1-Mübalağa: Şairin gönlündeki ateş suyla söndürülemez.
Mecaz: od (ateş) kelimesinde.
Tezat: su ve ateş kelimeleriyle.
Açık istiare: Yüreğindeki acılar ateşe benzetilmiştir.
Teşbih: Gözyaşı suya benzetilmiştir.
Hüsn-i Ta’lil: Gözyaşlarının gönüldeki ateşi söndürmek için akıtıldığını söyler.
Nida sanatı: Ey göz diyerek göze seslenmektedir.
2-Tecahül-i Arif: Gökyüzünün mavi olduğunu bilmez gibi davranması
Hüsn-i Talil: Göğe kendi gözyaşlarının renk verdiğini söylemesi
Mübalağa: Gözyaşlarının gökyüzünü kapladığını söylemesi
Tenasüp: ‘Göz, aşk, su, saç-; od, dutuş-’ kelimeleri arasında anlam ilgileri vardır.
Soru (istifham): Gökyüzü su renginde midir?
Tenasüp: Göz, ab, su kelimeleri arasında
3-Açık İstiare: Bakış, anlamı keskin bakış anlamına gelen “tîg” (kılıç) kelimesiyle anlatılır.
Leff ü neşr sanatı: Birinci mısrada altı çizili kelimelere denk ikinci mısradaki altı çizili kelimeler kullanılmıştır.
Teşbih: Aşığın parça parça olmuş gönlü yarılmış açılmış duvara benzetilmiş.
Tekrir: Çak kelimesinin 1. mısrada iki kez tekrarlanmasıyla…
Tenasüp: ‘Tiğ-çak; su-mürur-rahne; zevk-gönül’ kelimeleri arasında anlam ilgileri bulundurularak bir araya getirilmiş.
4-İrsal-i Mesel: Yarası olanın su içmemesi gerektiğinin söylenmesi Leff ü neşr: Vehm ilen söyler–ihtiyat ilen içer, dil-i mecruh–yara ve peykan–su kelimeleri arasında.
Açık istiare: peykan ile sevgilinin kirpikleri kastedilmiştir.
Teşbih: Yaralı gönül hasta bir insana benzetilmiştir.
Tenasüp: Mecrûh-yare; vehm-ihtiyat; söz-söyle; su-iç-” kelimeleri arasında anlam ilgileri bulunarak bir araya getirilmiş.
5-Teşbih: Yüz, rengi ve şekli dolayısıyla güle benzetilir.
Tenasüp: Suya vermek, bağban, gülzar, gül, su kelimeleriyle…
Tevriye: ‘Tek’ kelimesinin hem ‘bir’ anlamı hem de ‘gibi’ anlamı vardır. (Sevgilinin bir tane, benzeri olmayan, eşsiz olması)
Tezat: Bir ve min kelimeleri arasında.
6-Teşbih: Yüzdeki tüylerle gubâri hat arasında.
Tenasüp: “gubâr-hat; muharrir-hâme-kara su (mürekkep)” kelimeleri arasında.
Kinaye: 1. Kalemin gözlerinden kara su (mürekkep) inmesi- gerçek anlam 2. Kağıda, yazıya devamlı bakan insanın gözlerinin kızardığının, kanlandığının, karardığının, mecazen zayıfladığı ve kör olmaya yüz tuttuğunun vurgulanmasıyla…
7-
Teşbih: Yanak güle ve kirpikler ise gül dikenine benzetilerek
Leff ü neşr: “ârız-gül, “yâd-temennâ”, “nem-nâk-su”, “müjgân-hâr” kelimeleri ile…
Kinaye: Kirpiklerim nemlense 1. Kirpiklerin nemli olduğu gerçeği 2.Mecazen ağlamak anlamının kastedilmesi.
Tenasüp: “Ârız-müjgan; gül-hâr-su vir-; hâr-gül; yâd-temennâ” kelimeleri arasında.
8-İrsal-i mesel: “Geceleyin hastaya su vermek sevaptır” sözüyle.
Leff ü neşr: “gam güni- karanu gice”, “dil-i bimâr- bimâr”, “tîg-su” kelimeleri arasında.
Açık istiare: Sevgilinin keskin, yaralayıcı bakışları kılıca benzetilmiş. Sadece kendisine benzetilen söylenmiş.
Tenasüp: “Gam güni, dil-i bimar, karanu gice, bîmar, hayr, su” kelimelerinin arasındaki anlam ilgisi gözönünde bulundurularak bir araya getirilmiş.
9-Tecrid sanatı: Şair “gönül” ü kendisinden ayrı birisi gibi düşünmekle tecrit sanatı yapmıştır.
Teşhis sanatı/ Kapalı istiare: “gönül” şaire su arayan birisi gibi düşünüldüğünden
Kirpik yerine “peykan” kelimesinin kullanılmasıyla açık istiare
Tezat: Şevk (şiddetli arzu) ile sakin kelimeleri arasında.
Tenasüp: “Su-susuzam-sahra; peykân-hecr; şevk-gönül” kelimeleri arasında.
Tevriye: kez (defa, kere) kelimesinin “gez” şeklinde “gezip ara” anlamında okunmasıyla.
Leff ü neşr: Peykan-su, şevk-susuzluk, hecr- sahra kelimeleri arasında.
10-Tezat: su ve şarap (haram helal olma noktasından); mest, hûş-yâr kelimeleriyle tezat sanatı yapılmıştır.
Teşbih: Kendini sarhoşa, zahitleri de aklı başında olanlara benzetmiş.
Tenasüp: “mest-mey-su-içmek” kelimeleri arasında.
Leff-ü neşir: “men, leb, zühhad ve kevser” kelimeleri sıralandıktan sonra bunlarla ilgili ve tamamlayıcı nitelikte, paralelindeki “mest, mey, hûş-yar ve su” kelimelerinin 2. mısrada belli bir düzen içinde söylenmesiyle.
11-Açık istiare: Servi ile sevgili kastedilmiştir.
Teşhis sanatı /Kapalı istiare: Su insan gibi şairin sevdiği güzele aşık olmuştur.
Teşbih: Sevgilinin bulunduğu yer Cennet’e benzetilmiş.
Tecahül-i ârif: Suyun akışının sebebini bilmiyormuş gibi yapmış.
Hüsn-i ta’lil:Genellikle su kenarında yetişen servilerin altından akan suyun bu halini şair “O, hoş salınışlı serviye aşık olduğu için su bahçeye ağaçlara doğru akar” diyerek.
Teşbih: “kûy” sevgilinin bulunduğu köşedir. “Ravza-i kûy” tamlamasıyla sevgilinin bulunduğu köşe cennet köşesine benzetilmiştir.
12-Teşhis/Kapalı istiare: Suyun şairin sevgilisine aşık olması
Tevriye: Toprak olmak hem ölmek hem suyun yoluna set olmak anlamında kullanılmış
Tenasüp: “Su yolu, toprak, su” kelimeleriyle
13-Teşhis: Kumrunun serviye aşık olup yalvarması
Hüsn-i Talil: Servinin başını sağa sola sallamasının, kumrunun ötmesinin ve suyun ağaçlık yerlerde akmasının sebebi aslında bilinir ancak burada daha güzel bir sebebe bağlanmış.
Tenasüp: “Serv-kumru-su; dâmenin tut-ayağa düş-yalvar” kelimeleri arasında..
Açık istiare: Servi sevgiliye, kumru aşığa benzetilmiş.
14-Telmih: Beyitte gül – bülbül efsanesi hatırlatıldığından.
Hüsn-i talil: Efsaneden hareketle gülün rengini bülbülün kanından aldığının söylenmesiyle
Tevriye:“Reng” kelimesi hem renk hem de hile anlamında kullanıldığından.
Kişileştirme: Su ve gül kelimeleri kişileştirilmiştir.
Tenasüp: “Bülbül-gül-reng-kan; kan-su-gül” kelimelerinde.
15-Su, Hz. Muhammet (S.A.V.)’e tabi olan insan gibi kabul edilip teşhis sanatı /Kapalı istiare yapılmıştır.
Tenasüp: “Pâk-rûşen kıl-; pâk-su” kelimeleri arasında.
NOT: Bu beyit Kasidenin Girizgâh beyitidir.
16-Teşbih: Hz. Muhammed, seçkin incilerin çıktığı denize benzetilmiş.
“Derya, dür, sepmek, su” kelimeleriyle tenasüp sanatı
“Ateş- su” kelimeleriyle tezat sanatı yapılmıştır.
Telmih: Peygamberin doğumundaki mecusilerin ateşinin sönmesi mucizesi
17-Telmih: Beyitte peygamberimizin taştan su çıkarma mucizesine.
Tenasüp: “Gülzar, taze, revnak, su” kelimeleriyle.
Teşbih: Peygamberlik gül bahçesine benzetilmiş.
Hüsn-i Ta’lil: Katı taştan su çıkmasının sebebi olarak.
18-Teşbih: Peygamberimizin mucizelerinin denize benzetilmesiyle
Telmih: Beyitte Hz. Muhammet (S.A.V)’nin doğumuyla bin yıldır hiç sönmeyen Kisra sarayındaki ateşin sönmesi hatırlatılarak
Tezat: Bahr-su ve ateş” kelimeleriyle
Tekrir: min min kelimesinin tekrarıyla.
Tevriye: “Yetmiş” kelimesi hem erişmiş, hem de kifayet etmiş anlamıyla.
19-Telmih: Peygamberimizin parmaklarından su akıtma mucizesine telmihte bulunulmuştur.
Tenasüp: “Hayret-parmağını dişlemek” kelimeleri arasında tenasüp sanatı vardır
20-Dost-hasım”, “âb-ı hayat- zehr-i mâr” kelime ve terkipleriyle tezat
Leffü Neşir: Dost-hasım, zehr-i mâr-su, olur-döner, âb-ı hayat-zehr-i mar” kelimelerinde. 1. mısrada sıralanan kelimelerin tamamlayıcı karşılığı 2.mısrada verilmiştir.
