Bu Blogda Ara

Türk Dili ve Edebiyatı sitesi, Edebiyat derslerine yardımcı,

söz sanatları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
söz sanatları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Aralık 2023 Cumartesi

SÖZ SANATLARI (EDEBİ SANATLAR)

 

SÖZ SANATLARI    (EDEBİ SANATLARI)

 

1.)TEŞBİH (BENZETME)

 

                Sözü daha etkili duruma getirmek için aralarında ilgi bulunan iki unsurdan güçsüzü olanı güçlü olana benzetmektir.

                Benzetmede dört unsur bulunur:

a)Benzenen            b)Benzetilen

c)Benzetme Yönü d)Benzetme Edatı

Bu öğelerin kullanılıp kullanılmaması açısından da üç çeşit benzetme vardır:

--- Çocuk tilki gibi kurnaz biriydi.

---Minik yavrucak elma gibi kıpkırmızı yanaklarıyla gülücükler saçıyordu.

 

---Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden

    Toprağa diz vuruşu dağ gibi zeybeğin

---Binalar kale gibi olduğundan içeri  girilemiyordu.

---Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

---Karısına yıllarca cehennem hayatı yaşattı.

    ---Muavin, yolculara: Pamuk eller cebe! diye bağrıyordu.

 

2.İSTİARE    (EĞRETİLEME)

 

Benzetmenin asıl unsuru olan benzeyen ve benzetilenden yalnızca biri kullanılarak yapılır.

a.)Açık İstiare:Benzeyenin bulunmayıp yalnızca benzetilenle yapılan istiaredir.

b.)Kapalı İstiare:Benzetilenin bulunmayıp yalnızca benzeyenle yapılan istiaredir.

 

---Bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor. (A.İ)

---Ay, altın ağaçlardan yere damlıyordu.(K.İ)

     Açtım avucumu altına tuttum.

---Ülkemizde üniversiteden mezun olmuş pek çok fidan artık iş de bulamıyor.(A.İ)

---Bahar gelince bir ağızdan söyler kuşlar.(K.İ)

---Bugün gökten inciler yağıyordu.(A.İ)

---Galatasaray,  Fenerbahçe kalesine gol yağdırdı.(K.İ)

---Genç adamın sözleri, kızın yüreğini yakıyordu.(K.İ)

---Sanat,  hür bir ortamda boy atar.(K.İ)

---Kurban olam, kurban olam,

     Beşikte yatan kuzuya.(A.İ)

 

3.)KİNAYE

 

                Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlamda kullanmaktır.

UyarıKinayede daha çok mecaz anlam kastedilir.

---Mum dibine ışık vermez.

---Hamama giren terler.

---Taşıma su ile değirmen dönmez.

---Yuvarlanan taş yosun tutmaz.

---Ateş düştüğü yeri yakar.

---Yaptığı hatayı anlayınca yüzü kızardı.

 

4.)MECAZ-I MÜRSEL            (AD AKTARMASI)

 

                Benzetme amaç güdülmeden bir sözün ilgili olduğu başka bir söz yerine kullanılmasıdır.

---İşe alınman için dün şirketle görüştüm.(İnsan)

---Yarın sınıfı 9/H sınıfı yapacak.(Öğrenci)

---Toplantıya Milliyet gazetesinin güçlü kalemleri de geldi.(Yazar)

---Nihat’ın golüyle tüm stat ayağa kalktı.(Seyirci)

---O evine çok bağlı bir insandır.(Ailesi)

---Bu olay üzerine bütün köy ayaklandı.(Halk)

---İstanbul'dan kalkan uçak az önce Adana'ya indi.(Havaalanı)

 

5.)TEŞHİS              (KİŞİLEŞTİRME)

 

                İnsan dışındaki canlı cansız varlıklara insan özelliği kazandırmaktır.

                Her teşhiste aynı zamanda kapalı istiare vardır.

---Güzel gitti diye pınar ağladı.

---Menekşeler külahını kaldırır.

---Bir sarmaşık uyanıyordu uykusunda

     Geriniyordu bir eski duvarın sıvasında.

---Toros dağlarının üstüne,

    Ay un eledi bütün gece.

---O çay ağır akar, yorgun mu bilmem,

    Mehtabı hasta mı, solgun mu bilmem.

---Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın,

     Eskici dükkanında asma saat,

     Çelik bir şal atmış omuzlarına.

---Yalnızlığın okşadığı kalbime, yağmurlar küskün,

     En güzel türküyü bir kurşun söyler.

---Bu akşam sonbahar ne kadar serin,

    Geceyi hasretle zaman.

 

6.)İNTAK              (KONUŞTURMA)

 

                İnsan dışındaki varlıkları konuşturmaktır.Her intak sanatında teşhis sanatı vardır;ancak her teşhiste intak sanatı yoktur.

---Deniz ve Mehtap sordular seni: Neredesin?

---Maymun şunu anlatmak istemişti fikrince:

    Boşa gitmez kötüye bir ceza verilince.

---Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna:

    İçimde kanayan yara gibisin.

---Ey benim sarı tamburam!

    Sen ne için inilersin?

    İçim oyuk,  derdim büyük

    Ben onunçün inilerim

---Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,

     Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı.

---Adam elini uzattı, tam onu koparacağı sırada menekşe:      Bana dokunma!diye bağırdı.

 

7.)TECAHÜL-İ ARİF  (BİLMEZLİKTEN GELME)

 

                Anlam inceliği oluşturmak için herkesçe bilinen bir gerçeği bilmiyormuş gibi aktarmalıdır.

---Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

    Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz.

---Sular mı yandı, neden tunca benziyor mermer?

    Geç fark ettim taşın sert olduğunu.

---Gökyüzünün başka rengi de varmış,

    Su insanı boğar, ateş yakarmış.

---Şu karşıma göğüs geren,

    Taş bağırlı dağlar mısın?

---Saçların dalgalı, boya mı sürdün?

    Gelmiyorsun artık, bana mı küstün?

---İçimde kar donar, buzlar tutuşur,

    Yağan ateş midir, kar mıdır bilmem.

 

8.)HÜSN-İ TA'LİL        (GÜZEL SEBEP BULMA)

                Sebebi bilinen bir olayın meydana gelişini, gerçek sebebinin dışında başka, güzel bir nedene bağlamadır.

---Gül bahçesi sevgiliden haber geldiği için

    Süslendi ve güzel kokular süründü.

---Yoksun diye bahçemde çiçekler açmıyor bak.

---Senin o gül yüzünü görmek için

    Sana güneş bakmak için doğuyor.

---Benim kaderime ve yalnızlığıma

    Irmaklar bile ağladı.

---Rüzgar gökte bir gezinti,

    Üşürüz her akşam vakti,

     Ne sıcak vücutlar gitti,

    Toprağı ısıtmak için.

---Güller kızarır utancından o gonca gül gülünce

    Sümbül bükülür kıskancından kakül bükülünce.

---Bir an önce görülsün diye Akdeniz,

    Toroslarda ağaçlar hep çocuk kalır.

---Toros dağlarının üstüne

    Ay,  un eledi bütün gece.

 

9.) MÜBALAĞA           (ABARTMA):

 

                Sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi olduğundan daha çok ya da olduğundan daha az göstermektir.

---Manda yuva yapmış söğüt dalına,

    Yavrusunu sinek kapmış.

---Alem sele gitti gözüm yaşından.

---Bir ah çeksem dağı taşı eritir,

    Gözüm yaşı değirmeni yürütür.

---Bir gün gökyüzüne otursam,

    Evlerin tavanlarını birer birer açsam.

---Sıladan ayrıyım, gözümde yaşlar,

    Sel olup taşacak bir gün derinden.

---Sana olan aşkım dağı taşı eritir,

    Gözümdeki yaşlardan bir deniz olur.

---Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,

    Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı.

---Sekizimiz odun çeker,

    Dokuzumuz ateş yakar

    Kaz kaldırmış başın bakar

    Kırk gün oldu , kaynatırım kaynamaz.

---Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

    Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın.

---Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.

 

10.)TEZAT (KARŞITLIK)

 

Aralarında ilgiden dolayı, birbirine zıt kavramları bir arada kullanmaktır.

---Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.

---Neden böyle düşman görünürsünüz,

    Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

---İçimde kar donar, buzlar tutuşur,

    Yağan ateş midir, kar mıdır bilmem.

---Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin.

---Yükseğinde büyük namlı karın var,

    Alçağında mor sümbüllü bağın var.

---Karlar etrafı bembeyaz bir karanlığa gömdü.

 

11.) TEVRİYE      (İKİ ANLAMLILIK, AMACI GİZLEME)

 

                İki değişik anlamı olan bir sözcüğün bir dize ya da beyitte iki anlamının da kullanılmasıdır. Sözün yakın anlamı söylenir ama uzak anlamı kastedilir. Uzak anlam hemen kavranamayacak şekilde gizlenir.

