Bu Blogda Ara

Türk Dili ve Edebiyatı sitesi, Edebiyat derslerine yardımcı,

21 Nisan 2024 Pazar

Zarf konu anlatımı 

Zarf (Belirteç)

 

ZARFLAR    (BELİRTEÇLER)

 

            Fiillerin, fiilimsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını etkileyen sözcüklerdir. Zarflar da sıfatlar gibi hiçbir çekim eki almaz. Çekim eki aldığı takdirde isimleşir.

 

Hızlı konuşuyor     (fiilin önüne gelmiş)

Zarf    fiil            

 

Hızlı konuşmayı sever.  ( Fiilimsinin önüne gelmiş)

 

Çok iyi insan    (sıfatın önüne gelmiş.)

Çok hızlı konuşuyor   (zarfın önüne gelmiş)

 

**Zarflar,cümlede zarf tümleci görevinde bulunur:

-Yavaşça yerime oturdum.

-Seni çok özledik.

-Okula doğru gittik.(isim+edat=zarf öbeği)

-Sabaha karşı yataktan kalktım.(isim+edat=zarf öbeği)

 

                1.YER-YÖN ZARFLARI:

               

                Fiilleri yer-yön bakımından tamamlayan sözcüklerdir.

İleri, geri, aşağı, yukarı, öte, beri, içeri, dışarı

 

İleri git. Beri gel, barışalım.   (zarf)

İleriye git.    (İsim)

Yukarıya çık.   ( İsim)

 

Aşağı mahalle   ( sıfat)

İleri ülkeler   (sıfat)

-Aşağı kattaki  kiracılar taşındı.   (Sıfat)

-Aşağısı çok karanlık, (İsim)

-Okul-a doğru gittiler.  (isim+edat=zarf öbeği)

-Top aşağıya düştü.   (isim)

 

                2.ZAMAN ZARFLARI:


          Zaman ifade eden bütün kelimeler zaman zarfıdır. 

Bazı zaman zarfları:

      Demin, önce, sonra, hemen, şimdi, birazdan, hala, daha, henüz, gece, gündüz, akşam, bugün, yarın, dün, 2024’te, az sonra, gelecek yıl...

 

-Akşam,insanı hüzünlendiriyor. İsim

-Akşam görüşürüz. Zarf

-Öğretmen daha gelmedi. Zaman zarfı

-Arkadaşları yarın gelecek.

-Sonra  uğrarsınız.

-Artık buradan gitmelisiniz.

-Dün onunla karşılaştım.

-Dünü bilmeyen bugünü anlayamaz.(isim)

                *Zaman anlamı taşıyan bağ-fiiller de zaman zarfı olarak kullanılır:

-Buraya gelmeden haber veriniz.

-İstanbul’a geleli iki yıl oldu.

                * "-leri” iyelik eki  zaman isimlerinin sonuna gelir. İyelik, aitlik anlamından uzaklaşır, genelleme bildirir, bu durumda zarf oluşturur:

-Önceleri biz güçlü idik.

-Akşamları bu parka gelir.

 

                3.SORU ZARFLARI:


                Nasıl, ne kadar, niçin, niye, neden, ne zaman, ne, nere…

-Nasıl oldu? (zarf)

-Nasıl insandı?   (sıfat)

-Tebeşir neden yapılır?  (zamir)

-Soruyu neden çözmedin? (Zarf)

-Kapının önünde ne bekliyorsun?  (zarf)

-Kırtasiyeden ne aldın?   (Zamir)

-Bu yağmurda eve nasıl gideceksin? (Zarf)

-İşleri ne zaman bitireceksin?  (Zarf)

-Burada ne kadar beklediniz?   (Zarf)

-Kendini nasıl hissediyorsun? (Zarf)

-Niçin gelmiş?   (Zarf)

-Siz ne biçim konuşuyorsunuz?   (Zarf)

-Ne bakıyorsun?   (Zarf)

-Bu saatte ne gezip duruyorsun?   (Zarf)

-Niye gitmedin?   (Zarf)

-Hani beni seviyordun?   (Zarf)

-Olayın niçinini, nedenini araştırdın mı hiç? (isim)

 

                +Soru zarfları soru sıfatları ile karıştırılmamalıdır:

-Size nasıl bir soru sordu?   (Sıfat: İsme soru sormuş)

-Ne yiyorsun?  (Zamir)

 

                4.MİKTAR(AZLIK-ÇOKLUK)ZARFLARI

 

a)Eşitlik zarfıkadar

Cennet kadar güzel vatanımız var.

b)Üstünlük Zarfı: daha  (karşılaştırma,üstünlük anlamı katar.)

