CÜMLE ANLAMI
Bir fikri,hareketi,duyguyu ve bir olayı tam olarak bir hüküm halinde ifade eden kelime gruplarına cümle denir.Yüklemi olması gerekir.Cümle yargı birimidir.Sözcükler tek başlarına bir yargıyı karşılayamazlar.En az iki öğesinin olması gerekir.
Yüklem=Fiil+zaman eki+şahıs eki. İsim+ ek-fiil.(Yüklemsiz cümleler de vardır.(Eksiltili cümle)Böyle cümlelerde yargı oluşmadığı halde düşüncenin anlaşılırlığı sağlanmış olur.
_Seviyorum.
_İstanbul’u seviyorum.
_İstanbul’u diğer şehirlerden daha çok seviyorum.
Çeşitli kavramları inceliyoruz.Yargı çıkarmak,cümle tamamlamak,anlamca yakın cümleyi bulmak,aynı anlama gelen cümleleri bulmak,deyim açıklaması…
Cümlede Vurgu
Fiil cümlelerinde yüklemin önünde;ad cümlelerinde vurgu yüklemin üzerindedir.
_Ali dün bize geldi.
1.Öznel ve nesnel anlatım\yargı:
_En güzel renk mavidir.
_İstanbul,ülkemizin en güzel şehridir.
_Sanatçının şimdiye kadar iki şiir kitabı çıktı.
_Türkiye’nin başkenti Ankara’dır.Bu kitap otuz _sayfadan ibarettir.
_Oyun dört bölümden oluşuyor.
_Sevgi,insanın ve insanlığın en büyük en yüce değerlerinden biridir.
_İyi bir şair roman yazabilir;ama iyi bir romancı şair olamaz.
_Bu filmin konusu çok ilginç.
_En sevdiğim ders edebiyattır.
2.Neden-Sonuç: (niçin sorusu)
(Yükleme niçin sorusu sorulur.)(Gerekçeli yargılar da denir.)(-dığından,-dan dolayı,-dığı için,-ınca,bu yüzden,-dandır)(için,diye,_ile,-den dolayı gibi edatlarla sağlanır.)
_Çalıştı da başardı.
_Dersini bilemedi;demek ki yeterince çalışmamış.(1981)
_Trafik yoğun olduğundan geciktim.
_Susuzluktan bütün çiçekler solmuş.
_Tekerlekler patlayınca yolun ortasında kaldık
_Konuştuğu için sınıftan atılmış.
_Hastalandığı için okula gidemedi.
_Ben yarime gül demem\Gülün ömrü az olur.
_Kitap okumaya ara verdi;çünkü gözleri yorulmuştu.
_Onun gelmesiyle sevincimiz iki kat arttı.
_Yar ismini desem olmaz/Düşer dillere dillere
3.Amaç-Sonuç ilişkisi:
( için yerine amacıyla getirilir)
_Okula gitmek için evden çıktı.
_Konuşmak üzere kürsüye çıktı.
_Sizi görmeye geldim buraya.
_Ev almak için para biriktiriyordu.
4.Koşul Cümlesi:
(-se,-dı mı,-dıkça,ama,fakat,ancak,-mek üzere)
_Bize yetişebilirsin;ancak yola erken çıkarsan.
_Beni dinlerseniz konuyu anlarsınız.
_Çalışırsan başarırsın.
_Bize yetişebilirsin,ancak yola erken çıkarsan.
_Bu sınavı kazanırsınız,fakat planlı ve programlı _çalışırsanız.Yazmazsam kendimi geliştiremem.
_Herkes gelirse toplantıya başlarız.
_Beni dinlemedikçe başarılı olamazsın.
_Ne ekersen onu biçersin.
_İyi dinlemedi mi konuyu anlayamaz.
_Bilet bulabilirsem yarın yola çıkarım.
5.Karşılaştırma:
(Benzer veya farklı taraflarını ortaya koyar.)(daha,en,kadar,ise…)
_Hakan,Murat kadar çalışkan bir öğrencidir.
_Şiirlerini de okudum;ancak o kadar beğenmedim.
_Edebiyatın konusu insandır,doğadır;eleştirinin konusu ise sanat eseridir.
_Ben balık tutmayı,babam ise kitap okumayı severiz.
_Bugün daha neşeli görünüyor.