---Tahir Efendi bize kelp demiz (Tahir: özel ad.)

     İltifatı bu sözde zahirdir

     Maliki mezhebim benim zira

      İtikadımca kelp Tahirdir.

---Bu kadar letafet çünkü sende var,

    Beyaz gerdanında bir de ben gerek.

---O güzel yüzün benli de,

     Göğsün niye bensiz?

---“Dedim: Dilber, niçin sararıp soldun

     Dedi: Çekdiceğim dil yaresidir”

---Bak kalan bu kubbede hoş bir sada imiş,

    Ben yarime gül demem, yarim bana gülmedi.

---Beyefendi ailenin güneşi, sen de ayısın.

---Sen gittin yaslara büründü cihan,

     Soluyor dallarda gül dertli dertli.

---Şu köpek leşi de şurda fuzuli,

    O kadar içerlediysen tut kıçından

    Vur yere de çıksın içindeki ruhi.

 

12.)TELMİH             (HATIRLATMA)

 

                Söz arasında herkesin bildiği bir olaya ya da kişiye işaret etme sanatı.

---Vefasız Aslıya yol gösteren bu,

    Keremin sazına cevap veren bu.

---Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor teshidi,

    Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.

---Ekmek Leyla oldu bire dostlarım,

    Mecnun olup ardı sıra giderim.

---Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?

    En keşif orduların yükleniyor dördü beşi.

---Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.

---Gökyüzünde İsa ile,

    Tur dağında Musa ile ,

     Elindeki asa ile

      Çağırayım Mevlam seni.

 

13.)TARİZ        (TAŞ ATMA)

 

                Bir kişiyi iğneleme, bir konuyla alay etme veya sözün tam tersini kastetmedir.

---Müftü Efendi bize kafir demiş.

---Tutalım ben ona diyem müselman.

---Lakin varıldıktan ruz-ı mahşere,

    İkimiz çıkarız orda yalan.

---Bu ne kudret ki elifbayı okur ezberden.

---Tahir Efendi bize kelp demiş,

    İltifatı bu sözde zehirdir,

     Maliki mezhebim benim zira,

     İtikadımca kelp Tahirdir.

---Bir nasihatım var zamana uygun,

    Tut sözümü yattıkça yat uyuma,

    Meşhur bir kelamdır sen kazan sen ye,

    El için yok yere yanma.

---O kadar zeki ki bütün sınıfları çift dikiş gidiyor.

 

14.)TEKRİR   (TEKRARLAMA)

 

                Anlatımı güçlendirmek için bir sözü sık sık tekrar etmektir.

---Beni bende demen,  ben değilim,

    Bir ben vardır,  bende benden öte.

 

---Söz ola kese savaşı,

    Söz ola kestire başı,

    Söz ola oğlu aşı,

    Yağ ile bal ede bir söz.

 

---Ben güzele güzel demem,

     Güzel benim olmayınca.

 

---Seni tanımadan önce ben, ben değildim,

Seni tanıdıktan sonra aslında bensizliğin sensizliğin olduğunu anladım.

 

---Gece midir insanı hüzünlendiren,

    Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için,

    Geceyi bekleyen?

    Yoksa ben miyim seni düşünmek için,

    Geceyi bekleyen?

    Gece midir seni bana düşündüren?

 

15.)TENASÜP   (UYGUNLUK)

 

                Anlam yönünden birbiriyle ilgili sözcükleri bir arada kullanmaktır.

---Deli eder insanı bu dünya,

    Bu gece,  bu yıldızlar,  bu koku,

    Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç.

 

---Artık demir almak günü gelmişse zamandan,

    Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

 

---Arım, balım, peteğim,

    Gülüm, dalım, çiçeğim,

    Bilsem ki öleceğim,

    Yine seni seveceğim,

---Bu akşam ışık olduk,  renk olduk, ses olduk,

    Yeniden kışla olduk,  asker olduk,  tüfek olduk.

 

16.)LEFF Ü NEŞR

 

Bir dizede iki ya da daha fazla kavramdan bahsettikten sonra diğer dizede onlarla ilgili açıklama yapmaktır.

---Bakışların fırtına,

    Duruşun durgun su,

    Biri alabora eder,

    Biri boğar.

 

---Gönlümde ateştin, gözümde yaştın,

    Ne diye tutuştun, ne diye taştın.