-Daha soğuk bir gün

-Bu konuya daha çok çalışmalısınız.

*Fiillere zaman anlamı,”başka” anlamı katar:

-On yıl oluyor, daha gelmedi.(henüz)

-Hepsini aldınız, daha ne istiyorsunuz.(başka)

-Üç yıl daha sabredeceksiniz.

-Daha başarılı bir sınıf

c)Daha üstünlük : en

-en terbiyeli öğrenci

-en güzel yıllar

-Sınıfın en çalışkanı odur.

d)Aşırılık  Zarfları

çok, pek, az, azıcık, gayet, fevkalade, olağanüstü…

Çok güzel çocuktu.

Olağanüstü güzel bir insan.

-Akşama kadar çok yorulduk.

-Fazla okuyor,gözleri bozulacak.

-Gayet etkili bir konuşma yaptı.

                 *”Eksik,seyrek,sık kelimeleri de azlık-çokluk zarfı olarak kullanılabilir.

-Bugünlerde sık görüşüyorlar.

-Parayı on lira eksik vermiş.

 

                *Bursa’da aşağı yukarı bir ay kaldık.

-Ankara’dan ayrılalı şöyle böyle dokuz ay geçti.(azlık-çokluk zarfı)

 

                5.DURUM ZARFLARI


                a)Yanıt Zarfları:evet,hayır,peki,hayhay…

 

                b)Yineleme Zarfları:Ara sıra,sık sık,ikide bir,ayda yılda,bir daha…

-Konuyu bir daha anlatır mısınız?

 

                c)Dilek zarflarıKeşke, bari, inşallah..

-Keşke bekleseydik.

-Bari doğru cevap verseydin.

-Sınavı inşallah kazanırsınız.

 

d)Kesinlik Zarfları: Mutlaka, kesinlikle, elbette,

sakın, asla, hiç

-Sakın geç kalmayın.

 

e)Olasılık,ihtimal Zarfları: Galiba,belki

Galiba gelmeyecek.

-Belki gelir.

f)Sınırlandırma Zarfları: En çok, en az, en fazla, en erken, ancak, artık…

-Ankara’ya ancak yarın sabah varabiliriz.

-Artık ekmekleri çöpe atmayalım.Sıfat

-Artık,ekmekleri çöpe atmayalım.Zarf

-Ekmeklerin artıklarını çöpe atmayalım.İsim.

 

g)Üleştirme Zarfları:

 

_Basamakları beşer beşer çıktı.

-Kitapları rafa birer birer dizdi.

-Beşer kişi. (sıfat)

 

h)Niteleme Zarfları:   Nasıl= fiil

 iyi insan:sıfat

iyi düşün:zarf

 

YAPI BAKIMINDAN ZARFLAR

 

                1.BASİT ZARFLAR:

-Buraya gece geldi,yarın gidecek.

-Derslerine çok çalışır.

                2.TÜREMİŞ ZARFLAR:

*Türemiş zarflar,isim soylu sözcüklere getirilen “-leyin,-ce,-ın,-cesine,-eri” gibi eklerle oluşturulur:dost-ça,yiğit-cesine,ilkin,iç-eri

-Sabır-lı davrandı.

-Sabah-leyin yola çıkacaklar.

-Buralar kışın soğuk olur.

                3.BİRLEŞİK ZARFLAR:

-Bugün çok yoruldu.

-Biraz dinlenseniz.

-Olay böyle duyulmuş.

                4.ÖBEKLEŞMİŞ(GRUPLAŞMIŞ) ZARFLAR

*Bazı zarflar,yan yana gelerek zarf grubu(öbeği) oluşturur.

-Er geç buraya uğrar.

-Hazırlanın hemen şimdi gideceğiz.

-Buraya öğleden sonra kimse uğramadı.

-Her zaman değil,arada sırada gecikir.

(hemen hemen,az çok,ikide bir,bazı bazı,üç aşağı beş yukarı,- dek)

 

ZARF-FİİLLER(ULAÇ-BAĞ-FİİLLER)

 

                Cümlede bir cümleciği başka bir cümleciğe bağlayan,fiilden türeyen,cümlede fiili zaman ve durum yönüyle niteleyerek genellikle zarf görevinde kullanılan kelimelere zarf-fiil denir

 

**Bağ-fiil türeten ekler şunlardır:

-ıp,-erek,e.-a,-meden,-maksızın,…r,….mez,-eli,-ince,-dıkça,-ken,-dığında,-dığından”

 

-ıp:

-Bir hafta boyunca çalışıp sınava girdi.

*-erek:

_Olanları gülerek anlattı.

-Cevapları karşılaştırarak kontrol edin.

*e,-a:

-Sevine sevine gitti.

-Güle oynaya iş yapıyor.

**madan:

Soruları cevaplamadan gelmeyin.(durum)

-Zil çalmadan dıeşarı  çıkamazsınız.(zaman)

**meksizin:

-Akşama kadar hiç durmaksızın çalıştı.

_Bir sene boyunca yılmaksızın çalışacaksınız.

*…r,….mez:

-Kapıdan girer girmez bağırmaya başladı.

-Bakar bakmaz yanlışı fark etti.

**-ınca: (zaman anlamı)

-Bizi görünce sevindi.

**-eli,-alı: (işin başladığı zamanı bildiren zaman anlamı)

-Ders biteli sınıfta oturuyor.

**-dıkça: (işin yapıldığı zamanı,tekrarlanan fiilleri bildirir.)

-İstanbul’a geldikçe bize uğrayın.

**-ken:

-Güneş doğarken biz yola çıkmıştık.

**Bağ-fiiller,çekim eklerini almayan,çekimsiz kelimelerdir.İsim-fiiller ve sıfat-fiillerden bağ-fiillerin farkı,isim çekim eklerini almamalarıdır.

 

 

ALIŞTIRMALAR

 

-Anlatılanları sessizce dinliyorduk

-İnsanlar,yaşamaya değer en iyi yönlerinin geride kaldığına inanır.

-Çok iyi,nasıl isterseniz öyle olsun!

-Bahçedekiler kapıya dönük oturuyorlar.

-İnsanlar meydanda öbek öbek toplanmışlar.

-Akşama doğru babası ile dışarı çıktı.

Ne zaman geleceğini kimse bilmiyor.

-Akşam az ye,sabah kaz ye.

-Düzgün konuşan,genç,yakışıklı,tertemiz bir insandı.

-Hırsız,polis tarafından kıskıvrak yakalandı.

-Annesinin kızmasına içerleyen çocuk hıçkırarak ağladı.

-Öğleye doğru sıcak alabildiğine bastırdı.

-Otelin müdürü o gün bizi oldukça sıcak karşıladı.

-Notlarına sık sık göz atardı.

-Yüzümüze damlalar tek tek düşüyordu.

-Sınavı başarmak için çok çalıştı.

-Toplantıda çok etkili konuştu.

-Gölü atınca çok heyecanlandı.

-Başarılı olmak için çok çalıştı.

-Çok okuyan biri olduğunu söyleyemem.

-Olayı pek iyi hatırlamıyorum.

-Çocuk etrafındakilere bakıyordu saf saf.

-Sabah oluyordu yavaş yavaş.

-Sözünü bitirir bitirmez kürsüden indi.

-Toplantının ağır havasından kurtulmak için dışarı çıktı.

-Dışarı çıkıp biraz dolaşmalısın.

-Benimle açık konuşursanız,sevinirim.

-Ders biter bitmez herkes dışarı çıktı.

-Bundan sonra olur olmaz işlere üzülme.

-Orada yaptığı işleri bir bir anlattı.

-Kimse inanmıyor ama çocuk doğru söylüyor.

-Bugün yine hesabı eksik getirdi.

-Ne yapayım,içimden öyle geldi.

-Böyle konuşursan,anlaşamayız.

-Ayşe yarınki sınav için iyice hazırlanmış.

-Onu yakından tanırım.

-Sizi törende heyecanlı gördüm.

-Bu çocukla niye ilgilenmediniz?

-Kendimi bugün daha iyi hissediyorum.

-Elli  metre kadar yürü,sonra sağa sap.(nicelik z)

-Hayır ben böyle demedim.

-Yine gel.(durum)

_İşte otobüs de geldi.

-Tekrar görüşelim.(durum)

-Eğer gelmeyeceksen biz sana gelelim.(durum)

-Dün gece çok az uyudu.

-Temmuzda tatil için yine gelecek misin?

-Yavaş yavaş konuşmaya başladı.

-Korko korka girdi bu kapıdan.

 

GÜZEL SÖZLERDEN ALIŞTIRMALAR

 

-Bencil insan,tek başına kalmış meyvesiz bir ağaç gibi kurur gider.

-İyilik ne kadar küçük olsa da hiçbir zaman boşa gitmez.

-Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.(Einstein)

-Yaşam geriye bakarak anlaşılır,ileriye bakarak yaşanır.

-Paranızı hala sayabiliyorsanız,gerçekten daha zengin değilsiniz demektir.

-Az anlamak,ters anlamaktan daha iyidir.(zweig)

-Kendinizi adayabileceğiniz bir iş,yüksek bir maaştan daha ödüllendiricidir.

-Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar,sonunda yontula yontula tükenip giderler.(R.Hull)

-İyi düşünmek iyidir;iyi hareket etmek çok iyidir.

-Şans bazen şimşek gibi çakabilir.Ama unutmayın,arkasında kara bulutlar sizi bekliyor olabilir.(Macar sözü)

-Öfkeniz kabarmaya başladığı zaman ona kadar sayın.

-Evlenmeden önce gözlerinizi açın:Evlendikten sonra onları yarı kapalı tutun.

-İnsana aradığı şeye bakılarak değer biçilir.

Zamir (Adıl)

 ZAMİRLER/ ADILLAR


İsim olmadığı halde cümlede bir ismin yerini tutan, kişileri ya da varlıkları karşılayan sözcüklere zamir denir.

Zamirlerle ilgili bilmemiz gereken iki özellik şudur:

1. Zamirler ismin yerini tutar ve isim yerine kullanılır.

2. Zamirler isim çekim eklerini alabilirler.

ZAMİR ÇEŞİTLERİ


1) Şahıs (Kişi) Zamirleri:

Şahıs yani kişi isimlerinin yerine kullanılan zamir çeşididir.
Şahıs zamirleri şunlardır:
ben, sen, o, biz, siz, onlar.
Ben yine sana vurgunum.
Sizler, yarınlardan ümidinizi kesmeyiniz.

UYARI: “Sen ve Ben” zamirleri “-e” yönelme hal ekini aldıklarında ses değişimine uğrar ve “Bana, sana” şeklinde kullanılır.

Bana tüm olanları anlatacaksınız.
→ Tatilde
sana gelebilirim.

2) İşaret Zamirleri:

İsimleri, işaret yoluyla karşılayan zamir çeşididir. Başlıca işaret zamirleri: bu, şu, o, bunlar, şunlar, diğeri, öteki, beriki…
Buralarda
kiralık ev bulmak oldukça zor.
Bu dolap burada kalacak,
diğeri aşağıya inecek.
Şunları gözümün önünden kaldırın!

UYARI:

“O” sözcüğü eğer bir insanın yerine kullanılırsa şahıs, varlıkların yerine kullanılırsa işaret zamiri olur. Bu nedenle “O” sözcüğünün kullanıldığı cümleleri iyi analiz etmek gerek.
Onu, hastanede çalışırken ziyaret etmiştim.
Sık sık arızalandığı için
onu hurdaya kaldırdılar.

3) Belgisiz Zamirler:

Cümlede varlıkları isim, sayı, miktar ve ölçü yönünden belli  belirsiz karşılayan zamirlere belirsiz zamir denir
Başlıca belgisiz zamirler:

biri, birkaçı, hepsi, pek çoğu, pek azı, herkes, bazısı, bazıları, tümü, tamamı, bütünü, bir kısmı, kimi, her biri, başkası, kimisi, kimse, hiçbiri…

Hiçbiri ödevini yapmamıştı.
Birkaçı dışarıya çıkmıştı..
Başkası olma kendin ol..
Bazıları hayal aleminde yaşıyor..

4) Soru Zamirleri:

Adları soru yoluyla karşılayan zamirlerdir.
Asıl soru zamirleri “
kim” ve “ne” sözcükleridir.

Başlıca soru zamirleri:

ne, neyi, neye, neyde, neyden, nereye, nereden, kim, kime, kimde, kimden, hangi, hangimiz, hangileri, kaçı, kaça, kaçımız

Kimler ödevini yapmadı?
Hangimiz sevmedik?
Kaçı sınıfı geçti?
Yurt dışından bize
ne getirdin?


5) Dönüşlülük Zamirleri:

Yüklemdeki işin özne tarafından yapıldığını bildiren ve kişi zamirleriyle kullanıldığında pekiştirme yapan zamir çeşididir.

Dönüşlülük zamiri “
kendi” sözcüğüdür. Dönüşlülük zamiri olan kendi sözcüğüne iyelik ekleri getirilebilir.

Kendim ettim kendim buldum.
Bu soruyu ben kendim çözdüm.
Kendisini büyük görme hastalığına yakalanmıştı.

6) İlgi Zamiri:

Türkçede -ki eki ilgi zamiri görevinde kullanılabilir.
İlgi zamiri her zaman kelimeye bitişik olarak yazılır.

Benim kitabım seninkinden daha ilginç.




ZAMİRLER İLE İLGİLİ ALIŞTIRMALAR

 

1.Kendini beğenenleri beğenir görünmek, merhamet gereğidir.

2.Olgun bir kimse affetmeyi borç, iyilik etmeyi farz olarak görür.