_Bir işe başlamak devam ettirmekten zordur.
_Onun öyküleri şiirleri kadar ilgi çekici değil.
_Öğretmen,sınıfın en çok konuşanını dışarı attı.
6.Dolaylı-Düz Anlatım:
(-lığını…yordu,- ığını…yordu,acağını…mıştı,-acağını…yordu)
_Kardeşim bana:”Kitap okuyacağım.” Dedi.
_Kardeşim bana kitap okuyacağını söyledi.
7.Mecazlı Anlatım:
_Bu adam bize sıcak davrandı.
_Beni ayağına çağırıp bir güzel haşladı.
_Bize karşı ölçülü davranırdı.
8.Tanımlama:
(Bu nedir?) Öznel ya da nesnel olabilir.Tanımlama ve açıklama karıştırılmamalı.
_Lirik şiir,duyguların,çok etkili ve coşkulu bir biçimde dile getirildiği şiir türüdür.(1990)
_Lirik şiir,akıldan çok düş gücüne,düşünceden çok duyguya yaslanır.(tanım değil.)
_İsimleri etkileyen kelimelere sıfat denir.
_Sıfatlar çekim eklerini almaz(tanım değil)
9.Üslup:
Yazış tarzı.(Nasıl anlatmış?)Üslupta zaman,çevre yer almaz.Sanatçının duyuş,görüş,anlayış ve anlatıştaki özelliği.Dil ve anlatım,kelimeleri kullanımı vs.Dili çok sade,anlatımı akıcı…
İçerik:Muhteva,konu
_Bu roman Kurtuluş Savaşı sonrası Ankara’yı ele alıyor.
10.Önyargı(Peşin Hüküm)
Olumlu ve olumsuz olabilir.Sonuçla ilgili önceden karar verme.
_Bu kitap piyasaya çıktığında müthiş tutulacak.
_Bu takım bu sene şampiyon olamaz.
_Bu öğrenci bu sınavı kazanamaz.
_Bu çocuğun okumayacağını zaten biliyordum.
_Arkadaşınızın böyle işleri yapabileceğini sanmıyorum.
11.İhtimal(Olasılık,tahmin):
Görünüşe göre bir şeyin olacağını sanma.
_Hava bulutlu,yağmur yağabilir.
_Haftaya işlerim bitecek gibi.
_Şu sıralar İstanbul’u varmış olmalı.
_Üstün ıslanmış,hasta olabilirsin.
_Geç kaldık,sanırım o gitmiştir.
12.Varsayım:
Sonucu ne olduğunu bilmeden onu kendimize göre bir sonuca bağlamaya denir.(diyelim ki,var say,oldu ya,a bile,varsayalım,oldu ya,)
_Diyelim ki bu olay gerçek değil.
_Farzet ki bu sınavı kazandınız.
_Tut ki Türkiye derecesi yaptınız.
13.Öneri:
(Tavsiye,Teklif)Bir konuda eksik görülen herhangi bir şeyin nasıl giderilebileceğine dair teklif getirmeye denir.Yol gösterme.teklif içerir.
_Günün belli saatlerinde,belli aralıklarla ders çalışırsa dahi iyi olur.
_Bir şeyi unutmak istemiyorsanız onu başkalarına anlatın.
_Daha yavaş konuşmanızda fayda var.
14.Eleştiri:
Bir insanı,bir eseri,bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla incelemeye denir.Eleştirilerde çoğunlukla değerlendirme de söz konusudur.Çoğunlukla olumsuz düşünceler akla gelmelidir.
_Yazar,tek boyutlu,basmakalıp kişiler oluşturmuş.
_Sanatçı dil ve anlatıma konu kadar önem vermemiş.
15.Değerlendirme:
Öznel ve nesnel olabilir.İyi ya da kötü yönleri ortaya koyma.Yorum yapma.Belli bir eser,kişi ya da durum üzerine yapılır ve genel kanı niteliği taşımaz.
_Sanatçı şiirinde yabancı sözcüklere hiç yer vermemiş.(nesnel değerlendirme)
_Şiirde her insanı derinden etkileyen hayal alemlerine yer verilmiş.
_Sanatçı ilk eserlerindeki pürüzlü dilden kurtulmuş;güzel,ahenkli bir anlatıma kavuşmuş.
_Kitabın son bölümündeki şiirlerin birkaç sayfaya yayılması pek yerinde olmamış..
_Bu eserde,konu gerçek yaşamdan alınmış,kişiler karakterlerine uygun biçimde konuşturulmuştur.
15.A.Açıklama(Yorum)
_Ali’nin ateşi çıkmış;anlaşılan üşütmüş.
_Gözleri kanlanmış;demek ki çok geç yatmış.
16.NitelAnlam
(ölçülemeyen,soyut,öznel,göreceli)
Nicel
(miktarı ölçülebilin,bir değeri ifade eden,nesnel,somut)
_Eve gelince bir tabak yemek yedi. (nicel=ölçülebilen,nesnel,miktar)
_Bu çok lezzetli bir yemek.(nicel=ölçülemeyen,göreceli,soyut)
_Bu paket daha hafif,sen bunu taşı. (nicel)
_Dün gece hafif bir rahatsızlık geçirmiş.(nitel)
17.Sitem,yakınma,pişmanlık ve Şaşkınlık
Sitem:Bir kimseye öfkelenmeden ona olan kırgınlığı,üzgünlüğü dile getiren cümlelerdir.Şikayet,serzeniş.Kendimizi ait olana pişmanlık\hayıflanma deriz.
_Çocuklarım için saçımı süpürge ettim,gel de bunu onlara anlat.
_Birlikte geçirdiğimiz onca iyi günden sonra biriniz bile aramadınız.
_Yanlışlarında ısrar ediyor..
Yakınma:
Her ay petrol fiyatlarına zam geliyor,gel de benzin al.
Aldığınızı bir de geri vermeyi bilseniz
Pişmanlık:
Memnuniyetsizlikten dolayı fikir değiştirme.
_Keşke çocuklarıma daha çok vakit ayırsaydım.
_Bilseydim sevmezdim seni.
_Böyle bir sözü keşke söylemeseydim.
_Biraz sonra bir kiremit kafama düşmesin mi?(şaşırma)
18.Beğenme,Özlem:
_Ev dediğin böyle geniş ve ferah olmalı
_Öğrenci dediğin böyle olur.
_Tek arzum sınavı kazanmaktır.(istek,dilek)
_Bu gömlek size ne kadar da yakışmış.
_“Hiç” isimli kitabı mutlaka okumalısınız.
19.Tasarı:
_Bu amaçla gelecek yıl bir yarışma düzenlemeyi düşünüyorum.
20.Eşitlik:
Kıyaslama yapılırken farklılığın olmadığı anlatmaktadır.
_Malları kardeşçe bölüştüler.
_Aynı şartlarda çalışıyoruz.
_Sabahleyin birer bardak çay içtiler.
_Bu haberi biz de onun gibi sonradan duyduk.
21.Yeni Bir Görünüm Kazanma:
Önceki görümünden farklı bir şekil ve biçim alma
_Kayakçının soğuktan yüzleri kızarmış,dudakları morarmıştı.
_Bütün yapraklar sararmıştı.
22.Özgünlük Bildiren Yargılar:
Kişiye has,kişiye ait özellik demektir.Orijinallik,başkalarına benzemeyen demektir.
23.Benzetme:
(gibi,andırmak,benzemek)
_Kaldırımlar,içimde yaşayan bir insandır.
_Toplumun geleneksel değerleri,suyu hiç kesilmeyen ırmak gibidir.
_Ev,yaşlı sahibini andırıyor.
24.Betimleme(Tasvir):
Varlıkların ayırt edici yönleriyle,zihinde görüntü uyandıracak biçimde anlatmaktır.Sıfatlar kullanılır.
Genç,çalışkan,terbiyeli biriydi.
25.Tanımlama(Tanım cümlesi):
" Bu nedir?”-“dir” eki almış bir isim cümlesi olabilir(denir,adı verilir.)
_Dil,duygu ve düşünceyi aktaran canlı bir varlıktır.
_Dize sonlarındaki ses benzerliğine kafiye denir.
26.Mecazlı Anlatım:
_Rüzgâr tenimizi okşuyor.
_Karşı dağlar asırlardır uyuyor.
27.Önyargı(Peşin Hüküm):
Sonuçla ilgili önceden karar verme denilebilir.Kesin kabule dayanır.Olumlu-olumsuz olabilir.
