Bu Blogda Ara

Türk Dili ve Edebiyatı sitesi, Edebiyat derslerine yardımcı,

19 Ekim 2008 Pazar

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI NOTLARI



Dede Korkut Hikayelerinin en önemli özellikleri şunlardır:

Bu hikayelerde,XII.,XIII.,XIV. yy’lerde Anadolu’nun doğusunda ;bu asırlar boyunca ,buraya gelip yerleşmiş,buralarda vatan tutmuş Oğuz Türkleri arasında yaşamış,işlenmiş ve yayılmış hikayelerdir.Şimdiye kadar iki yazma nüshası ele geçirilmiştir.Birincisi,elimizde olanı,1859’da Dresten Kral Kitaplığında bulunmuştur.İkincisi 1950’de Vatikan Kitaplığında ele geçen nüshadır ki altı hikaye vardır.

1) Asıl adı "Kitab-ı Dede Korkut Alâ Lisan-ı Taife-i Oğuzan" şeklindedir.
2) 12, 13 ve 14.yy.da Doğu Anadolu'da ve Azerbeycan'da yaşayan müslüman Oğuz boylarının geleneklerini, göreneklerini, iç mücadelelerini, doğa üstü güçlerle, yaratıklarla savaşmalarını ele alır.
3) 14. ve 15. yy.da yazıya geçirilmiştir. Bu konudaki yaygın kanaat hikayelerin 15.yy.'da yazıya geçirildiği şeklindedir. Hikayelerin kimin tarafından yazıya geçirildiği bilinmemektedir.
4) Toplam on iki hikayeden oluşur.
5) Şiir ve düzyazı (nazım-nesir) karışık oluşturulmuştur.
6) Hikayelerde az da olsa masal ve destan unsurları görülür.
7) Çok temiz, güzel ve zengin bir dil kullanılmıştır. Bu hikâyeler, dönemin Oğuz Türkçesinin özelliklerini taşımaktadır.
8) Anlatım açık, yalın ve durudur. Kesinlik ifade eder.
9) Hikayelerde en önemli meziyet kahramanlıktır.
10) Aileye, çoğalmaya, kadına, çocuğa ve çocuk terbiyesine büyük önem verilir. Kadınların ailenin en önemli unsuru olduğu vurgulanır. Önsözünde dört ayrı kadın tipi çizilir. Kadın ve erkek birbirlerini tamamlayan iki unsurdur.Kadın erkeğinin yanındadır;kılıç kuşanır,ata biner.Kadına verilen değer, daha çok Türk çocuğunun annesi olması dolayısıyladır.
11) Bütün hikayelerde dini unsurlar (namaz kılma, dua etme, arı sudan abdest alma) görülür.Dede Korkut Hikayelerinde mutaassıp bir Müslümanlık yoktur.İbadet gönül hoşluğu ile yapılır.İslamiyet tam anlamıyla öğrenilmemiştir.Adı görklü Muhammed’e selavat getirilir,namaz kılınır;ancak kımız içilir ve Azrail’e meydan okunur.
12) Kahramanlar dövüşlerini, Allah ve peygamber sevgisi için yapar.
13) Türk milletinin karakteristik özellikleri; doğruluk, adelet, güzellik yüceltilir.
14) Misafirperverlik ve cömertlik insanların ortak özelliğidir.
15) At, ağaç, su , yeşillik kısaca tabiat çok sevilir.
16) Kahramanların en büyük yardımcısı atlardır.
17) Kadınlar, eşlerine karşı aşırı saygılı ve itaatkârdır. Eşler de kadınlarına önem verir, iyi davranır.
18) Hikayelerde, birçok öğüt vardır. Bu nedenle bu hikayeler didaktiktir.
19) Hikayelerde yaşanan olayların tarihi bilgilerle ilgisi vardır.
20) Hikayelerde geçen ve hikayeler adını veren Dede Korkut; yaşlı, herkesin saygı gösterdiği, hakanların bile akıl danıştığı, çocuklara isim koyan, eğlencelerde kopuz çalıp şiirler söyleyen, kırgınlıkları gidermede aracılık eden kişidir.

Bu hikâyede, eski yiğitlik ve erdemlerin işlenmesi, manzum bölümlerin bulunması... türünden destan ögeleri bulunmaktadır

* Okunan hikâyede olay anlatılırken düz yazıya, diyologlardaki söyleşmelerde duyguların dile getirildiği yerlerde ve betimlemelerde nazma başvurulmuştur.

* Düz yazı ile nazım iç içe kullanılmış; bu hikâyelerin anlatımında bir şiir dili tadı vardır, bunun da nazmın yanı sıra düz yazı içindeki ses benzerlikleriyle sağlanmış, nazım kısımlarında aliterasyona çokça yer verilmiş, nazım bölümlerinde nesir, nesir bölümlerinde nazım özelliklerinin görülmekte.
.....................................


* Battal Gazi

XII. asırda yaşamış Emevi Kahramanı Abdullah Bin Amr’ın lakabıdır.Anadolu’da Bizans’a karşı yaptığı savaşlar ve bu savaşlardaki yiğitlikleriyle ünlüdür.Yine Bizans’a karşı savaşan Arap Beyi Battal ile hayat ve efsaneleri birbirine karışmıştır.Arapların Zelhimme adıyla şöhret bulan destanları bu konuyu işler.Türk Halk edebiyatındaki Battalname veya Seyit Battal Gazi destanı da bu konuyu işler. Manzum ve mensur olarak kaleme alınan Battalname’lerde Seyit Battal’ın olağanüstü kahramanlıkları anlatılır.Destan Rumlar ile Malatya dolaylarındaki çarpışmaları da konu edinir. İslam uğruna devler ve cinlerle de savaşan bu kahramanın “Aşkar ( Devzade)” adlı bir de efsanevi atı vardır. “Battal” sözcüğünün “kahraman,cesur” anlamları yanında “işe yaramaz,hantal ” anlamı da vardır.

DESTAN DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI

11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından derlenen ve yazıya geçirilen atasözlerinin bu günde aynı şekliyle yaşaması kültürün devamlılığının bir göstergesidir. Sözlü gelenek ürünü olan atasözleri kuşaktan kuşağa aktarılarak bugüne kadar ulaşmıştır. Şifahi (kulaktan kulağa aktarılarak) süreç sözlü edebiyat ürünlerini temel özelliğidir.

İnsanlığın ilk dönemlerinde kişilerin tabiatla, üstün güçlerle ve düşmanla mücadelesinde düş yoluyla ortaya koyduğu eser, söylediği söz, takındığı tavır mitolojik öğelerin oluşmasında etkilidir. Destan dilinde de mitolojik öğelerin, dini törenlerin, musikinin ve hayatla mücadelenin etkileri vardır.

Destan dönemi ile ilgili verilen resimlerdeki çeşitli eşyalar, ve kumaşlar üzerinde çizilen “Hayat Ağacı, kutsal boğa ve gök kartalları” mitolojik unsurların günlük yaşam içindeki nesnelere nasıl yansıdığının bir göstergesidir.

Ergenekon destanında ise destan dilindeki hayatla, düşmanla ve tabiatla mücadele –inceleme bölümünde de görüldüğü üzere- etkili olmuştur.

* Sözlü edebiyatın en önemli kaynağı destanlardır. Dünya edebiyatları içinde destanlar yönüyle en zengin edebiyat Türk edebiyatıdır. Diğer milletlerin bir veya iki destanı varken Türklerin bunlardan kat kat fazla destanı vardır.

*Destan, milletin hayatını derinden etkileyen büyük savaşlar, göçler, istilalar sonucunda oluşur. Eğer tarihin karanlık devirlerinde, halk arasında oluşmuş ve sonradan bir şair ya da yazar tarafından yazıya geçirilmişse doğal destan adını alır. Millet hayatında önemi olan bir olayı bir şair ya da yazar kendisi destanlaştırmışsa buna da yapma destan denir.

* Elbette bir milletin tarih zenginliğini doğal destanlar ortaya koyar. Bu yönüyle Türk destanları bir hayli önemlidir.

* Asıl ürününü doğal destanlar dediğimiz tür oluşturur.
* Sığır (av törenleri), şölen (dini ayinler), yuğ (ölen kişinin ardından yapılan törenler) adı verilen toplantılardan doğmuştur.
 * Ozan, baskı, kam denen kişilerce, saz eşliğinde söylenir.
 * Şiirlerde hece ölçüsü kullanılmış, bunların 7’li, 8’li ve 12’li olanları tercih edilmiştir.
 * Nazım birimi olarak dörtlük kullanılmıştır.
 * daha çok yarım kafiye ve redif kullanılmıştır. Bazı şiirlerde kafiye dize başlarında görülmekle birlikte, sonlarda kullanılması daha yaygındır.
 * Nazım şekli olarak sav, sagu ve koşuklar görülür.
 * Dil yabancı tesirlerden uzak, saf bir Türkçedir.

TARİH İÇİNDE TÜRK EDEBİYATI

Edebiyat tarihi;seçilmiş eserleri,şair ve yazarları,tarihi bir sıra içerisinde inceler.Değişik dönemlerdeki edebi akımları,akımların çıkış nedenlerini ve sonuçlarını ortaya koyar.

Edebiyat tarihi,ulusları tanımada da çok önemli bir rol oynar.

Edebiyat;duygu,düşünce,gözlem,olay ve hayallerin söz ve yazıyla etkili bir biçimde ele alınıp ifade edildiği sanat dalıdır.Konusu;Genel anlamda insan,yaşam ve doğadır.Muhtevası;Edebi eserlerde işlenen konu,yazarın konuyu ele alış biçimi dil ve anlatım özellikleri muhtevayı(içerik) oluşturur.Edebiyatın metodu;Sanatçı ele aldığı konuları,gördüklerini,duyduklarını,bildiklerini işlerken olduğu gibi yansıtır veya değiştirir.

Edebiyat tarihi;seçilmiş eserleri,şair ve yazarları,tarihi bir sıra içerisinde inceler.Değişik dönemlerdeki edebi akımları,akımların çıkış nedenlerini ve sonuçlarını ortaya koyar. Yine dönemlere göre değişik ülkelerde edebiyatın geçirdiği değişme ve gelişmeleri karşılaştırmalı olarak değerlendirir.Edebiyat tarihi,ulusları tanımada da çok önemli bir rol oynar.Edebiyat tarihi alanında çalışanlara edebiyat tarihçisi denir.

*Edebiyat;Fikir,duygu ve hayallerin söz veya yazı ile edebi şekilde ifade edilme sanatıdır.
*Tarih;toplumların yaşadıkları olayları sebep-sonuç ilişkisi içerisinde inceler.
*Edebiyat Tarihi;edebi eserlerden hareketle bir milletin duygu ve düşüncede geçirdiği evreleri inceler.
*Uygarlık tarihi;toplumların yaşamlarını her bakımdan inceler.
*Edebi metinler,edebiyat tarihi ve tarih için önemlidir.
*Edebiyat tarihçisinin görevleri;edebi dönemlerin özelliklerini tespit etmek,tarihi ve toplumsal olayların eserlere nasıl yansıdığını incelemek,şair ve yazarların hayatını incelemek.

OĞUZ TÜRKÇESİNİN ANADOLU’DAKİ İLK ÜRÜNLERİ-

Olay Çevresinde Oluşan Edebî Metinler

Dede Korkut'un Kişiliği Dede Korkut’un destanların ilk anlatıcısı olduğu tahmin edilmektedir. Hikayelerde veli bir kişi olarak ortaya çıkar. Oğuzlar önemli meseleleri ona danışırlar. Keramet sahibi olduğuna inanılır. Gelecekten haberler verdiği söylenir. Ozan ve kamdır. Kopuz çalıp, hikmetli sözler söyler. Kopuzuna da kendine duyulduğu gibi saygı duyulur. Oğuzname’de, Dede Korkut’un 295 yıl yaşadığı ve Hz. Muhammed’e elçi olarak gönderildiği anlatılmaktadır. Oğuz Han’a vezirlik yapmış olduğu da düşünülmektedir.

Korkut kelimesinin “kork-” fiil kökünden türemiş olma ihtimalinin yanı sıra Arapça kökenli olup elçi manasına gelmesi de mümkündür. Her iki ihtimalde de ‘Korkut’ kelimesinin bir lakap, bir unvan olduğu görülmektedir. “Dede” kelimesinin ise ecdat manasında kullanıldığı tahmin edilmektedir. Fakat destanlarda daha çok halk arasında büyük hürmet ve kutsallık kazanmış halk bilgini anlamında kullanılmıştır.

Dede Korkut’un gerçek ismi, hayatı, yaşadığı çağ ve coğrafyayı kesin olarak aydınlatmak eldeki kaynaklar ve rivayet ile mümkün değildir. Destanlardan çıkarılabildiği kadarıyla ise Dede Korkut’un kişiliği iki şekildedir; 1- Kutsal Kişiliği , 2- Bilge Kişiliği. Başka kaynaklarda devlet adamı kişiliğinin de bulunduğu belirtilmektedir. Dede Korkut'un çok kişilikli olarak karşımıza çıkması farklı zaman, hatta farklı mekanda yaşamış benzer şahsiyetlerin destanlarda tek isim altında toplanmış olabileceğini düşündürüyor fakat bu kişiliklerin halkın eklentisi olma ihtimali de vardır Destanlar: Kitapta on iki tane destan vardır. Bu destanların her biri bir boy için söylenilmiştir. Bu destanlarda boyların hanlarının başından geçen olaylar, ad koyma, canavarlarla savaşma gibi bölümler yer almaktadır.