3.Herkes korktuğundan kaçar. Allah’tan korkan ise ona yaklaşır.

4.Sende en iyi neyse dostuna onu ver.

5.Başarılarınla gururlanma. Bil ki gurur, gelecekteki başarılarının en büyük düşmanıdır.

6.Öyle kaba vardır ki, ayı onların yanında centilmen sayılır.

7.Doğruluğun, seni yorgunluktan kurtarır.

8.İlim,ezber edilen şey değil, ezber edilen şeyden temin edilen faydadır.

9.Çocuklarınızı çokça öpün!Her öpücük karşılığında cennette bir derece alacaksınız.(HŞ)

10.Kötü kimseyi kendine yakın arkadaş edinmekten sakın; çünkü sen onunla bilinir ve tanınırsın.(HŞ)

11.İşlerini yoluna koy, yoksa onlar seni yönetmeye kalkar.

12.Ana kolları şefkatten yoğurulmuştur. Çocuklar orada derin uyurlar.

13.Annenin duası en çok kabul dualardandır. Zira o, babadan daha çok şefkatlidir, merhametlinin duası boşa gitmez.(HŞ)

14.Siz mallarınızla herkesi memnun edemezsiniz, öyle ise onları güler yüz ve güzel ahlak ile memnun etmeye çalışın.(HŞ)

15.Biri konuşurken susup onu dinlemek insanlık görevidir.(HŞ)

16.Eğer bilmediklerim ayağımın altında olsaydı başım arşa değerdi.(Ebu Hanife)

17.Kişinin sözü, aklını ve faziletine gösterir.

18.Konuşurken başkalarının varlığına saygı duyun ve onları önemseyin.

19.Haksız olduğunuzu anladığınız zaman, hemen bunu kabul edin.

20.Hepimiz ölümle nişanlıyız.

21.Gönül aynası saf olmalı ki, orada çirkin surat, güzel surattan ayırt edilebilsin.

22.Mazlumun bedduasından sakının. Çünkü onunla Allah arasında hiçbir perde yoktur.

23.Bilim alçaklarda kalanı yükseltir, bilgisizlik de yüksektekileri alçaltır.

24.İradene hakim ol, vicdanına esir ol.

25.Bu güzel sözleri nereden aldığınızı merak ediyorum.

26.Bizim hatalarımız onunkine nispetle ne kadar çok!

27.Yaraların öcünü almak, onları iyi etmekten daha pahalıya mal olur.

28.Kimisine göre biz, dünyaya mutlu olmak için değil, mutluluğu aramak için gelmişiz.

29.Acı çekmeyenler, başkalarının acı çekebileceğini akıllarına bile getirmezler.

30.Öğrencilerden kaçının ödevlerine daha dikkat ettiği defterlerinden anlaşılıyor.

31.Derslerimizi başarılılarınki kadar iyi bir seviyeye getirmemiz, bize bağlıdır.

32.Öğrencilerimizin tümünün iyi olduğuna inanıyor ve onlara güveniyorum.

33.Nereden geldik, nereye gidiyoruz; bunun hesabını çok iyi yapmalıyız.

34.Hangimiz güzel dinimizi öğrenmek için dini kitaplara müracaat ediyoruz acaba?

35.İslam'ın emirlerini yerine getirmedikleri halde, bazıları “Ben Müslümanım!” der.

36.Neyimiz varsa, hepsi Allah’ın bir lütfudur.

37.Bu ödevleri herkes kendi yapsın, yoksa başarıyı yakalayamazsınız.

 

3 Şubat 2024 Cumartesi

ÜNLEMLER

 

ÜNLEMLER

 

                İçimizden bir anda kopup gelen sevinç, korku, acı, üzüntü, keder, şaşma…gibi duyguları anlatmaya yarayan sözcüklere “ünlem” denir.


BAŞLICA ÖZELLİKLERİ ŞUNLARDIR:


1.Ünlem,anlamsız sözcüklerdir: a!,aaa!,yaaa!,hişt!..

2.Ünlemler,cümle değerendi sözcüklerdir:tek başlarına kullanılabilirler: ahh!,off!,üff!,vah vah!,eyvah!,oh!,ayy!

3.Ünlemler cümle başında,cümle içinde, cümle sonunda kullanılabilir:

-Ee!Ne olacak bunun sonu!

-Ayağa kalksan a!

4.Ünlem ya da ünlem değerindeki sözcüklerin kullanıldığı cümleler,”ünlem cümlesi”dir.

5.Ünlemler cümle dışı ögelerdir,ünlem olarak kullanıldıklarında cümle öğesi olmazlar.

 

ÜNLEMLER İKİ ÇEŞİTTİR


1.ASIL ÜNLEMLER


a)Duygu Ünlemleri:ohh1,vah vah!, eyvah!, yaa!, off!, tuh!

b)Çağrı(seslenme) Ünlemleri: hey!, ey!, ha!, hişt!

 

ÜNLEMLERİN KULLANIM VE ANLAM ÖZELLİKLERİ

-Aaa,herkes gelmiş!(şaşma)

-Aaa!Yeter artık!(bıkma,usanma)

-Olur a,bakansın kazanır!(olasılık)

-E!Kim gelmiş?(soruyu pekiştirme)

-Ee!Artık buna diyecek yok!(Beğenme)

A oğlum,ben sana demedim mi!(seslenme)

-Ceplerimi karıştırma e mi?(tembih,uyarı

-Ha göreyim seni evlat!(isteklendirme)

-Ha,şimdi anladım!(evetleme)

-Bekle ha bekle!(aşırılık)

-Amma güzel ha!(beğenme)

-Döverim ha!(korkutma)

-Hah,uçak geldi!(beklentinin gerçekleşmesi)

-Hey buraya gelsenize!(seslenme)-

Uyarı:E” ünlemi fiillerin sonuna geldiğinde fiille kaynaşabilir.

-Bana baksan a!(Bana baksana!

-Buraya gelseniz e!(Buraya gelsenize!)

*****

-Yaa!Niçin böyle söylüyorsun?Şaşırma,reddetme)

-Doğru değil mi ya!(onaylatma)

-Hay yaramaz!(azarlama)

-Hay Allah razım razı olsun!(dua)

-Hay hay!Ben de gelirim.(kabul etme)

-Vay başıma gelenler!(acınma)

-Vay,demek böyle kötülükler de oluyormuş!(şaşma,öfke)

-Haydi çabuk olun!(harekete geçirme)

-Haydi,etsin etsin dört bin lira eder!(olasılık)

-Ahh,neydi o günler!(anımsama,özlem)

-Ah yavrum ah!Bu ne çile!(acıma)

-Ah çocuk ah,nasıl yaptın bu işleri1(öfke,azarlama)

-Ah,bir daha gelir mi o günler!(hayıflanma)

-Ay,başım tuttu yine!(acı)

-Ay,bunu sen mi söylüyorsun!(şaşma)

-Ay,ne güzel çocuk böyle(beğenme)

-Ay,içeride biri var galiba!(kaygı)

-Yahu,sen ne diyorsun!(sorgulama,paylama)

-Yapma yahu!(kaygı,hoşlanmazlık)

-Ayol,sen nerede kaldın!(seslenme,sitem)-

-Hişt,çekil oradan!(Seslenme)

-Ooo!Maşallah ne çabuk büyüdün!(alay)

-Off,bıktım senden(usanç)

-Öff,bu ne koku!(tiksinti)

-Yazık,böyle mi olacaktı!(Hayıflanma,kınama)

-Eyvah!Çocuk havuza düştü.(kaygı,acınma,yazıklanma)

-Amanın,bu ne güzellik!(hayranlık)

-Aferin sana!(beğenme,ödüllendirme)

 

UYARI 1:Hayvanları kovmak,ürkütmek..amacıyla kullanılan sözcükler de birer ünlemdir:

hoşt!, pist!, dehl!, oha!, kışt!...

2.Dua ve yemin sözleri de birer ünlemdir:amin!,vallahi!,inşallah!

3.Yansımalar da ünlem olarak kullanılabilir:

-Karşıdaki ev birden çöktü:Gümbür!..

-Tabaklar,bardaklar yere düştü:Şangır!...


ÜNLEM OLARAK KULLANILAN SÖZCÜKLER


                Aslında ünlem olmadığı halde kuvvetli bir duyguyu belirten sözcükler, seslenmeler ve sert bir sesle söylenmiş emir kipli fiiller de birer ünlem sayılır:

*****    Bu nitelikteki ünlemleri üç grupta toplayabiliriz:

1.Seslenmeler(Hitap sözcükleri):

-Arkadaşlar, hemen sınıfa!

-Mehmet, susar mısın sen?

-Allahım, sen beni koru!

Yetişin dostlar ,yangın var!

2.Öfke,sevinç,korku…gibi çeşitli duyguların etkisiyle söyleniveren sözcükler ve söz öbekleri:

-Allah Allah!Bu da nereden çıktı!

-Yaşasın, biz kazandık!

-Dikkat, kaza yapacaksın!

3.Sert,dokunaklı,coşkulu bir sesle söylenmiş emir kipli fiiller:

-Def ol!

-Yazıklar olsun sana!

-Yere yat!