_Bu kitap piyasaya çıktığında müthiş tutulacak.
_Bu takım bu sene şampiyon olamaz.
_Bu öğrenci başarılı olamaz.
_Bu çocuğun okumayacağını biliyordum.
28.Uyarı(İkaz):
_Evraklarınızı teslim etmeniz için iki gününüz kaldı.
_Bu ilacı doktorunuza danışmadan kullanmayınız.
_Aman,bunu çocuklardan uzak tutun!
_Benden izinsiz maça gitmek yok
29.Örnekleme:
Genellikle isimler geçer.Görsel kılar,somutlaştırır.Mesela,sözgelişi,örneğin…
İstanbul birçok medeniyetin izlerini taşıyor.Bizans’tan kalma Yer altı Sarnıcı,Osmanlı’nın eseri Topkapı Sarayı ve günümüz medeniyetinin önemli bir eseri olan Boğaz Köprüsü…
30.Abartma:
_Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.
_İki gecedir hiç gözünü kırpmadı.
_Dünya kadar iş beni bekliyor.
30.Arasöz\Ara cümle:
_Konuştuğum dil kadar,Türkçem kadar,güzelsin.
31.Özel ve genel anlamlı cümleler:
DEĞİŞİK DURUMLARI ANLATAN CÜMLELER
*Eylemin ikinci kez yapılması:
_Onunla bir daha karşılaşmıştık.
*Bir işin tekrarlanması:
_Çatı bu yıl da onarıldı.
*Bir beklentinin gerçekleşmemesi:
_Bana mektup yazacağını sanıyordum.
*Özlem:
_Hey gidi günler hey!
*Karşıt durum:
_Başarılı ama çok da kibirli.
31.Cümle Tamamlama:
Dikkat,dilbilgisi kurallarına uygun cümleyi tanımak,önceki ve sonraki cümleleri tanımak gerekir.Özne ve yüklemde,kişi ve zaman bakımından uygunluk aranmalıdır.Sözcükler ve cümlecikler arasında bağıntıyı sağlayan edat ve bağlaçlar anlama ve anlatıma uygun olmalıdır.
Bu tip soruları çözerken önce bize verilen cümlede neyin anlatıldığını iyice belirlemeliyiz.
32.Cümlenin Yorumu:
Bu tip sorularda eğer cümleden çıkarılabilecek yargı isteniyorsa cümlenin söyleniş sebebi düşünülür.
İYİ BİR YAZININ NİTELİKLERİ
1.Duruluk:
Gereksiz sözcük bulunmamasıdır.Anlam kayba uğramaz.
_Partiler arasındaki mevcut anlaşmazlıklar giderek büyüyor.
2.Açıklık:
Cümleden tek bir anlamın çıkarılmasıdır. 3 sebepten kaynaklanır:
a)Sözdizimi yanlışı,sözcüklerin yerli yerinde kullanılmaması:
_Mustafa benden çok yararlandı.(1.Mustafa benden yararlandı.2.Mustafa ve ben bir şeyden ikimiz de yararlandık;ama Mustafa’nın sağladığı yarar,benim sağladığım yarardan daha büyük oldu.)
_Ben seni Ayşe kadar sevmem.(1.Ben seni Ayşe’yi sevdiğim kadar sevmem.2.Seni ben de severim,Ayşe de sever;ama Ayşe daha çok sever.)
b)Noktalama yanlışı,gereksiz yere virgül konulması:
_Genç kadına bir şeyler söylüyordu.
_O kadına ne dedi?
c)Zamir eksikliği,kişi zamiri kullanılmaması:
_Söylediklerinden hiçbir şey
anlamadım.(senin\onun)
3.Yalınlık:
Anlatımın özentisiz,süssüz olmasıdır.
_Dedem 80 yıllık ömrünü tamamlayarak ezeli ve ebedi bir diyara göçtü.
_Dedem 80 yaşında öldü.
4.Özgünlük:
Başkasına benzememe,kendine has olma demektir.Taklitçilikten kaçınma,farklı,yeni alışılmışın dışında olma.Sıradan değil,farklı.
5.Doğallık:
Yapmacıksız,günlük yaşantıda olduğu gibi sanat yapma endişesi taşımadan,içten,samimi olma.