 

---Ben bir sedefim, sen nisan bulutu,

    Ver damlaları,  al yuvarlak inciyi.

 

17.)İSTİFHAM     (SORU SORMA)

 

                Anlatımı daha etkili hale getirmek için cevap alma amacı gütmeden soru sormaktır.

---Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

---Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

    Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?

---Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

---Şu karşıma göğüs geren

    Taş bağırlı dağlar mısın?

---Hangi çılgın bana zincir vuracakmış?Şaşarım!

---Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?

    Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?

 

18.)TEDRİC   (DERECELENDİRME)

 

Birbiriyle ilgili kavramların bir derece gözetilerek sıralanmasıdır.

---İki asker, mızrak mızrağa, kılıç kılıca, hançer hançere vuruşmaya başladı.

---Makber,  makber değil; bir türbe, türbe değil; bir mabet, mabet değil; bir küre, küre değil; bir sonsuz uzay.

 

19)NİDA     (SESLENME)

 

                Şiddetli duyguları,  heyecanları coşkun bir seslenişle anlatmadır. Daha çok ay, ey, hay, ah ünlemleriyle yapılır.

---Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü!

---Ey benim sarı tamburam!

    Sen ne için inilersin?

---Çatma kurban olayım ey nazlı hilal!

 

20.)CİNAS

 

                Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcüklerin bir arada kullanılmasıdır. Sesteş kelimelerle yapılır.

---Niçin kondun a bülbül kapımdaki asmaya

    Ben yarimden ayrılmam götürseler asmaya.

 

---Göl kıyısındaki sazların arasında bir saz sesi geliyordu.

 

--- Kara gözler,

     Sürmeli kara gözler,

     Gemim deryada kaldı,

     Gözlerim kara gözler.

 

---Kalem böyle çalınmıştır yazıma,

    Yazım kışıma uymaz,  kışım yazıma.

 

---Böyle bağlar,

    Yar başın böyle bağlar,

    Gül açmaz, bülbül ötmez,

    Yıkılsın böyle bağlar.

 

21) ALİTERASYON

 

                Dize ya da mısrada ahenk oluşturacak şekilde, aynı sesin veya hecenin tekrarlanmasıdır.

---Eylülde melül oldu gönül soldu lale

    Bir kaküle meyletti gönül geldi bu hale.

---Seherde seyre koyuldum semayı deryayı.

---Kara toprak içinde kara karıncayı karanlık gecede görür.

---Beyaz gerdanında bir de ben gerek.

 

22, ASONANS:

 

                Şiirde,  aynı ünlü seslerin tekrar edilmesine asonans denir. Ses tekrarı bir veya birkaç dizede olabilir. Genellikle aliterasyon sanatıyla yapılır.

 

Neysen sen,  nefes sen,  neylersin neyi

 

Neyzensen,  nefessen,  neylersin neyi    (“e” sesi)

 

Sabahlara kadar ağlayan biri varsa

Ey yar!

Bil ki yana yana can tenden çıkacak

Ne olacak

Beni yaralı sansa...

(Laedri)       (“a” sesi)

 

23.) SECİ (DÜZ YAZIDAKİ UYAK)

 

    Düz yazıda cümle içinde yapılan uyağa denir.

---İlahi,  kabul senden, ret senden; şifa senden,  dert senden       İlahi,  iman verdin,  daim eyle; ihsan verdin,  kaim eyle.

---Ten cübbesi çak gerek, gönül evi pak gerek.

---Ey gönlümün nuru, gönüllerin süruru!

---De gül idim ben sana mail sen ettin aklımı zail.

__________________

13 Aralık 2022 Salı

Söz Sanatları/Edebi Sanatlar

SÖZ SANATLARI (EDEBİ SANATLAR

 

1.BENZETME     

 

(Gibi,kadar,sankigüya,nitekim,meğer ki,misal,andırmak…kelimeleriyle de yapılabilir)               

Kömür gibi kara gözler                      *Güzel Benzetme:(Teşbih-i Beliğ)

Arı gibi çalışkan                                 Kömür göz,inci diş,selvi boy,gül

Kutu gibi küçücük ev                          dudak

Tilki gibi kurnaz adam

Bazen isim tamlaması şeklinde yapılır:Aşk ateşi,sevda yangını,ömrümün baharı…

 

2.MECAZ

 

Bir sözcüğü kendi gerçek anlamı dışında ve bir başka sözcük yerine arada benzetme ilgisi kurarak kullanma.