Hikayelerin dili oldukça sadedir. 15.-16. yy.da yazıya geçirildiği halde arı bir Türkçe’ye sahiptir. Az miktarda Arapça kökenli kelime de vardır. Orhan Şaik Gökyay ve Muharrem Ergin’in Latin harfleri ile yayınladıkları kitaplar ilköğretim öğrencilerinin anlayabileceği kadar sade ve basit cümle yapısına sahiptir. Hikayeler çoğunlukla manzum ve ahenkli bir şekilde anlatılır. Manzumların bir kısmı kafiyeli olmasa da kulağa hoş gelen bir söyleyiş tarzı vardır. Kitapta yaklaşık 8.000 tane farklı sözcük ve deyim geçer. Cümleler kısa ve yalındır.

İslâmî Dönemde İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri

Divan-ı Hikmet , Divanü Lügati’t - Türk


Ahmet Yesevi mutasavvıf olduğu, amacı dini bilgiler yanında müritlerine tasavvufun adap ve erkanını öğretmen olduğu için Divan-ı Hikmet’i kaleme almıştır. Ayrıca altmış üç yaşına gelince –Hz. Peygamber de altmış üç yaşında vefat ettiği için- “Bize bu yaştan sonra gün yüzü görmek olmaz.” Diyerek yaptırdığı mahzende yaşamaya başlamıştır. Şiirindeki “Ol sebepten altmış üçte girdim yere.” Dizelerini bu nedenle söylemiştir.

DİVAN-I HİKMET:

 12. yüzylda Ahmet Yesevi tarafından dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle yazılmış dini, tasavvufi ve öğretici bir eserdir. Dörtlüklerin her birine “hikmet” adı verilmiş ve bu hikmetler Orta Asya ve Anadolu’da yayılarak halkı derinden etkilemiştir. Yesevilik tarikatının da kurcusu olan Ahmet Yesevi daha sonra Anadolu’da kurulan pek çok tarikata kaynak olmuştur. Orta Asya ve Türk boylarının bulunduğu bölgelerde yüzyıllarca sevilerek okunan “Bakırgan Kitabı”nın yazarı olan Süleyman Ata da, Ahmet Yesevi’nin haleflerinden biridir.Onun eseri de dini, tasavvufi ve öğretici şiirlerden oluşmaktadır.

DİVAN Ü LUGAT-İT TÜRK:

Eserin adı, “Türk Dili’nin toplu(genel) Sözlüğü” anlamına gelir. Adından da anlaşılacağı gibi, eser bir sözlüktür; Araplara Türkçe’yi öğretmek amacıyla yazılmıştır. Bundan dolayı, Türkçe’nin Arapça karşısında savunulduğu bir eser olarak değerlendirilir. Eserde Türkçe sözcüklerin anlamları Arapça’yla açıklanmakta ve her maddeden sonra birtakım Türkçe metinler örnek olarak verilmektedir. Kaşgarlı Mahmut tarafından XI. yüzyılda yazılan eserin asıl önemi de, işte bu derleme Türkçe metinlerden ileri gelmektedir. Eserine bir de Türk illerinin haritasını koyan Kaşgarlı Mahmut, Türkçe sözcüklerin açıklamalarını yaparken dört yüze yakın dörtlükten oluşan şiirlerle atasözlerini (sav) örnek olarak verir. Divan-ı Lügat-it Türk, Türk dilinin ana eseri, Türk edebiyatının ve folklörünün bir hazinesi olarak kabul edilmektedir. Edebiyatımızda aruz ölçüsünün ilk kullanıldığı eser olarak kabul edilmektedir. Eserde adaleti, aklı, saadeti ve devleti temsil eden dört kahramanın çevresinde gelişen olaylarla yazar, devlet idaresinin ve sosyal düzenin nasıl olması gerektiğini anlatır. Hakaniye Türkçesiyle yazılmış olan eserde 7500 civarında Türkçe sözcük Arapça olarak açıklanmıştır. Ayrıca Türk boylarının dilleri ve Türk illeri hakkında bilgi verir.

ÖZET

*Kutadgu Bilig, İslami dönem eseri olduğu için eserde Arapça ve Farsça sözcükler kullanılmıştır.
* Divan-ı Hikmet, alegorik(sembolik) bir eser değildir. Semboller genellikle mesnevilerde kullanılır.
* Divanü Lügati’t-Türk , Arapça olarak Halil’in “Kitabü’l-Ayn”ı örnek alınarak yazılmış bir sözlüktür.
 * Divan-ı Hikmet, İslam’ın kaidelerini ve akidelerini, tasavvufun adap ve erkanını anlatan din ve tasavvuf konulu bir eserdir.

İslâmî Dönemde İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri

Kutadgu Bilig Atabetü’l Hakayık

Kutadgu Bilig’le Türk edebiyatında “mesnevi” geleneği başlamıştır. Kutadgu Bilig’in kendi arasında kafiyeli (aa,bb,cc…) binlerce beyitle sembolik biçimde yazılmış olması mesnevi nazım şeklinin eserde kullanıldığının göstergesidir.

Atabet’ül-Hakayık’ta savunulan düşünceler, bugün de geçerliliğini koruyan düşüncelerdir. İnsanlık tarihinin bilgi ile paralel bir biçimde geliştiği düşünülürse bilgi üzerine söylenecek her şey çağlar sonrasında bile önemini ve geçerliliğini koruyacaktır.

Bir topluluğu millet haline getiren ortak değerler şunlardır:

 a) Dil, b) İnanç, c) Gelenek ve görenekler . Bu değerlerin en önemlisi “dil” dir. Bir topluluğun birbiriyle iletişim kurmasına, duygu düşünce ve hayallerini birbirine aktarmasında ve hepsinden de önemlisi ortak kültürün kuşaktan kuşağa aktarılmasındaki yegane unsur dildir.

Yusuf Has Hacib’in hayatı ve eseri üzerine pek az bilgimiz vardır. Bu konuda kitabın içinde doğrudan doğruya şairin söylediklerinden; bir de kitabın başına sonradan başkalarının eklediği iki önsözde söylenenlerden başka bir şey bilmiyoruz. Yine kendisinin verdiği bilgiye göre kitabına Kutadgu Bilig (mutluluk veren bilgi) adını koymuş onu 18 ayda yazmış ve Hicri 462 (1069/1070) yılında bitirmiş ve o sıralarda 50 yaşında imiş. Yusuf’un ne zaman nerede doğduğu bilinmiyor. Yusuf Has Hacib kitabın başında , kitabına mutluluk veren bilgi adını verdiğini onu, insanın iki dünyada mutlu olması için tutması gereken yolu göstermek amacıyla yazdığını söyler. Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi Kutadgu Bilig didaktik bir şiirdir. Eserin temeli 4 kavram üzerine kurulmuş, bunlar dört kişi ile canlandırılmıştır. Kün Togdı (hükümdar): köni törü = doğru kanun, Ay-Toldı (vezirin oğlu): ukuş=akıl, Odgurmış (vezirin kardeşi) akıbet=hayatın sonu, dört kavramı canlandıran bu dört kişi, birey ve toplumla ilgili çeşitli konular üzerinde konuşurlar.

Dil ve söyleyiş özellikleri: Kutadgu Bilig’de Karahanlı (Hakaniye) Türkçesi kullanılmıştır. Verilen metin parçası ve sözcüklerde yabancı kökenli sözcükler bulunmamaktadır. Edebi bir dil kullanılarak yazılan Kutadgu Bilig yeni bir nazım şeklinin (mesnevi) söyleyiş özelliklerini de (Kafiye, redif…) yansıtmaktadır.
Atebetü’l – Hakayık Edip Ahmet Yükneki tarafından yazılmıştır. Türk-İslam edebiyatının verimlerinden elimize geçen ikinci eserdir. Bugüne değin dört nüshası bulunmuştur. Edip Ahmet, insan için iyi ve kötü gördüğü şeyleri sekiz türe ayırmış; bunları kitabında , Nevi (tür) adını verdiği 8 bölümde ayrı ayrı ele almıştır. Bunlar: Bilginin yararı, bilgisizliğin zararı- Dili tutmanın yolu yordamı – dünyanın değişmesi, hallerinin başkalaşması-Cömertliğin övülmesi, cimriliğin yerilmesi- Alçak gönüllülük ve kendini beğemişlik- Hırs ve uzun emel- Ahlak iyiliği ve değerli ahlak edinmeye özendirme- Çeşitli anlamları kapsayan türlü beyitler. Bölümlerden de anlaşılacağı üzere Atabet’ül-Hakayık, din temeline dayanan bir ahlak eğitimi vermek amacıyla yazılmış bir “pend-name” (öğüt kitabı)dır. Zaten şairde kitabının son bölümünde, “sözünün edep ve öğüt” olduğunu söylemiştir. Edip Ahmet’in ünü ve eserinin etkisi, kendi çağından başlayarak, daha sonraki yüzyıllarda da sürmüş, çok geniş bir alana yayılmıştır.

9.SINIF TÜRK EDEBİYATI NOTLARI

9.sınıf Türk edebiyatı notları

Anlatmaya bağlı edebi metinlerde yapı 4 unsurdan meydana gelir. Bunlar; olay örgüsü, kişiler, mekân ve zamandır.
Anlatmaya bağlı edebi metinlerde yapı yaşanmaz, düzenlenir. Gerçek hayattan veya dış dünyadan alınan unsurlarla insan özgü bir gerçekliği, b,r durumu anlatmaktır. Böylece okuyucuda estetik bir yaşantı uyandırmak amaçlanır. Bu tür metinlerde olay örgüsü iskelet konumundadır.

Anlatmaya bağlı edebi metinlerin yapısını oluşturan en önemli unsurlardan biri de kişilerdir. Kurmaca metinlerin kişileri de kurmacadır. Kişiler olayın ve olay örgüsünü ortaya çıkmasını sağlar. Olay örgüsü kişiler arasında gelişir. Bir anlatıcı tarafından anlatılır.
Olay örgüsünü oluşturan olay parçalarının geçtiği yer mekândır. Kişiler bu çevrenin içerisinde belirli bir zaman dilimi içerisinde yaşarlar. Yaşadıkları çevre veya dönem kişiliklerinin oluşmasında etkilidir. Olayın belli bir zaman dilimi içerisinde gelişmesi söz konusudur.

TEMA

Olay örgüsünü meydana getiren parçalar arasındaki çatışma veya karşılaşmanın en kısa ve kesin ifadesine tema denir.
Her metin bir tema etrafında, ses ve anlam kaynaşmasından oluşan birimlerin birleşmesiyle ortaya çıkar.
Her tema yazıldığı dönemin sosyal ve kültürel problemleriyle ve yaşama biçimiyle ilgilidir.
Her tema insan özgü bir gerçekliği dönemin şartlarına bağlı olarak dile getirir. Eserin sosyal hayatla ilişkisi bu tema etrafında ele alınır.
Tema yazıldığı dönemden ayrı düşünülemez.
Temanın yaşanmış olduğu düşünülse bile tasarlanmış düşünülmüştür.


OLAY ÇEVRESİNDE GELİŞEN EDEBİ METİNLER

Olay çevresinde gelişen edebi metinler iki gruba ayrılır.

1- Anlatmaya bağlı edebi metinler ( masal, destan, halk hikâyesi, mesnevi, manzum hikâye, hikâye, roman )
2- Göstermeye bağlı edebi metinler
a) Geleneksel Türk tiyatrosu ( karagöz, Ortaoyunu, Meddah, Köy seyirlik Oyunları )
b) Modern Tiyatro ( komedi, trajedi, dram )
Zihniyet: “Zihniyet” terimi ile bir dönemdeki sosyal, siyasî, idarî, adlî, askerî, dinî güçlerin, sivil toplum örgütlerinin, ticarî hayatın, eğitim etkinliklerinin birlikte oluşturdukları ortam ve bunların hiçbirine indirgenemeyen duygu, anlayış ve zevk bütünü kastedilmektedir


Güzel Sanatlar ve Edebiyat

Metin: Sözlük anlamı olarak metin, bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü; basılı ve el yazması parça. İnsanların iletişim kurmak, kendilerini ifade etmek amacıyla bir araya getirdikleri sözlü ve yazılı cümleler topluluğuna metin denir. Metin; seslerden sözcüklere, sözcüklerden cümleye, oradan da paragrafa giden yazılı anlatım yolculuğunda varılan son noktadır.
Öyleyse metin, cümlelerden oluşan, daha yerinde bir söyleyişle cümlelerle örülen bir anlatma ve anlaşma aracıdır. Sesten paragrafa uzanan çizgide her dil birliği metnin oluşmasına hizmet eder. Amaç dille anlatma ve anlaşmadır. Anlatma ve anlaşmanın amacı, konusu, kullanılan iletişim kanalı ve hedef kitle, metnin türünü, boyutunu, anlatım biçimini ve dil özelliklerini belirler. Bilimsel, felsefi, edebi metinlerle günlük hayatın akışını düzenleyen metinler birbirinden farklıdır. Hedef alınan okuyucu kitlesi de metnin yapısı ve anlatımı üzerinde etkili olur.
Metin bir iletişim aracıdır. Bu araç dil malzemesi ile örülür, dokunur ve sağlam biçimde kurulur. Metin, Arapça’dan gelir ve güçlü, sağlam, dayanıklı anlamındadır. Fransızca’da ve diğer birçok batı dillerinde dokumak (örülmek) anlamına gelen texte kelimesi kullanılır. Türkçe’de kullanılan tekstil bu hususu açıkça ortaya koyar. Bunun için metin kelimesi dille gerçekleştirilmiş sağlam ve anlamlı örgüyü düşündürmektedir


Metinler cümlelerden oluşan anlamlı birimlerdir. Bu bir örgüdür, bir sistemdir. Art arda gelen veya aynı düzlemde bir arada bulunan birimler dil bilgisi kurallarıyla birbirine bağlanırlar. Buna bağlaşıklık denir. Bir diğeri ise anlamla ilişkilidir. Metni meydana getiren parçalar arasındaki anlam ilişkisine de bağdaşıklık denir. Hem metinde hem de metni meydana getiren parçalarda bu ilişki ağını izlemek mümkündür. Metnin anlaşabilir ve tutarlı olması bu ilişkiler ağının niteliği ile yakından ilgilidir.
Cümle, tek başına sınırlı bir anlam ifade eder. Bu sınırlılığın ötesine geçebilmek için de başka cümlelere gereksinim duyar. Bir metnin oluşumu da bu noktada başlar. Bir metinde, okumanın ilk anından başlayıp son anına kadar giden ve cümlelerin birbirine eklenmesinden doğan bir akış vardır. Bu akış, cümle değerindeki anlam birliklerinin birbirine bağlanmasıyla oluşan bir akıştır. Dolayısıyla bir metinde yer alan anlam birimleri, birbirinden soyutlanmış şeyler değildir. Tam tersine bunlar, birbiriyle ilişkili olduğu sürece anlam kazanan birimlerdir. İşte metin, bu anlam birimlerinin sürekli olarak birbirine ulaşması ile oluşan bütünlüktür. Bu bütünlük, sonuçta metnin tamamında kendini hissettiren bir üst anlam oluşturur ki, bu da o metnin mesajıdır.
Metinler yazılış amaçları, hedef kitleleri, anlatım biçimleri, içerdikleri mesaj, gerçeklikle ilişkileri yönünden değişik gruplara ayrılabilir. Böyle bir gruplandırmada en sağlıklı yaklaşım, “Sanatsal Metinler ve Öğretici Metinler” olmak üzere ikiye ayırmaktır. Sanatsal Metinler: Şiir, roman, tiyatro, öykü… Öğretici Metinler: Haber yazısı, dilekçe, bilimsel yazılar…


Şiirde Yapı

22 Eylül 2008 Pazartesi

YÜZDE YÜZ DÜŞÜNCE GÜCÜ ÖZET

YÜZDE 100 DÜŞÜNCE GÜCÜ

Yazarı : Jack Ensign ADDİNGTON

Yayınevi : Rota

HER ŞEY DÜŞÜNCEDE BAŞLAR

Psikojenez: Herşey düşüncede başlar. Bütün herşey düşüncede oluşturulur ve düşüncenin yapıcı sürecinin ürünü olarak gelişir.

Düşünce sonsuzdur: Herşey düşüncenin ürünüdür. Düşünme sonsuzdur.

İnsana hakimiyet verilmiştir: İnsan, evrensel akılla birlikte kendi hayatını kendi oluşturur.

Düşünce hem yönetici hem üreticidir: İnsanda iki görünümlü tek bir akıl vardır. Erkek yönetici, dişi yapıcı düşünceyi kullanır.

İnsan onurlandırılmıştır: İnsana hayatına hükmetme fırsatı ve sonsuz kaynakları kullanma fırsatı verilerek onurlandırılmıştır.

Düşünce: Düşündüğüm şeyler zamanla gerçeğe dönüyorsa sadece gerçekleşmesini istediğim şeyleri düşünmeliyim.

KENDİNİ YÖNETMENİN YOLU

Bilinçaltı: Bedenin fonksiyonunun otomatik olarak yürümesini sağlar. İster uyanık ister uyur vaziyette büyük istem dışı hayat sürer.

Bilinçaltı koyulan kurala göre hareket eder: Bilinç emirleri verir ve bilinçaltı da bunu uygular.

Gönüllü hizmetkar: Her emir, her önerme her inanç bilinçaltına kaydolur. Hatta dikkat etmediğimiz şeyler bile kaydedilir, gerektiğinde ortaya çıkar.

Yasalarımızı kendimiz yaparız: Cereyanda kaldım, öyleyse hasta olacağım. Bilinçaltı bunu kaydeder ve bunu diyen hasta olur. Hastalığın sebebi cereyanda kalmak değil cereyanda kalınca hasta olacağına inanmaktır.

Birçok insan kendi kendisini hipnoz eder: İnsanlar gereksiz sınırlamalar yaparak kendilerini hipnotize ederler. Kuralları insan koyar, bilinçaltı da uygular.

Sınırları kaldırma: İnsanlar kendileri için kural ve yasalar koyar, sonrada bunların esiri olup mutsuz olurlar. Düşüncenin değişimi hayatı da değiştirir. İnancınızı değiştirin hayatınız değişsin.

Kendini yönetme: Düşüncelerimi seçme hakkım var. Başkalarının benim hakkım-daki düşünceleri beni bağlamaz. İyilikleri düşünüyorum, iyilikler de beni seçiyor. Korku ve nefret düşüncelerimde yok.

İSTE VE SAHİP OL

Dualarınıza dikkat edin, gerçekleşebilir. Aklınızdan geçen herşey ergeç ortaya çıkar. Kendimizi ne ile ve nasıl tanımlarsak öyle olmaya meylederiz. Düşündüğümüz şey yavaş yavaş bilinçaltında kalıplaşır ve gerçek bir deneyimle kendini gösterir.

Hayat yasalarla yönetilir: Bilinçli olarak düşünülen her düşünce, bilinçaltını etkiler ve bu etki düşüncedeki güç ve arzunun derecesine bağlı oluşarak eyleme dönüşür.

Olumsuz düşüncenin sonucu: Bilinçaltına yanlış emir vermelerle insanlar zor durumda kalır. Renkli mendil gördüğünde burnu şişeceğini düşünen insanın renkli mendil gördüğünde burnu şişer.

Kendini yönetme: Geçmişi siliyorum, gelecek ise benim seçimimi bekliyor. Geçmişteki hatalarımdan dolayı kendimi bağışlıyorum. Geçmişi unutup yeni bir hayata başlıyorum. İstediğim herşeyin olacağına inanıyorum.

KENDİNİZ OLMA CESARETİNİ GÖSTERİN

Hergün tek bir kendini reddetme düşüncesine dahi yer vermeden bir saat için olduğunuz gibi kabul edin kendinizi. Gerçekten kendinizi biliyorsanız bunu yapabilirsiniz.

İnsan kendini küçümseme eğilimindedir: İnsan bilinçli olarak düşünebildiği güvenle beklediği ve mümkün olduğuna inandığı herşeyi yapabilir. Evren sınır koymaz; biz inançlarımızla sınırlarız kendimizi.

Gerçek benliğini keşfetmek: Yıllardır kafamızda olan ve gerçek benliğin ortaya çıkmasını engelleyen korku dolu olumsuz düşüncelerden kurtulmamız gerekir.

Asla yalnız değilsiniz: Gerçek sevgi korkuyu defeder. Ben’i sevmek içimizdeki gücün bizim vasıtamızla herşeyi yapabileceğini idrak etmektir.

Taklit intihardır: İnsan mükemmel olmak için başkalarını taklit etmek zorunda değildir. Hiç hata yapmayan kişiler hiçbir şey yapmayanlardır.

En büyük arzu: En çok istediğimiz şey nedir. İnanın ve sahip olun. Düşüncenizi bunda yoğunlaştırın.

Düşünce: Düşünmek, düşünceyi kendi algılamamız ölçüsünde kullanmak demektir.

İstediğimize sahip olmak: Bilinçaltı herşeyi bilendir ve o kadar duyarlıdır ki her istediğimize cevap verir. Ona ilettiğiniz her düşünceyi tatbik eder.

Hakimiyeti ele geçirmek: Bilinçaltına düşüncenin toprağı denir. Bildiği verilen tohum düşüncelerine cevap vermektir. Her türlü hastalık bilinçaltının çalışma sistemini anlayamamamızdan kaynaklanır.

AMAÇLARA ULAŞMAK İÇİN BEŞ İLKE

Kendiniz için ideal imajı belirleyin: Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz şeye mutlaka ulaşırsınız. İnanmışsanız hiçbir şey imkansız değildir.

Amaçlarınıza sınır koymayın: Amaçlarınızı yalnızca kendiniz yargılayabilirsiniz. Bu yargılamadan kaçının, çünkü kendinizi sınırlarsınız. İnsanın kendini küçümseme eğilimi vardır. İnsan olabileceğinin ötesini amaçlamalıdır.

Çalışmadan inanmak işe yaramaz: Çalışmadan amaçlara ulaşmak mümkün olmadığı gibi üretkenlikten uzaklaştırır. İnanç çalışmakla kusursuzlaşır.

Düşüncelerinizi kendinize saklayın: Zihinsel imajınızı kendinize saklayın, gerekeni yapın ve bekleyin. Kimseye birşey söylemeyin. Aldığınız tepkilerle bir o yana bir bu yana savrulmayın.

Hedeften ayrılmayın: Dikkatinizi amacınız üzerinde yoğunlaştırırsanız, bilinçaltınız ayrıntıları halleder. Hayalinizi zihinsel olarak bitirin ve gerekeni tamamlayarak bekleyin. İnandığınız ölçüde sahip olursunuz.

Amaçlarınızın envanterini tutunuz: İnsan gün boyunca düşündüklerinin toplamıdır.

Kendini yönetme: Amaçlarınızı yazın. Onları gerçekten istiyor musunuz. Amaçlarınızı benimseyin. Amaçlarınızın dünyada yaşadığını hayal edin.

SINIRSIZ FİKİR KAYNAĞINI KULLANMA

Gerçek anlamda başarıya ulaşanlar sezgilerinin sesini dinlemeyi öğrenip onu izleyenlerdir.

Sezgiye güvenme: Sevgi küçük beşeri ben’imizi oradan çıkardığımız zaman ortaya çıkan yüce ilhamdır.

Fikirler hiç umulmadık anda çıkar: Fikirler mücadeleden vazgeçtikten, yarı uykudayken ya da hayal kurarken ortaya çıkmaktadır.

Yapıcı olma:

a)Düşünceleri bir noktada yoğunlaştırın. Hangi yöne gideceğinizi iyi belirleyin ve her seferinde tek bir fikri içeri alın.

b)Derinlemesine düşünmek aceleye gelmez. İyi sonuç almak için projenizi bilinçaltınıza tam anlamıyla yerleştiriniz.

c)Fikirler geldiğinde yakalamaya hazır olun, hemen not edin.

d)Şimdi fikirlerinizi kullanmaya hazırsınız. Fikirleri eleyerek doğruları kaydedin.

Kendini yönetme: Ben de evrenin sırlarına ulaşabilirim, sonsuz bir kaynakla ilişkideyim.

YAPICI İMGELEMENİN GÜCÜ

Dikkatimizi yoğunlaştırdığımız şeyi yaparız. Yapmamız gereken bu yasayı bilmek ve etkin bir biçimde kullanmaktır.

İmgeleme bizden önde gider: Arzuladığın ve dua ettiğin ne olursa olsun inan ve senin olsun.

İçimizdeki yaşama yansır: İnsan uyum içinde yaşamaya gayret eder. İnsanlığın ve kendilerinin zararına gibi görünüyorsa bile o anda kendileri için en iyi olduğuna inanırlar.

Yapıcı imgeleme nasıl kullanılır: Dua ettiğimiz zaman kendimizi kaybetme ihtimalinden uzak tutar. Dua ettiğimizde buna ulaşacağımızı bilir ve O’na yöneliriz. Yapıcı imgeleme ısrarla kullanılırsa fikrin olduğu her yerde başarı da vardır.

İnsan düşündüğü gibidir: Bugünkü düşünce yapımız yarınlarımızı hazırlamaktadır Kendimize acımaktan vazgeçmeliyiz. Kendinizle ilgili inançlarınız emin olun yaşayacaklarınızı tayin eder. Hayaliniz bırakın yukarıları gezsin.

Kendini yönetme: Kendimi harika hissediyorum. Yaptığımı iyi yaparım ve iyi sonuç alırım. deneyimlerimi harika insanlarla paylaşırım. İhtiyaç duyduklarım bana gelir. Bütün düşlerim harika bir biçimde gerçekleşir.

KENDİNE GÜVEN NASIL SAĞLANIR

Utangaçlığı yenmek: Dikkatler bir kişi üzerinde yoğunlaştırıldığında o kişi huzursuz olur. Yoğun ilgi dikkat ve cesareti kırar. Korkuyu bırakıp rahat ve dengeli davranmalıdır.

Güven ve kibir: Güven hayat hakkında güven duygusudur. Kibir ise sahip olmadığı güven duygusunun varlığını başkalarına ispatlamaya çalışmaktır.

Başarısızlık korkusu: Kendine güveni başarısızlık korkusu bozar. Başarılı olacağına inanma başarıyı getirir.

Alaya alınma korkusu: Hayat boyunca komik duruma düşünce kızarıp kekeleriz.

Reddedilme korkusu: Bazı insanlar arkadaş sahibi olmaktan korkar. Reddedilmekten korktuğu için yalnız yaşamayı tercih eder.

Onaylanmama korkusu: Kekemelik genelde aile tarafından istenen mükemmelliğin sonucudur, onaylanmama korkusunun bir sonucudur.

Kötü sonuçla karşılaşma korkusu: Kötü sonuçla karşılaşma ve bunun üstesinden gelememe korkusu yüzünden insanlar riskli işlere girip büyüyemezler.

Neye güveniyoruz: Güvensizlik herşeyin sınırlı insan benliğine bağlı olduğuna inanmaktan kaynaklanır. Kendi gücümüz ve zekamız mücadele etmek için yeterli değildir. Tüm güç ve zekanın sahibi olan Allah’a (cc) gitmeliyiz.

Güven kazanmanın yolu: Herşeyin, içimizden geldiğine inanmalıyız. Güç ve erdem Allah’ındır (cc).

Korkuyu yenmek: Allah (cc) sevgisi korkuyu safdışı bırakır. İçimizdeki güç ve zekaya inanırsak herşeyi hallederiz.

Meditasyon: Günde en az 15 dakikamızı Allah’ın (cc) büyüklüğünü ve yerini düşünmekle meditasyona ayırmalıyız. Doğru yolu göstermesi için içinize dönün.

Kendini yönetme: Başarsızlıktan korkmuyorum. İçimden gelen sese inanıyor ve güveniyorum. Hayatı neşe ve sevgi olarak görüyorum. Nerede olursam olayım Allah’a (cc) güveniyorum.

KARAR VERMEK

Düşüncelerine hakim olamayanlar davranışlarına da hakim olamazlar.

Kesin karar: Karar vermeyen ilerleyemez. Kararsızlık olursa bilinçaltı karmaşaya düşer. Biz çoğu açıları kendimiz seçeriz.

Kararsızlıktan kurtulma: Kağıt kalemle değişik ihtimalleri ve sonuçlarını yazın. Yatmadan önce bilinçaltına soru yöneltin ve sabaha cevabını bekleyin. Hayat durmadan değişiyor. Bu yüzden esnek olun. Yaşadıklarımız inandıklarımızın sonucudur.

Kendini yönetme: Ben kararlı bir insanım. İçimdeki mükemmeli kullanmak için aklımı kullanmalıyım.

HUZUR

Düşündüğünüz, inandığınız güvenle beklediğiniz herşey mutlaka gerçekleşir. Gerçek huzur hayatın bolluğunu farketmektir.

Huzurun beş şartı:

a)Allah (cc) sevgisi şarta bağlı değildir.

b)Kendi kendimize koyduğumuz sınırları kaldırmalıyız.

c)Her insan sonsuzluğu kendi sözleriyle birleştirir.

d)Düşünüp inandığımız herşey gerçekleşir.

e)Verdiğimiz ölçüde hayattan alırız.

Yeniden başlama: Kendi yanlış düşüncelerimiz haricinde hiçbir şey bizi bağlamaz. İnançlarımızı değiştirmeliyiz.

Para: Kötü olan para değil parayı çok sevmek, onu bütün iyiliklerin önünde tutmaktır. Cimrilik veya fakirlik bir erdem değildir.

Ekonomi: Ekonomik sistemi yermek bize birşey kazandırmaz. Cimriler zenginleşiyor gibi görünseler de sevgiyi bulana dek fakirdirler.

İyi olanı seçme: Kendimizi neye bağlarsak ne olduğumuzu düşünürsek öyle oluruz.

Gerçek zenginlik: Asıl zenginlik ruhsaldır. Tüm iyiliğin kaynağının varlığından haberdar olma insanı zengin kılar.

Kendini yönetme: Ben zenginim. Sınırsız kaynak ihtiyacımı veriyor. Doğru zamanda doğru karar veririm.

IŞLER KÖTÜ GİDİNCE

Her zaman bir çıkış yolu vardır: Mücadeleyi göze almak ve ne olduğu değil nasıl tepki gösterdiğiniz önemlidir. Biz kaderimizin efendisiyiz.

Tüm yaşam bizim hizmetimizde: Hayat toprağına ekilen her düşünce tohumu düşüncenin çeşidine göre meyve verir. Her şey kendi türünü tekrar üretir.

Yanlış imajı değiştirmeli: Sahip olduğumuz imajdan hoşlanmıyorsak onu hemen değiştirmeliyiz.

Düşünce maddeye hakimdir: İçerdeki neyse dışarıdaki de öyledir.

Büyük düşünme: Başımıza iyilikler geleceğine inanırsak gerçektende küçük iyilikler yaşarız. Çünkü kendimiz için kabullendiğimizi deneyimleriz. İşleri ters gittimi içimizde çevremizde heryerde mevcut güce inanmak gerekir.
Kendini yönetme: Tüm hayat hizmetinde her problemin bir çözümü var. Hiçbir şey beni yenemez.

ZAMANIN EFENDİSİ

Zaman insanin sonsuzluk ölçüsüdür. Bilinçaltına kalkacağınız zamanı yükleyin o saatte sizi uyandırır.

Hipnotize ve zaman: Bir işi belli bir saatte bitireceğine inanan bir kişi er geç o işi o saatte bitirir.

Sonsuz: Bilinçaltı geçmiş ve gelecek diye birşey bilmez. Hep şimdiki zamanda çalışır.

Kendini yönetme: Kendimi zamanın bağlarından

kurtarıyorum. Sonsuzluğu arzuluyor ve ulaşacağıma inanıyorum.

İYİ BİR BELLEK İÇİN

1)Dinle, doğru yazılışını gözlerinde canlandır. Kötü bellek dikkatsizlikten olur.

2)Öğrenme fikirleri birleştirmeye bağlıdır.

3)Belleğinize güvenin.

4)Kesin sonuçlar içi kesin direktif vermeliyiz.

Dikkat et: Dikkat iyi bir belleği getirir. Dur bak ve dinle. Fikirleri birleştirerek hatırlamaya çalışın. Geçmişi bellekten silmek mümkün değildir.

Bilinçaltınıza güvenin: Doğru hatırlama bilinçaltına güvene bağlıdır. Belleğe güven sonuç verir.

Yaşın önemi yok: Bellek yaşa bağlı değildir. Bilinçaltına hatırlama direktifi vermeli ve sonucu beklemeliyiz. Akıllı insan, konuşmak yerine hem kendisi hem de başkaları için faydalı olabilecek şahısların konuşturulmasını temin eden insandır.

Bilinçaltı: Bilinçaltı herşeyi çok ince olarak kaydeder. İhtiyaç zamanı ortaya çıkarır. Hatırlamak istediğimiz herşeyi hatırlarız.

Kendini yönetme: Hatırlamak için bilinçaltıma güveniyorum.

RAHATLAMA

Gergin yatarsanız gergin uyursunuz. Rahat bir uyku için önce gevşemeliyiz.

Neden rahatlamalıyız: Bütün hastalıklar stres kaynaklıdır. Gergin insan etkili çalışamaz. Dengeli insan hayattan korkmaz, hayatla uyuşmazlığı yoktur.

Zihinsel denge .Ne olursa olsun sakin ve dengeli olmak mümkündür.

Kendini yönetme: Kendimin rahat olduğunu hissettiğim zaman rahatlıyorum. Tamamen mükemmel ve bütün olarak gevşedim. Rahatladım.

YAŞAMAYA BAK

Büyük sorunlarımız olduğunu kanıtlamaya çalışmaktan vazgeçelim. Düşünce biçiminizi değiştirin. Her güçlükten bir çıkış yolu vardır.

Endişe: En kötü ihtimali düşünürsek bu endişedir ve yıkıcıdır. Olumlu düşünce doğru eyleme geçiş yoludur. Endişe bulaşıcıdır. Herkese bulaşabilir.

Dört endişe:

1)Gelecekteki ihtiyaçlardan dolayı endişe.

2)Beden sağlığının yitirilmesi endişesi.

3)Zihin sağlığının yitirilmesi endişesi.

4)Yalnız kalma endişesi.

Endişeye son:

1)Allah’ın (cc) varlığına inanma.

2)Olumlu düşünmeye çalışmak.

3)Dua ettikten sonra olumlu tavır takınmak.

Gerekeni yap ve güce sahip ol .

Çözüm var: Her çeşit hastalık iyileşir; yeter ki buna inanın.

Kendini yönetme: Korkmuyorum. Gelecekteki ihtiyaçlarım için endişelenmiyorum.

KORKUYU YENME

Korku insanın en büyük düşmanıdır. Korkunun kendinden başka korkulacak bir tarafı yoktur. Korkuyla mantık yürütülmez. Korku bir duygudur. Gerçek bilindimi korku kalmaz. Korkular önyargıdan kaynaklanır.

Kendini yönetme: Korkacak hiçbir şey yok. Herşeyin üstesinden gelecek güçteyim. Güç içimde.

SİGARA

Bilinçaltı verdiğimiz emirleri harfiyen uygular. Biz emirleri veririz, bilinçaltı yerine getirir.

Başarı: İnsanlar sık sık başarısız olurlar. Çünkü gerçekten yapmak istemedikleri şeyleri yapmaya çalışırlar.

Pratik: Pratik her zaman mükemmelleştirmez ama otomatikleştirir.

Bilinçaltı emire karşılık verir: Sabah 06:00 ‘ da kalkmanız gerektiğinde inanın o saatte kalkarsınız.

UYKUSUZLUK

Uyumak için hap alınır. Güç hapın değil hapa duyulan inancındır.

Kendini yönetme: Uyanık kalmaktan korkmuyorum. Kavgacı düşüncelerden arınıyorum. Kafam rahat, huzurla dolu.

CESARET

Hayatta hiçbir şey bize karşı değil. Bu yüzden çaresizliğe yer yok. Dikkatimizi verdiğimiz şeyler büyür. Dikkati iyiye olumluya yöneltirsek yaşadıklarımız bunlar olur.

Kendini yönetme: Cesaretimi yitirmeyi istemiyorum. Doğru seçim için yönlendiriliyorum. İçimdeki kusursuz güce güveniyorum.

SÜREKLİ HUZUR

Prensiplerin zaferinden başka hiçbir şey size huzur getirmez. Dikkat huzur üzerinde yoğunlaştırıldığında kişi huzur için bir araç olur.

Kendini yönetme: Son derece huzurluyum. İyiliğin gücüne inanıyorum.

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TEST SINAVLARI


1.I.Ali Şir Nevai-Muhakemetü’l-Lügateyn
II.Şeyh Galip-Leyla ve Mecnun
III.Nef’i-Siham-ı Kaza
IV.Sinan Paşa-Tazarruname
V.Fuzuli-Hüs ü Aşk

Numaralanmış eşleştirmelerden hangi ikisinde yapıtların yeri birbiriyle değiştirilirse,sanatçı –yapıt eşleştirmeleri doğru olur?

A)1 ve II B)I ve IV C)II ve V D)III ve IV E)IV ve V

2.Şeref baksan hangi yandan
Aşk ayrı değil insandan
Seven sevdiğini candan
Sevdikçe güzel görünür.

Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A)Bu şiir klasik edebiyat ürünüdür.
B)Yarım kafiye kullanılmıştır.
C)Süslü bir dil kullanılmıştır.
D)”-andan” ekleri rediftir.
E)8’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.

3.Aramazdık gece mehtabı yüzün parlarken
Bir sıcak yıldıza benzerdi güneş sen varken

Bu dizelerdeki kafiye(uyak)türü aşağıdakilerden hangisidir?

A)Yarım kafiye
 B)Tam kafiye
 C)Zengin kafiye
D)Cinaslı kafiye
 E)Tunç kafiye

4.Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Dizelerdeki edebi sanatlar hangileridir?

A)Tenasüp-teşhis
B)Tenasüb-açık istiare
C)Açık istiare-tekrir
D)Tenasüb-tevriye
E)İstiare-kinaye

5.Benzetme ilgisi olmadığı halde bir sözün başka bir söz yerine kullanılması sanatına mecaz-ı mürsel(ad aktarması) denir.

Aşağıdaki şıklardan hangisinde bu tanıma uymayan bir kullanım vardır?

A)Namık Kemal’i okudum,çok beğendim.
B)Sınıfımız oldukça başarılı.
C)İki tabak yedim,gene doymadım.
D)Yetenekli kalemlerin yarışıydı bu.
E)Gülünce incileri görünüyor yarimin.

6.Örtün,evet ey halk...Örtün evet ey şehr;
Örtün ve müebbet uyu!

Yukarıdaki dizede yapılan sanatlar, aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A)Nida-istiare
B)Cinas-telmih
C)Kinaye-tezat
D)Mübalağa-tekrir
E)Tezat-cinas

7.Gökyüzünde İsa ile/Tur dağında Musa ile
Elindeki asa ile/Çağırayım Mevlam seni

Yukarıdaki dizede aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır?

A)Kinaye
B)Telmih
C)Tecahül-i arif
D)Tenasüp
E)Hüsn-i ta’lil

8.”Hece ölçüsü ve dörtlüklerle düzenlenmiştir.Doğa sevgisi,aşk gibi konuları işleyen şiirlerdir.Uyak düzeni aaab,cccb,dddb biçimindedir.

Yukarıda özellikleri verilen İslamiyet öncesi sözlü edebiyat ürünü hangisidir?

A)Koşma B)Sav C)Sagu D)Koşuk E)Destan

9.Aşağıdaki eser-ülke eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

A)Hindistan-Ramayana
B)Rus-İgor
C)İran-Şehname
D)Alman-Nibelungen
E)Japon-Odesa

10.İslamiyet uygarlığı çevresinde gelişen Türk edebiyatı eserlerinden hangisinin yazarı yanlış verilmiştir?

A)Atabetü’l hakayık-Edib Ahmet
B)Divan-ı Lügati’t-Türk-Kaşgarlı Mahmut
C)Kutadgu Bilig-Yusuf Has Hacib
D)Divan-ı Hikmet-Ali Şir Nevai
E)Makalat-Hacı Bektaş-ı Veli

11.Aşağıdaki cümlelerden hangisinde verilen bilgi yanlıştır?

A)Ahmedi’nin İskendername adlı mesnevisi vardır.
B)Şeyhi 15.yüzyılda,Anadolu sahasının en başarılı ismidir.
C)16.yüzyıl şairi Baki,şiirlerinde yaşadığı devrin görkemini yansıtmıştır.
D)Fuzuli,Divan şiirindeki en önemli kaside şairidir.
E)17.yüzyıl şairi Nef’i’nin yergi türünde pek çok şiiri vardır.

12.Zengin bir hayal gücü vardır.İlahi aşkı işlediği gazellerinde samimi ve coşkun bir lirizm göze çarpar.Onun şiirlerinde Sebk-i Hindi üslubunun bütün özellikleri yer alır.Dili ve anlatımı akıcıdır;ancak Arapça,Farsça sözcük ve tamlamalar şiirlerinde oldukça fazladır.Gazel şairi olarak tanınır;büyük şair olarak tanınmasında sembolik bir eser olan mesnevisi de etkili olmuştur.

Bu parçada tanıtılan şair aşağıdakilerden hangisidir?

A)Fuzuli
B)Şeyh Galip
C)Nedim
D)Nef’i
E)Baki

13.Aşağıdakilerden hangisi Yunus Emre’nin özelliklerinden biri değildir?

