Bu Blogda Ara

Türk Dili ve Edebiyatı sitesi, Edebiyat derslerine yardımcı,

19 Ekim 2008 Pazar

9.SINIF TÜRK EDEBİYATI NOTLARI

9.sınıf Türk edebiyatı notları

Anlatmaya bağlı edebi metinlerde yapı 4 unsurdan meydana gelir. Bunlar; olay örgüsü, kişiler, mekân ve zamandır.
Anlatmaya bağlı edebi metinlerde yapı yaşanmaz, düzenlenir. Gerçek hayattan veya dış dünyadan alınan unsurlarla insan özgü bir gerçekliği, b,r durumu anlatmaktır. Böylece okuyucuda estetik bir yaşantı uyandırmak amaçlanır. Bu tür metinlerde olay örgüsü iskelet konumundadır.

Anlatmaya bağlı edebi metinlerin yapısını oluşturan en önemli unsurlardan biri de kişilerdir. Kurmaca metinlerin kişileri de kurmacadır. Kişiler olayın ve olay örgüsünü ortaya çıkmasını sağlar. Olay örgüsü kişiler arasında gelişir. Bir anlatıcı tarafından anlatılır.
Olay örgüsünü oluşturan olay parçalarının geçtiği yer mekândır. Kişiler bu çevrenin içerisinde belirli bir zaman dilimi içerisinde yaşarlar. Yaşadıkları çevre veya dönem kişiliklerinin oluşmasında etkilidir. Olayın belli bir zaman dilimi içerisinde gelişmesi söz konusudur.

TEMA

Olay örgüsünü meydana getiren parçalar arasındaki çatışma veya karşılaşmanın en kısa ve kesin ifadesine tema denir.
Her metin bir tema etrafında, ses ve anlam kaynaşmasından oluşan birimlerin birleşmesiyle ortaya çıkar.
Her tema yazıldığı dönemin sosyal ve kültürel problemleriyle ve yaşama biçimiyle ilgilidir.
Her tema insan özgü bir gerçekliği dönemin şartlarına bağlı olarak dile getirir. Eserin sosyal hayatla ilişkisi bu tema etrafında ele alınır.
Tema yazıldığı dönemden ayrı düşünülemez.
Temanın yaşanmış olduğu düşünülse bile tasarlanmış düşünülmüştür.


OLAY ÇEVRESİNDE GELİŞEN EDEBİ METİNLER

Olay çevresinde gelişen edebi metinler iki gruba ayrılır.

1- Anlatmaya bağlı edebi metinler ( masal, destan, halk hikâyesi, mesnevi, manzum hikâye, hikâye, roman )
2- Göstermeye bağlı edebi metinler
a) Geleneksel Türk tiyatrosu ( karagöz, Ortaoyunu, Meddah, Köy seyirlik Oyunları )
b) Modern Tiyatro ( komedi, trajedi, dram )
Zihniyet: “Zihniyet” terimi ile bir dönemdeki sosyal, siyasî, idarî, adlî, askerî, dinî güçlerin, sivil toplum örgütlerinin, ticarî hayatın, eğitim etkinliklerinin birlikte oluşturdukları ortam ve bunların hiçbirine indirgenemeyen duygu, anlayış ve zevk bütünü kastedilmektedir


Güzel Sanatlar ve Edebiyat

Metin: Sözlük anlamı olarak metin, bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü; basılı ve el yazması parça. İnsanların iletişim kurmak, kendilerini ifade etmek amacıyla bir araya getirdikleri sözlü ve yazılı cümleler topluluğuna metin denir. Metin; seslerden sözcüklere, sözcüklerden cümleye, oradan da paragrafa giden yazılı anlatım yolculuğunda varılan son noktadır.
Öyleyse metin, cümlelerden oluşan, daha yerinde bir söyleyişle cümlelerle örülen bir anlatma ve anlaşma aracıdır. Sesten paragrafa uzanan çizgide her dil birliği metnin oluşmasına hizmet eder. Amaç dille anlatma ve anlaşmadır. Anlatma ve anlaşmanın amacı, konusu, kullanılan iletişim kanalı ve hedef kitle, metnin türünü, boyutunu, anlatım biçimini ve dil özelliklerini belirler. Bilimsel, felsefi, edebi metinlerle günlük hayatın akışını düzenleyen metinler birbirinden farklıdır. Hedef alınan okuyucu kitlesi de metnin yapısı ve anlatımı üzerinde etkili olur.
Metin bir iletişim aracıdır. Bu araç dil malzemesi ile örülür, dokunur ve sağlam biçimde kurulur. Metin, Arapça’dan gelir ve güçlü, sağlam, dayanıklı anlamındadır. Fransızca’da ve diğer birçok batı dillerinde dokumak (örülmek) anlamına gelen texte kelimesi kullanılır. Türkçe’de kullanılan tekstil bu hususu açıkça ortaya koyar. Bunun için metin kelimesi dille gerçekleştirilmiş sağlam ve anlamlı örgüyü düşündürmektedir


Metinler cümlelerden oluşan anlamlı birimlerdir. Bu bir örgüdür, bir sistemdir. Art arda gelen veya aynı düzlemde bir arada bulunan birimler dil bilgisi kurallarıyla birbirine bağlanırlar. Buna bağlaşıklık denir. Bir diğeri ise anlamla ilişkilidir. Metni meydana getiren parçalar arasındaki anlam ilişkisine de bağdaşıklık denir. Hem metinde hem de metni meydana getiren parçalarda bu ilişki ağını izlemek mümkündür. Metnin anlaşabilir ve tutarlı olması bu ilişkiler ağının niteliği ile yakından ilgilidir.
Cümle, tek başına sınırlı bir anlam ifade eder. Bu sınırlılığın ötesine geçebilmek için de başka cümlelere gereksinim duyar. Bir metnin oluşumu da bu noktada başlar. Bir metinde, okumanın ilk anından başlayıp son anına kadar giden ve cümlelerin birbirine eklenmesinden doğan bir akış vardır. Bu akış, cümle değerindeki anlam birliklerinin birbirine bağlanmasıyla oluşan bir akıştır. Dolayısıyla bir metinde yer alan anlam birimleri, birbirinden soyutlanmış şeyler değildir. Tam tersine bunlar, birbiriyle ilişkili olduğu sürece anlam kazanan birimlerdir. İşte metin, bu anlam birimlerinin sürekli olarak birbirine ulaşması ile oluşan bütünlüktür. Bu bütünlük, sonuçta metnin tamamında kendini hissettiren bir üst anlam oluşturur ki, bu da o metnin mesajıdır.
Metinler yazılış amaçları, hedef kitleleri, anlatım biçimleri, içerdikleri mesaj, gerçeklikle ilişkileri yönünden değişik gruplara ayrılabilir. Böyle bir gruplandırmada en sağlıklı yaklaşım, “Sanatsal Metinler ve Öğretici Metinler” olmak üzere ikiye ayırmaktır. Sanatsal Metinler: Şiir, roman, tiyatro, öykü… Öğretici Metinler: Haber yazısı, dilekçe, bilimsel yazılar…


Şiirde Yapı

Hiç yorum yok: