edebiyatımızda eglog örneği yoktur.İlk pastoral şiir,Abdülhak Hamit Tahran’ın “Sahra” adlı eseridir.Kemalettin Kamu-Bingöl Çobanları,Faruk Nafiz Çamlıbel-Çoban Çeşmesi.
Batıda pastoral şiirin en büyük ustaları Eski Yunan şairi Theokritos ile Vergilius’tur.
F)DRAMATİK ŞİİR:
Bir olayı,bir duygu ve düşünceyi çok canlı bir biçimde anlatmak;gerekiyorsa kavramları bile somutlayarak elle tutulur,gözle görülür biçime sokmak,dramatize etmektir.Dramatik şiir de,anlattığını,insanın gözünün önünde tiyatro gibi canlandırabilen şiirdir.
EDEBİ BİLGİLER
Nazım Birimi:Şiir bütününü oluşturmaya yarayan öğelerdir.
MISRA:Bir satırlık nazım birimi.
Azade Mısra:Tek başına bir anlam ifade eden ve hiçbir manzumenin parçası olmayan tek mısralardır.
Berceste Mısra:Yüksek bir anlam ifade eden ve kolaylıkla hatırda kalan (seçkin) mısralardır.
Baki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş(Berceste)
Eğer maksud eserse mısra-ı berceste kâfidir.(Berceste)
Bu dil ağzımda annemin sütüdür.(Azade Mısra)
BEYİT:Aynı vezinle iki mısradan meydana gelen nazım birimi.Mısralara kafiyeli olmayan beyte “müfred” denir.Mısraları kafiyeli olan beyte “musarra” denir.
ÜÇLÜK:3 MISRA.En çok Batı tesirindeki Türk edebiyatı nazım biçimlerinde kullanılır.
DÖRTLÜK:4 mısra.
VEZİN (ÖLÇÜ) ve ÇEŞİTLERİ
1.HECE:Hece sayısına dayanır.Duraklar vardır.Mısra belli noktalardan bölünür.Hece vezni Türk edebiyatının başlangıcından bu yana kullanılmıştır.Halk edebiyatında.
5 heceli(3+2),6 heceli(3+3),7 heceli(4+3 veya 3+4).16 heceliler de var.
Bu akşam bilmediğim\bir alem içindeyim
Ya rüyada bir seyyah\ya semavi Çin’deyim.
2.Aruz vezni:Hecelerin açık veya kapalı oluşları esasına dayanır.İslam medeniyetine bağlı milletlerin edebiyatında görülür.Açık hece:ünlü sesler;kapalı hece:ünsüz sesler.Uzun heceler kapalı sayılır.İlk olarak Kutadgu Bilig’de kullanılmıştır.Tevfik Fikret-Mehmet Akif-Yahya Kemal aruzu çok iyi kullanan şairlerdir.
Aruza Ait Özellikler
*İmale(Uzatma):Açık olan heceyi kapalı yapılması.Kısa olan heceyi uzun okuma.Bir aruz hatasıdır.Altına çizgi konur.
*Zihaf(Kısaltma):Kapalı(uzun) bir heceyi vezin gereği kısa yapma.Üstüne çizgi konur.
*Med:Şâh,yâr,zülf,dert gibi kelimeleri (_.) şeklinde belirtme.
REDİF
Mısra sonlarındaki benzeşen sesler görev ve anlamca aynı ise rediftir.
KAFİYE
Yarım kafiye:Bir ünsüz benzeşir.Halk edebiyatında kullanılır genellikle.
Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem.
Tam kafiye:Bir ünlü bir ünsüz sesler benzeşir.2 ses benzerliği.
Dolu rüzgarlarla çıkıp ufka giden yelken-li
Gidişin seçtiğin akşam saatinden bel-li
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten cdad inerek öpse o pak alnı değer.
Not:Bir tük ünlü ile oluşan kafiyeler de tam kafiye kabul edilir(â ve û)
Akar çağıl çağıl o su\Ki bağlara revanedir
Meler başında bu kuzu\Bu bir güzel teranedir.
Zengin Kafiye:Üçten fazla ses benzerliği.
Çok sürse ayrılık aradan geçse çok sene Ne onda merhamet ne bende gurur
Biz sende olmasak bile bizdesin gene. Her gece evinin önünde durur.
Eyvah!..Ne yer kaldı ne yâr kaldı Bilmem ki adını onun kim saklar
Gönlüm dolu ah ü zâr kaldı Besbelli üşütür soğuk topraklar.
(Çıkakları yakın olan sessiz harfler:c-ç,ç-ş,s-ş,l-r,ğ-y,ka-ke,d-t,z-s ile de yarım uyak yapılabilir)
Tunç Kafiye:Zengin kafiye türüdür.
Sabahleyin gökyüzü parlak,ufuk açıktı Çınla ey coşkun deniz,kayalıklarda çınla
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı. Sar bütün kumsalları o dolaşık saçınla.
Cinaslı Kafiye:Sesteş kelimelerle yapılır.Zengin uyağın bir türüdür.
Yaradanım affeyle\Bende her günah
Bir vefasız yâr için\Çekiyorum her gün âh.
Çay kuru çeşme kuru\Nerde içsin kuzu su
Beni yakıp bitiren\Bir ananın kuzusu.
KAFİYE DÜZENLERİ(ÖRGÜLERİ)(Şiirdeki dizilişlerine göre)
A)DÜZ KAFİYE:Mesnevi tarzı denir.aa bb cc dd
B)ÇAPRAZ KAFİYE:Dörtlüklerle kurulan nazım türlerinde görülür.abab cdcd
C)SARMA KAFİYE:abba cddc
D)ÖRÜŞÜK KAFİYE:aba bab (İlk kez İtalyan edebiyatında ve terze-rima nazım biçiminde kullanılmıştır.S.Fünun’da denenmiştir)
Etiketler:
edebi türler,
edebiyat,
nesir türleri,
sanat
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)