_Çok değerli olan vaktinizi bana ayırmak lütfunu esirgemediğiniz için size minnettarlığımı ifade edecek kelime bulamıyorum.
(Bana vaktinizi ayırdığınız için size minnettarım.)
6.Akıcılık:
Okuyucuyu sıkmayan,sürükleyici bir anlatıma sahip olmak.Düşüncenin anlatımında dilin takılacağı söyleyiş pürüzlerinin bulunmamasıdır.Uzun cümleler,aynı hecelerin tekrarlanmasıyla ortaya çıkan kakofoni(kakışma),akıcılığı önler.
Biyolojicinin dersine girdin mi?
7.Yoğunluk:
Birçok anlamı bir arada verme,anlam içinde anlam bulunması.
8.Tutarlılık:
Birbiriyle çelişen düşünceler ileri sürmemek,sık sık düşünce değiştirmeme demektir.
9.Özlülük:
Az sözle çok anlam ifade edebilme,sözü uzatmadan kısa tutarak mesajı en öz şekilde iletme demektir.
ANLAMLARINA GÖRE CÜMLELER
1.Olumlu Cümle:Tren geldi.Çocuk çok akıllı.
2.Olumsuz Cümle:O bunu bilmiyor.Zorular zor değil.Burada kimsecikler yok.Bu çocuk terbiyesiz.
3.Biçimce olumsuz anlamca olumlu:
Bunu ben de bilmiyor değilim.
4.Biçimce olumlu,anlamca olumsuz:
Ben öyle şey yapar mıyım hiç?
Onun nasıl biri olduğunu bilmez miyim? gerekir.)
Ayşe başarılı mı sanki.
Gel de bu adama kızma!
Baklavayı kim sevmez?
Hayırsız evladı kim sever?
Sen bu işten ne anlarsın!
Bu çocuk ne sporu seviyor ne müziği.
EŞ ANLAMLI YARGILAR
(Anlamları birbirine denk,uyan)
Aynı düşünceyi birçok cümle ile ifade edebiliriz.Farklı sözcüklerle ifade edilen cümleler özdeş cümlelerdir.
_Hiçbir şey dil kadar önemli değildir.
_En önemli toplumsal varlık dildir.
_Kendi aklını kullanmayan kişi,düşünce yönünden özgür değildir.
Başkasının aklına uyan kişi,düşünce bakımından bağımsız sayılmaz.
_Bu hikaye arada geçen bunca zamana karşın konusuyla anlatımıyla hala genç.
Hikaye hem anlatılanlar hem de bunların anlatılışı yönünden güncelliğini koruyor.
YAKIN ANLAMLI YARGILAR
Söyleyişleri farklı,söylenmek istenen aynı.Birbirinin yerini tam manasıyla tutmayan,ancak anlamca yakın olan cümlelerdir.
_Hiç kimse kendi yargıçlığından kurtulamaz.
_Suç işleyen her insan bu suçu başkası bilmese bile kendini yargılamaktan kurtulamaz.
_Suçlular yaşamları boyunca kendilerini yargılarlar.
_Suçluların kendi yargıcı olmasından kurtulması mümkün değildir.
_Aydın insan,toplumu düşünürken toplumun peşinden gitmek zorunda olmayan biridir.
_Halk için çalışmak ve halkı düşünmek,onu her zaman onaylamak değildir.
_Yaşamda hangi noktaya geldiğinizi bilmiyorsanız,nereye gideceğinizi de bilemezsiniz.
_Amacı olmayan insanlar,rüzgârda savrulan tozlara benzer.
ZIT ANLAMLI(ANLAMLARI ÇELİŞEN)YARGILAR
Konu ortaklığı var,ancak anlamlar zıt
_Sanatçıya düşen,yaşamı her yönüyle olduğu gibi yansıtmaktır.
_Sanatçı yaşamın fotoğrafını sunarken onu kendi yorumu ile vermelidir.
_Konuyu oldukça genel yönleriyle işlemişsiniz.
_Konuyu tüm ayrıntılarıyla ele almışsınız.
_Türk sanatı Avrupa’da değil,Anadolu’da aranmalıdır.
_Sanat evrenseldir,sanatın vatanı olmaz.
_Geçmişiyle bağını koparmayan yazarlar,geleceğe kalır.
_Sanatçının yarınlara kalmasında geçmiş değil,gelecek önemlidir.
ALIŞTIRMALAR
_Hikayelerindeki tiplemeler ayakları yere basmayan kişilerden oluşmuştu
(Asıl yaşamdan uzaklaşmış olan)
_Yeniyi oluşturmak için eski olana değil,kötü olana sırt çevirmek lazım.
(Yeni ve güçlü eserler ortaya koymak için geçmişin iyi eserlerinden faydalanmak gereklidir.)
_Güzel bir dizede sözcüklerin yerlerini değiştirdiniz mi dizenin büyüsü bozulur.
(Dizede sözcüklerin yerleri değiştirilirse şiirin etkileyici güzelliği kalmaz.)
_Balık için su ne ise,toplum için de dil odur,su kirlenirse balık ölür…(nasıl tamamlanır)
(Dildeki bozulma ve yozlaşma da ulusal kimliği yok eder.)
_Yeteneksiz bir insanın,elinden geleni yapabilmesi güçlü bir insanın tembelliğinden daha değerlidir)
(Gezen tilki yatan aslandan yeğdir.)
_Eskiden bazı ünlü yazarlar:”Ben okumam yazarım.” Derdi;bu yüzden okunmaz oldular.
(Yazdıklarını okuyup değiştirmeyen yazarlar unutulurlar.)
_İnsanlar,”Bir yerlerde okudum.” Diyenlere,”Bir yerlerde duydum.” Diyenlerden daha çok inanırlar.
(Görmek duymaktan daha çok inandırıcıdır.)
_Yetmiş yaşında bir genç olmak,kırk yaşında bir ihtiyar olmaktan daha umutlu ve sevindirici bir durumdur.
(Genç bir yaşlı olmaktansa,yaşlı bir genç olmayı yeğlerim.)
_İnsan tebessümle gözyaşı arasında gelip gelen bir sarkaçtır.
(İnsan hüzünle mutluluğu iç içe yaşayan bir varlıktır.)
_Kim ki verebileceği bir fikri yoktur,uzun uzun konuşur.
Düşüncesini aktarmak isteyen kişi,gereksiz konuşmaz.
_İyiliği öğretmek,bir kaplumbağanın hızıyla yolculuk yapmak gibidir.
(İnsanlara iyiliği öğretmek uzun süre alır.)
_Dil bilinci gelişmemiş kişilerin bir dili incelikleriyle kullanmaları imkansızdır.
(Dilin önemini kavramış bireyler,kendi dillerini en doğru biçimde kullanırlar.)
_Bir kazan süt,bir kilo yoğurtla yoğurt olur da;bir kazan yoğurt,bir kilo su ile ayran olmaz.
(Doğru sonuçlar,iyi seçilmiş ölçütlerle elde edilir.)
_Her insanın istediği her şeyi yapabileceği bir yerde,hiç kimse istediğini yapamaz.
(Özgürlüklerin sınırsız olduğu bir yerde kimse amacını gerçekleştiremez.)
_Başkalarının esnemesiyle uyuyanlar,asla kendi rüyalarını göremezler.
(Kendisine ait olmayan yolda yürüyenler,kendi hedeflerine ulaşamaz.)
_Hoşgörü,karşımızdakini istediğimiz gibi olmaya zorlamak değil;ona kendi istediği gibi olma imkanı vermektir.
(Bireyin kendini özgürce gerçekleştirebileceği bir ortam yaratmaktır hoşgörü.)
_Bilgili bir insan için yenilgi yoktur.
(Bilgili kişiler her güçlüğün üstesinden gelir.)
_Halk şiiri,hayatını halkın konuşmasından alır ve karşılığında ona hayat verir.
(Halk şiiri konuşma diliyle beslenir ve halkı besler.)
_Kadınlar zayıftır,ama analar güçlüdür.
(Annelik duygusu kadına güç kazandırır.)
_Romancı bir fotoğrafçı değil,ressam olmalıdır.
(Romancı gerçeği olduğu gibi değil de,yorumlayarak yansıtmalıdır.)
_Bir yazarın çocukluğu,o yazarın banka hesabıdır.(2002)
(Yazarın sanatsal yaratıları,çocukluk anılarıyla,çocuklukta yaşadıklarıyla beslenir.)(Banka hesabı sık başvurulan bir hesaptır.)