-Sağ ol!Bu iyiliğini unutmayacağım.

 

YANSIMALAR

 

                Doğadaki seslerin,hayvan seslerinin,insanların çıkardığı seslerin;makine,motor ve araç-gereçlerin çıkardığı seslerin yazıdaki karşılığına “yansıma” denir.

                Gök gürlemesi,rüzgarın uğultusu,akarsuyun şırıltısı,kaynayan suyun fokurtusu,arının vızıltısı,kapının gıcırtısı,kedinin miyavlaması…yansımaya birer örnektir.

                Yansımalar işitsel öğelerdir;yani göze değil kulağa hitap ederler.Sözcük türü olarak ünlem sayılırlar.

                Yansımalar,anlamsız sözcüklerdir;ama yansımalardan anlamlı sözcükler türetilebilir:

                  

Çat     çatırtı        çat çat          çatır çatır

Pat          patırtı      pat pat        patır patır

Tık        tıkırtı         tık tık         tıkır tıkır

Fıs         fısıltı        fıs fıs         fısıl fısıl

Vız        vızıltı     vız vız       vızır vızır

 

YANSIMALARDAN TÜREYEN FİİLLER

Doga Sesleri        :Şırıldamak,uğuldamak,fokurdamak,çatırdamak,gümbürdemek

                Hayvan Sesleri:havlamak,melemek,miyavlamak,anırmak,vizıldamak

                İnsan Sesleri:

Horlamak,horuldamak,fısıldamak,haykırmak,hapşırmak                   

-

BAĞLAÇLAR

 

BAĞLAÇLAR

 

                Aynı tür ve görevdeki sözcükleri ya da anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlamaya yarayan sözcüklerdir.

                Bağlaçlar da,edatlar gibi tek .başlarına anlamları yoktur.Edatlardan farklı olarak cümleden çıkarıldıklarında cümle bozulmaz,anlamları da genellikle bozulmaz.

 

BAĞLAÇLARIN KULLANILIŞI


                İki türlü görev yaparlar:

1.Aynı tür ve görevdeki sözcükleri, sözcük öbeklerini birbirine bağlar:

2.Anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlar:

-Biraz önce Hülya ile Ebru geldiler.

-Hakan’ı çok aradım; ama hiçbir yerde bulamadım.

 

TÜRKÇEDE EN ÇOK KULLANILAN BAĞLAÇLAR ŞUNLARDIR:

                Ve,veya ya da, yahut, veyahut, ile, ama, fakat, lakin, ancak, meğer, meğerse, nitekim, örneğin, mesela, hatta, yoksa, ise, çünkü, zira, de ki, oysaki, halbuki, mademki, öyle ki, öyle ki, kaldı ki, yeter ki, demek ki, elverir ki, yazık ki, nasıl ki,ne var ki…

**Bir de PARÇALI BAĞLAÇLAR

Araya başka sözcük öbekleri girmiş olur:

de…de, ya…ya, ya…ya da, hem…..hem, hem…….hem de,ne……..ne de, gerek………gerek, gerek……gerekse, ister…….ister, ister………isterse, olsun…………..olsun

 

VE BAĞLACI

                Türkçede en çok kullanılan bağlaçtır.Görevi virgülün görevcine benzer.Cümleye eşitlik,birliktelik,beraberlik anlamı verir.

DE BAĞLACI

-Ozan da geldi.(öbür gelenler gibi)

-Sonunda kaybetmek de var.(kazanmak olduğu gibi)

-İzin verseniz de işimi bitirsem!(istekte bulunma)

-Canım,sen de hiç hiç çalışmıyorsun.(Azarlama)

-Çalıştı da başardı.(neden-sonuç)

-Okusam da anlamam(bile,dahi)

-Başkan da başkandı hani!(Anlamı pekiştirme))

-Adam,yedi de yedi!(aşırılık)

-Yemem de yemem diyor.(Direnme)

 

Kİ BAĞLACI


1.Kendinden önceki ve sonraki cümleleri anlam ilgileriyle birbirine bağlar:

-İnsan çalışmalı ki başarsın.(Koşul ilgisi)

-Utanıyor olmalı ki size gelemiyor.(neden-sonuç)

-Evden tam çıkacaktım ki telefon çaldı.)o anda,o sırada)

-İçeri girdim ki kimsecikler kalmamış!(Şaşma)

-İstesem o kaseti bana verir mi ki?(Şüphe)

2.Özneyi ve tümleçleri güçlendirerek birbirine bağlar:

-Siz ki bu ülkenin öğretmenisiniz,niçin böyle yaptınız?

-O okuldan ki herkes kaçıyor,siz niye duruyorsunuz?