Somutlaştırma amacı ağır basar.

-Epey uğraştıktan sonra beytin anlamını sökmüş.

Cesaretinin kırılmasına sen sebep oldun

 

3.MECAZ-I MÜRSEL(Ad aktarması)

 

Anlamca ilgili iki sözden birini ötekinin yerine,arada benzetme ilgisi kurmadan kullanma.Bir ilgi sebebiyle olur bu.

-Akşam gecikeceğini eve haber vereyim.

-Son gelişmeler Ankara’yı kaygılandırdı.

-Akşam yemeği için masaya oturduk.

-Aranızda Necip Fazıl’ı okumayan var mı?

 

4.KİŞİLEŞTİRME(TEŞHİS)ve İNTAK(Konuşturma)

 

İnsan dışındaki varlıklara insanda bulunan özellikleri kazandırma.

-Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!

Sordum sarı çiçeğe\Sen beni bilir misin?

Çiçek dedi derviş baba\Sen Yunus değil misin?

 

5.MÜBALAĞA(Abartma)

 

Bir nesneyi,bir olay veya fikri,olduğundan büyük veya küçük gösterme sanatıdır.

-Ölüm indirmede gökler,ölü püskürmede yer

 O ne müthiş tipidir,savrulur enkaz-ı  beşer.

-Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır

-Biraz yorulunca “öldüm”^,kalabalık için “mahşer gibi”,üşüyünce “dondum” ifadeleri bu türdendir.

 

6.HÜSN Ü TA’LİL(Güzel neden bulma,güzele yorma)

Sebebi bilinen bir olayı asıl sebebinden daha güzel bir sebebe bağlama

-Güzel şeyler düşünelim diye\Yemyeşil oluvermiş ağaçlar

-Ateşten kızaran bir gül arar da

 Gezer dağdan dağa çoban çeşmesi

 

7.TECAHÜL-İ ARİF

 

Nükte olsun diye ya da bir anlam inceliği oluşturmak için,gerçek bilindiği halde bilmiyormuş gibi görünme.

-Sular mı yandı,neden tunca benziyor mermer?

-Şakaklarıma kar mı yağdı,ne var?

 Benim mi Allahım bu çizgili yüz?

 

8.İSTİFHAM(SORU SORMA)

 

Dikkati daha fazla çekmek için,anlatılmak isteneni soru biçiminde ortaya koyma.Çoğu zaman tecahül-i arif sanatıyla birliktedir.Yanıt beklenmeyen,heyecan ve duygudan doğan sorular.

-Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mahım!

  Kurban olam var mı bunda benim günahım?

-Senin çocukluğun bir ceviz tabut muydu

 Usulca denize bırakılan?

 

9.KİNAYE

 

Bir sözü hem mecaz hem gerçek anlamını düşündürecek şekilde kullanma.Asıl vurgulanmak istenen mecaz anlamdır.

-Terlemeyi göze almayan insan hayta başarılı olamaz.

-Düşe el uzatmak insanlık görevimizdir..

-Gül,dikensiz olmaz.

Onun  kapısı herkese açıktır.

 

10.TENASÜP

 

Anlamca ilgili iki ya da daha çok sözcüğü,tezat oluşturmamak kaydıyla,bir dizede ya da cümlede kullanma.

-Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib

 Kılma derman kim helakim zehri dermanındadır.

 

11.TEVRİYE:

 

Bir sözü iki gerçek anlamını da düşündürecek şekilde kullanma.Yakın anlamını kullanır görünerek uzak anlamını düşündürme.

-Dedim,dilber niçin sararıp soldun?

 Dedi,çektiğim dil yarasıdır.

(dil.1.gönül,2.söz)

-Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül.

(eller:1.yabancı  2.organ)

Havada yaprağa döndürdü ruzgâr beri.

(ruzgâr:1.rüzgar 2.zaman,devir)

Beyaz gerdanına bir de ben gerek

(ben:1.siyah nokta  2.birinci tekil kişi)

 

12.TARİZ(DOKUNDURMA)

 

Bir sözün ya da sözcüğün karşıt anlamını vurgulamak amacıyla kullanılması.Bir kimseyi iğnelemek amacıyla kullanılan bir değişmece(mecaz)Kapalıca yapılan bir sitem.Gizli bir kin,alay,öç alma vardır.

-Bakıyorum bugün erkencisin(Geç kalan birine)

-Ne zeki çocuk,on yaşında okumayı söktü.