A)Şiirlerini sadece aruz vezniyle yazmıştır.
B)Tekke ve tasavvuf edebiyatının en önemli temsilcisidir.
C)Dili oldukça sadedir,şiirlerini halkın diliyle yazmıştır.
D)İlahi aşk,sevgi,hoşgörü şiirlerinin ana konusudur.
E)Lirik şiirin en güzel örneklerini vermiştir.

14.Aşağıdakilerden hangisi Tasavvuf edebiyatının bir özelliği değildir?

A)Amacı,insanlara tasavvuf düşüncesini benimsetmektir.
B)Şiirlerinde genellikle dini bir lirizm görülür.
C)Bu edebiyata ait şiirler,meraklı dinleyiciler tarafından cönk adı verilen defterlerde toplanmıştır.
D)Dili genelde halkın anlayabileceği bir dildir.Arapça-Farsça kelimeler kullanmıştır.
E)İlahi,nefes,deme,şathiye,devriye,nutuk bu edebiyat dalının başlıca nazım türleridir.

15.Aşağıdakilerden hangisi Halk edebiyatı ürünlerinden biri değildir?

A)Yusuf ile Züleyha B)Ferhat ile Şirin C)Kerem ile Aslı
D)Leyla ile Mecnun E)Tahir ile Zühre

16.Halk edebiyatının önemli ürünlerindendir.12 hikaye ve bir önsözden oluşur.Destan(epope) geleneğinden halk hikayeciliğine geçiş ürünü olarak değerlendirilir.Olaylar,nesirle,kahramanların duygu ve düşünceleri ise nazımla anlatılır.

Bu eser aşağıdakilerden hangisidir?

A)Kutadgu Bilig
B)Muhakemetü’l-Lügateyn
C)Atabetü’l-Hakayık
D)Dede Korkut Hikayeleri
E)Divan-ı Lügati’t-Türk

17.I.Baki şiirlerinde ağırlık olarak tasavvufi konular işlenmiştir.
     II.Ali Şir Nevai:Eserlerinde Çağatay lehçesini kullanmış ve lirik şiirleriyle tanınır.
    III.Fuzuli:İyi bir eğitim görmüş olan şair eserlerini Azeri Türkçesi ile yazmıştır.
    IV.Nef’i:Dili oldukça ağır kullanmış ve söyleyişe önem vermiştir.
    V.Şeyh Galip:Divan edebiyatının son büyük şairidir.Sanatlarla yüklü ağır bir dili vardır.

Numaralı cümlelerde hangi şair hakkında verilen bilgi yanlıştır?

A)I. B)II. C)III. D)IV. E)V.

18.Galata Mevlevihanesi şeyhliği yapmış,genç yaşta divan sahibi olmuştur.Şiirlerinde ağır bir dil kullanmış,yeni mecazlar ve semboller oluşturarak alışılmış kalıplardan sıyrılmıştır.Şiirlerinde tasavvuf temalarını işlemiştir.Hüsn ü Aşk Mesnevisi ile tanınır.

Yukarıdaki parçada tanıtılan divan şairi aşağıdakilerden hangisidir?

A)Baki
B)Nef’i
C)Nedim
D)Şeyh Galip
E)Fuzuli

19.Aşağıdaki dizelerden hangisi tümüyle Divan edebiyatı ürünlerinin adlarıdır?

A)kaside-tuyug-şarkı-rubai-taşlama
B)gazel-müstezat-musammat-şathiye-kaside
C)mesnevi-murabba-terkib- i bend-ilahi-kıta
D)şarkı-kıta-tuyug-murabba-musammat
E)terci-i bent-rubai-devriye-şathiye-semai

20.Aşağıdakilerden hangisi Divan edebiyatının özelliklerinden biri değildir?

A)Göze hitap eden bir kafiye anlayışı vardır.
B)Duygu ve düşünceler belli söz kalıplarıyla(mazmunlarla) anlatılır.
C)Her şiirin kendine özgü bir başlığı vardır.
D)Gazel,kaside,rubai,murabba gibi nazım
E)Bir şiir farklı konulardan bahseden beyitlerle oluşturulur.

21.16.yüzyıl Tekke ve Aşık edebiyatının ünlü şairlerindendir.Şiirlerini sade bir alk diliyle yazmıştır.Bütün şiirlerini hece ölçüsüyle söylemiş,divan şiirinden etkilenmemiştir.İnançlarını coşkun bir lirizmle dile getirmiştir.Şiirlerinde derin bir tasavvufa rastlanmaz.

A)Köroğlu
B)Ahmet Yesevi
C)Pir Sultan Abdal
D)Yusuf Has Hacip
E)Ali Şir Nevai

22.Karnın yazdım kazmayının belinen
     Yüzün yırttım parmağının elinen
     Yine beni karşıladı gülünen
     Benim sadık yarim kara topraktır.

Yukarıdaki dörtlüğün türü aşağıdakilerden hangisidir?

A)Semai
B)Varsağı
C)Türkü
D)Koşma
E)İlahi

23.14.yüzyıl,Türk klasik edebiyatının şekillenmeye başladığı dönemdir.Türk şairler Arapça,Farsça yazmak yerine Türkçe eserler yazmaya başlamışlardır.Bu asırda pek çok şair yetişmiştir.Dönem şairlerinden Ahmedi ..... ve ...........adlı eserleriyle önemli bir mesnevi şairidir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilmelidir?

A)Hüsrev ü Şirin-İskendername
B)Cemşid ü Hurşid-Süheyl ü Nevbahar
C)İskendername-Cemşid ü Hürşid
D)Hayriye-Leyla ve Mecnun
E)Hüsn ü Aşk-İskendername

24.Aşağıdakilerden hangisi Divan edebiyatının nakaratlı nazım biçimlerindendir?

A)Kıta B)Şarkı C)Terkib-i bend D)Rubai E)Kaside

25.Halk edebiyatının tesiriyle meydana gelmiştir.Dörtlüklerle yazılır.İlk dörtlüğün bütün mısraları birbiriyle kafiyelidir.Diğer dörtlüklerin 4.mısraları 1.dörtlükle,diğer mısraları kendi aralarında kafiyelidir.

Yukarıda tanıtılan divan edebiyatı nazım biçimi hangisidir?

A)Kaside
B)Kıta
C)Murabba
D)Rubai
E)Terkib-i bend

26.İslam medeniyeti etkisindeki Türkçenin en eski eseri.....dir.Karahanlılar döneminde Satuk Buğra Han’a sunulduğu bilinen bu ilk eser,aruz vezniyle,mesnevi tarzında yazılmış didaktik özellikteki ahlak,siyaset,hikmet konularını işleyen manzum bir eserdir.

Paragrafta boş bırakılan yere konması gereken eser,aşağıdakilerden hangisidir?

A)Divan-ı Hikmet
B)Divan-ı Kebir
C)Kutadgu Bilig
D)Mesnevi
E)Divan-ı Lügati’t-Türk

27.İslam öncesi Türk edebiyatıyla ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?

A)Ürünler genellikle sözlüdür,yazılı ürünlerin sayısı azdır.
B)Şiirler “şölen,sığır,yuğ” diye adlandırılan törenlerde okunur.
C)Şiirlerin son dörtlüğünde şairin adı geçer.
D)Ürünler,göçebe bir kültürün izlerini taşımaktadır.
E)Ürünlerde işlenen konularla hayat şartları arasında sıkı bir ilişki vardır.

28.Her toplumun olduğu gibi,İslamiyet öncesinde Türklerin de kendilerine özgü sözlü edebiyat ürünleri vardı.Bunlar eski Türk toplumunun dinsel törenlerinden doğan ürünlerdi.Eski Türkler sürgün avlarına....,genel kurban törenlerine..............,yas törenlerine de............. adını verirlerdi.

Bu parçada boş bırakılan yerlere,sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilmelidir?

A)sığır-oyun-baksı
B)kam-şölen-yuğ
C)sığır-baksı-kam
D)sığır-şölen-yuğ
E)sagu-şölen-yuğ

29.Bize İran edebiyatından geçmiştir.Dört dizeden oluşur.Aruz ölçüsünün kendine özgü kalıplarıyla yazılır.Az sözle önemli bir şey söylenerek sağlanan anlam yoğunluğu,başta gelen özelliğidir.Genellikle felsefeyle ilgili düşünce temaları işlenir.

Bu parçada sözü edilen Divan şiiri biçimi,aşağıdakilerden hangisidir?

A)Gazel
B)Müstezat
C)Murabba
D)Rubai
E)Kaside

30.İskendername,Leyla ile Mecnun,Hüsn ü Aşk

Bu eserlerin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir?

A)Mesnevi türünün örneği olmaları
B)Aynı yüzyıla ait eserler olmaları
C)Aşk konusunun işlendiği eserler olmaları
D)Kendi türünün ilk örnekleri olmaları
E)Sembolik eserler olmaları

31.Aşağıdakilerden hangisi edebiyatımızda hiciv türünde ünlü bir eserdir?

A)Atabetü’l hayayık
B)İskendername
C)Siham-ı Kaza
D)Hüsn ü Aşk
E)Garipname

32.Aşağıdaki cümlelerden hangisinde verilen bilgi yanlıştır?

A) Aşık adı verilen şairler,şiirlerinde İslam öncesi Türk edebiyatındaki nazım biçimlerini kullanmışlardır.
B)Aşık Ömer,Gevheri,Bayburlu Zihni gibi bazı halk ozanları şiirlerinde hem hece hem aruz ölçüsünü kullanmışlardır.
C)Yunus Emre dini-lirik şiirleriyle tanınmış bir şairdir.
D) Köroğlu,koçaklama türündeki şiirleriyle tanınmış bir halk ozanıdır.
E)Karacaoğlan,hiçbir şiirinde aruz ölçüsünü kullanmamıştır.

33.19.yüzyılda yaşamış güney illerinin büyük şairidir.Toros Dağlarında dolaşan göçebe Türkmen aşiretlerinin Avşar boyundandır.Bir kavga şairi olduğu kadar güzelden,güzellikten,tabiattan hoşlanan ve bunları şiirlerine yansıtan bir şairdir.

Yukarıda özellikleri verilen şair aşağıdakilerden hangisidir?

A)Dadaloğlu
B)Seyrani
C)Bayburtlu Zihni
D)Erzurumlu Emrah
E)Karacaoğlan

34.Eserlerini Çağatay lehçesi ile kaleme alan şair oldukça fazla sayıda eser vermiştir.Beş adet mesnevisi bulunan şairin bunun yanında otuza yakın eseri bulunmaktadır.Çeşitli sahalarda eser veren şairin meşhur eseri Muhakemetü’l-Lügateyn’dir.Eserinde Farsça ile Türkçeyi karşılaştırarak Türkçenin Farsçadan üstün olduğunu savunur.

Yukarıda özellikleri belirtilen şair kimdir?

A)Fuzuli
B)Baki
C)Ahmet Yesevi
D)Ali Şir Nevai
E) Yusuf Has Hacip

35.16.yüzyıl şairidir.Medresede yetişmiş,iyi bir eğitim almıştır.Şiirlerinde tasavvufa yer vermemiştir.Aşk,tabiat ve devrin zenginliği şiirlerinde yer alan başlıca konulardır.Gazel sahasının en ünlü şairlerindendir.En önemli eseri “Divan”ı ve divanın içinde yer alan “Kanuni Mersiyesi”dir.Dili son derece ağırdır,sanatsız neredeyse tek bir satırı yoktur.Nesir sahasında da eserler vermiştir.

Yukarıda tanıtılan şair aşağıdakilerden hangisidir?

A)Şeyh Galip B)Baki C)Nef’i D)Nabi E)Nedim

Başarılar dilerim.
Selahattin ÇETİN
Edebiyat öğretmeni



CEVAP ANAHTARI
10.SINIF TÜRK EDEBİYATI
2.DÖNEM YAZILI

1.C
2.D
3.B
4.B
5.E
6.A
7.B
8.D
9.E
10.D
11.D
12.B
13.A
14.C
15.D
16.D
17.A
18.D
19.D
20.C
21.C
22.D
23.C
24.B
25.C
26.C
27.C
28.D
29.D
30.A
31.C
32.A
33.A
34.D
35.B

TÜRK EDEBİYATI SINAVLARI


1.Aşağıdakilerden hangisi 'kaside'nin bir özelliği değildir?

A)Beyit birimiyle yazılır; uyaklanışı gazeldeki gibidir.
B)Beyit sayısı 33 - 99 arası olup, aruzun her kalıbıyla yazılır.
C)Kasidelerin övgü bölümlerine 'tegazzül' denir.
D)Tanrı'ya yakaranlar 'münacat', Tanrı birliğini anlatanlar 'tevhid' adını alır.
E)Çoğu övgü amacıyla yazılır; özel bir plana uyarlar.

2.”Gül tenli,kor dudaklı,kömür gözlü,sürmeli.”

Yukarıdaki mısrada yer alan edebi sanat aşağıdakilerden hangisidir?
A)Tevriye B)Kinaye C)Teşbih-i beliğ
D)Hüsn-i talil E)Tecahül-i arif

3.Aşağıdakilerden hangisi İslamlık öncesi Türk edebiyatının özelliklerinden biri değildir?
A)Yazılı ve sözlü dönem diye ikiye ayrılır.
B)Dil ve şekil yönünden milli bir karakter taşır.
C)Şiirler kopuz eşliğinde ve dörtlük birimiyle söylenir.
D)Zengin ve cinaslı kafiyeler çok sık kullanılmıştır.
E)İlk şiirlerin kaynağı “sığır,yuğ,şölen” gibi geleneksel törenlerdir.

4.Aşağıdakilerden hangisi İslamiyet öncesi edebiyat ürünlerinden biri olan “koşuk”un özelliklerinden değildir?
A)Hece ölçüsü ile yazılmıştır.
B)Nazım birimi dörtlüktür.
C)Konuları doğa sevgisi ve aşktır.
D)Belli bir uyak düzeni yoktur.
E)Sade bir Türkçe ile yazılmışlardır.

5. Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver onları
Bana seni gerek seni
Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A)Din ve tasavvuf konusunda söylenmiştir.
B)8'li hece ölçüsü kullanılmıştır.
C)Türü semaidir.
D)Uyak düzeni aaab biçimindedir.
E)Nazım birimi dörtlüktür.

6.Aşağıdakilerden hangisi Divan edebiyatı şairlerinden değildir?
A)Baki B)Nesimi C)Ahmedi D)Gevheri E)Nedim

7. Yandı adaletin evi köşesi
Şimdi o rüşvetin işler şişesi
Hacısı hocası beyi paşası
Allah için bir iş görmez parasız
Bu dörtlüğün konu bakımından türü aşağıdaki¬lerden hangisidir?
A)Ağıt B)Güzelleme C)Koçaklama D)İlahi E)Taşlama

8.Aşağıdakilerin hangisinde yarım kafiye vardır?
A) Dadaloğlu yarın kavga kurulur
Öter tüfek davullar vurulur.
B)Hesap ettim on yedidir yaşını.
Akıtayım gözlerimin yaşını
C)Ağ alnıma karaları bağlayım
Her gün böyle ciğerimi dağlayım
D)Dere kenarında taşlar
Hep yosun tutmaya başlar
E)Yarimin sevdası vardır başımda
Uyansam karşımda yatsam düşümde.

9.Biyografi türüyle benzerlik gösteren eserlere Divan edebiyatında ne ad verilir?
A) Tezkire B) Münşeat C) Hamse D) Velayetname
E) Siyer

10.Kısmetindir gezdiren yer yer seni,
Arşa çıksan yer yer akıbet seni.
Bu iki dizedeki söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mecaz B)Cinas C)Kafiye D)istiare E)Hüsn-i Talil

11.Aşağıdakilerden hangisi Divan edebiyatının bir özelliği değildir?
A)Sanat çabası ön plandadır;söyleyiş ve anlatım süslüdür.
B)Saray çevresinde,medrese kültürü olarak yetişmiş ayrdınların oluşturduğu bir edebiyattır.
C)Toplumun düşünce,duygu ve yaşayışını tam olarak yansıtan bir edebiyattır.
D)Yabancı kelime ve tamlamalarla dolu ağır bir dili vardır.
E)Çoğunlukla din,tasavvuf,aşk ve şarap konuları işlenmiştir.

12.Aşağıdakilerden hangisi kasidenin bölümlerinden değildir?
A)Mersiye B)Mehdiye C)Fahriye
D)Girizgâh E)Dua

13.Hece ölçüsünün sekizli kalıbıyla söylenir.Dörtlük sayısı ve kafiyelenişi koşmanınki gibidir.Özel bir bestesi vardır.Dörtlük sayısı genellikle 3 ve 5 dörtlük arasındadır.Daha çok sevgi,tabiat,güzellik gibi konular işlenir.
Yukarıdaki özellikler Aşık edebiyatı nazım biçimlerine aittir?
A)Koşma B)Semai C)Güzelleme D)Taşlama E)Varsağı

14. Aşağıdakilerden hangisi divan edebiyatı genel özelliklerinden biri değildir?
A) Aruz ölçüsü kullanılmıştır.
B) Dili oldukça ağır ve anlaşılmazdır.
C) Anlatımı süslü ve sanatlıdır.
D) Konuları genellikle yaşamdan alınan somut konulardır.
E) Nazım birimi beyittir.

15.Türkler tarafından Divan şiirine sokulmuştur.Halk edebiyatı nazım şekillerinden maninin Divan edebiyatında almış olduğu şekildir. Biçim ve içerik bakımından maninin aynıdır. Her ikisinin de kafiyeleri çoğunlukla cinaslıdır. Bu nazım biçiminin edebiyatımızdaki en bü¬yük temsilcisi Ali Şir Nevai ve Kadı Burhanettin'dir."
Bu özellikler hangi nazım şekline uygun¬dur?
A)Rubai B)Kıt'a C) Murabba D)Tuyuğ E)Şarkı

16.Tarikat şeyhlerinin tarikata yeni giren kişileri aydınlatmak için söylediği şiirlere …… denir. Güney Anadolu Türkmenleri arasında Varsak boyunun özel bir ezgiyle söylediği türkülerden gelişmiş nazım şekline …… denir.
Yukarıdaki parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) ilahi-varsağı B) varsağı-nutuk C) nutuk-varsağı
D) nutuk-ilahi E) nutuk-nefes

17. Anonim Halk edebiyatı nazım biçimlerindendir. Genellikle yedili hece ölçüsüyle yazılır. Tek dörtlük¬ten oluşur. Birinci dize serbesttir. Kesik, yedekli gibi türlere ayrılır. Aşk, ayrılık, gurbet, kıskançlık gibi duygular işlenir.
Bu parçada sözü edilen nazım biçimi, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Koşma B) Semai C) Varsağı D) Mani E) Türkü

18.”Ben evet” sözcüğünü çok severim.”Hayır” yolun sonu demektir.”Hayır” dediğinizde bütün kapılarınızı kapatır ve kendinizi evinize hapsedersiniz.Eğer “evet” diyemiyorsanız,hiç olmazsa “belki” yi deneyin.O zaman en azından bir şansınız olur.Çünkü her şeyin bir yolu vardır ve kapıları açık bırakıp bunu denemek gerek.
Yukarıdaki paragrafın ana düşüncesi aşağıdaki cümlelerden hangisidir?
A)İnsanlar hayatın kendilerine tanıdığı fırsatlara izin vermeli ve ön yargılı olmadan yeniliklere açık bulunmalıdırlar.
B)”Hayır” demek,insanın karşısına çıkabilecek bütün fırsatları başından reddetmesidir.
C)”Evet” ve “hayır” sözcükleri çok kesin yargılardır.Kesin tavırlar sergilemek istemeyenler,bunların yerine “belki” sözcüğünü kullanmalıdırlar.
D)”Hayır” sözcüğü,bu sözü kullanan kişinin diğer insanlarla ilişkisini keser.
E)İnsanlar yeniliklere karşı cesur olmalı ve daima her yeniliği kuşkuya düşmeksizin kabul etmelidirler.

19.Sakin konuşan,soğukkanlılıkla cevap veren,söylenecek sözü olmadığı zaman susmasını bilen,konuşurken kendine güven duyan bir kimse her çeşit konuşmada başarı gösterir.
Parçaya göre burada anlatılan kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A)Temkinli B)Heyecanlı C)Kararlı
D)Telaşsız E)Başarılı

20.Hayat bazen çekilmez oluyor dostlarım.Ne gökyüzü,ne deniz kenarı,ne bağlar,ne bahçeler,ne kız,ne şiir,ne aldığın ceket,ne giydiğin ayakkabı,ne bindiğin araba...Hiçbir şey insanı sarsmıyor,kandıramıyor.Sonra bir şiir düşüyor dilime ve “Gün olur,alır başımı giderim.” Diyorum ama nereye?Tevfik Fikret’in “Ömr-i Muhayyel” şiirindeki mutluluklarla dolu hayal ülkesini,Haşim’in bu dünyada olmayan “O Belde”sini özlüyorum.Çok uzaklarda öyle bir yer olduğunu ve orada bölüşülmeye hazır mutlulukların olduğunu düşlüyorum düşlemesine de sonunda her çeşmeden boş dönüyor elimdeki tas.
Böyle diyen birisi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A)Sıkıntılı B)Kararsız C)Bunalımlı
D)Umutsuz E)Çaresiz

21.Çocukluğum küçük bir köyde geçti.Yaşamım sıradandı.Olağanüstü bir olay yaşamadım ben.Buna karşılık şehir yaşantısını da tanımak istemedim.Gün gelip zoraki olarak şehre gitmek zorunda kalınca üzülmüştüm.Çünkü şehir kirliydi;hırsızlık,dolandırıcılık,kısacası yalanın bininin bir para olduğu yerdi şehir;ama benim o şirin köyüm öyle miydi?Her şey selam sıcaklığında samimi ve içtendi burada.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A)Çocuk köyden ayrılırken üzülmüştür.
B)Şehir köy ile karşılaştırılmıştır.
C)Şehirde modern imkânlar daha fazladır.
D)Çocuğun köyde sıradan bir hayatı vardır.
E)Çocuk köyüne özlem duymaktadır.

22.Divan edebiyatında dil,anlatım ve konu bakımından “mahallileşme akımı”nı başlatan,şarkı türünü şiirimize kazandıran şairimiz aşağıdakilerden hangisidir?
A)Fuzuli B)Nedim C)Baki D)Nabi E)Nef’i

23.Vesiletü’n Necat” gerçek adı olduğu halde bu eser hep “mevlid” diye anılmıştır.Bu eserin duygulu,coşkun,sevgi dolu üslubu bütün Anadolu insanını sarmış,bu insanlar,bu eseri adeta Kur’an’dan bir parçaymış gibi mutlu günlerinde,acılı günlerinde okumuş,okutmuştur.
Yukarıda tanıtılan bu eserin şairi aşağıdakilerden hangisidir?
A)Yunus Emre B)Mevlana Celaleddin C)Köroğlu
D)Süleyman Çelebi E)Fuzuli

24.Abdest alsan aldın demez
Namaz kılsan kıldın demez
Kadı gibi haram yemez
Şeytan bunun neresinde

Konusu ve söylenişi dikkate alındığında yukarıdaki dörtlüğün alındığı şiirin türünün aşağıdakilerden hangisi olduğu söylenebilir?

A)Güzelleme      B)Taşlama                      C)Koçaklama
D)Ağıt                E)Koşma

25.”Halk edebiyatı ile Divan edebiyatının özellikleri aşağıda birlikte sayılmıştır.”
Bu tanımlardan hangisi yanlıştır?

A)Divan edebiyatındaki güzel,soyut olduğu halde Halk edebiyatındaki gerçektir.
B)Divan şiiri mecazlar,mazmunlar üzerine kurulur.Halk şiirinde kolay ve içten bir anlatım görülür.
C)Genelde,Halk şiiri nazım birimi dörtlük,Divan şiirininki beyittir.
D)Divan edebiyatında da Halk edebiyatında da şiirler nazım biçimlerine göre adlandırılır.
E)Divan şiirinin özgün bir buluş ve anlatım geleneği vardır;Halk şiiri büyük ölçüde bir yinelemedir.

26.Klasik şiirimizin İran örnekleriyle aynı düzeye gelmesini sağlayan şairlerimizin başında yer alır.Daha sağlığında eserleri İran ve Hindistan saraylarında okunmuş,kendi sultan’üş şuara unvanını alarak sonraki yüzyıllarda da en değerli şairlerce üstad bilinmiştir.Çağdaşı Kanuni’nin ölümü üzerine yazdığı mersiye,şiirimizin en üstün örnekleri arasında yer alır.

Sözü edilen şairimiz kimdir?

A)Fuzuli           B)Baki          C)Nef’i       D)Nabi            E)Zati

27.Aşağıdakilerden hangisi Divan edebiyatı nazım biçimlerinden biri değildir?

A)Gazel       B)Kaside       C)Semai      D)Rübai        E)Tuyug

28.Yüzyıllar boyunca Tekke şiirinin önderi sayılmıştır,şiirleriyle kafalara ve gönüllere Türkçe ile seslenmiştir.Tasavvuf akımını,taşkın ve gür lirizmi ile halka yansıtmıştır.Aruzla da şiirler yazmakla birlikte,genellikle heceyi kullanmıştır.Bu şiirlerde kullanılan ana tema Allah aşkı ve insan sevgisidir?

Yukarıda özellikleri belirtilen şair kimdir?

A)Yunus Emre                 B)Yusus Has Hacip              C)Mevlana
D)Sultan Veled                E)Hacı Bayram Veli

29.Düzenleyicisi pek bilinmez.Halkın sözlü geleneğinde olup gelişir. Çağdan çağa ve yöreden yöreye içeriğinde olsun, biçiminde olsun, değişikliklere, bozulmalara, kırpılmalara uğrayabilir. Her zaman bir ezgiyle söylenir.

Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?

A)Tuyug       B)Şarkı        C)Türkü       D)Rubai         E)Gazel

30.Aşağıdakilerden hangisi edebiyatımızda ünlü bir mektuptur?

A)Harname             B)Şikayetname           C)İskendername
D)Garipname          E)Zafername

31.Aşağıdakilerden hangisi Halk edebiyatının özelliklerinden biri değildir?

A)Münacat,naat,mesnevi,mersiye gibi ortak tür ve konuların kullanılması
B)İslamiyetten önceki Türk edebiyatı geleneğini sürdüren sözlü bir edebiyat olması
C)Şiirde hece ölçüsü ve yarım kafiye kullanılması
D)Şiirlerin “saz şairi” ya da “aşık” denen şairlerce,”bağlama” adı verilen bir sazla söylenmesi
E)Düşünce ve duyguların dörder mısralık bentler biçiminde anlatılması

32.Tekke edebiyatı ürünlerindendir.İnançlardan teklifsizce alaycı bir dille söz eder gibi saçma sapan şeylerden bahseder gibi görünür.Ancak görünüşte saçma sanılan bu sözlerin yorumlandığında aslında çok derin tasavvufi manalarının olduğu görülür.

Parçada sözü edilen Halk edebiyatı şiir türü aşağıdakilerden hangisidir?

A)İlahi     B)Devriye       C)Nutuk      D)Şathiye        E)Semai

33. Yar sana,
      Çağlar sular yarsana,
      Çünkü Ferhat’ım dersin,
      Bulunmaz mı yar sana?
      Bu dörtlükte hangi söz sanatları vardır?