Tenasüp: “Âb-ı hayat-su-iç-; âb-su; zehir-mâr kelimelerinde.
Telmih: Peygamberin mucizesine atıf
21-Teşbih: yanak güle benzetilir
Tezat: “Katre ve bahr” kelimeleri arasında
Tenasüp: Su ile ilgili “katre, bahr, su, vuzû” kelimeleriyle.
Açık istiare: Gül-i ruhsar derken Hz. Peygamber kastedilmiştir.
22-Teşhis/Kapalı istiare: Su, kişileştirilmiştir.
Mecaz-ı mürsel: Su ile benzetme yapmadan ırmak, çay, dere kastedilmiş.
Hüsn-i Ta’lil: Suyun gezmesinin sebebi olarak. Yine Suyun taşların arasında onlara çarpa çarpa gitmesini şair “üzüntüsünden, pişmanlığından dolayı suyun başını taştan taşa vurduğu” şeklinde açıklayarak hüsn-i talil yapmıştır
Tenasüp: Hâk-daş-su; ömr-muttasıl; baş-âvâre-gez-” kelimeleri arasında.
Tezat: Ayak ve baş kelimeleri arasında.
23-Teşhis: Su,insan gibi, âşık gibi düşünülmüş
Hüsn-i talil: Suyun akma sebebi olarak.
Leff ü neşr: Zerre zerre - pâre pâre, nûr-su kelimeleriyle
Mecaz-ı Mürsel: Hak-i dergah: Peygamberin türbesi.
24-Teşbih: Günahkârlar, sarhoşlara benzetilmiş.
Tezat: “Humâr – derman” kelimeleriyle
Leff ü neşr: “Zikr-i na’tün virdi – su içmek, ehl-i hatâ - mey-hara, derman-def-i humar” kelimeleriyle
Tenasüp: Mey-hara, içer, humar, ehl-i hata kelimeleriyle
25-Tenasüp: Müştâk-habib; leb-teşne-su-yan” kelimeleriyle.
Teşbih: Peygambere olan tutkuyu suyu dilemeye/ muştaka benzetmiş. Müştak: Susuzluktan yanıp tutuşan insanları su dilemeleri
Nida: Peygambere seslenmiş.
Tezat: yan-, su kelimeleriyle
26-Teşbih: Rasülullah, keramet denizine benzetiliyor.
Tezat: “Bahr-şeb-nem (çiy); sabit-seyyar” kelimeleriyle
Tenasüp: bahr-şebnem-feyz-su kelimeleriyle.
Telmih: miraç gecesi
27-Teşbih: Güneş çeşmeye, ışıklar da zülâl(saf su)e benzetilmiştir.
Tenasüp: “Çeşme-su; mimar-tecdid-merkad-zülal-çeşme-su” kelimeleriyle.
Tezat: hurşid ve su kelimeleri arasında.
28. Tezat: “nâr-su kelimeleri ile bîm–ümîd” kelimeleri arasında
Tenasüp: “cehennem-nâr-suzan ve ebr-su-sep” kelimeleri arasında.
Leff ü neşr: “Bîm-i dûzah-ümid, nâr-ı gam- ebr-i ihsan, salmak-sepmek, suzan-nâr” kelimeleri ile.
29-Telmih: İncinin, nisan yağmurundan olduğu inancına.
Tevriye: “Fuzuli’nin sözleri” hem Fuzuli'nin sözleri hem de değersiz boş sözler anlamına gelebileceğinden
Tenasüp: “yümn-ebr-i nisan-su; lü’lü-güher ve na’t-şahvar sözlerinin birlikte kullanılmasıyla.
Teşbih: Fuzuli sözlerini gühere (inciye) benzetmiş.
Leff-ü neşir: yümni nat-ebri nisan; güher-lü’lü ü şehvar; Fuzuli sözleri-su kelimelerinin karşılıklı kullanılmasıyla.
Hüsn-i Talil: Fuzulinin sözlerinin güzel olması Peygamberi övmenin bereketiyledir.
Tecrid: Fuzuli kendinden değil sanki başkasından bahsediyor gibi.
30-Düşkün ile açık istiare, aşık göz kapalı istiare, mecaz-ı mürsel, teşhis sanatları yapılmıştır.
Gaflet ve bîdâr kelimeleri arasında tezat sanatı yapılmış
Tenasüp: “dide-eşk-su-tök-” kelimeleri arasında.
31-Tenasüp: “çeşme-teşne-su; haşr-vasl” kelimeleri arasında.
Mecaz-ı mürsel: “Çeşme-i vasl” tamlaması ile benzetme ilgisi kurulmaksızın Cennet’teki ebedi saadet kastedilmiştir.
Türk Dili ve Edebiyatı sitesi, Edebiyat derslerine yardımcı,
su kasidesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
su kasidesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
20 Ekim 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)