 

13.TELMİH(HATIRLATMA)

 

Herkesçe bilinen geçmişteki bir olaya,ünlü bir kişiye,bir inanca,ya da yaygın bir atasözüne değinmek,onu anımsatmak.

-Ey dost senin yoluna\Canım vereyim Mevla

 Aşkını komayayım\Oda gireyim Mevla.

(Oda girmek,Hz.İbrahim’in mancınıkla ateşe atılması,ateşin gül bahçesi haline gelerek onu yakmaması mucizesi)

-Vahdetin şarabından\Bir cür’a nûş edeyin

 Ene’l-Hak çağrışuban\Dârâ gireyin Mevla.

(Enel-Hak sözü ile Hallac-ı Mansur’un asılması hadisesi)

 

14.TEZAT

 

İki zıt fikir ya da kavramın birlikteymiş gibi söylenmesi.

-Ağlarım yadıma geldikçe gülüştüklerimiz

-Bir kız vardı\yok gibi,öyle güzel

Çın çın ötüyor\Sessizlik

 

15.TEKRİR

 

Etkisini güçlendirmek amacıyla,anlamın üzerinde yoğunlaştığı sözcük ya da söz öbeklerini arka arkaya yineleme.

Çal sevdiğim,çal güzelim,çal meleğim çal!

-Ey talih,ey aşk,ey vuslat,ey tatlı ve ulvi gece!

 

16.CİNAS.

 

Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç

Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç.

 

17.SECİ

 

Düzyazıda kafiye kullanma.

Ey gözlerin nuru,gönüllerin şüruru;başımızın tacı,dil ehlinin miracı…

 

18.ALİTERASYON:

 

Mısrada veya yazıda ünsüzlerin tekrarı.

-Öldük ölümden bir şeyler umarak

 Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.

 

19.İRSAL-İ MESEL

 

Şiirde atasözü,özdeyiş ya da deyim kullanma.

-Kirpikleri uzundur yarin hayale sığmaz

 Meşhur bir meseldir mızrak çuvala sığmaz.

 

20.LEFF Ü NEŞR

 

Bir beytin birinci dizesinde en az iki şeyi söyleyip,ikinci dizesinde bunlarla ilgili benzerlik veya karşıtlıkları verme.

-Gönlümde ateştin gözümde yaştın

 Ne diye tutuştun,ne diye taştın.

 

21.NİDA

 

Şiddetli duyguları ve heyecanları anlatmak için yapılan sanat.Çoğu zaman kişileştirme ve konuşturma sanatlarıyla birliktedir.

-Ey kumrulu bahçem,sümbüllü bağım\Ey bülbüllü derem,mineli dağım!

 

22.LEBDEĞMEZ

B,p,f,m,v dudak ünsüzlerinin bulunmaması.

 

23.TEDRİC(DERECELENDİRME)

 

Aziz dost;günler günleri,aylar ayları.yıllar yılı kovaladı.

 

24.TERDİD

 

Sözü beklenmedik,çarpıcı bir biçimde bitirme.

En ağır işçi benim.

Gün yirmi dört saat,

Seni düşünüyorum.

 

25.RÜCU

 

Önceden söylenmiş bir fikirden dönmüş görünerek daha güçlü bir hamle yapma.

Al yanaktan buse alsam\Yanak olmaz dudak olsun.

 

 

 

 

26.AKİS

 

Basit oldu mürekkep,mürekkep oldu basit

Mecaz oldu hakikat,hakikat oldu mecaz.

 

27.İSTİARE8EĞRETİLEM=DEYİM AKTARMASI)

Bir sözün gerçek anlamından kayarak benzerliği olan başka bir söz yerine kullanılması.

 

A)AÇIK İSTİARE:

 

Yalnız benzetilenin bulunduğu istiare.(Benzeyenle benzetileninin yerleri değiştirildiğinde cümlenin anlamı değişmez.)

Dudakları arasından iki sıra inci parlıyordu.(yerine “diş” getirsek cümlenin anlamı değişmez.)

Kaçan balık büyük olur.(Kaçan fırsat büyük olur)

 

B)KAPALI İSTİARE.

 

Sadece benzeyenle yapılan istiare.Güzel gitti diye pınar ağladı.(…insan ağladı.)olmaz.

Kaldırımlar yollara bir  şeyler anlatıyor.