A) Hüsn-i talil – tecahül-i arif
B) Mecaz-ı mürsel – kinaye
C) Telmih – teşhis
D) Cinas – telmih
E) istifham – teşbih



Başarılar dilerim.
Selahattin ÇETİN
Edebiyat öğretmeni


CEVAP ANAHTARI
10.SINIF TÜRK EDEBİYATI
2.DÖNEM 2.YAZILI A GRUBU


1.C
2.C
3.D
4.D
5.C
6.E
7.E
8.E
9.A
10.B
11.C
12.A
13.B
14D
15.D
16.C
17.D
18.A
19.B
20.B
21.C
22.B
23.D
24.B
25.E
26.B
27.C
28.A
29.C
30.B
31.A
32.D
33.D

DİL VE ANLATIM YAZILI SORULARI

1.Şaire ses ile söz gerek
Yalnız taş duvar olmaz diyorlar
Yalnız taştan duvar olmaz yıkılır
Koç yiğide emmi dayı il gerek

Yukarıdaki dizelerde aşağıda geçen ses olaylarından hangisi yoktur?

A)Ünsüz sertleşmesi       B)Ünsüz yumuşaması         C)Ulama
D)Ünlü daralması            E)Ünsüz düşmesi

2.”Küçücük bir çocuğun sana kitap istiyorum demesi onu şaşırttı.”

Yukarıdaki cümlede aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?

A)Ünsüz yumuşaması       B)Ünsüz düşmesi       C)Ses daralması
D)Ünlü değişimi              E)Ünlü düşmesi

3.Yaz akşamları geç saatlere kadar dışarıda oynardık.

Altı çizili kelimede nasıl bir ses olayı vardır?

A)Ünlü düşmesi          B)Ünsüz benzeşmesi          C)Ünsüz türemesi
D)Ünsüz yumuşaması E)Ünlü türemesi

4.Aşağıdakilerden hangisinde ünlü daralmasına örnek vardır?

A)İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı.
B)Bir kadının suya değiyor ayakları.
C)Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor.
D)Uzun yollar bu sesten silkinerek yatıyor.
E)Karşıdan hisar gibi Niğde yükseliyor.

5.Aşağıdakilerden hangisinde ünsüz türemesine örnek olabilecek bir kullanım vardır?

A)Bu gencecik yaşta neler geldi başıma.
B)Sizi hiçbir zaman affetmiyor.
C)Mevsimlerden kış,aylardan ocaktı.
D)Kağıdı,kalemi masada bırakarak birden bana döndü.
E)Evin fiyatı depremden sonra birden artmıştı.

6.Aşağıdakilerden hangisinde ünlü daralmasının örneği vardır?

A)Mevsimler hızla değişiyor.
B)Herkesi tanıyarak toplantıya başladı.
C)Aralarındaki sevgiyi ölümsüzleştirmek için bir fidan diktiler.
D)Önce topluluğun nabzını yokluyor sonra nabza göre şerbet veriyordu.
E)”Siz gidin ben arkanızdan geliyorum.” dedi.

7.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde küçük ünlü uyumuna aykırı sözcük vardır?

A)Akıllıya öğüt vermek kolaydır.
B)İyi olacak hastanın, doktor ayağına gelir.
C)Sabahleyin erkenden uyandım.
D)Sınavın sonucunu hâlâ öğrenmedik.
E)Uyurken zilin sesini duymamış.

8. I.Kardeşim Muğla’dan yeni döndü.
II.Seninle bu akşam 17.00’de buluşalım.
III.Onunla AKM’nin önünde karşılaştık.
IV.Ne bizim acımız diner ne vatanın ki.
V.Eğri büğrü yollardan geçerek köyümüze geldik.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?

A)I B)II C)III D)IV E)V

9.Aşağıdakilerin hangisinde sayıların yazımıyla ilgili bir yazım yanlışı vardır?

A)Onu bayramın 1’nci günü ziyaret edeceğim.
B)13.03.1981’de İstanbul’da doğmuş.
C)Bu arsa için 25 milyar ödedi.
D)Onbeş yaşında köyünden ayrıldı.
E)Dört yıldan beri onunla görüşemiyoruz.

10.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur?

A)Komşuya hatır soran sıra sıra terlikler
B)Ölçülü bir uzaklıkda yakın beraberlikler
C)Bir yeni nesil geldi,üst üste binenlerden
D)Seninle sarmaşdolaş kökten bozuldu denge
E)Şimdi git mahkemede hesap ver ikibüklüm.

11.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde rakamdan sonra gelen ekin yazımı yanlıştır?

A)Hürriyet Caddesi’nde 15’inci sokakta oturuyoruz.
B)Bu sene Lisenin 2’nci sınıfında okuyacağım.
C)Geçenlerde 32’nci yaş gününü kutladık.
D)Denemenin 17’nci baskısı yapıldı.
E)Cumhuriyetin 75’nci kutlamaları görkemli geçti.

12.Boş değil ettiğim niyaz
Halden bilmiyor kimseler
Dostmu düşmanmı tanınmaz
Su da oynayan çehreler

Bu dizelerde kaç yazım yanlışı vardır?

A)1      B)2      C)3        D)4          E)5

13.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?

A)Adam,bu gece de sürekli öksürdü.
B)Pazarda her gördüğünü almak istiyordu.
C)Akşam,televizyon filmini izleyebildin mi?
D)Bu gelen Engin’miydi?
E)BU yıl da bahar bir türlü gelmiyor.

14. I.NASA’nın son fırlattığı uzay aracı,Mars’ta inceleme yapacak.
II.Güneş’e en yakın gezegen Merkür’dür.
III.Jüpiter,Güneş sisteminin en büyük yıldızıdır.
IV.Ay dünyanın uydusudur.
V.Güneş’e en uzak gezegen Plüton’dur.

Yukarıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?

A)I          B)II            C)III         D)IV            E)V

15.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur?

A)Bu şarkı ,Sivas’da da söylenir.
B)Bu şarkı,Sivastada söylenir.
C)Bu şarkı,Sivas’ta da söylenir.
D)Bu şarkı,Sivasta’da söylenir.
E)Bu şarkı,Sivasta da söylenir.

16.Karartının gittiği yöne doğru ilerledi.
        1               2         3      4           5
Bu cümledeki altı çizili sözcüklerden hangisinin kökü,sözcük türü(kök bakımından) ötekilerden farklıdır?
A)I              B)II         C)III           D)IV                E)V

17.Demirtaş Ceyhun’un bu öyküsünün en önemli özelliği insan psikolojisinin
                                         I                              II                       III
 incelenmesi ve insanın değişiminin
                     IV
yansıtıldığı durumların ele alınmasıdır.
                                       V
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisi yapı bakımından ötekilerden farklıdır?

A)I      B)II            C)III     D)IV         E)V
18.Saz çalan delikanlı başını kaldırdı ve gözlerini biraz
                                      I                                II
yumarak,tam karşısında beliren aydınlık yüzü dinleyiciyi süzdü.
                                                       III         IV                         V
Yukarıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi yapısı bakımından ötekilerden farklıdır?
A)I      B)II                    C)III                 D)IV             E)V

19.Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangisi türü bakımından farklıdır?

A)Umutsuz gözlerle etrafını süzüyordu.
B)Sana bakarken içinde bir şeylerin burkulduğunu anladım.
C)Kendimi toparlayarak onun yanına doğru yürüdüm.
D)Bu,yirmi iki yaşında bir genç kızdı.
E)Yüzüne günlerden sonra hoş bir ifade geldi.

20.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde türemiş bir kelime yoktur?

A)Pencereden bahçeyi seyrediyordu.
B)Solgun yanaklarına biraz kan gelmiş.
C)Haftalık dergileri gözden geçirdi.
D)Büyükler bazen bizi hiç anlamıyor.
E)Aldığı kitapları geri vermeyi düşündü.

21.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sözcüklerin tümü türemiştir?

A)Üzülmene gerek yok,tekrar şansını denersin.
B)Ne yapacağını bilmeyen insan,hiçbir şey yapamaz.
C)Başarısızlığın karanlığı,umutsuzluğu aydınlatamaz.
D)Mademki gelmeyecektin ne diye bizi beklettin?
E)Arkadaşlık böyle günlerde belli olur.

22.Sezar( )ın son sözleri şunlar oldu( ) ( )Sen de mi
Brütüs( ) ( )
Yukarıda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?
A)( ‘) ( .) (“) (!) (“)                         B) (‘) (:) (“) (!) (“)
C)(‘) (.) (“) (!) (“)                           D) (‘) (:) (“) (.) (“)
E)(‘) (.) (“) (...) (“)

23.Aşağıdakilerden hangisinde kesme işareti kullanılmaz?

A)Satır sonuna sığmayan sözcükleri ayırmada
B)Özel isme gelen çekim eklerini ayırmada
C)Cins ismiyle gelen eklerde anlam karışıklığı olduğunda
D)Rakamlara gelen ekleri ayırmada
E)Ses düşmesi olan sözcüklerde

24.Eyvah( ) diye acı bir ses duyuldu önce ( ) ardından ağlamalar,bağrışmalar ( )

Boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?

A) (!) (,) (...)            B)(!) (;) (...)               C)(,) (,) (...)
D) (,) (;) (...)            E) (!) (;) (.)

25.Aşağıdakilerden hangisi üç noktanın kullanıldığı yerlerden biri değildir?

A)Söylenmek istenmeyen sözlerin yerine
B)Eksiltili cümlelerin sonunda
C)Alıntılarda atlanılan yerleri göstermede
D)Benzer örneklerin sıralanabileceğini göstermek için
E)Aktarma sözlerden önce

26.I.Birbiriyle ilgili iki şehir adı arasında
II.Söylenmek istenmeyen sözlerin yerine
III.Özellikle şiirlerde hece düşmelerini göstermek için
IV.Aktarma söz tırnak içinde verilmemişse

Aşağıdaki verilen noktalama işaretlerinin hangisinin yukarıda karşılığı yoktur?

A)Virgül       B)Noktalı virgül        C)Kısa çizgi
D)Üç nokta   E)Kesme

27.Aşağıdakilerden hangisinin sonuna soru işareti(?) konmaz?

A)Nasıl bir araba arıyorsunuz
B)Nasıl bir kitap istiyormuş
C)Nasıl bir filmdi
D)Nasıl düştüğünü gördün mü
E)Nasıl üzüldüğünü söylemiyorsun

28.BM’de Fransa(I) İtalya( II) Rusya üç (III) ABD (IV) İngiltere(V) Çin dört üye ile temsil ediliyor.

Numaralı yerlerden hangisine noktalı virgül getirilmelidir?

A)I         B)II                 C)III         D)IV          E)V

29.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül farklı görevde kullanılmıştır?

A)Başbakan,memura verilebilecek en iyi zammı verdiklerini söyledi.
B)Kedi,yavaşça süt dolu çanağın yanına yaklaştı.
C)Beşiktaş,Denizli UEFA’ya;Trabzon ve Fener Şampiyonlar Ligi’ne gidecek.
D)Bütün bu olanlar,bize bir uyarı niteliği taşıyor galiba.
E)Geçen yıl dayımın çiftliğinde geçirdiğimiz tatil,inanılmaz büyüleyiciydi.

30.Masanın üzerinde neler yok ki ( )müsvedde kağıtları( )eski gazete nüshaları ( )tuğla kalınlığında kitaplar ( )

Boş bırakılan yere sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?

A) (,) (,) (,) (...)           B) (;) (,) (,) (...)     C)(...) (,) (,) (...)
D) ( .)(,) (,) (,)             E) (:) (,) (,) (...)

31.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde iki nokta yanlış kullanılmıştır?

A)Babam çıkarken:”Ben telefon etmeden hazırlık yapmayın.” dedi.
B)Türkçede sözcükler yapısına göre üçe ayrılır:basit,türemiş,birleşik.
C)Bu konuda ona sadece şunu söyledim:Planlı olmazsan hep çözümsüzlüğe saplanırsın.
D)Size söyleyeceklerimi iyi dinleyin:Çünkü ömür boyu bu sözler işinize yarayacak..
E)O gün yanımıza üç kişi geldi:Celil,Fırat ve Necla.

32.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde üç nokta(...) yanlış kullanılmıştır?

A)Sonra alabildiğine uzanan yemyeşil bir ova...
B)Dün...adında bir genç geldi.
C)İki şey öğrendim:sabır ve direnmek...
D)O kadar sevinçliyim ki...
E)O gece...Hanım da onunla birlikte gitti.

33.Kesme(‘) işareti aşağıdaki cümlelerden hangisinde yanlış kullanılmıştır?

A)Yarın Ali’yle birlikte 9.00’da oluruz.
B)Ve’nin görevi eş görevli kelimeleri birbirine bağlamaktır.
C)Ankara’lı Turgut’u hiç dinledin mi?
D)2000’li yılların Türkiye’si modernliği yakalamış.
E)Karar TBMM’de oylamaya sunuldu.


9.SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ
1.DÖNEM YAZILI CEVAP ANAHTARIDIR


1.E
2.E
3.A
4.A
5.B
6.D
7.B
8.D
9.D
10.A
11.E
12.C
13.D
14.D
15.C
16.B
17.B
18.C
19.D
20.A
21.C
22.B
23.A
24.D
25.E
26.B
27.E
28.C
29.C
30.E
31.D
32.C
33.C

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI SINAVI

1. “Sen geldin diye..” cümlesi aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa bir olgu, gerçek nedeninin dışında, güzel bir nedene bağlanmış olur?(Hüsn-i Talil sanatı yapılmış olur.)

a. Gözlerinin içi gülüyor. 

b. Uyku gözlerine girmiyor
c. etekleri zil çalıyor.       

d. Güneş erken doğuyor.
e)Meraklandı.