3.Yinelenen sözcükler arasında pekiştirme görevi yapar:

-Aptal ki ne aptal!

Not:Birbirine ki bağlacıyla bağlanan cümlelerden ikincisi bazen düşebilir:

-Film öyle güzeldi ki..(Anlatamam)

-Öyle yorgunum ki…(hemen yatacağım)

 

Not:Ki bağlacı başka sözcüklerle birleşerek de bağlaç görev yapabilir:halbuki,mademki,oysaki,çünkü…kaldı ki,öyle ki,demek ki…

DİĞER BAĞLAÇLAR

-Kardeş gibi geçinmeliyiz;çünkü hepimiz bu yurdun çocuklarıyız.

-Burası buz gibi;halbuki biz sıcaktan bunalacağımızı sanıyorduk.

-Ne çalışkan çocuk!Oysa ben öyle değilim.

-Çok mahçup oldu; öyle ki bir tek söz söyleyemedi.

-Mademki istemiyorsun, ben de gelmem.

-Gene mi olmadı? Demek ki dediklerimi yapmıyorsun.

-Türk dili dillerin en zenginlerindendir.Yeter ki şuurla işlensin.

-Arzu iyi,hoş kız;gel gelelim çok inatçı.

Açık söylüyorum;ta ki herkes anlasın.

-Tam borçlarımı ödemiştim;derken başıma bu iş geldi.

-Kaç para istersen veririm;tek beni hastaneye yetiştir.(sadece)

-Sabri Bey hala gelmedi; yoksa vapuru mu kaçırdı.

-İster zengin olsun ister yoksul olsun; herkes çalışmak zorundadır.

-Gerek amcam,gerek dayılarım hepsi beni çok severler.

-Bizleri yedirdi, içirdi; üstelik her birimize harçlık da verdi.

-Çok yavaş ilerliyorduk; zira yol hem bozuk hem de virajlıydı.

-Ya ben anlatamıyorum ya da sen anlamak istemiyorsun.

ANCAK BAĞLACI

Anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlar. Ama, fakat, lakin bağlaçlarıyla yakın anlamlıdır:

-O elbise çok hoşuma gitti; ancak çok pahalı.

Not:Zarf ve ad olarak da kullanılabilir.

 

YALNIZ BAĞLACI

Anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlar. Ama, fakat, lakin bağlaçlarıyla yakın anlamlıdır:

-İşi bir haftada bitiririm; yalnız biraz pahalı olur.

(Not: Sıfat,zarf ve isim olarak da kullanılabilir.

 

AMA,FAKAT,LAKİN BAĞLAÇLARI

1.Anlamca aralarında karşıtlık, aykırılık bulunan cümleleri bağlar:

-Vatan için ölmek de var; fakat borcun yaşamaktır.

-Fiyatlar çok ucuz; ama alıcı yok.

2.Yinelenmiş sözcükler, sözcük öbekleri arasına girerek pekiştirme görevi yapar:

-Ona bir tek ama bir tek söz bile söylemiş değilim

 

NE…..NE,NE……….NE DE BAĞLAÇLARI

*Anlamca olumsuza çevirir:

-Aylardır ne arıyor ne de soruyor.

-Ne o ne de annesi geldi.

-Bir haftadan beri ne selam ne sabah.

-Ev ne büyüktü ne küçüktü.

-Ali Bey ne şişman ne zayıf.

 

NOTNe…..ne bağlacıyla bağlanan cümlelerin yüklemleri genellikle olumlu olur.Ancak aşağıdaki durumlarda yüklem olumsuz olur:

a)Cümlenin yüklemi koşullu fiil ise:

-Kavgaya ne ben ne de sen keşke karışmasaydık!

b)Cümle devrikse (yüklem, ne….ne’lerden önce gelmişse):

-Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol

İSE BAĞLACI

Karşıtlık ilgisiyle cümleleri birbirine bağlar:Ayrı ya da bitişik yazılabilir:

-Annem eti çok sever; babamsa balığı tercih eder.

-Levent çok akıllı; Alper ise dağınık bir çocuk.

NOT:İse,ek-fiil olarak da kullanılabilir:

Trafik sıkışıksa yola çıkma(şart anlamı)

-Perhiz yaparsan zayıflarsın.

BİLE  (dahi) ( üstelik: zarf)

Önce geçen yada geçmiş kabul edilen cümlelere bağlar.

-Söylesen bile duymaz.

-Bu soruyu çocuk bile cevaplar

ÇÜNKÜ:Şundan dolayı, şu sebeple, neden bildirir.

HATTA:ayrıca, üstelik, bile, hem de ,dahi, bundan başka anlamları verir.

Gördüm hatta konuştum