 

C)TEMSİLİ İSTİARE:

 

Merdiven:Ahmet Haşim

At:Faruk Nafiz Çamlıbel

Sessiz Gemi:Yahya Kemal Beyatlı

Kelile ve Dinme:Beydaba

Lafontaine  Masalları

 

 SÖZ SANATLARI İLE İLGİLİ ALIŞTIRMALAR

 

Cep delik cepken delik

Yen delik,kaftan delik

Kevgir misin be kardeşlik(kinaye)

 

Bir yetim görünce döktür dişini

Bozmaya çabala halkın işini

Her nereye gidersen eyle talanı

Öyle yap ki ağlatasın güleni

Bir saatte söyle yüz bin yalanı

El bir doğru söylerse inanma.(tariz)

 

Uçmakta konmadan kıyısız bir denizde ruh

Benzer mi böyle bir tufan içinde Nuh.(telmih)

 

Gayet çoktur,değil benim yaram az

Bana yardan gayrı cerrah yaramaz.(cinas)

 

Sana kimi canım,kimi cananım diye söylüyor

Nesin sen can mısın,canan mısın kâfir?(istifham)

 

Sev seni seveni hak ile yeksan ise

Sevme seni sevmeyeni Mısır’a sultan ise(Aliterasyon)

 

Bütün dünya başkanın ölümüne ağlıyor.(ad aktarması)

 

Bulutlar yeryüzünden intikam alıyor.(teşhis)

 

Günlerdir yolunu bekledi,durdu

Sen geleceksin diye çiçek açtı

Bahçeler,bütün ağaçlar süslendi.(Hüsn ü Talil)

 

Bulmadım dünyada gönüle mekan

Nerde bir gül bitse etrafı diken(Kinaye)

 

Şu karşıma göğüs geren

Taş bağırlı dağlar mısın?(Kinaye)

 

Ya şah-maran ya yılan

Zülüf müdür kâkül müdür

Ak gerdana yayılan(cinas)

 

Adımın,o bahçeler,her gün anıldığı yer

Bahçelerde bir böcek bir çiçeği yer(cinas)

 

Ey köyleri hududa bağlayan yaslı yollar

Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar(teşhis)

 

Neden kondun a bülbül bağımdaki asmaya

Ben yârimden ayrılmam götürseler asmaya(cinas)

 

Yüce dağlar birbirine göz eder

Rüzgâr ile mektuplaşır,naz eder(teşhis)

 

Kimsesiz hiç kimse yok,her kimsenin var kimsesi

Kimsesiz kaldım yetiş ey kimsesizler kimsesi(cinas)

 

Benim için her bir sözün kıymetlidir,inciden

Gözyaşlarım akıtma gel,odur gönlüm inciden(cinas)

 

İçime bir kurt düştü,gece gündüz yer beni

Ben bu dertten ölürsem,kabul etmez yer beni(cinas)

 

Dışarda çılgın rüzgâr,içerde sen vardın(teşbih)

 

Sahillerin kucağında fıkırdayan deniz yatar

Kayaların kurnasında şarkı söyler bazen rüzgâr(teşhis)

 

Bunca yaptıklarından sonra yüzü kızarmıyor(kinaye)

 

Sen uyandın diye gün doğar

Şu yol sen geçtiğin için güzel

Su aksin;dal,gölgen içindir

Ve sen varsın diye

Şu dünyada yaşamam.(hüsn-i Ta’lil)

 

Bu gece yarısında iki kişi uyanık

Biri benim biri de serseri kaldırımlar(istiare)

 

Bilir misin?Neler söyler,neler anlatır geceler

Bilir misin?Çok aşıklar sabaha dek geceler(Teşhis,cinas)

 

Bizim süvarimiz amma da ata biner

Ayağı yere değer,başı göğe değer(abartma)

 

İçimde kar donar,buzlar tutuşur

Yağan ateş midir,kar mıdır bilmem?(istifham,tezat)

 

Irmaktan eğilmiş iki büklüm

Hasretle su içmekte söğütler

Dallar yarı çılgın yarı sarhoş(teşhis)

 

Kalem böyle çalınmıştır yazıma

Yazım kışa uymaz,kışım yazıma(cinas)(1986)

 

Anavarza at oynağı

Kana bulanmış gömleği

Kıyman a zalımlar

Kör karının bir deyneği.(mecaz)(1988)

 

Nedir can kim anı sen nâzenin cânâne vermezler

Sana aşık olanlar yoluna cânâ ne vermezler(cinas)(1991)

 

Bir ah çeksem dağı taşı eritir

Gözüm yaşı değirmen yürütür(abartma)(1991)

 

Kısmetindir gezdiren yer yer seni

Arşa çıksan akıbet yer yer seni(Cinas)(1988)

 

Adam elini uzattı;tam onu koparacağı sırada mor menekşe:”Bana dokunma!” diye bağırdı.(İntak-konuşturma)(1990)

 

Yalnız zaman olur bazı akşamlar

Bir kadın çehresi;yanarken camlar.