2. Halk şiirimizin en yaygın nazım biçimi sayılan “koşma” için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a. Her konuda söylenebildiği
b. Hecenin 11’li kalıbıyla oluşturulduğu
c. Nazım biriminin dörtlük olduğu
d. Söyleyenin belli olmadığı
e. Konularına göre adlandırıldığı

3. Divan edebiyatı ile halk edebiyatının karşılaştırılmasına ilişkin aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

a. Divan edebiyatında konu bütünlüğü yoktur, halk edebiyatında vardır.
b. Divan edebiyatında halktan uzak, ağır bir dil halk edebiyatında yalın bir dil kullanılmıştır.
c. Divan edebiyatında nazım birimi beyit, halk edebiyatında dörtlüktür.
d. Her ikisinde de dinle ilgili din dışı konular ele alınmıştır.
e. Divan edebiyatında kafiye ve ölçülere önem verilirken halk edebiyatında bunlar önemsenmemiştir.

4. Aşağıdakilerden hangisi “gazel”in özelliklerinden birisi değildir?

a. Arap edebiyatından alınmış olması
b. Beyitlerle ve “aa, ba, ca, ….” Uyak düzeniyle yazılması
c. Övmek ya da övünmek amacıyla yazılması
d. İlk beytinin “matla” son beytinin “makta” diye adlandırılması
e. En güzel beyte “beyt’ül gazel” denmesi

5. Aşağıdakilerden hangisi, mesnevi nazım biçiminin özellikleri arasında yer almaz?

a. Her beytinin kendi arasında uyaklı olması
b. Beyitler arasında anlam birliğinin bulunması
c. Destanlar, aşk hikayeleri , din ve tasavvufla ilgili uzun soluklu konuların işlenmesi
d. Beyit sayısının 33 ile 99 arasında değişmesi
e. Beş mesneviden oluşan yapıtların “hamse” adını alması

6. I. Koşma ve türküden esinlenerek oluşturulmuştur.
II. En az üç, en çok beş dörtlükten oluşur
III. Bestelenmeye elverişli aruz kalıbıyla yazılır.
IV. Üç ayrı uyak dizilişi vardır. Bu yönüyle de koşmaya benzer
V. Genellikle din ve tasavvufla ilgili konuları işler

Divan edebiyatındaki “şarkı” nazım biçimiyle ilgili bu yargılardan hangisi yanlıştır?
a. I           b. II         c. III         d. IV                 e. V

7. Ak tüylü köpektir koyun sürüsüyle
Seğirtir kaval sesinde sağa sola
Çobandır köyün yamacında
Yayar davarı da çömelir
Meşe dallarının altına

Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü bir nitelik vardır?

a. Lirik         b.Dramatik        c. Didaktik       

d. Pastoral         e)Epik

8. I. Görünce bir kuvvetin bükülmeyen kolunu
        Ne var değiştirse de ayaklarım yolunu

II. Hasretinle her dem bağrım deliktir
     Kül oldu vücudum yanıktır

III. Karışmasın kimse benim karıma
      Rahm etmesin gören ah u zarıma

IV Gökyüzünde tüten olsam
      Yeryüzünde biten olsam

V. İstinye Körfezi’nde bu akşam garipliği
    Bir mihnetin sonunda teselli kadar iyi

Yukarıdaki beyitlerin hangisinde, redif kullanılmamıştır?

a. I b. II c. III d. IV e. V

9. Kasideyle ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

a. Genellikle 33 ile 99 beyitten oluşur.
b. Şairin mahlasının geçtiği beyte “Taç beyit” denir.
c. Kaside dua bölümüyle biter.
d. Kasidenin en güzel beytine “beyt’ül kasid “ denir
e. Methiye şairin kendini övdüğü bölümdür.

10. Aşağıdaki atasözlerinden hangisinde kinayeli bir söyleyiş yoktur?

a.Mum dibine ışık vermez.
b.Hamama giren terler.
c.Taşıma su ile değirmen dönmez.
d.Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
e.Bugünün işini yarına bırakma.

11.Aşağıdaki beyitlerin hangisinde zengin kafiye kullanılmıştır?

A)Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
    Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan

B)Yaşamak zevki nedir bilmez ölümden korkan
    Gür bir imanla damarlarda ateşten bir kan

C)Geçince başlayacak bitmeyen sükûnlu gece
    Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince

D)Ya şevk içinde harap ol,ya aşk içinde gönül
    Ya lâle açmalıdır göğsümüzde yahut gül

E)Böyle bir dersi alan ruha vatan dar görünür
    Daima başka sefer,başka ufuklar görünür

12.Aşağıdakilerden hangisi Kutadgu Bilig için söylenemez?

A)Türk edebiyatının ilk mesnevisidir.
B)Yusuf Has Hacip tarafından yazılmıştır.
C)”Hakikatler eşiği” anlamına gelir.
D)Fe’ulün/Fe’ulün/Fe’ulün/Fe’ul kalıbıyla yazılmıştır.
E)Karahanlı dönemi Türkçesi olan Hakaniye Lehçesi ile yazılmıştır.

13.Divanü Lügati’t-Türk için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)Türkçenin bilinen ilk sözlüğüdür.
B)Türk topluluklarının yaşamları hakkında bilgi verir.
C)11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
D)İçerisinde deyim,atasözü ve şiirler vardır.
E)Araplara Türkçeyi öğretmek için yazılmıştır.

14.Aşağıdakilerden hangisi Tekke edebiyatının genel özeliklerinden biri değildir?

A)Dini tasavvufi düşünceyi yaymak düşüncesiyle gelişen bir edebiyattır.
B)Bu edebiyatın konusu Allah aşkı ve Vahdet-i vücud düşüncesidir.
C)Şairleri hem divan edebiyatı hem de halk edebiyatı nazım şekillerini kullanmışlardır.
D)Dili süslü ve ağırdır
E)Aruz vezni ve hece vezni birlikte kullanılmıştır.

15.Aşağıdakilerden hangisi tümüyle Tekke edebiyatı nazım biçimlerinden oluşmuştur?

A)Koşma-semai-türkü-güzelleme-şathiye
B)Rubai-murabba-koşma-varsağı-ilahi
C)Mesnevi-nefes-varsağı-koçaklama-ağıt
D)İlahi-nefes-devriye-şathiye-nutuk
E)Devriye-mesnevi-şathiye-gazel-kaside

16.Aşağıdaki dizelerin hangisinde yarım uyak vardır?

A)Bir varlığı istemekle hâlâ,sersem
     Dünyaları eskitip geçenler her dem

B)Onlar ki öz olmakla ün almışlardır
     Yükseklere çok düşünce salmışlardır

C)Benim çektiğimi kimler çeker
    Gözlerim kanlı yaşyar döker

D)Esrârını âlemin bilen bir insan
   Kaygıyla sevinci bir tutar her yandan

E)Bir şanlı saray gökleri sarmıştı kolu
    Şahlar eşiğine yüz sürmüştü yolu

17.Yürü bre yalan dünya
     Sana konan göçer bir gün
    İnsan bir ekin misal
     Seni eken biçer bir gün

Bu dörtlük konusu ve söyleyiş özelliği bakımından, aşağıdaki nazım biçimlerinden hangisinden alınmış olabilir?

A) Semai 

B) Destan 

C) Mani 

D) Koşma 

E) Varsağı

18. I. Kutadgu Bilig, didaktik bir eserdir ve eserde aruz ölçüsü kullanılmıştır.
      II. Divan ü Lügati’t Türk, Arap yazarlar tarafından hazırlanılmıştır.
     III. Atabetü’l Hakayık, Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır.
     IV. Divan-ı Hikmet, Türkçenin kaside nazım şekliyle yazılmış ilk eseridir.

Numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde verilen bilgiler
yanlıştır?
A) I-II          

B) II-IV        

C) III-IV        

D) I-IV      

E) II-III

19.Emevilerin VIII. yüzyılda Bizanslılara karşı savaşarak
Anadolu’yu fethettikleri yıllarda yaşayan …………, birçok kahramanlık gösterir. Olağanüstü güç, zekâ ve şansa sahip olan kahraman, Simbat adlı bir Bizans beyinin karşısına çıkar. Simbat, harap bir kaleyi tamir ettirir ve oraya yerleşir. Etraftaki Müslümanlara dehşet saçar. Ama bu destan kahramanı, onun şerrinden Müslümanları korumak için kaleyi almaya karar verir.

Parçada boş bırakılan yere aşağıdaki isimlerden hangisi
getirilmelidir?

A) Battal Gazi              

B) Danişment Gazi               

C) Gazi Giray
D) Dede Korkut           

E) Köroğlu

20.Aşağıdakilerden hangisi, Halk edebiyatının özelliklerinden biri değildir?

A) Şiir, duygusal etkilenmeden kaynaklandığından, nesire göre daha çok gelişmiştir.
B) Biçim, fazla önemsenmemiş, ozanın sanatsal gücü özde ortaya çıkmıştır.
C) Şiirler, konularına göre “koşma, varsağı, destan, semai” gibi isimler almıştır.
D) Halk şiirinde, hece vezni ve dörtlük birimi kullanılmıştır.
E) Kişisel konular yanında toplumun ortak sorunlarına da değinilmiştir.

21.Aşağıdakilerin hangisinde hüsn-ü talil sanatı kullanılmamıştır?

A) Seni seyretmek için gül bahçesinin yolunda
      İki yanda durur selviler dizi dizi

B) Sen gelmiyorsun diye
    Açmıyor güllerim bak

C) Ayağının toprağına ulaşmak için
     Başını taştan taşa vurur avare su

D) Güneş seni görüp de utandı
     Bulutların ardına saklandı

E) Kara dutum, çatal karam çingenem
     Nar tanem, nur tanem bir tanem

22.Aşağıdakilerden hangisi Anonim Halk şiiri türlerinden değildir?

A) Türkü    

B) Mani       

C) Ninni        

D) Semaî      

E) Tekerleme

23.Aşağıdakilerden hangisi Ahmet Yesevi’nin özelliklerinden değildir?

A. Tasavvufun temellerini atmıştır.
B. En önemli eseri Divan-ı Hikmet’tir.
C. Yesevilik tarikatının kurucusudur.
D. Değişik coğrafyalara gönderdiği öğrencileri sayesinde tasavvuf yayılmıştır.
E. Şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmıştır.

24.Men lebün müstâkiyam zühhâd kevser tâlibi
     Nitekim meste mey içmek hos gelür hûşyâra su
(Nasıl sarhoşa şarap içmek, aklı başında olana da su içmek hoş geliyorsa, ben senin dudağını özlüyorum, sofular da Kevser istiyorlar.)

Yukarıdaki beyitte hangi söz sanatı yoktur?

A)Tezat            

B)Teşbih        

C)Tenasüp    

D)Leff ü Neşr       

E)Tecahül-i Arif

25.Içmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile
     Gül budagınun mizâcına gire kurtara su

(Gül fidanı bir hile ile meşhur gül ve bülbül efsanesindeki gibi yine bülbülün kanını içmek istiyor; bunu engelleyebilmek için suyun gül dallarının damarlarına girerek gül ağacının mizacını değiştirmesi gerekir. )

Yukarıdaki beyitte hangi söz sanatları vardır?Yazınız.

26.Aşağıdakilerden hangisi bir mesneviden alınmış olamaz?

A)Türk diline kimseler bakmaz idi.
    Türklere hergiz gönül akmaz idi.

B)Meğer sen dahi kodun ortaya baş
    Ki odun yaşın ider sırrını faş

C)Zinhar eline ayine virmen o kâfirin
    Zira görünce sêritini büt-perest olur.

D)Sensin hâlâ tenümde cânum
   Gözde nûrum ciğerde kanum

E)Zannetme ki şöyle böyle bir söz
    Gel sen dahi söyle böyle bir söz

27.Aşağıdakilerden hangisi Halk edebiyatının özelliklerinden değildir?

A)Genellikle yarım kafiye kullanılmıştır.
B)Dil,halk arasında kullanılan ortak dildir.
C)Nazım birimi olarak beyit kullanılmıştır.
D)Nazım ölçüsü olarak hece ölçüsü kullanılmıştır.
E)Şiir,musikiden ayrı olarak düşünülmemiştir.

28.Aşağıdakilerden hangisi bir gazelin matla(ilk) beyti olamaz?

A)Bahar boldu ve gül meyli kılmadı gönlüm
     Açıldı gonca ve likin açılmadı gönlüm

B)Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
    Felekler yandı âhımdan murâdum şem’i yanmaz mı

C)Nâm u nişâne kalmadı fasl-ı bahârdan
    Düşdü çemende berk-i diraht i’tibârdan

D)Tûti-i mucize-gûyem ne desem lâf değil
     Çerh ile söyleşemem âyinesi sâf değil

E)Hicran çekerek zevki mülâkâtı unuttuk
     Mahmûr olarak lezzet-i sahbâdan usandık

29.Aşağıdakilerden hangisi Divan şairlerinin ortak özelliği olamaz?

A)Beyit nazım birimini ve aruz ölçüsünü kullanmışlardır.
B)Gazel nazım şekliyle şiirler yazmışlardır.
C)Yaşanan hayatı,somut sevgilileri konu almışlardır.
D)Sözün gücünden yararlanmak için söz sanatlarına yer vermişlerdir.
E)Arapça ve Farsça tamlamalara yer veren ağır bir dil kullanmışlardır.

30.Divan edebiyatındaki “gazel”in konu bakımından Halk edebiyatındaki benzeri aşağıdakilerden hangisidir?

A)Varsağı 

B)Destan

 C)Türkü 

D)Koşma 

E)Nefes

31.Kasidelerde şairin kendini övdüğü bölüme ne ad verilir?

A)Nesip 

B)Girizgâh 

C)Methiye 

D)Fahriye 

E)Dua

32.Aşağıdakilerin hangisi kasidenin bölümlerinden biri değildir?

A)Fahriye      

B)Tac beyti       

C)Dua       

D)Nesip       

E)Münacat









CEVAP ANAHTARIDIR.

1.D   2.D    3.E   4.C   5.E   6.E  7.D   8.E  9.E  10.E
11.B 12.C  13.C  14.D  15.D     16.C  17.E  18.E
19.A 20.C  21.E  22.D  23.E  24.E  25.-  26.C  27.C
28.E 29.C  30.D  31.D  32.E