Bir lahza belirir loş aynalarda.

 

(Bir sözün benzetme amacıyla başka bir söz yerine kullanma.yanarken camlar:güneşin camlardaki yansıması)(1990)

 

Yedi iklimi cihanın duruyor karşında.(mecaz-ı mürsel)(Dünyanın her tarafından toplanmış asker)

 

Gülmeden çatlayadursun biriken çarşı Pazar.(mecaz-ı mürsel-ad aktarması)(esnaf)

 

Garbın ucunda son kıyıda en gürültülü

Bir med zamanı gökyüzü kurşunla örtülü.(Açık istirae)(Benzeyen bulutlar soylenmemiş)

 

Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak

Sönmeden yurdumun üstünde tutan en son ocak.(Kinaye)(Ocağın tütmesi gerçek;ailenin varlığını sürdürmesi mecaz)

 

Eski eş’arda dürbin ile mana görünür

Yeni şiirde mana gibi külfet yoktur.(tariz)

 

Güneş bu savaş meydanının dehşetini görmemek için ufkun arasına gizleniyor,bulutlar artık gözyaşlarını tutamıyordu.(hüsn-i Talil-teşhis)

 

Bülbüllerin ister seni ey gonca-dehen gel

Gül gittiğini anmayalım gülşene sen gel.(Tenasüp)

 

Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç

Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç.(cinas)

 

Bu sabah iğdeler mi çiçekte?

Giden yazlar mı gere gelmekte?

Nedir bu koku çevremi saran?(Tecahül-i Arif)

 

Ben aşıkım el göğüste yüz yerde

Gel efendim del sinemi yüz yerde(cinas)

 

Sen uyandın diye gün doğar\Şu yol  sen geçtiğin için güzel\Su aksin;dal,gölgen içindir\Ve sen varsın diye\Şu dünyada yaşamam.(Hüsn-i Talil)

 

Olur mu dünyaya indirsem kepenk

Gözyaşı döksem Nuh Tufan’ına denk(istifham)

 

Bu gece yarısında iki kişi uyanık

Biri benim biri de serseri kaldırımlar(teşhis)

 

Bizim paşa gezerken sabah erken,yerde bulur bir maşa,maşayı vurur taşa,derken bir ateş çıkar,dağı taşı hep yakar.(seci)

 

Yetmedi eksinin gücü artıya

Geçmedi denizin sözü martıya(tezat,teşhis)

 

Bilir misin?Neler söyler,neler anlatır geceler

Bilir misin?Çok aşıklar sabaha dek geceler(kişileştirme,cinas)

 

Rüzgar gökte bir gezinti\Üşürüz her akşam vakti

Ne sıcak vücutlar gitti\Toprağı ısıtmak için(Hüsn-i Talil)

 

Bu memlekette de bir gün sabah olursa Haluk(Açık istiare)

 

Can kafeste durmaz uçar\Dünya bir han,konan göçer(Kapalı istiare)

 

Gülen çehremi görüp\Sanmayın beni bahtiyardır

Her kahkahanın içinde\Bir damla gözyaşı vardır.(tezat)

 

Benim için her bir sözün kıymetlidir,inciden

Gözyaşlarım akıtma gel,odur gönlüm inciden(cinas)

 

Çabucak gönderin çeliklere su

Çiğneyin çığlarım su çılgın çağı.(Aliterasyon)

 

Bir hüzün verir bu hal lakin

O hüzn ile şad olur,bu naşad(tezat)

 

Suya versün bağban gülzarı zahmet çekmesün

Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gülzare su(tenasüp)

(Bahçıvan gül bahçesini suya versin,boşuna zahmet çekmesin;çünkü bir değil,bin gül bahçesine su verse(emek harcasa),senin yüzün gibi güzel bir tek gül açılmaz.)

 

Görünce uzanmış yar kucağına

Boynunu dolamış zülfü bağına

Kurşunu kahpeye atacağına

Kendine çevirdin…Aman be Ali!(terdit)

 

Hazırlayan:Selahattin ÇETİN